• 94
    ülkenin iklimi eninde sonunda normalleşecek, türk futbolu da nitelikli yabancı teknik direktörlerle düzlüğe çıkacaktır.

    garson, mühendis veya doktor farketmiyor, türk insanından her meslek dalı yurt dışında iş bulabilirken, teknik direktörlerimiz yurt dışına sadece tatil için gidebiliyor.

    bu tanımlamadan tuğberk tanrıvermişi ayrı tutuyorum. kariyer basamaklarını kendinden emin bir şekilde atlıyor.
  • 84
    son yıllarda içimize aşırı kapandık hoca tercihleri hep türk hocalardan yana oldu. bizim özelimizde konuşmuyorum ancak lige acilen eski yıllardaki gibi yabancı hocalar gelmeli. futbolumuz öldü yenilikler lazım. bir tane sumudica bile ne kadar etkili olabiliyor farklı düşünerek.

    futbolumuzun kurtuluşlarından bir tane yabancı hocalardır. yoksa kendi aralarında yerli hocaları paslaşan kuluplerle hiçbir yere varamayacağımız gün gibi ortada.
  • 113
    bankalar birliği anlaşması, spor kulüpleri yasası, başkan değişimi derken kadrosunda major değişiklik yapması imkansız olan galatasaray’ımızın yabana atmaması gereken teknik direktör tipi. bizim bir hoca gelsin kadroyu yeniden kursun, aklındakini sahaya yansıtsın gibi dertlerimiz olamaz maalesef. mevcut durumumuzda bu kadroyu minimum takviye ile oynatacak bir hocaya ihtiyacımız var. yani hocaya göre kadro değil, kadroya göre hocaya ihtiyacımız var. türk teknik direktörler genel olarak pragmatist olduğu için öne çıksa da kendimizi sadece türkler şampiyon olabilir gibi bir kısıtlamanın içine sokmaya gerek yok.

    mevcut kadro bir b2b orta saha ve bir pivot santrfor ile çıkışa geçebilecek kaliteye sahip. gelen hocanın oyuncu niteliklerine göre bir plan kurması gerekli. cicaldau’yu ceza sahasına ve çevresine daha çok nasıl sokabileceğini düşünmesi lazım, oyun kurulumunda taylan’ı nasıl rahatlatacağını düşünmesi gerekli, kerem ve yunus’u çizgiye hapsetmeyecek pva ve boey’e bütün çizgiyi kullandıracak bir plan gerekli. bunları yaparken kaymaları, yerleşimi ve topsuz oyunu kurgulaması lazım. bizim kadromuz açık seçik dikine oynayabilen bir takım. topa sahip olduğunda dahi dikine oynayabilecek bir plan kurulması lazım.

    bize ne lazım olduğu belli. bunu kimin kurgulayabileceğini bulmamız lazım. o yüzden kendimizi illa okan olsun nuri olsun ilhan olsun diye kısıtlamaya gerek yok. benim tercihim bu sistemi oturtabilecek world class olmasa da a class bir hoca olmalı. kadroya göre teknik adam getirmezsek bu yolun sonu fatih hocam bizi kurtar olacak zira.
  • 122
    yabancı teknik direktorlerle çalışmak doğru değil tabii, bir teknik direktorun her şeyden evvel basın medya ve camiayla ilişki kurması, hakeme ve federasyona sallaması gerekiyor. bunu diğer ülkelerde de gördük: örneğin premier ligde gidip ispanyol guardiolaya , alman kloppa, tuchele falan iş veriyorlar: sam allerdyce ve steve bruce dururken ne işi var bunların. örnek veriyorum city bugün guardiolayi kovmak istese bir sürü tazminat öder ama hoca steve bruce olsaydı hayallerinin takımı olan manchester city'den tazminat almaz imzayı kalplere atardı (ağır ironi içerir)
  • 148
    ülkemizde 17 yıldır şampiyon olamayan teknik direktör tipi. bunun en büyük sebebi türk spor medyası. yabancı hocaları ilk fırsatta linç ederler. yerli hocalara söylemeye cesaret edemeyecekleri şeyleri bu hocalara küstahça söylerler. bunu içlerinde en bilinçli olduğu söylenen yorumcular bile yapar. adamlara rahat bir çalışma ortamı sunmuyorlar, sonra bir de utanmadan yabancı hocalar niye başarılı olamıyor diye analiz yapıyorlar.
  • 68
    çoğu futboldan anlamaz.

