• 176
    sabitlenmesini hic alkislamadim. en fazla destek verecegim basligin bile sabitlenmemesi gerektigini savunuyorum zaten. demokratik bir ortam olusmasi acisindan bir kisinin bile desteklemedigi bir basligin tepeye sabitlenmesi, herkesin farkli fikirlerini ozgurce paylastigi bir sozluk ortaminin ruhuna ters.

    diger taraftan yonetimin artilari transfer basarisiyla falan gecistirilemez. takimlarin basina karakterli hocalari getirip onlari fatih terim gibilere yem etmemeleri bile basli basina bir basaridir. diger taraftan levent nazifoglu ve alp yalman gibi isimlerle calismak ve eldeki gereksiz futbolculari cikarip yerlerine maliyetleri bizi sarsmayacak iyi futbolcular getirmek de baya bir istir. basketbol takimi da ergin hoca'yi mutlu edecek sekile getirildi. sponsorluk anlasmalari yapiliyor. baskan cok saygin sekilde "elestiriler bizi daha iyiyi yapmak icin motive ediyor ve yol gosteriyor" diyebiliyor. transferlerin imzalarinda birbirini ezen sovmen yoneticiler ve baskan gormuyoruz. takimlarimiz, teknik ekip ve yonetim guzel bir uyum icerisinde. simdi buradan taraftarin cikip ortama negatif enerji verme gayretine brutusluk denir. ayiptir!
  • 177
    futbol dışındaki diğer dallarla ilgilenmeyen bir galatasaraylı olarak, yönetimin riekerink'in sözünü dinlemek dışında olumlu bir tane bile hareketini göremiyorum. hatırlayacağınız üzere riekerink gelmeden önce hamit ve sabri'yle sözleşme yenilenmiş, serdar aziz'e 4.5 milyon euro bonservis ve 2 milyon euro maaş verilmişti. -allah korusun- yarın riekerink'e bir şey olsa yine aynı saçmalıklar yaşanacak. kaldı ki, zeka küpü yönetimimiz riekerink'ten önce haftalarca fatih terim'in kapısında yatmıştı. transferden anlamadığı onlarca defa ispat edilmiş olan terim'le dursun özbek bir araya gelseydi herhalde temizinden üç-dört sene avrupa'ya gidemezdik. allah korudu.

    ayrıca riekerink'i dinleyerek de muhteşem işler yapmadılar. tolga ciğerci'ye verilen kemiksiz 2 milyon euro, trabzonspor'un kurtulmak için debelendiği cavanda'ya ödenen 1.750.000 euro (ki zaten trabzonspor da cavanda'yı bu paraya almıştı, adamlar elinden çıkarmak istediği oyuncudan bir kuruş bile zarar etmemiş oldular), takımda önlibero yokken bütün sezon ilk 11 oynaması için 32 yaşındaki de jong'un alınması hep "eh işte" hamleler. çok çok kötü transferler değil ama mali krizdeki bir takım için yeterince ustaca da değil. umut'un tarık'ın donk'un maaşlarının bir kısmını hala biz ödüyoruz, adamları kadro dışı bırakan da yönetim değil riekerink. buradan yönetimin nasıl bir başarısı olduğu söyleniyor pek anlayamadım doğrusu.

    ha, öyle korkunç dönemler gördük ki şu transfer dönemi bile bizleri sevinçten bulutların üzerine çıkarmaya yetti. ona bir şey diyemem. ocağımıza incir ağacını diken, olcan'ın tarık'ın dzemaili'nin ve pandev'in inanılmaz kontratlarla transfer edildiği 2014 yazı gibi değil mesela. veya mustafa denizli'nin damgasını vurduğu 2016 kışı gibi de değil. ama senin en büyük rakibinde erdal torunoğulları gibi bir transfer kurdu varken, bunlar yeterli de değil. herif gomez'i bedavaya kiralayıp satışından %50 kar alıyorken, sen serdar'a 4.5 milyon euro ödüyorsan bu rekabeti uzun vadede muhakkak kaybedersin. acı ama gerçek.

