• 152
    azıcık kendi çapında edebi bir şeyler karalayanlar bilir amacına uygun, aktarılan duygu ve düşünce uyumlu ve dozunda, düzgün bir üslupla yazabilmek tecrübe ister ve yazar kişinin entelektüelizmiyle paralellik gösterir. hele ki bu kadar duygu yüklü bir platformda yapmak bir parça daha zordur. objektif bilgi verirken dahi insan zorlanır, duyguları mantığını manüple eder.

    ama bütün tespitler tanımmar idealler bir yana kim-hangi-nesil-moderatör-yönetici olursa olsun yazarlar sakin olur veya olmaz. kimse kimseye askerde devrecilik yapar gibi emir kipiyle konuşamaz, insanların sükuneti de kimseyi ilgilendirmez. gürlerler de çağlarlar da akarlar da, yaprak gibi kımıldamazlar da. kimse anasının karnından albert camus veya emil michel cioran çıkmıyor. yazamayan insanlar vr yeni yazarlar da yazarak öğrenirler, güven kazanırlar, -sözlük adına- formatı zorlamadan yazmaya alışırlar; tıpkı araba kullanmak gibi. ve gelişirler, büyüyen eskiyen her şey gibi zamana ihtiyaç duyarlar.

    ama bilmiyorum, insanlar iddialıysa benim ilk 500 girim kitap olsa best seller olur diye, zaten bu yazıyı yazacak bir duygu-durum içinde olmamalıdırlar, oksimoron bir durum olur. edebi ortamlarda tahmin edilenden çok lobi, eleştiri, cemiyete kabul etmeme gibi durumlar var ama sanmıyorum ki rahmetli yaşar kemal genç yazarların kulaklarını kendi kalıplarına uymuyor diye çekmiş olsun? affedersiniz ama biz kim köpeğiz ve kendimizi ne sanıyoruz?

    içlerinden bazılarının insanları kendi işlerine bakmalarına davet ettiği yazarlardır. taraftardırlar, iyi niyetlidirler, kusurlarıyla güzeldirler.
  • 154
    ben bu devrecilik kafasını askerde de ilk başta görmüştüm, askere gidip bunu yaşayan insanların bu devrecilik tribinde olan kişilerin nasıl bir karakterde olduğunu, normal hayatta nasıl olduklarını fark etmişlerdir. o yüzden pek bu olumsuz yorum yapan kişilerin söylemlerini dikkate almamanızı öneriyorum sevgili nesildaşlarım. bu arada askerlik yaparken 1.hafta sonunda yazıcı olmuştum ve nizamiye nöbetine diktiğim devrecilik yapan arkadaşlarıma buradan selamlarımı iletiyorum, hey gidi yıllar be
  • 155
    mensubu olduğum nesil. daha önceki nesiller gibi çeşitli yaşlarda ve meslek gruplarında yazarlar mevcut. ilgili girdiyi okudum. (bkz: #2441957) ne tanım var ne de kelimeler doğru düzgün yazılmış. en azından böyle bir eleştiride bulunurken daha dikkatli olunması gerekmez mi? türkçe karakterle yazmak zor değil. okurken yoruyor insanı.

    sözlük kurallarına mugayir bir durumla karşılaştığınız zaman yöneticilere iletebilirsiniz veya özel mesajdan uyarabilirsiniz. pek çok yazar arkadaşımız özel mesajdan ulaşarak; hem hatalarımızı düzeltmemize yardımcı oluyor hem de fikir belirtiyor. çok kez de girdiler yönetim tarafından siliniyor. yapılan hataları tekrarlamamak için gayret gösteriyoruz. insanları küstürmeyin.

