yabancı oyuncu sayısı

• 1901

  yabancı oyuncu sayısıyla uğraşacaklarına altyapılara yatırım yapıp yabancılarla bizim çocukları rekabet içine soksalar keşke. kaliteli türk oyuncuları hak ettiği için izlesek. kalitesiz oyuncuları sırf türk diye izlemek istemiyorum ama türk futbolcu da izlemek istiyorum. misal ikinci yarı tamamen yabancılardan kurulu bir 11 yaptık, statta cimbom buraya diye bir yerlerimizi yırtıyoruz hiç biri anlayıp gelmiyor bu bana garip geliyor.
• 1902

  türk futbolcular daha çok eşlerinin altına ferrari çeksinler, daha çok uzun vadeli sözleşme yapıp yata yata para kazansınlar, menajerler daha çok para kaldırsınlar, hafiften yükselişe geçmiş avrupa'ya türk oyuncu ihraç etmeye başlamış, nispeten anadolu kulüpleri istanbul kulüpleri ile boy ölçüşebilecek seviyeye gelmişken tekrardan türk futbolunda dibin de dibini görmek için çok yüksek ihtimalle alınacak karar. beinsports üyelik iptal kampanyasında sayıyı bilmiyorum ama muhtemelen 10.000 bile ulaşılamıyorsa tabiki böylesine rahat, kör gözün parmağına şeklinde alınacaktır bu karar, geçmiş olsun.
• 1903

  futbolseverleri değil, yerli futbolcuların yattığı yerden para kazanıp, kıçını büyütmesini destekleyen, gereksiz sistemdir.
• 1904

  10’a indirileceğini düşünürsek şöyle basit bir yapı geliyor aklıma.
  
  ilk 11 için banko 4 yabancımız var; marcao, luyindama, diagne, muslera. bunlar gitmeyeceği kesin olan oyuncular.
  
  feghouli ve belhanda satılmazsa 11’de yer bulacakları için saha içi 6 yabancı hakkını dolduruyoruz.
  
  yuto ve mitroglou’nu kulübede. linnes ve sözleşmesi büyük ihtimal otomatik uzayacak donk da tribünde olacak. tabii ki sakatlıklar cezalılarla değişir bu yapı.
  
  ndiaye ve onyekuru zaten kiralık. fernando ve mariano’yu satıp ilk 11 için 1 sağ bek, iki ortasaha, bir sol kanat toplam 4 tane yerli oyuncu katmamız gerek kadroya. ki bu durumda sol bekimizde emre taşdemir, ömer bayram rotasyonu olacağını hatırlatayım.
  
  10 kişilik yedek kulübemizde ise 2 yabancı oyuncu + 8 yerli oyuncu olacak bu 8 yerli oyuncu;
  
  semih kaya
  ismail çipe
  yunus akgün
  ahmet çalık
  emre akbaba
  atalay babacan ve kalan 2 yeri de yerli oyuncularla doldurmak gerekecek.
  
  entry biraz dağınık oldu ama sesli düşünüyorum ve beyin fırtınası yapmaya çalışıyorum şu an.
  
  sanırım transferleri aza indirmenin bir yolu da solda yunus akgünü, forvet arkasında emre akbaba’yı kullanıp belhanda’yı 8 gibi kullanmak.
  
  böylece ilk 11 için 1 sağ bek - 1 ortasahaya ihtiyacımız kalıyor.
  
  o zaman da yedek kulübesine takviye yapmamız gerek bol bol.
  
  sattığın kadar al kuralımız var.
  
  mustafa başkan, gerekirse o toplantıda kendini yak ama bu sınırlamanın gelmesine izin verme. bu galatasaray’ı bitirme projesi olacak, adımını sağlam at ne olursun.
• 1905

  yıl 2006, sınır 6, şampiyon galatasaray.
  yıl 2008, sınır 6+1 şampiyon galatasaray.
  yıl 2012, sınır 6+2 şampiyon galatasaray.
  yıl 2013, sınır 6+2 şampiyon galatasaray.
  yıl 2015, sınır 5+3 şampiyon galatasaray.
  yıl 2018, sınır comolokko, şampiyon yine galatasaray.
  