    öyleyse galatasaray için yeterli liyakatta bir yönetim gelmedikçe ben "yönetim istifa" demekten şahsen vazgeçmeyeceğim. elbette bu sloganı iç saha maçımız esnasında atmam, futbolcularımızın konsantrasyonunu bozmam. ama dursun özbek denen adamın görebileceği her yerde bu sloganı yazar, çizer, paylaşırım. galatasaray sözlük de bunun için en elverişli ortamdır benim gözümde.

    sözlüğün tepesinde bu slogan durdukça, yönetim aynı hataları tekrarlamaya cesaret edemez. evet, biz "istifa edin" deyince istifa etmiyorlar ama hepten de boşlayamıyorlar en azından. eğer "tamam artık istifa etmeyin, sizi affettik" dersek neler olacağına ben hala güvenemiyorum açıkçası.
  • 178
    http://www.strawpoll.me/11129557/r

    bu anket temmuzun başında yapılmış olsa "hayır" oranının %70'leri geçeceğine eminim. aradan geçen sürede haklı ya da haksız, belki yapılan transferlerin etkisiyle aptalca ama sonuçta bir gerçek olarak taraftar yönetime ısındı. daha önce de yazdım, şu an başlığın yukarıda durması garip kaçıyor ve gelecekteki taraftar tarafından destek görecek "yönetim istifa" bağırmalarının etkisini azaltmaktan başka bir işe yaramıyor.

    hadi, diyelim yarın yönetimden biri sözlüğü açtı ve moderasyon bazında desteklenen bu başlığı gördü. sonra da olmaz ya, başlıkta sıralanan nedenlere ikna oldu ve yönetim istifa etti. bu yarın bizim için iyi olacak mı? olmayacak. o zaman başlığın yukarıda durması şu an ya hantallıktan ya da sadece inat.

    düzeltme: hayır yerine evet yazmışım ilk cümlede.
  • 181
    galatasaray hakkinda alinacak en önemli karar rivadir, de jong, tolga cigerci veya kol sponsoru değil.
    benim kendi adıma daha yüksek sesle istifa diye bağırmamımın sebebi riva hakkında imzalandığı iddia edilen ön protokol.
    yalanlandı mı?
    hayır.
    gelişme var mı?
    hayır.
    yönetim galatasarayın geleceğini gözetecek bir hamlede bulundu mu konu hakkında? hayır.
    ee kimse kusura bakmasın da transferle gündem değiştiren aziz yıldırıma inanan taraftardan farkım kalır mı benim şimdi bu hashtag kaldırılsın dersem?
    hayır.

    evet ben de uzun zaman sonra geçirdigimiz transfer sezonundan memnunum. ama kötü emsal teşkil etmez, vasatlık benim karşılaştırma kriterim değil ki mustafa denizli zamanlarından nerelere geldik diyebileyim. kaldı ki fiili olarak iyi olsa da mali anlamda övülecek bir sezon öncesi olmadı.

    edit: murattemur uyardi sagolsun riva ön protokolüyle ilgili kap bildirimi var, yalanlanacak bir durum degil diye. genel kuruldan bile izin almadan imzalanan bir anlasma söz konusu oldugundan diken üstünde kalmaya devam etmek en iyisi. çünkü gardimizi dusurdugumuz anda riva peskes cekilecek. beklesene 5 sene daha 3.köprü, kuzey otoyolu, degerlensin oralar iyice. yok, degerlenirken baskalari nemalansin oralardan tabi.
  • 182
    demokles'in kılıcı niteliğinde duran başlıktır. orası galatasaray spor kulübü başkanlığı ve 30 milyonluk bir camiayı, yüzlerce yıllık bir geleneği temsil ediyor. dursun aydın özbek yönetimi belki de taraftar bu kadar yoğun tepki vermeseydi bir silkelenip kendisine gelemeyecekti. ne zaman ki istifa yüksek sesle dillendirildi, kendilerine geldiler. dolayısıyla başlığın zırt pırt kaldırılıp indirilmesine gerek yok, o başlık orada dursun. özellikle riva gibi projlerde galatasaray'dan nemalanmaya ya da bize ait olanı peşkeş çekmeye yeltenirlerse, isterlerse bütün kupaları kazansınlar, her zamankinden daha yüksek sesle söylenir. 3-4 transfer ve pozitif skorlarla kalkacak bir şey değil o.

