• 52
    galatasaray senelerdir duran top özürlüsü. niye bu böyle diye sorup futbolcu yetersizliğine bağlıyorduk. sonra öğrendik ki ingiltere liginde duran toplar için ayrı ayrı hocalar taktik çalıştırıyorlar. yani taç hocası var, korner hocası var, duran top kullanma hocası var. var oğlu var. iş bilimselliğe dökülmüş. sorun bizim hocaların dünyayı takip etmemesi. fatih terim yanına taç öğretecek hoca almıyor ama kendisi de öğretemiyor. neymiş a takıma gelen futbolcu taç atmayı bilecekmiş. bimiyor işte. milyon euro verdiğimiz isimler taç atmasını bilmiyor. o zaman iş yardımcı hocalara düşüyor. sen bu işi yapan profesyonelleri getirmezsen senelerce biz böyle sürünürüz hoca. taç atamazsın, korner kullanamazsın ama senden daha az bütçesi olan kulüpler bunu yapıyorlar. o zaman sorun yönetim ve hoca da.
    fatih terim'in yardımcı hocalarının hepsi değişmeli. elbette yönetim bunu yapamaz, hoca bunu git diye algılar. ama yapılması da gerekiyor.
  • 55
    tanım: teknik direktöre yardımcılık yapan, eksiklerini kapatan, maç esnasında fikir alışverişi yaptığı, farklı antrenman teknikleri olan futbol kişisi.

    galatasarayda 2021-2022 futbol sezonu için dünyanın en potansiyelli kadrosunu da kursak; hocanın antrenman teknikleri ve yardımcı antrenörler değişmediği sürece, takıma adam gibi bir kondisyoner gelmediği sürece
    boşa bir sene daha kaybedeceğiz. fatih terim gitmeyecekse en azından yardımcı hocaları değişsin ya da ilave hocalar eklensin.
  • 57
    bugün itibariyle galatasaray takımının acilen eksikliğini doldurması gerekiyor, tff ve pfdk yönetimlerinin galatasaray aleyhine ceza verme konusunda ceza üst limitini emsal aldıklarını biliyoruz. böyle bir aşamada yedek kulübesinde duracak ismin ya oynadığımız oyuna benzer özellikler taşıyan bilen bir yabancı hoca farioli tarzı ya da ligi tanıyan bilen bir yerli hocayla anlaşılması gerek, bu isim kısa vadede hem hocanın üstünde yükü azaltır, hem de galatasaray’ın geleceğinde hocanın yerini alabilecek bir isim olabilir. mesela çağdaş atan, okan buruk tarzı isimler ile anlaşılabilir, her ne kadar bu isimler birinci teknik direktör olarak çalışmak isteselerde anadolu’da maaşını alamadıkları ortamda çalışcaklarına hem daha iyi maaşa hem daha iyi şartlarda galatasaray’ın gelecek teknik direktörü olmak için ekstra çalışabilirler. özellikle çağdaş atan’ın bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyorum. sezon başından beri avrupa’da rakip analizinde güzel mesajlar versekte süper ligde rakibin zayıf bölgelerine iyi çalışmayıp sadece kendi oyunumuzu oynamaya çalışıyoruz. bu aşamada çağdaş atan’ın bu konuda katkılarının da olacağına inanıyorum.
  • 58
    galatasaray futbol takiminda hangi kriterlere gore secildigini merak ettigim antrenor turu. fatih terim gorevde oldugu zaman cogunlukla iyi anlastigi ve evlat kontenjanindan olan isimleri sectigini goruyoruz. bu isimler futbolu birakir birakmaz a takimda yardimci antrenor olabiliyor. once alt liglerde veya alt yapida deneyim kazansinlar diye birsey yok. asil ilginc olan ise bizdeki yardimci antrenorlerin gorevleri, uzmanlik alanlari nedir bilinmemesi. tek gordugumuz hocanin yaninda oturup onun dediklerini onaylamalari. fatih hocanin onceki yardimcilarina baktigimizda ise ekipten ayrildiktan sonra alt liglerde bile is bulamamalari. fatih terim yardimci yetistirmiyor geyigine girmek istemiyorum ama sergen yalcin ve abdullah avcinin ekibinden bile teknik adam cikiyorsa fatih terim de cikarmali.