  ne yaparsa yapsınlar bizim için farketmeyecek bir sınırlamadır. hesap ortada, 12 yıl 6 şampiyonluk. sınırlı veya sınırsız farketmez, cimbom affetmez.
• 1906

  türk fubolunu geriye götürecek çağ dışı bir sınırlama. bu sınır gelirse sanırım futbol izlemeyi bırakırım. vasat oyuncular izlemek istemiyorum. bunun hangi uyruktan olduğunun bir önemi yok. biz kaliteli futbolcu izlemek istiyoruz. iyi futbolcular getirip avrupa ile rekabet edebilmeyi istiyoruz. herkes istediği gibi yabancı oyuncu almasın buna belli kısıtlar getirilebilir bunu desteklerim ama hepten kaldırmayı asla desteklemiyorum.
  
  bu kuralın uygulanmaması içim tüm sözlük yazar ve okurlarına çağrı yapmak istiyorum.
  
  http://tr.beinsports.com/iletisim
  
  lütfen hepiniz bu linke tıklayıp yabancı sınırının geleceği takdirde üyeliğimizi iptal edeceğiz vb bildirimlerde bulunun. 3-5 kişi yazarsa dikkate almazlar belki ama binlerce kişi yazarsa bunu dilkate alırlar.
• 1907

  türk futbolunun kurtuluşu. umarım gelir dediğim sınırlama. çünkü biz kaliteyi hak etmiyoruz. vasatlık ruhunuza işlemiş. yahu bu sınır varken vasıfsız yerlilere 5 milyon euro bonservis, yarısı kadar yıllık ücret verip, tüccar anadolu başkanlarının kişisel servetlerine servet katmadık mı ? ne kadar çabuk unutuyoruz. yahu t*rık en belirgin örnek insan nasıl bundan ders almaz ? umarım gelir bu sınır biz sadece alt yapımızdan faydalanıp, vasatlara para vermeyiz. diğerleri ne yaparsa yapsın.
• 1908

  yabanci oyuncu sayisi, altyapi oyuncu niteligi vs konularda belirli hedefler belirlenip ona göre atilimlar yapilmasi, 10 sene sonrasina dair planlamalarin baslamasi tabi ki de herkesin istedigi bir konudur.
  
  sinirlar konurken, düsünülmesi gereken tek sey milli takimin basarisi degil, kulüp takimlari ve ülke futbol kültürünün büyümesi yönünde olmalidir. ülkede futbolu sevmeyen ya da en azindan hayatinin bir bölümünde de olsa hic oynamamis olan insan bulmak bu kadar zorken, ki spor yapmayan bir ülkeden bahsediyoruz, insanlara sporu sevdirmenin, sporcu ruhunu kazandirmanin, ülke bütünlügüne kadar gidecek degerleri gelistirmenin bu kadar rahat basarilabilecegi alanda gerici atilimlar yapilmasi üzerine tartismalarin dönüyor olusu sadece vasifsizligin göstergesidir.
  
  kisitlamalar konusunda benim sahsi önerim, önceligin altyapi oyuncu sayisiyla olmasi gerektigidir. mesela avrupa listelerinde oldugu gibi, belirli sayida altyapi oyuncusunu (din dil irk ayrimi yapilmaksizin altyapidan yetisme özelligi aranarak) bildirme zorunlulugu gercekten zorlayici bir yapiya dönüstürülebilir. takimlar, altyapidan futbolcuya sahip olmak zorunda kalmali.
  
  ikinci önerim, kontratli futbolcular üzerine bir sinirlama yapilmadan, yeni katilacak olan futbolcular üzerine sinirlama yapilmasi. transfer edilecek olan futbolcunun, takim ekonomisine katki verebilecek yapida olmasina bakilmasi gerekir. bunun icin yas/kalite odakli bir kisitlama olmali.
  
  ücüncü olarak ise, takimlar bazi futbolculari kisitlama olmaksizin kadrosuna katabilmeli. samuel eto'o gibi robinho gibi obertan gibi futbolcularin ülkemize gelmesi, kalitenin artmasina katkida bulunuyor. bunu da yine adet olarak sinirlanabilir.
  
  bu kistaslardan sonra ise mac kadrolarinda, milli takimi düsünerek bir sinirlama olabilir. 18 kisilik kadroda 8-9, 21 kisilikte 10-11 milli takimda oynayabilecek ya da altyapidan yetismis bulunmasi futbolcu gibi.
  