    ne zamanki kendilerini camiaya ispatlar ve yanlışlarından döndüklerine ikna olursak o zaman o başlık da kalkacaktır...
  • 184
    bu slogana destek verdiğimiz zaman "gereksiz bir istek" "tam bir komedi" "ne gerek var" gibi tepkiler veren arkadaşlar vardı. daha önce söylediklerim hala geçerli olmakla beraber, çok kısa bir hatırlatma yapıp gideceğim.

    mete kalkavan denen adam 13 nisan 2016 galatasaray fenerbahçe maçı'nı yönetmiş, yardımcısı podolski'nin golünü yemiş. bir ay sonra beşiktaş'la oynadığımız maçı yönetmiş, tosic'in bizim oyuncuları kafakola alıp tehdit etmesine hiçbir yaptırım uygulamamış. ondan sonra türkiye kupası finalinde fener'i, süper kupa'da beşiktaş'ı yendiğimiz maçı da yönetmiş. en sonunda bugünkü kayserispor maçını da yöneterek seriyi tamamlamış.

    yaklaşık altı aydır oynadığımız her derbiye bu adam veriliyor. adam iyi bir hakem değil, bunu herkes görüyor, biliyor ama mhk bizim maçlara bu arkadaşı vermekten vazgeçmiyor. bu hafta itibariyle derbilerle de yetinmeyip normal maçlara da veriyor, mete kalkavan da bize ofsayttan gol yedirip rakibin bütün sertliklerine müsamaha göstererek bize yine puan kaybettiriyor.

    şimdi, senin rakibin aziz yıldırım denen tarifi imkansız varlıksa sen maçlarına hangi hakemin atanacağına müdahale etmek zorundasın. her önemli maçına bir tane adamı verip sana puan kaybettiriyorlarsa sen bunu engelleyeceksin. "bu fair play'e uymaz, biz hakem atamalarına karışamayız" dersen sezon sonunda malı götürürler, sen de arkalarından bakarsın.

    galatasaray yönetimi mete kalkavan denen adamın maçlarına verilmesini engellemek zorundadır. lamı cimi yok bunun. altı aydır bu sorunu çözemeyen, zavallı bir adamın her maçımıza verilmesini engelleyemeyen bir yönetimimiz var. eğer bir sonraki derbiye de mete kalkavan verilirse, niçin "yönetim istifa" dediğimizi geç de olsa anlarsınız.

    umarım o herifi bir daha bizim maçlara vermezler de biz boşu boşuna yaygaracılık yapmış oluruz. ama tam tersinin olma ihtimali de -maalesef- gayet mümkün.
  • 190
    (bkz: #2026843)

    21 eylül 2016 galatasaray divan kurulu toplantısı çok şeyi belirleyecek. galatasaray bağlasan 3-4 senede bir şampiyon olur. en kötüsü bu yani. genelde %50 şampiyonluk oranımız var zira. ama bu divan kurulu toplantısı özbek yönetiminin geleceğimizi nasıl şekillendirdiğinin ortaya çıkacağı an olacak. üstelik ortada müthiş bir rant var. yani çıkar çevreleri ciddi manipülasyon yapacak. neyin doğru olduğunu anlamak da zor. ancak devletle girdiğimiz son iş olan seyrantepe'de çok ciddi zarara uğradık. o nedenle iyimser değilim. bekleyip görelim. ben hala yönetimistifa diyorum.
  • 193
    sonuna kadar ve hala arkasında olduğum hastag...
    bir yönetim düşünün ki, kulübün tüm mal varlıklarını satışa çıkarıyor... bu mal varlıklarının değerlendirilmesinin zorunluluk olduğunun hepimiz bilincindeyiz, ancak beceriksizlikleriyle galatasaray tarihine damga vurmuş adamlar, söz konusu yerler ile yani galatasaray'ın geleceği ile alakalı projeyi adam akıllı kimseye anlatmıyorlar, tartışmaya açmıyorlar.

