her transfer döneminde niceleri gazetelerde aday gösterilen, yine bunların belli kesimiyle gerçekten ilgilenilen, ama çoğu zaman sonu hüsranla biten transfer sezonu gediklisidir.
esas soru kim ya da ne kadar maliyeti olduğundan çok bu tarz transferlerle kulübü meşgul edip-etmeme, taraftarı oyalayıp-oyalamama gereği kararını vermektir.
zaten dünyanın en zengin ve başarılı 5-10 kulübünden biri değilseniz ya da ardınızda bir arap, rus sermayesi yoksa yıldız transferini ancak sönmekte olanlar üzerinden gerçekleştirirsiniz. bunların arasından da ancak anka kuşu misali hagi gibi kırk yılda bir efsane çıkar. böyle bir transfer transfer sezonu içindeki sınırlı zamanda değil; sezon ortasında başlanarak her yönüyle değerlendirilmesi yapılıp, girişilmesi gereken transfer olmalıdır. kaldı ki bu sönmekte olan yıldızları ateşleyecek bir premier lig ya da şampiyonlar ligi yoksa ortada geriye motivasyon olarak sadece bu adamın her daim aşırı hırslı olması ve mağlubiyete tahammülsüz olması kalır. ki bu hırsta olası takımın kötü gidişinde yarardan çok zarara da sebebiyet verebilir.
galatasaray'la kıyaslanabilecek en güzel örnek sanırım porto'dur. porto'nun senelerdir yıldız transferini geliş yönünde yaptığını hatırlayan var mı? ben hatırlatayım quaresma, barcelona'nın takım oyununa yatkın değil diye göndermek istediği quaresma'yı huyunu suyunu bildikleri için 6 milyona aldılar 24 milyona sattılar.yine ben hatırlatayım portekiz'de ülke çapında yıldız olan moutinho. bu transferlerin sanırım bir ortak noktası var. peki porto ne yaptı? sürekli yıldız adayları aldı. bunların hepsi yıldız oldu mu? elbette hayır ama zaten bunu beklemediler.
şimdi galatasaray'dan bir porto hamlesi beklenebilir mi? imkansız ancak temellerini atacaksın hazır elinde fırsat varken. porto bu bir miktar şans oyununda neden başarılı çünkü adamlar japonya ikinci liginden adam izleyebiliyor ve gözünü kırpmadan 19 milyon verebiliyor bu adama. ve yine onlar gelen oyuncuyu eğitebiliyor.
yukarıda bahsettiğim fırsata gelirsem senin elinde omurgası hazır takım var(melo kaldı diye varsayıyorum) fatih terim gibi bir tecrübeye sahipsin artık yıldız peşinde koşma. senin zaten melo, selçuk gibi yıldızların, taraftarın gözünde kendi çapında sembol olan elmander, ujfalusi ve semih gibi futbolcuların var. bu takıma gereken 2-3 oyuncuyu monte et, gelecek için sağlam bir eğitim planlaması yap (alt yapı+çalışan). menajerlerin boyunduruğundan kurtaracak dünya çapında bir gözleme komitesinin temelleri at. bu komite sadece ülke içinden futbolcu eskileriyle olmaz. tamam onları da boşlama, saygı duy ama dili olan, ülke bağımlılığı olmadan bu işi profesyonelce yapabilecek adamları da kadrona al.
bizim yıldız transferimiz porto emsali bildiğimiz oyunculardan melo, olmalıdır; yine gelirse hamit olur. bunların dışında yıldız transferiyle uğraşmaktansa gerekli 2-3 monteyi yapmak lazım bu takıma. ki bunlar bana göre; gerekli maçlarda tek forvete döndüğümüzde oyun kurucu forvet arkası rolünü de oynayabilecek forvet, hakan balta'yı aratmayacak senelerce oynayabilecek sol bek ve hızlı, çizgiye inip orta açabilecek, içeri dalabilecek kanat. benim bu mevkilere önerilerim
matias suarez tahminim 5 milyon civarı bir bonservise alınabilir,
lucas digne lille'in ligin ikinci yarısında bizdeki semih kaya etkisi yaratan 18 yaşındaki solbeki ya da bilinen ve ofansif açıdan da sağlam olan bize hakan balta diye bir futbolcunun kadroda bulunduğunu unutturacak
benoît trémoulinas, bir de patlama yapması garanti gözüyle bakılan
luciano narsingh. ben sıradan bir futbolsever olarak bu adı gazetelerde geçmeyen oyuncuları önerebiliyorsam, fatih terim ve ekibi kadrosuna uyacak, gerekli ve istediği oyuncuları bu piyasadan hayli hayli çıkarır.
sonuçta bizim, bize yabancı ve maliyetli yıldız transferine ne kadar ihtiyacımız var? bence hiç, kaldı ki bu gereksiz çabayla uğraşırken ihtiyacımız olan transferleri boşlama şansımız hiç yok. peki bu yönetim neden bir çilek peşinde? bariz şekilde rating yapmalıyım, gazete satmalıyım derdindeki medya ve onun yarattığı kamuoyu sebebiyle. yönetimler sık sık bu hataya düşmekte ve akıllanmamaktalar, taraftarın aklını 2-3 ay uyuşturacak transfere değil sahaya dimdik çıkıp aslan gibi futbol oynayacak takıma ihtiyacı var, bir yönetim ancak takım sezon içinde galatasaray'a yakışır futbol oynuyorsa başarılıdır.