    düzenleme: entropia yurt dışında yaşadığı için türkçe karakter kullanmakta sıkıntı çektiğini belirtti.
  • 156
    genelleme yapılmadığı sürece eleştirilmeye müsait nesil. "genelleme yapmak istemiyorum ama" demek, genelleme yapmadığınız anlamına gelmez, genelleme yapmak istemiyorsanız, genelleme yapmamalısınız(:

    sözlük formatına uyum ve zengin içerikli giri konusunda eleştirilmeyi hak ettiğimizi düşünüyorum. düşünce gücü yüksek olupta yazım dili zayıf olan yazarlar küsmemeli, küstürülmemeli.
  • 157
    (bkz: ne yaptık la size)

    yine itin gözüne sokulmuş nesil. aralarında 19-20 yaşlarda gençler olduğu gibi, benim gibi 30 lu yaşlar hatta 40 larında olanlarda var. aşırı derecede saçmalayıp pilot olan nice 1. ve 2.nesillerde gördü bu gözler son 2-3 yılda. bu nesli "genellemeyen" yazarların özellikle belli başlıklarda "en çok ben bilirim" tarzı ukalalıklarını da görmüyor değiliz.
  • 158
    genelleme yapmak her zaman yanlıştır. genelleme yapmak istemeyen renktaşlar gördükleri yanlışları mesaj yoluyla direkt olarak muhataplarına belirtebilirler. böylelikle yanlış anlaşılmalar çözülmüş olur aynı zamanda yanlış yaptığını düşündüğünüz renktaşlarınıza da bir katkınız olur.

    ben entry okurum beğenmezsem of veririm. çok beni rahatsız eden bir durum olursa mesaj atarım sorarım nedenini. ama kaçıncı nesil diye bakmadım hiç allah var yukarıda. begediğim takdirde on veririm, çok beğendiysem mesaj atarım, tebrik ederim. inanın o zaman da kaçıncı nesil diye bakmadım hiç.

    sözün özü, nesil muhabbetlerine çok takılmayın. bir insanın sözlüğe ne zaman katıldığı ile düşüncelerini veya düşüncelerini anlatış biçimini bir tutamazsınız.
  • 159
    an itibariyle olumsuz manada göze batan yazar sayısının diğer nesillerden fazla olması çok normal olan yazarlardır. sözlükte yazar olmak ve bu şekilde devam etmek için hepimiz bir sürü testten geçiyoruz. çeşitli adımlarla yazar olacak kaliteye, üsluba sahip olmayanlar ya da sözlük ortamına uyum sağlayamayanlar eleniyor. bu eleme süreci zannedildiği gibi çaylaklıktan yazarlığa geçişle bitmiyor.

    yanlış hatırlamıyorsam çaylak olarak toplam 20 entry giriyoruz. bu entryler incelendiğinde moderasyona kullanıcının kalitesi hakkında ciddi fikirler verse de çaylağın yazar olduktan sonra bu kaliteyi sürdürüp sürdüremeyeceği konusunda bir garanti vermiyor. ilk 20 entryi yazarken gösterilen ekstra özen yazar olduktan sonra gösterilmeyebiliyor. ya da çaylakken dahil olunamayan sözlük tartışmalarına yazarlığın verdiği gazla birazcık sert girişler yapılabiliyor.* diyeceğim o ki çaylaklıktan yazarlığa geçişte hatırı sayılır miktarda kardeşimiz elense de tertemiz bir nesil elde edilemiyor.

    yazar olduktan sonra yazarlığımız süresince sözlük kuralları çerçevesinde diğer yazarlar tarafından test ediliyoruz. bu da çaylaklık esnasında fark edilemeyen sıkıntıların çözülmesini sağlıyor. kimi zaman 1-2 cezayla bu durum çözülüyor, kimi zaman ilgili yazar uçurularak bir hata düzeltilmiş oluyor. bu noktada eski nesiller senelerdir bu şekilde elimine olup temizlenirken görece yeni nesillerde bu elemeler daha yeni yeni yapılabiliyor.