  özetle, sinirlama olmalidir, ancak mantik cercevesinde, kaliteyi arttirmaya, bir seyleri gelistirmeye odakli olarak.
• 1909

  taviz tavizi doğurur. daha önceki değişimlere ses çıkarmadığımız için mağdur olduğumuz zamanlar oldu.
  
  tanım: azaltılma yönünde değişme ihtimaline karşı ligden çekilme tehdidi ile tepki vermemiz gereken uygulamadır.
  
  galatasaray`ın hedefi nettir ve kabul edin ya da etmeyin, millidir. bu hedefe giden yolda önümüze taş koyan kim olursa olsun gayri millidir, ülkenin düşmanı kimliğindedir. bunu unutan renktaşlarınıza bu gerçeği hatırlatmayı kendinize amaç edinin ey sözlük ahalisi...
• 1910

  yeni getirilecek kuralın saçmalığını konuşmaya değmez, hepimiz hem fikiriz.
  ama cumhurbaşkanı da müdahil olmuşken bu konunun unutulmasını beklemek saflık olurdu.
  
  bizde bu sebeple bas bas bağırdık burda ah hocam yapma yabancı kuralına engel gelebilir serdar azizi hele ki bedavaya satma diye.
  
  haydi ozanı engelleyemezdik ama serdar aziz böyle bir kural değişimi arifesinde göz göre göre üstelik bedavaya rakibe verildi.
  
  işin kötüsü bu kararın teknik taktik içeren bir yönü yoktu.
• 1911

  kısıtlandığı gün itibariyle türk futboluyla alakamı tamamen kesmeme vesile olacaktır. sözlük hesabım dahil tüm türk futbolundan tamamen elimi eteğimi çekeceğim. zaten beinsports üyeliğim yok. istanbul'da yaşamadığım için maçlara da gidemiyorum. sadece takım izmir'e geldiği zaman yazar arkadaşlarla stadda izlemeye özen gösterirdik bugüne kadar, artık onu da yapmayız. ayda yılda bir aldığım store ürünlerine de bir kuruş saymam bundan sonra. tabii ki de bunların sebebi galatasaray'a olan bir kırgınlık küskünlük değil. ona olan sevgim her daim içimde baki olacaktır. ancak bu boktan ligi izlenebilir kılan tek şeyi de kısıtlarsanız, kusura bakmayın ama izleyeni s**sinler. zaten toplum olarak bir sürü sıkıntımız var başta ekonomik sıkıntılar ve gelecek kaygısı olmak üzere. bir de oturup 2 milyon euro alan haramzade, kazma, çöp tenekesi yerli futbolcuların leş futbolunu izleyip de kendimi yok yere geremem hafta sonu hafta sonu.
  
  aklı başında olan herkesin yapması gereken budur. futbol biz taraftarlar olduğu sürece var olacaktır. bizim istediğimiz şekilde yönetilmek zorundadır. aksi halde bu çarka su taşımanın manası yoktur. lig tarihinin en güzel dönemlerini yaşıyoruz yabancı serbestisi geldiğinden beri. her şeyi çirkinleştirdiğiniz gibi bu güzelliği de yüzünüze gözünüze bulaştıracaksanız, ben yokum. bu devran dönene kadar da boykotum sürecektir.
  
  umarım çok büyük çaplı bir boykot olur da araplara izletirsiniz artık spor toto çöp ligini.
• 1912

  türk futbolunu baltalayacağından emin olduğum, menejerlere ve siyasilere peşkeşin yolunu açacak olan futbolcu sınırlamasıdır. kendi adıma bu konuda bein sport'a bir bildirim yaptım.
  --- alıntı ---
  sayın yetkili,
  
  annem adına 15 senedir digitürk üyeliğimiz bulunmakta olup, 3 adet kutunuzdan hizmet almaktayız. genelde ücretleriniz üzerinden tartışmalarımız olsa da genel hizmet kalitenizden duyduğumuz menuniniyetle üyelğimizi sürdürüyoruz.
  evimizde 2 galatasaraylı, 1 fenerbahçeli ve 1 adet de bursasporlu futbolsever bulunuyor. hepimizin sizden tek bir ortak talebi var. sürekli ve kasıtlı şekilde gündeme gelen yabancı sınırından çok rahatsızız. eğer ki tekrar böyle bir uygulamaya geçilecekse, seyir zevkimiz kasten baltalanacağından üyeliğimizi asla yenilemeyeceğimizi belirtmek isteriz. gerekli mercilere bu konuda müşterilerinizin talebi olduğunu iletmenizi de rica ederiz.
  