    niye bu konu açılıyor anlamıyorum. bizim ülkemizde samet aybaba, tolunay kafkas, bülent uygun gibi dünya çapında teknik direktörler var. bunlar gibi hocaların anadolu'nun her köşesini karış karış gezmesi, yılmaz vural gibi seksen takım çalıştırması varken ne gerek var genç yabancı hocalara. nasılsa bu ligin dinamiklerini yerli hocalarımız çok iyi biliyor. o yüzden hiç bit takım paylaşamıyor onları bak her sene bir takım çalıştırıyorlar. onlar bizim canımız ciğerimiz... aman ha açmayın böyle konular. bizimkilerin yiyeceği ekmeği başkaları mı yesin?
  • 47
    ulkemizde basari yuzdelerinin dusuk olmasi bir gercek, bunda futbol ortamimizin igrenc olmasi da buyuk bir sebep tamam. lakin buradan ayrildiktan sonra kariyeri nasil devam edebiliyor bu yabanci hocalarin, hatta futbolcularin ona da bakmak lazim. ozellikle oyuncu bazinda ben bu olaya ayri takigim, zira cok buyuk yuzdeyle anca arabistan'a katar'a gidebiliyorlar. bizim ligden sonra ust seviyede oynayan yabanci gorunce mutlu oluyorum ama sayi cok az. hocalarda hele, cok daha az. kendimizden ornek verelim, kac tane hoca icin aradan bu kadar da yil gecmisken "ulan kiymetini bilememisiz, adam aslinda ne buyuk hocaymis bak x takimini nereden nereye getirdi" diyebiliyoruz. rijkaard ne yapti, prandelli ne yapti, skibbe ne yapti? mancini isminin ulkesindeki hakkini verip milli takimi calistiriyor, kulup bazinda kiyaslama yapamiyoruz. daha geriye gidince bir tek gerets var, bizden sonra marsilya'da guzel isler yapabilen, ki gerets zaten bizde de basarili olmustu. rakiplerimizde de benzer ornekler var, cok isimli hocalar geldi, basarisiz oldu, kesinlikle tasvip etmedigim sekilde kufur kiyamet, hocaligi bile sorgulanarak kovulanlar oldu, ama sonra "uygun sartlar saglaninca demek basarili olabiliyormus" dedigimiz ornek neredeyse hic yok. fi tarihinde burada calismis low ornek verilir belki, ama o donemi hem hatirlamiyorum, hem de o donem toy donemi olarak degerlendirilebilecegi icin bu ornege de katilmiyorum.

    yani demek istedigim, futbolumuzda yanlis olan cok seyler var elbette, lakin her kotu seyide de kendimize baglayarak durumu odagindan saptirmamak lazim diye dusunuyorum. diger ulkelerde de kaos var, yonetimsel sacmaliklar var, taraftar olaylari baskilari var, italya'da taraftar tesis basip tartakliyor oyuncuyu hocayi, oyle bir baski ortami var ornegin. ulkemize gelen hocalarin basarisizliklarinin tek sebebi biz degiliz. elbette futbolda uyum saglanmasi bambaska bir olgu, yani isini layikiyla yapiyor olsan bile basarili sonuc alamadigin oluyor. bu insanlar da layikiyla yapiyor olabilir, ama bazen yetmiyor, hatta cogu zaman yetmiyor.
  • 70
    galatasaraylı olmayan teknik direktörlerdir. ne lucescu ne gerets ne mancini hiçbir yabancı antrenör galatasaraylı değildir. onlar birer profesyonel çalışandır. işleri bitince çeker giderler. çünkü galatasaray onların işyeridir. ama fatih terim, tıpkı sizin gibi, benim gibi hakiki galatasaraylıdır. görevde olmasa bile bir taraftar gibi maç gününün, maç anının heyecanını yaşar. yüreğinde galatasaray'ın heyecanını taşır. temel fark budur.
  • 71
    2001-2007 arası şampiyon olan tek yerli hoca mustafa denizli'ydi.

    2008'de bitime 6 hafta kala feldkamp koltuğu cevat güler'e bırakırken aynı zamanda türk futbolundaki yabancı hoca dominasyonunu da yerlilere bırakıyordu.

    2008 yılından 2020 yılına geçen bu sürede bir daha yabancı hoca şampiyonluk yaşayamadı. hatta yaklaşan bile çok olmadı. bunun etkisiyle ligdeki takımların %90'ı yerli hoca tercih etmeye başladı. uzunca bir süre ligdeki tek yabancı hoca samudica'ydı.
  • 138
    turkiye'de ozellikle buyuk takimlarda ve son yillarda basarili olmayan hoca tipidir. 29 aralık 2022 sivasspor galatasaray maçı'nin ardindan bunun en buyuk sebebinin; ulke futbolunda yer alan toksik ortam, sacma sapan yoneticiler ve hakemler oldugu kanaatina vardim. hele ki kariyerli hocalar su sirk ortamini gordugunde kacmak icin gun sayiyorlardir. mesela su anda ligdeki en kariyerli yabanci hoca, jesus (basarilidir basarisizdir ayri mesele) mensubu oldugu camianin bu sacma cikislarini gordukce ne dusunuyordur acaba. ulkede futbol disinda ne varsa gundem oluyor.
  • 111
    futbolcunun ve hocanın yerlisi yabancısı olmaz. plan dahilinde uygunu olur, uymayanı olur. plan da her zaman tutmaz ama kadroların en azından belli bir plan dahilinde yapıldığı belli olur. her zaman başarı gelmese de doğru olan budur.

