yaz transfer döneminde kulüp stratejisinin (bkz:
satılmayacak oyuncu yoktur, değerini bulmayan oyuncu vardır) olması gerektiğine inanıyorken ara transfer döneminde fırsat transferi yakalanmadığı ve kendi oyuncularınıza astronomik, reddedilmesi güç teklifler gelmediği sürece oyuncu alışverişine karşıyım. belhanda için 10m euro ve altında kalan her teklifi, şampiyonluğa bu kadar inanıyorken, kulüp yönetiminin transfer konusundaki beceriksizliğini görüyorken hangi gerekçe ile içime sindirebileceğime karar veremiyorum.
kulübe adım attığı andan itibaren kendisiyle doğrudan ilgili/ilgisiz her şey olay oldu.
osmanlı imparatorluğu dönemi kapitülasyonları gibi kiev ile yapılan, anlamsız maddeler barındıran sözleşmesi sayesinde zaten istanbul'a sırtında yükle adım atmıştı. geldiğinden çok kısa bir süre sonra, gitmesine ramak kalan ve futbol romantizminin en üst seviyelerde olduğu bir dönemde sneijder'den on numarayı alması, akabinde forma numarasından mütevellit kendisinden doğan beklentiler, sezon içindeki yer yer disiplinsizlikleri vs derken göze batan, çoğunlukla da günah keçisi muamelesi gören oyuncu oldu hep.
geçen senenin tamamında tribünde, bu sene ekran başında izlerken, takım içi top paylaşımındaki işlevinin, pas organizasyonlarının, topsuz savunmasındaki katkısının gayet farkında olduğum için "çok iyi para hadi hayırlı olsun" demek çok güç.