    transfer yapilacaksa takima degil teknik ekibe yapilmali ve kriter olarak 'camianin cocugu' olmasi belirlenmemeli. yoksa her transfer sezonu bir cok oyuncu alip yine ayni donguye gireriz.
  • 60
    galatasaray'da son dönemde görev alanlarına çok üzüldüğüm insanlar. ne zamanki teknik direktörümüz ceza alıp tribüne çıksa, takımın kötü gidişatının ihalesi o maçlarda takımın başında olan yardımcıya kalıyor. önce levent şahin, ümit davala; şimdi de necati ve selçuk. bunlar olmasa önümüze gelene beş atıyoruz da işte, sıkıntı yardımcılar.

    galatasaray'la yatıp kalkıp her allahın maçını izleyen taraftar güruhunun sorunlarımızı bu kadar yanlış/eksik analiz etmesi üzüyor. bu ekibin bu kadar yetersiz olmasının tek sebebi, siz benden iyi mi bileceksiniz zihniyetindeki hocamızdır. sezon başında ekibe takviye düşündüğünü bizzat kendi ağzıyla açıklayıp, herkes eleştirmeye başladıktan sonra "ben bu ekiple de başarılı olayim de siz görün" mantığıyla koskoca kulübü, yapılan milyonlarca euro yatırım yapılan takımı ve oyuncu gelişimlerini böylesine riske atabilmek bile dünyanın her yerinde bir kovulma sebebidir.

    artık çok doymuş ve çağın gerisinde kalmış bir direktörün, somut hiçbir vasıfları olmadığı halde kulüpte görev bulabilen yardımcılarıdır.
  • 61
    dünya üzerinde galatasaray spor kulübü harici herhangi bir kulüpte bu kadar mevzu bahis edilmiş midir bilmiyorum. örnek veriyorum. odada bir böcek var ve biz o böceği görmekten korkuyoruz. ama böceği öldürmemiz gerektiğinin de farkındayız. alıyoruz elimize feneri karanlık odada bir sağa bir sola feneri tutarak böceği bulmaya çalışıyoruz. neden ? çünkü böceği bulamasak bile bulmaya çalıştım düşüncesine bürünerek olayı unutmaya çalışıyoruz. oysa ki lamba orada. açmak senin elinde. yok ama lambayı açarsan ya böcek ile karşılaşırsak düşüncesi bırakmıyor peşini.

    ülke insanı olarak hep bunu yapıyoruz. her farklı problemde el fenerini başka bir yere tutuyoruz. lambayı açmak istemiyoruz. yüzleşmek istemiyoruz. parçayı düzeltmek işimize geliyor. çünkü bütünle uğraşacak kadar kafa yormak istemiyoruz. üşeniyoruz. galatasaray'da da durum bu. bir başarısızlıkta teknik direktör suçlu. diğer başarısızlıkta yardımcı antrenör suçlu. oynayan topçu suçlu. başkan suçlu. ekonomi suçlu. taraftar suçlu. suçlu da suçlu.

    bu noktada amacım yardımcı antrenör eksik, fazla mevzusu değil. olayların sadece bunlara indirgenilmesi beni üzüyor. kulubün şu anda karar verici mercisi kim. başkan ve ekibi. o zaman başkan gider der ki. hocam teknik ekibin genişletilmesi düşüncesindeyiz. bu konuda da gerekli bütçeyi ayırıyoruz. oyun sisteminize uygun, sizinle uyumlu çalışabilecek, yerli yabancı öneriniz var mı. bizden öneri ister misiniz diyerek hocanın kapısını çalar. ne tüm yetkiler canımız ciğerimiz fatih hoca'ya bırakılır. ne de karşısına lank diye biz bununla anlaştık sizin için uygun mudur teklifiyle gidilir.

    bu arada olaylar böyle olmuştur demiyorum. sadece bize yansıyan kısmı hakkında kendimce yorum yapıyorum. yardımcı antrenörlük bir detay işidir. detaylar güzeldir. iyiyi çok iyi yapabilir. ama kötüyü iyi yapamaz hiçbir detay. eğer ortada kötü olduğu düşünülen bir nokta varsa daha geniş pencereden bakılmalıdır. son olarak da maalesef basında her yazılan habere inanır hale geldik. çünkü ülkede her şey o kadar olumsuz gidiyor ki. tüm yönümüzü galatasaray'a dönmüş durumdayız. olumlu veya olumsuz herhangi bir haber ile hemen galeyana gelebiliyoruz. böcek metaforu kullanmışken buradan gregor samsa'ya da selam olsun.
  • 62
    abdullah avcı'nın yardımcı antrenörleri yıllardır orhan ak ve egemen korkmaz. bir kere bile sorgulandıklarını hatırlamıyorum. bu iki isim selçuk inan ve necati ateş'e oranla futbol bilgisi, donanım ve tecrübe olarak daha mı niteliklidir?

    selçuk inan dediğimiz adam bir çok kariyerli hocayla hem galatasaray'da hem milli takımda beraber çalıştı. bir çok uluslararası maç oynadı, bir çok kariyerli çok büyük topçularla yan yana oynadı. keza necati için de aynı şeyi söyleyebiliriz, kısa da olsa bir la liga macerası da var ek olarak. bu iki ismin de kendilerinden istenilen işleri gayet iyi bir şekilde yaptıklarına inanıyorum. ayrıca arda turan'ın da çok iyi bir hoca olacağını ve teknik ekibe güzel katkılar verdiğini de düşünüyorum.

    yıllardır fatih hocanın yardımcıları saçma bir şekilde gündem oluyor, türkiye'de başka bir hocanın yardımcılarının bu kadar çok sorgulandığını hatırlamıyorum. ben de isterim liverpool gibi olalım, 20 tane farklı antrenör kendi branşlarında takımı çalıştırsın, ancak football manager oynamıyoruz ve türkiye'de yaşıyoruz. takımıyla sezon tamamlayan çok az hoca var, bir sezonda 3 hoca değiştiren takımlar var, böyle bir planlamayı yapmak da ülkemiz şartlarında çok mümkün değil. ne zaman sabretmeyi öğreniriz, projelere güvenmeyi öğreniriz, skor odaklı olmayız, o gün bu tarz konuları konuşabiliriz. ancak türkiye mevcut futbol iklimi içinde korner ve taç antrenörlerini tartışmak bana anlamsız geliyor.
  • 63
    eğer başarı odaklı, komplike olmayan, kompakt ve skor alan bir oyun oynayacaksanız çok önemli olmayan kişi.

    yok ben man city gibi oynatacağım, rakip top görmeyecek, takım pasla kaleye gözü kapalı gidecek, herkes görevini ezberlemiş olacak, bireysel hatalar sıfıra inecek, bir sistem oturtacağım diyorsan o iş 20 sene evvelki gibi olmuyor.

    o futbolun kralını oynatan adam da hiçbir zaman bunu tek başına yapmadı. bu kadar komplike futbolu oynatmayı kafaya koyduysan şartların da ona göre olmalı. şartlar uygun değilse o komplike oyundan vazgeçersin çünkü o oyun ayrı ayrı her ayrıntısının irdelendiği ve ölümüne çalışma isteyen bir oyun.

    2011-12 sezonundaki futbol için hasan ve ümit yeterliydi. 4 sezondur oynatılmaya çalışılan top için selçuk ve necati yetersiz. sayı olarak yetersiz, nitelik olarak değil. hem tek olayım, hem gelecek kurayım, hem sistem tıkır tıkır işlesin diyorsan o sistem bu sistem olmaz.

    hoca everest'e terlikle tırmanmaya çalıştığı için çıkıyor bütün tantana. hedef everest, altta şort terlik. olmuyor işte o zaman.
  • 64
    fatih hoca'nın yardımcılarının bu kadar konu olmasının yine nedeni fatih hoca ve tff. lig tarihinde hiçbir takımda bir hoca bu kadar ceza almamıştır. hoca ceza alınca haliyle kenarda yardımcı hoca görünüyor. yani abdullah avcı'nın yardımcılarını detaylı izleyici dışında hiç kimse maçı izlerken ekranda görmez. ama 1 sezonda en az 6 kez fatih hoca'nın yardımcılarını ekranda görür izleyici. bu da görünür olanın sorgulanmasına yol açar. insanlar fark etmediği şeyi nasıl sorgulasın ? işi yardımcılarına bırakan da yine hoca yani.
  • 65
    hakkında konuşup önemini anlatanların bu konu hakkında en ufak bir fikirleri olmadığını ve kendi şahsi düşüncelerini nesnel gerçekler gibi anlattıklarını düşünüyorum ben.

    bu dediğimden yardımcı hoca önemlidir ya da değildir sonucları çıkmasın, ben sadece öneminin standart seyirciler tarafından yorumlanabilecegine inanmıyorum. dünyanın en iyi futbolunu oynayan takımları da teknik kadroları hakkında kimsenin bir bilgisi ve fikri olmadığına eminim. 10 dakikalık internet taraması ile bunun yardımcısı şu, onun yardımcısı bu yazılıyor sadece. aynı şey kondisyoner konusunda da böyle.

    kondisyoner, beslenme uzmanı, teknik kadroyu oluşturan diğer elemanlar vs. vs hepsi önemlidir. lakin hiçbirisi bir başarıda tek başına etkili değildir. bayern münih, barcelona gibi takımlar hoca değiştiriyor ve bazen kötü gidiyor, tekrar hoca değiştiriyor vs. peki bu süreçte yardımcılar kondisyoner vs. değişiyor mu bence kimsenin bir bilgisi, merakı yok bu konuda.

    başarısız olunan dönemlerde böyle olur ama kondisyonerden yardımcı hocaya kadar her yerde sorun aranır. yok takımda lider eksik, yok kaptan lider biri olmalı. vs.vs. bülent korkmaz bu takım avrupa'nın zirvesine çıkarken de vardı oradan düşüşe geçtiğinde de vardı. bunlar detaylardır sadece, asıl olması gereken tamamdır, sonrasında kondisyoner, yardımcı hoca, lider oyuncu vs. farkı yaratır. galatasaray temel sorunu teknik direktör sorunudur.
  • 67
    bir insanın doğrudan yönetebileceği kişi sayısı bir çok yöneticilik eğitiminde 7-10 arasında söylenir. bu şu demek, bu varsayıma göre en yüksek yöneticilik kabiliyetine bile sahip olsanız en fazla 10 kişiyi "doğrudan" yönetebilirsiniz.

    futbol takımı yönetmek, çalışanınızın performansı dışında fiziksel gelişimi, psikolojik durumu dahil çok fazla bireysel parametreye bağlı bir iş.
    bir insanın tek başına
    hem oyuncu performanslarını değerlendirmesi,
    hem oyuncuların psikolojik durumlarını göz önünde bulundurabilmesi,
    hem oyuncuların gelişim veya gerilemelerini takip edebilmesi,
    hem rakip takımları analiz edebilmesi,
    hem scout raporları ile gelen dökümanlarla, videolarla ilgilenebilmesi,
    hem kadro mühendisliği yapabilmesi,
    vb. çok zor.
    67 yaşındaysanız, bir yandan da medyayla falan uğraşıyorsanız daha da zor.

    15 yıllık mühendisim, 5 yıldır proje yürütüyorum. bu konu hakkındaki naçizane görüşüm; bir insanın yürüttüğü görevi nedeniyle üstlendiği bir sorumluluk varsa ve başarısızlık durumunda ödencek bir bedel varsa yardımcıların en iyisini ister kendisine.
    eğer bir hesap verilmiyorsa tabii ki kimse yardımcı istemez.

    galatasaray'ın bu sene şu ana kadar tff'den alabileceği para 7 galibiyet 6 beraberlik için 27.3 milyon lira. alabileceği toplam para ise 51.3 milyon lira. fark 24 milyon lira. tabii ki hedef tüm maçları kazanmak değildir, ancak potansiyel kaybın değeri bu.
    bunun sonucunda ödenen bir bedel, verilen bir hesap yok. hoca bütün sorumluluk bende diyor da... nedir yani, birimiz işimizde çuvallasak, yönetime bütün sorumluluk bende desek sizce işimizde kalabilir miyiz?

    uzun lafın kısası hocanın sorumluluğu paylaşacağı, kendi adına kararlar amasına izin vereceği bir ekibe ihtiyacı var.
  • 69
    galatasaray futbol takiminin bu sezon gittigi yapilanmada daha cok onem arz eden antrenor turu. genc oyuncularla yakindan ilgilenecek ve onlari her alanda gelistirecek antrenorler gerekli. fatih terim her oyuncuyla yakindan ilgilenemez. onun aciklarini deneyimli antrenorler kapatabilir.

    bizde ise yardimci antrenorler ilk antrenorluk deneyimini yasiyor. ne kadar iyi futbolcu olursaniz olun antrenorluk farkli bir is. selcuk inan ve necati ates once alt yapida veya anadolu'da yardimci antrenor olarak deneyim kazanip sonra galatasaray gibi bir takimda bu gorevi yurutebilirler. sirf hocayla aralari iyi oldugu icin degil yani.

    onceki donemlerde takimimiz deneyimli ve hazir oyunculardan kurulu oldugu icin hocanin illa iyi yardimcilara ihtiyaci olmuyordu. o yuzden o donemler hasan sas ve umit davala'nin yeterlilikleri fazla tartisilmiyordu.
  • 70
    riera city'i bırakıp galatasaray antrenör ekibine katıldığında hiç kimse, kardeşim manyak mısın city'i, pep'i bırakıp galatasaray'a geliyorsun demedi. niye acaba? dünden beri bunu düşünüyorum.