  --- alıntı ---
  elimizi taşın altına koyalım lütfen.
• 1913

  eğitim sistemindeki gibi sayılarla bu işi çözemeyiz. yabancı oyuncu hususunda düzenlemeler yapılmasına karşı değilim ancak sayıyı azaltarak bir yere varamayız. öncelikli olarak alınacak yabancı oyuncularda yaş ve milli takım gibi kriterler olmalı. anadolu takımı milli oyuncu alamıyor mu? o zaman gidecek altyapısından futbolcu oynatacak, bu kadar basit. her takıma sezon başına bilmem kaç dakika altyapıdan oyuncu oynatacaksınız diye zorunluluk getirilmeli.
• 1914

  yerli sınırı olmayınca transferlerden avanta alamayanların geri getirmek istediği, eğer geri gelirse hiç bir şekilde digiturk almayacağım, izlemeyi bırakacağım, ırkçı ve faşist bir uygulamadır. yerli sınırı kalkınca ligdeki çekişmeyi görüyoruz, her hafta ayrı bir heyecan, kimin kime dişi geçeceği belli değil. bu en az biz büyük takım taraftarına yararken en çok yine bizim sesimiz çıkıyor. yıl olmuş 2019 bu kafasızlık, bu beyinsizlik beni hakikaten zorluyor artık.
• 1915

  bunun konuşuluyor olması bile futbola ihanettir.bu kural kendini bilmezliğin, çözümsüzlüğün, vizyonsuzluğun, çıkarcılığın ta kendisidir.
• 1916

  sırf galatasaray'ın önünü kesmek, makasın açılmasını önlemek için getirdikleri gün gibi ortada. ancak unuttukları şey galatasaray yabancı veya yerli herhangi bir sınırlama ile de şampiyonluklar kazanır. fakat uluslararası başarılar için kulüplerin özgür olması lazım. ne yazık ki böyle bir kural dahilinde kimse hiçbir kulüpten şampiyonlar ligi'nin gediklisi olmasını, çeyrek veya yarı finalleri beklemesin. bu galatasaray'a değil türk futboluna ve futbolcusuna vurulmuş bir darbe olur.
• 1917

  halkın finanse ettiği ligde birileri kafasına göre kural değiştirmeye çalışıyorsa bizde izlemeyiz olur biter.
  düşünsenize mahalle maçı yapacaksınız topu satın alıp gelmişsiniz, kimin oynayıp oynamayacağına başkası karar vermeye çalışıyor. bizde topumuzu alır gideriz o zaman.
• 1918

  haziranda tff seçimleri yapılmadan resmi olarak bir karar verebilirler mi merak ettiğim saçma düzen.
  
  2019-2020'den itibaren ciddi bir sayı düşüşü getirirlerse kulüpleri transfer sezonunda ciddi bir zorluk bekler. büyük takımlar panikle yerli oyunculara saldırır, anadolu kulüpleri de bu panikten faydalanıp ceplerini doldurur.
  
  bu kuralı en geç 2018-2019 ara transfer döneminde belirlemeliydiler ki 2019-2020 yaz transfer döneminde uygulanmaya başlansın.
  
  şimdi sezon bitecek, tff seçimi yapılacak da resmileşecek de derken transfer dönemi başlayacak.
  
  getirilecek yeni yabancı kuralının uygulanması 2020-2021 sezonundan itibaren olmalı ki kulüpler hazırlıklı olsun. yoksa panik yerli transferleri ile kulüpler daha da çok batacak.
  
  "yeni sezonda yabancı kuralının değişeceğini herkes biliyordu" cümlesi
  
  ile
  
  "yeni sezonda yabancı kuralının 6+4 olarak değişeceğini herkes biliyordu" cümlesi arasında planlama için büyük bir uçurum farkı var.
• 1919

  ülkede her şey gibi futboldaki yabancı oyuncu konusunda da bir standart yok. çünkü işi bilmeyenler futbolu yönetiyor. avrupa gümrük birliğine üye, ab'ye girmeye çabalayan bir ülkede herhangi bir durumda, konumda yabancı-yerli konuşulması bile abestir. serbest piyasa düzeninde ithalata sınır koyuluyor mu? hayır. ihracata sınır koyuluyor mu? hayır.
  
  bu son 3 senede uygulanan kural ile sen onlarca oyuncuyu dışarıya gönderdin mi? evet. yani ihracat yaptın. ülkeye döviz girdi.
  
  futbolda yabansı sınırının hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. ancak, alt yapıdan oyuncu yetiştirmeyi zorlayacak-teşvik edecek bir kural koyulması lazım.
  
  kulüpler birliği denen oluşumun başkanı fikret orman geçen günlerde ispanya la liga yöneticileriyle görüşmüş. birlikte gelişim konuşulmuş. bu mu gelişim? ispanya'da da sınır var evet. ama ab den dolayı bir sınır. futbola özgü bir sınır değil yani.
  
  kokuşmuş, beş para etmez süper ligi, doğu avrupa liglerinin bile arkasına atacak bir düzenlemedir.
• 1920

  2016 avrupa kupası şampiyonu portekizin 23 kişilik kadrosunda 8 tane portekiz liginde oynayan oyuncu varken geriye kalan 15 futbolcu; 5 fransa 3 türkiye ve ispanya 2 ingiltere ve 1 hırvatistan ve almanya liglerinde , 2018 dünya kupası şampiyonu fransa da ise 23 kişilik kadrosunda 9 fransa liginde oynayan oyuncu varken 14 futbolcu; 6 ispanya, 5 ingiltere, 2 almanya ve 1 italya liglerinde oynayan oyunculardan kuruluydu. biz ise yıllardır yabancı sınırı varken yerli oyuncuları ülkede tutarak hiç bir organizasyonda başarılı olamadık. avunduğumuz dünya 3.lüğü haricinde. portekiz, ispanya, fransa, ingiltere bunlar bilmiyor bizim federesyon her şeyi biliyor ne de olsa.
• 1921

  bu konudaki tek düsturum "ben sporcunun zeki, cevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim" dir. futbolcunun pasaportu beni ilgilendirmez.hem zeki,hem çevik ve hem de ahlaklı olmayıp, abidik gubidik kurallar sayesinde kolay yoldan para kazanma peşinde koşan türk futbolcular yerine bir zahmet bu nitelikleri taşıyan yabancılar oynasın.
• 1922

  daha önce yazmıştım, tekrarlamakta herhangi bir beis görmüyorum sayın r.tayyip'in yabancı sınırı kademeli azaltılsın talimatı sonrası artık bu kural kısıtlaması kesinkes gelecektir. bunun önünde herhangi bir engel de bulunmamaktadır. bunu dile getirirken herhangi bir amaç gütmüyor, sadece durum tespiti yapıyorum. ancak erdoğan'ın belirttiği gibi kademeli azaltılsın talimatı üzerinden yola çıkarsak öylesine yabancıyı minimuma indirgeyen keskin bir geçiş açıkçası beklemiyorum. tüm kulüpler en azından bu kademeli azaltma üzerine yoğunlaşabilirler. makul bir seviye de şimdilik iyidir.
• 1923

  (bkz: süleyman luş)
  (bkz: ogün çalışkan)
  (bkz: ramazan emirhan civelek)
  (bkz: bartuğ elmaz)
  (bkz: mustafa kapı)
  (bkz: atalay babacan)
  (bkz: yunus akgün)
  (bkz: ali yavuz kol)
  
  bunlar benim aklıma ilk gelen yetenekli oyuncularımız. evet sınır gelmesine karşıyız ama madem kafaya koymuşlar, kim hangi sınırı getirmek istiyorsa getirsin. hodri meydan...
• 1924

  türkiye cumhuriyetinin değerlerini yabancılara peşkeş çekerken babalar gibi satarız diyenlerin, futbol sisteminde gündem değiştirmek amacıyla bir kaç ayda bir gündeme getirdiği kavram.
• 1925

  (bkz: 6+2+2)
  
  bak tff, sana iki çift lafım var.
  
  koskoca kurumsun; mehekan var, reis-i cumhur'un var, tetikçi hakemlerin var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde.
  
  yakışır mı sana yabancı sınırıyla oynamak?
  yakışır mı bunca yabancı oyuncuyu, çocuğuyla, hanımıyla +2 deyip tribüne atmak, maç başı primsiz bırakmak! ama nasıl yakışmaz...
  ben boşuna konuşuyorum. melo'yu, sneijder'i tanımayan, taraftarlık nedir bilmeyen kuruma bu sevgiyi anlatmaya çalışıyorum.
  
  hıh... sen... büyük kurum tff, yayın ihaleleri tokatçısı, milyonlar sahibi!
  sen mi büyüksün?
  hayır biz büyüğüz, biz, taraftar.
  sen bizim yanımızda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç!
  gözümüzde pul kadar bile değerin yok.
  
  ama şunu iyi bil, ne mitroglu'na, ne muslera'ya, badou'ya hiçbir şey yapamayacaksın.
  yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizleri.
  
  çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz.
  bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun!
  
  dokunma artık galatasaray'ıma. dokunma bizlere. dokunma marcao'ya, luyindama'ya, dokunma belhanda'ya.
  
  eğer onların birisi bile tribüne giderse ben, ömründe bir kez kaçak yayın bile izlememiş olan ben, doktor bastian, hiç düşünmeden kapattırırım o digitürk'ü.
  
  anlıyor musun?
  kapattırırım ve iptv'den bile bakmam maçlara.