    misalen kendisini hiç sevmesem de dözbek yönetimi zamanında tudor'la girilen sezon böyleydi. çok bariz bir planlama vardı. belki tudor'la olmadı ama o kadro iki sezon şampiyonluk getirdi (ffp belasına batmamız işin başka bir yönü, onun hakkında sürekli konuştuk zaten). çok para dökmekle olacak bir şey değil bu sadece. o kadro pahalıydı, evet ama tudor'un kafasındaki plana uygun olarak kurulmuştu.

    misal, 2021-22 sezonunda bize plan diye kaktırılan şeyin hiçbir anlamı yoktu. saçma sapan bir orta saha rotasyonu, verilen paralara değmeyecek tipte 24-25 yaşında adamlar, oynatılmak istenen oyunla zerre ilgisi olmayan rotasyonlar vs. derken sonunda bu noktaya geldik.

    demem o ki eğer yönetimler bir plan dahilinde hareket ederlerse isimlerden ziyade o planın getireceği başarı oluyor. gerçi biz kervan yolda düzülür diye gaza geliyoruz da olması gerekenle olan bir değil.
  • 34
    türkiye'de takım çalıştırıyorsa türk spor basınıtarafından tabiri caizse itin götüne sokulan teknik direktörler. türk meslektaşlarına ise aynı muamele asla yapılmaz.

    igor tudor'a sen bu kulübün büyüklüğünü biliyor musun, istifa edecek misin diye soru sorulur, jan olde riekerink'e kızınız garsonluk mu yapıyor diye soru sorulur,

    aykut kocaman basın toplantısını terk eder, soru sorulmaz. şenol güneş'e soru sorulamaz, şenol güneş her hafta bi yerlere ayar verir. fatih terim'e soru sorulamaz.

    ondan sonra bizim ligde türk teknik direktörler iş yapıyor yaaa hacı. sen adamı medya olarak kayırırsan olur tabi. ha bazı yabancı teknik direktörler cidden başarısız olmuş olabilir, ama şu olayın da etkisi vardır kesinlikle.

    istiklal marşı okuyan topçu istiyoruz diyen zihniyet, istiklal marşı okuyan teknik direktörleri de kayırıyor. asıl lige gelmesi gereken kurallardan biri yerli hoca sınırı.

    o kadar kötü ki türk teknik direktörlerin durumu. türk topçusundan fersah fersah geridedir türk hocaların durumu. avrupa'da takım çalıştırabilecek yeterlilikte türk teknik direktör şu an sıfır. çoğu zaten dil bilmeyen adamlar. şu an süper ligde ingilizce bilen türk hoca sayısı 1 falandır heralde, abdullah avcı'dır o da büyük ihtimal.

    bu şartlar altında ümit özat, bülent uygun gibi isimleri hala süper ligde takım çalıştırırken görmemek için teknik direktörlere yerli sınırı net gelmeli. belki o zaman kendini geliştirme ihtiyacı hissederler. şimdi iş garanti nasıl olsa. türbülent 5 haftaya kovulur, yerine sergen gelir, sergen gider hikmet gelir, o gider şu gelir, dön babam dön.
  • 114
    neden yabancı veya türk diye ayrım yapılıyor anlam veremiyorum.
    yabancı özellikle alman olunca kesin başarılı, türk hele ismi pek bilinmiyorsa kesin başarısız olacak diye bir hava var kamuoyunda.

    ön planda olmayan türk hocalara şans verildiğinde başkaları gibi enkaz edebiyatı yapmadan çok başarılı olanda var (bkz: #3371339).

    bana göre önemli olan kaliteli, kendini geliştiren, ücreti makul ve başarısızlıkta gönderileceği zaman tazminat sorunu çıkarmayacak birisi olsun.
    artık türk mü, alman mı, arap mı, çin mi olur o pek önemli değil.
  • 45
    şu an türkiye'deki profesyonel ve yarı profesyonel liglerde bir (1) adet bulunandır, o da gaziantep teknik direktörü marius sumudica.

    14 yabancılı ligde bence çok anormal bir tablo. zamanında süper lig'de ortalama 5-6 yabancı hocanın takım yönettiği günler bile olmuşken, çoğu soyunma odasında türkçe konuşma zorunluluğu olmayan bir ligde sayılarının artmaması ilginç.
App Store'dan indirin Google Play'den alın