    7. nesil de daha yeni yeni bu şekilde temizleniyor. dolayısıyla zamanla rahatsızlık veren yazarlar elenecektir. bu noktada diğer yazarların yapması gereken ihbar fasilitesini kullanarak bu eleme sürecini hızlandırmaktır. ben o kadar bekleyemem diyorsanız da istediğiniz yazarı istediğiniz zaman engelleyebilirsiniz. uzun ve genelleyici eleştiri yazıları yazarak hiçbir problemi çözmüyorsunuz.
  • 161
    altıncı ve önceki nesillerin bir bölümünün eleştirdiği, ileride sekizinci ve dokuzuncu nesilleri eleştirecek olan neslin yazarı.

    "genelleme yanlıştır" gibi bir yaklaşım var, ben buna katılmıyorum. genellemeler toptan reddedilemez. yaşamımızı genellemelerle idame ettiriyoruz çünkü. fakat bir genellemeyi, içine kattığımız bireylere karşı katı önyargılar haline getirip haksızlık ya da hakaret ediyorsak o başka.(u: ki yedinci nesil eleştirileri bu sınıra yakın dursa da geçmiyor. geçiyorsa da ben görmedim).

    "nesil" zaten bir genelleme olduğu için bunun üzerinden insanların genellenmesi çok doğal. "doğru" değil ama "doğal". eski nesillerin kendilerini ister istemez daha deneyimli/üstün/söz sahibi vb. görmesi de. yaşamın her alanında olan bu doğuştan gelen ya da edinilmemiş kimlikleri* sahiplenme ve yüceltme dürtülerine gülüp geçmek gerek, tıpkı yedinci neslin de nesil üzerinden yapılan eleştiriye gülüp geçmesi gerektiği gibi.

    bir yazarın nesille etiketlenmesinin ne gibi bir yararı var sözlüğe bilmiyorum. ama sadece "sözlüğe yazar olma zaman aralığının göstergesi" olarak varsa ve bu kadar tartışmalı bir ortam yaratıyorsa kaldırılabilir. yorgan gitti kavga bitti.
  • 162
    eleştiri ve öz eleştiriye açık olmaları gereken yazarlardır.

    benim gördüğüm kadarıyla entropia nickli kardeşimiz bir eleştiri (#2441957) yapmış, dozajı, üslubu vs. kendisinin bildiğine kalmıştır.

    ancak yazarların dönüpte ona yönelik bir tavır alması, eleştiriye eleştiriyle karşılık vermesi açık söyleyeyim kabul edilebilir bir durum değil.

    bu başlığa yazanların pek çoğu bir durup da "yahu ben acaba bunları yapıyor muyum?" dememiştir bundan eminim.

    entropia'nın eleştirileri gerçekçi ve doğru tespitler olabilir ancak onun da yaptığı büyük bir hata vardır; genelleme.
    yurt dışında yaşayan bir yazarımız olarak (hangi ülke olduğu konusunda bir fikrim yok, yazdıklarım avrupa ve amerika için geçerli) genelleme yapmanın başka coğrafyalarda büyük bir tepkiyle karşılandığını bilmesi gerekmektedir.

    bu nesilden çok değerli insanlar da var örnek olarak; baymeursault ve robb stark bunlardan herhangi biri. başka unuttuğum çok değerli insanlar da var bu nesile mensup.

    velhasılıkelam bir taraf eleştiriye kulak vermeli, diğer taraf ise genelleme yapmamalıdır.
  • 175
    hagi'nin athletic'e attığı golden sonra spikerin bekledik bunu çok bekledik sözlerini hatırlatan haberi aldım bugün ben de. evet, o meşhur ''yazarlığınız onaylandı'' mailini almak bugün bana düştü sevgili sözlük. yaklaşık 18 aylık serüvenin ardından belki de covid-19'un sayesinde resmi olarak bu güzel aileye katıldım. daha nice entrylerde görüşmek üzere efenim...
App Store'dan indirin Google Play'den alın