    daha büyük şüphe, belli ki medya sus talimatı almış... çünkü galatasaray'daki iyi olan her şey konuşulur, felaket senaryosu gibi anlatılır. an itibarıyla tek satır yorum yok hakkında... zira konuşulursa çarpıklıklar ortaya çıkacak, birilerinin daha da zengin olmasının önünde tehlike yaratacak...

    kusura bakmayın şu şartlar altında, özellikle de 1 milyar dolar edecek denen yerlerin 500 milyon dolar gibi rakamlarla elden çıkarılmasında peşkeş yok diyen kim olursa olsun peşkeşin parçasıdır.

    kardeşim sen yine sat aynı paraya aynı kişilere... ama önce bi projeyi anlat da tartışalım.
    ayrıca devlet galatasaray'a karşı sabıkalıdır. ne bu güven amk? seyrantepe toplanma bölgesi de stada dış cephe yapımını yasakla, yarak gibi inşaat yap, metroyu iptal et, yolları trafiğe yetersiz olacak şekilde düzenle, kavşak koy aslanlı yolun ebesini sik, mecidiyeköy'ü al ama galatasaray'ı borçlu çıkar... bu adamlarla iş yapılır mı? anlaşmazlık olursa ne yapacaksın? bağımsız türk yargısına mı başvuracaksın?
  • 196
    şimdi bu hashtag hakkında düşünelim. ne diyor bu hashtag? yönetim istifa. yani şuan mevcut olan yönetimin görevinden ayrılmasını talep ediyor. anladım. peki yerine gelecek olan yeni yönetimin, bu yönetimden farkı ne olacak? aynı düzen, aynı devran yıllardır dönüyor. üç aşağı, beş yukarı benzer zihniyetteki yöneticiler kulübü batırmanın yollarını bir şekilde buluyor. bu yönetiminde kendinden önceki yönetimlerden ya da kendinden sonra gelecek yönetimlerden bir farkı yoktur ve olmayacaktır. asıl sorun galatasaray spor kulübü gibi dünya çapında yaklaşık 50 milyon taraftarı olan bir geleneğin belli bir zümreye ait kalmasıdır. bu zümre hepimizin bildiği gibi galatasaray lisesi'nden başkası değildir. galatasaray lisesi mezunu olmayanların yani taraftarların kulüp üzerinde söz hakkı olmadığı sürece bu tarz hashtaglere daha çok maruz kalırız. yoksa kimsenin 3, 5 puan için kulübü sattığı yok. asıl sorunu çözmek için elimizden bir şey gelmediğinden, görmezden gelip gücümüz sadece yönetim istifa diye bağırmaya yetiyor diye herhangi bir yönetimle benzer şekilde davranan bir yönetime, yönetim istifa demeyeceğim. ben yönetim istifa diyorsam bundan önceki yönetimlere de dediğim sebepten futboldaki başarısızlık yüzünden diyorumdur. bu başarısızlık ortadan kalktığında da susarım arkadaş. bu kulübü sattığım manasına gelmez ve aynı zamanda kimsenin böyle bir yaftalama yapmaya da gücü yetmez. diyorsanız ki bu kulübü belli bir zümrenin elinden kurtarmak için bir harekete girişeceğiz, ben varım. ancak aynı devranı sürerken sırf ego tatmini için, sırf tükürdüğünü yalamamak için boş söylemlerde bulunmayacağım. yoksa bu yöentim gidecek, başka bir yönetim gelecek ve riva arazisi projesine o yönetim devam edecek bunu herkes net biliyor.
  • 197
    şu da var. kulübü bu yönetimden daha iyi yönetecek bir yönetim ekibi var mı? varsa da yönetmeye aday oldular mı? son seçimde gördük ki doğru düzgün aday bile çıkmadı ve olacağın en iyisi buydu. daha iyi yönetecekler de birkaç tane var bence ama birisi hükümet tarafından tff seçimlerinde aşağılandı gs kongresinde lobisi küçük diğeri ise hala yurtdışında kaçak olarak yaşam sürüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın