ilk olarak
nkfvas nickli yazarımızın sözlükte başlattığı akımdır fakat kendisi tüm entry'lerini silip pilot olduğu için o ara arka arkaya patlattığı bombalar haliyle moderatörler dışındakilere görünmez olmuş. şu an görüp de okurken ciddi ciddi yarıldım ve kendisini de anarak bu kaybolan fıkralardan ziyaretçileri ve kullanıcıları mahrum bırakmak istemedim;
1- einstein ölmüş ve öteki dünyada cennette kendisine bir malikane tahsis etmişler. einstein malikaneye yerleştikten birkaç gün sonra kapısı çalınmış. kapıyı açan einstein, karşısında yaşlı bir adam görmüş. yaşlı adam einstein'a iq'sunun 160 olduğunu söylemiş. bunu duyan einstein, yaşlı adamı içeri davet etmiş. " gel seninle izafiyet teorisi ve kuantum fiziği hakkında konuşalım " demiş. bir hafta soluksuz muhabbet etmişler ve bir haftanın sonunda yaşlı adam teşekkür ederek evden ayrılmış.
ertesi gün einstein'ın kapısı yine çalınmış. bu sefer orta yaşlı bir adam ise iq'sunun 80 olduğunu söylemiş. bunu duyan einstein da, " gel seninle de siyaset ve ekonomi üzerine konuşalım " demiş. bir hafta boyunca siyaset ve ekonomi üzerine soluksuz muhabbet etmişler. bir haftanın sonunda orta yaşlı adam einstein'a teşekkür ederek malikaneden ayrılmış.
ertesi gün einstein'ın kapısı yine çalınmış. bu sefer karşısında 30'lu yaşlarda bir genç adam, iq'sunun 20 olduğunu söylemiş. bunu duyan einstein, genç adamı içeri davet ederken; " gel, seninle de fenerbahçe'yi konuşalım bari " demiş.
2- istanbul'da çok hızlı sakal traşı yapmasıyla ünlü bir berber varmış. bir gün fenerbahce başkanı aziz yildirim'in acil bir işi çıkmış ve soluğu bu hızlı berberde almış. adam, gerçekten de sakal traşını 2 dakikada yapıp işlemi bitirmiş. aziz yıldırım eline cebine atmış ama hızlı berber; " aman başkanım, siz koskoca fenerbahçe camiasının başkanısınız sizden para almam " demiş. bunun üzerine aziz yıldırım teşekkür ederek dükkandan ayrılmış. ertesi gün dükkanını açmaya gelen berber, kapının önünde bir koli görmüş. kolinin üzerinde aziz yıldırım'ın gönderdiği yazıyormuş. koliyi açınca da içinden 11 milyar türk lirası ve 11 tane fenerbahçe forması çıkmış.
birkaç dakika sonra kapıdan besiktas başkanı suleyman seba girmiş. onun da işi acilmiş ve bir an önce sakal traşı olması gerekiyormuş. hızlı berber yine 2 dakikada traşı bitirmiş. süleyman seba elini cebine atmış ama hızlı berber; " aman başkanım, siz koskoca beşiktaş camiasının başkanısınız sizden para almam " demiş. bunun üzerine süleyman seba teşekkür ederek dükkandan ayrılmış. ertesi gün dükkanını açmaya gelen berber, kapının önünde bir koli görmüş. dün sabah aziz yıldırım'ın gönderdiği koli aklına gelince, süleyman seba'nın da yüklüce bir para göndereceği düşüncesiyle hemen koliyi açmış. bir de bakmış ki içinde süleyman seba'nın emekli maaşından bir miktar para ve 11 tane beşiktaş forması. buna da şükür deyip ortalığı temizlemeye koyulmuş. derken içeri faruk suren girmiş. takım o sene avrupa'da kupa bırakmamış, dünya devi olmuş ve böyle bir takımın başkanı hızlı berberin dükkanına gelmiş. bunları düşünen berber, diğer ikisine çektiği sizden para almam numarasını faruk süren'e de çekmesi halinde aziz yıldırım'dan ve süleyman seba'dan daha fazla para vereceğini düşünüp traşı bitirdikten sonra elini cebine atan faruk süren'e;
" aman başkanım, siz koskoca galatasaray camiasının başkanısınız. avrupa'da kazandığınız kupalarla ülkemize büyük sevinçler yaşattınız, sizden bir de para mı alacağız " demiş. bunun üzerine faruk süren teşekkür ederek dükkandan ayrılmış. ertesi gün koli bulacağım sevinci içinde dükkana gelen hızlı berber bir de ne görsün, 15 tane daha galatasaraylı yönetici.
3- manchester united ile old trafford'ta oynanan ve 6-2 biten maçın ardından istanbul'a dönen fenerbahçe kafilesinde rüştü pek bir efkarlı olduğu için akşam dışarı çıkıp birkaç tek atmaya karar vermiş. o hezimetin ardından dışarı çıkmasının taraftarlar tarafından büyük tepki çekeceğini düşünen rüştü, en iyisi kadın kılığına girip öyle gideyim demiş.
kadın kılığında bara giden rüştü bir viski söylemiş kendisine ve efkar dağıtırken yanına yaşlı bir kadın yanaşmış. " aa rüştü, fenerbahçeli rüştü, naber " demiş. bunu duyan rüştü şaşırmış. o kadar kılık değiştirdim ama bu kadın beni nasıl tanıdı diye içi içini yemiş.
efkarı dağılmayan rüştü, ertesi gün tekrar bara gitmiş. bu sefer dünkünden farklı bir kadın kılığıyla gittiği barda viskisini yudumlayıp efkar dağıtırken yanına bir kadın yanaşmış ve, " aa rüştü, fenerbahçeli rüştü, naber " demiş. rüştü yine şoka uğramış, ulan nasıl tanıyor yaa diye iç geçire geçire bardan ayrılmış.
ertesi gün yine bara gidip efkar dağıtmaya karar veren rüştü, " bu sefer de böyle bir olayla karşılaşırsam beni nasıl tanıdığını soracağım " demiş. diğer iki günden farklı bir kadın kılığında bara gidip viskisini söylemiş. yudumlarken yanına yine bir kadın yanaşmış ve " aa rüştü, fenerbahçeli rüştü, naber " demiş. iyice dellenen rüştü kadını yakalamış ve " ya o kadar kılık değiştirdim, nasıl tanıyorsun beni " diye sormuş. bunun üzerine kadın; " rüştü abi, çaktırma ben tuncay. diğer arkadaşlar da şu masada, efkar dağıtıyoruz gel bize katıl " demiş.
4- bir gün real madrid, fenerbahçe'yle maç yapmak için istanbul'a gelecekmiş. binmişler uçağa, real madrid'li oyuncular çok üzgün. zidane kaptan olarak sormuş tabi
- ne o çocuklar yüzünüzden düşen bin parça?
raul demiş ki:
- ya abi fenerle oynamayı hiç istemiyoz.
stata gelmişler. hala millet surat yapıyor. zidane arkadaşlarina;
- siz gidin istanbul'u gezin, ben fenerbahçe'yle tek basima maç yaparım. demiş.
bunu duyan arkadaşlari sevinçten havalara uçmuşlar. hemen dalmışlar istanbul gecelerine. maç başlamış. devre arası real madrid'li futbolcular stata gelmişler ve skorboarda bakmislar real madrid 1:0 önde. demişler bi laila yapalım gelelim bari. maçın sonunda geri gelmişler. bi bakmışlar skor 1:1. gitmişler soyunma odasına zidane'yi kutlamaya, ancak zidane almış başını iki elinin arasına ağlıyor.
- niye ağlıyorsun, sen bütün takıma karşı tek başına oynadın ve maç berabere bitti. bu mükemmel bi şey.
zidane cevap vermiş;
- eğer maçın 60. dakikasında kırmızı kart görmeseydim, farka gidecektim. ben ona üzülüyorum.