    her yardımcı antrenör, teknik direktör olacak diye bir şey yok. bazı insanlar lider değil, çok iyi 2.adamdır. liderlik, teknik direktörlük ve asistan menajerlik çok farklı şeyler. ayrıca burası da çemişgezek futbol kulübü değil, galatasaray. hemde yeni bir projeyle yola çıkan, bu projeyle namağlup kupa 2'de üst tura çıkan, deplasmanda gol dahi yemeyen galatasaray. bu projede yer almak istemek, gayet mantıklı.

    bugün galatasaray teknik heyeti yeterlidir diyen, kendini kandırıyordur. galatasaray ülke ekonomisinin şartlarına bakınca, çok ciddi ve masraflı bir yapılanmaya gitti. bu yapılanmanın ana planı, oyuncu geliştirip satmak. aldığı oyunculara değer katabilmek, bir üst seviyeye çıkartıp, gelir elde edebilmek. bu minvalde, altyapıdan, üstyapıya kadar, profesyonel anlamda değişim, gelişim ve liyakat şart.

    altyapıda;
    kaleci departmanı tamamen değişmeli. yıllardır çıkardıkları, seçtikleri kalecileri görüyoruz.
    altyapı kondisyon, fizik gelişim departmanımın tamamen gelişmesi şart. altyapıdan çıkan oyuncunun fiziği kürdan kadar, böyle bir şey galatasaray gibi bir kulüpte kabul edilemez.
    mental gelişimi için profesyoneller altyapıya kazandırılmalı.
    liste daha çok uzar.

    üstyapıda;
    hocanın yardımcılarından en azından bir tanesi, hocanın aklındaki oyun planı üzerinde uzmanlaşmış, tecrübeli 1 isim, bir tane işin eğitimini almış genç bir isim, bir tane de hocanın istediği bir isim olmalı. bu 3 kişi hocanın altında çalışıp, antrenmanlarda hocanın eli ayağı olmalı.

    pozisyon antrenörleri, duran top antrenörleri. tecrübeli ve spor akademisi mezunu potansiyeli olan isimlerin olduğu donanımlı bir ekip olmalı antremanları yöneten.

    bunu istemek, bunu beklemek galatasaray yönetiminin hakkıdır. bu projeyi hocaya doğru şekilde aktarırlarsa, hocanın da kabul edeceğini düşünüyorum. kabul etmeli, çünkü doğru olan bu. burada en kilit nokta, antrenörlerin hocayla uyum içinde çalışması. floryada patron fatih terim çünkü. hocaya rağmen değil, hocayla birlikte çalışması gerekiyor.
  • 71
    yeni dönemde galatasaray'da kime verileceğini merak ettiğim görev. torrent'e yardımcı olabilmesi adına kesinlikle ligi bilen, ülke şartlarına hakim birisi bu vazifeye getirilmeli. ayrıca bu kişi fatih terim'le hiç çalışmamış biri olmalı ki insanların aklında soru işareti kalmasın ve olası bir başarısızlık durumunda "terim ortalığı karıştırıyor" düşüncesi ortaya atılmasın. bir de, ceza durumunda sahaya çıktığında hocalığın yakışacağı birisi olması lazım. olur da bir süre sonra torrent ayrılırsa yeni hoca aramdan görevi kendisine verelim. hayat bu, "yardımcı" dediğin hocayı bir anda takımın başına getirebiliyorsun.
  • 72
    domenec torrent ile ilgili kısmı çok yanlış anlaşılan mevki. yönetim torrent'in fatih terim'e yardımcı olarak geldiğini söylese de bugüne kadar hiç, torrent'in yardımcı antrenör yani fm diliyle assistant manager olarak geleceğini söylemedi. torrent bence her zaman teknik direktör, yani manager olarak düşünüldü. fatih terim ise seviye atlayıp sportif direktör, ya da proje direktörü tarzı bir şey olacaktı muhtemelen. yani kadro mühendisliği, transferler, futbolcu gelişimi, bütün yaş kategorilerinin planlanması gibi fatih terim'in zaten yaptığı şeyler onda kalacak, a takımın saha içi taktisyenliği vs de torrent'e geçecekti. bence oldukça iyi bir plandı ama hoca da hoca işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın