resim
Wesley Sneijder
Görev:Stratejik Danışman
Takım:-
Yaş:40
Uyruk:Hollanda
  • 11833
    bu adam 5 maçta 3 asist yaptı, 2 maçta kötü oynadığı olmuştur. lakin sneijder gibi yıldızlar 88' ve 90'da ortaya çıkar yıllarca attığı golleri konuşturur. bu adamın bizde oynaması ve bizi sevmesi mükemmel bir şeydir. parçalı formayı çıkardığı an onu özleyeceğiz. nasıl ki drogba ayrılmadan önce tepki gördü vs derken sonrasında sürekli onu arar olduk, bu durum sneijder'de de böyle olacaktır.
  • 11834
    formasını gururla giydiğim 10 numaramız. ancak kendisi hakkında yazılan "tüm maç yatar 90'da golü yazar" temalı entry'lere katılmıyorum. zira kendisi takımın beyni rolündedir ve maça hükmetmelidir.

    gol atmaması dert değil, asist yapmaması da keza. kendisi bir 10 numaraya göre çok fazla mücadele ediyor ve işin yaratıcılık kısmında ciddi anlamda gerilemiş. bu da "bu kadar topla oynamamıza rağmen neden pozisyon bulamıyoruz?" sorusunun en önemli cevaplarından biridir.
  • 11835
    sadece sneijder ne yapsın demek istiyorum. millet sakatlıktan dolayı çıkışını kötü oynadı da çıktı gibi algılamış gerçekten inanılmaz. adam mucize gollere alıştırdı millet her maç bunları atmasını bekliyor. sneijder'in yaptığı bu sezonki asistleri de silelim madem bakalım kaç puandaydı takım. kendisi benim için futboldan anlama kriteridir. ofansif ortasaha isterse bir sezon gol atmasın işini yaptığı sürece ses çıkmaz,çıkmamalı.
  • 11837
    kendisini "galatasarayın malı deniz yemeyen keriz" insanlarından biri gibi tanımlayanları gördüğüm 10 numara.

    anlayamıyorum, ya sözlükte balıklar yazarlık yapmaya başladı ya da bazı yazarlarda hafıza diye bir şey yok!

    kardeşlerim, sevgili kardeşlerim, size zahmet olacak ve sizin için çok çok zor olacak biliyorum ama lütfen, birazcık düşünmeye çalışın. gözünüzde büyütmeyin hemen!

    düşünmek, hatırlamak çok da zor bir şey değil.

    bu hollandalı, bu sünnetsiz arkadaşımız -biliyorum, sünnetsizleri sevmezsiniz- formunun en iyi olduğu dönemde, estirdiği dönemde 6 aylık maaşını alamamıştı ve bununla ilgili hiçbir şey bilmiyorduk, son zamanda öğrendik.

    6 ay para alamadığı halde çok çok iyi oynuyor, takımı sırtlıyordu. şimdi içinizde bazıları cin gibi akıllı, über zeki biliyorum. gelsin bana açıklasın, bu nasıl para gözlülük? bu nasıl "amaan koy göte her türlü milyon dolarları alıyorum" insanın zihniyeti olabilir?

    kötü oynayan, formunda düşüş olan her sünnetsiz futbolcu paragöz oluyor değil mi sizin gözünüzde? törkiş kebap, raki cok guzel değil mi?

    bak, elbette sadece parasına bakan sünnetsiz futbolcular var. sadece parasına bakan, iş ahlakı olmayan insanlar her milletten var.

    ama ben çoğunlukla bunu sünnetli futbolcularda gördüm. yıllardır kendini geliştirmeyen, profesyonel olarak top oynadığı halde göbekli göbekli gezen, sözde camianın evlatlarında para sevgisi gördüm.

    "bu benim rızkım" diye söyleyip yıllarca yatan, parasını takır takır alan sünnetli arkadaşlara tanıklık ettik.

    veya şöyle olsaydı derdim ki evet, bu sneijder denilen sünnetsiz parayı çok seven, para göz bir adam derdim.

    misal takımın genç pırpırı bruma, tamamen bireysel yeteneğiyle, sıfırdan bir pozisyonu yaratıp kendi emeğiyle penaltı almış olsun. aynı maçta eren'in iki golü, bruma'nın da tamamen kendisinin kazandığı bir penaltı. maçın son dakikası, zaten maçı kazanıyoruz farklı şekilde.

    sneijder hiçbir şey yapmamış ama bu penaltıyı direkt "çekilin kenara, ben sneijder'im, bu penaltıyı ben kullanırım" demiş olsun.

    ben derdim ki; bu sneijder ne paragöz adam! bir halt yapmamış maç boyu, şimdi ise gol primi için penaltıyı kullanacak!

    hah, o zaman evet bu sneijder paragöz derdiler, haklısın abi derdim. galatasarayın malı deniz, yemeyen keriz derdiler, vallahi de billahi de haklısın abi derdim.

    ama şimdi haksızsınınz ve faşistsiniz.

    herkese iyi geceler beyler.

    edit: yazmayı unutmuşum. bu adam için mücadele etmiyor diyorlar.

    sneijder galatasaraya gelmeden önce ne zaman hangi maçta bu kadar koşuyordu? 10 kilometrenin üzerinde koştuğu oluyordu. bu adam galatasaray'da koşmaya başladı ve sneijder tipi bir on numara koşmaz. koşamaz çünkü görevi o değildir.

    sneijder tipi bir on numara, merkez orta sahadan daha fazla koşmaz doksan dakikada.

    ama sneijder koşuyor. he tamam mücadele etmiyor. evet evet etmiyor. kendini sola hapsediyor falan.

    çok iyi futbol izleyicisiniz. zevkle okuyorum sizi zevkle.
  • 11839
    evet performansı 1.5 senedir vasat. benim de üstteki uzun entry' e katıldığım zamanlar oluyor ama bazen de bakıyorum öyle güzel bi pas atıyor ki diyorum bu adam bu takıma lazım. şimdi bu arada bir attığı klas paslar ile takıma ne kadar katkı sağlıyor kestiremiyorum. onun yerinde farklı bi 10 numara oynadığında anlayabiliriz bunu. ama bu sol tarafta oynama işi gerçekten can sıkıcı olmaya başladı cidden. şu sahneye belki 500 kere görmüşümdür 1.5 senedir.

    ortadan sneijder' e pas geliyor. sneijder hemen sol tarafta en yakın kim varsa carole olur bruma olur artık kim oynuyorsa ona hızlıca aktarıp aynı yerinde durup onun marke eden adam gittikten sonra tekrar top beklemesi. bu olayı 500 kere görmüşümdür. takımın oyunun yavaşlamasının en önemli nedenlerinden birisi bence bu.

    şöyle de bişey var ki şuan bu takımda oynaması lazım en azından nasıl oynadığımızı biliyor. kendisinin neler yapabileceğini biliyor. iyi niyetli oynuyor.
  • 11840
    çok koşuyor çok mücadele ediliyor diye savunulması beni gercekten üzüyor. çünkü hamza hamzaoğlu da umut bulut'u aynı argümanlarla savunurdu. biz bu adama yıllık 4.5 milyon euro veriyoruz. koşsun diye mi yoksa şapkadan tavşan çıkartsın diye mi? ayrıca yaptığí koşular da sabri'nin rakip kaleciye yaptığı presten farksız. seyirciyi etkilemek için yapılmıs hava civa koşu. yalan yok ama koşan adam sneijder olunca insanın harbiden hoşuna gidiyor. mest oluyor sneijder kosuyor diye. ama topun peşinde hayvan gibi koştuğu macları dahi 0 top kapma ile bitiriyor. kimsenin mi dikkatini çekmedi bilmiyorum ama göstermelik kosuyor. top kaptığı falan yok.

    real madrid'de asist yapamamış verisi de gülünc bir veri. real madrid'e transfer olduğunda orta sahanın ortasında oynuyordu. mc oynayan bir oyuncu için de gayet iyi real madrid istatistikleri. sorun zaten eski geçmişi degil, son 1 senesi sorun.

    anlamadığım diğer konu da eleştirmeyin gol attığında sevinecek yüzünüz olsun yazılması. kardeş biz bu adamı topu her ayağına aldığında ıslıklıyor muyuz da gol attığında sevinmeye yüzümüz olmasın? kulübün bizim sayemizde kazandığı paraların 4.5 milyon eurosunu verdiği bir adamın attığı gole sevinmeye neden taraftarın yüzü olmasın. burada insanlar sneijder'i nefret ettiği için falan mı eleştiriyor sanıyorsunuz?

    diğer bir konu da 2 gol attığı fenerbahçe maçında etkisiz bir oyun sergilemiştir konusu. kaleye vurduğu 7 8 şutu var o maç. velev ki etkisizdi. 2 muazzam gol atıp derbi zaferi yaşatmış adam sana daha ne yapsın. ben de eleştiriyorum zaman zaman ama bu kadarı da nankörlüğe giriyor. ayıptır.
  • 11841
    kendisine karsi bazi kesim tarafindan duyulan bu denli nefreti anlamiyorum. hadi bunlardan bir kismi, takintili oldugu teknik direktorun kovulmasini aradan gecen 3 seneye ragmen kabullenemediginden ve bu adamin bu teknik direktor tarafindan istenmedigi algisiyla (ki hani o bile hep algi ve iddia olarak kaldi. sneijder defalarca terim ile aramda sorun olmadi dedi maksat laf olsun torba dolsun) bu adamdan nefret ediyorlar. bu nefret sayesinde kac yildir takimda el freni olan oyuncular (yan pas selcuk, bos kale canavari umut, rizik hamit, orta uzmani sabri) olumune savunuluyor. peki sneijder diger kisima ne etti de bu denli nefret ediliyor?

    eskisi gibi olmasa bile bu sezon dort gole (aksihar maci eren'e orta bir. rize maci eren'e acilan iki orta biri rovesata harika gol digeri de kafayla gelen diger harika gol, etti uc. gecen haftaki besiktas macinda kornerdeki attirdigi gol,bu da dort.) katkisi olan, suan aslinda yapilmasi gereken cok basit, ortayi eren'e acmak olan seyi yapan tek adam. yok kilit pasi yok derecesinde azmis. birader balik hafizani konusturtma, gir yayinci kurulusun web sitesinde orada ozetlere tikla, 2013-2014 sezonunda umut burak ikilisi sneijder'in kac tane asistini heba etti bak. 2013'teki meshur sahaya inilen besiktas macinda burak'a attigi bir tek top vardi, burak karsi karsiya tolga gibi ustun (!) bir kaleciye o golu atamamisti. gecen sene kadikoy'de olcan'a kafa golu attirdi bu adam. olcan lan olcan. 175lik olcan.

    ha soruyorsun niye bu kadar seviliyor, niye bu kadar goygoyu yapiliyor ?

    benim kisisel cevabim su linkte gizli:

    https://www.youtube.com/watch?v=5mptGyC4UA4

    ha simdi diyorsun yok en son attigi golden bilmem kac gun gecti. hagi'nin de en son attigi golden 15 yil, prekazi'nin 25 yil gecti ama biz onlara olan sevgimizden hicbirsey kaybetmedik. iste su yukaridaki gol, o karda kista umitlerin tukendigi, uefa'da guzeldir moduna girildigi, galatasaray'in sezona havlu atti denildigi zaman atilan bir goldu. bu gol sadece juventus kalesine girmemisti ne yazik ki.
  • 11842
    şu haliyle selçuk yerine tolga'nın yanında oynamalı diye düşünüyorum. pas oyununu gayet güzel oynayacaktır, presten çıkmamıza yardımcı olur kesinlikle. formunu bulursa, nigel de jong'un dönüşüyle tekrar kaleye yaklaştırılabilir. uzaktan şutlarının sayısını artırmalı ayrıca. ama takım sabri, yasin, selçuk, chedjou gibi ilk 11'de işe yaramadıkları halde yer işgal eden, semih, hamit, salih dursun gibi kadroda ve maaş bütçesinde boş yere yük oluşturan, hatta jem paul, umut gündoğan, endoğan gibi akıbeti bile belli olmayan "sporculardan" kurtulmadıkça eleştiri sırası kendisine gelmez. özellikle ilk saydığım dörtlünün üçü (sabri, yasin, chedjou) takımı açıkça sabote ederken hakkında paragraflarca entry döşenmesini anlamıyorum. formunu bulunca çok entry sildirecek. (entry numarası 12326) formda hali 10 numara pozisyonunda sizi şampiyon yapar, ölüsü de 8 numarada selçuk'tan kat kat iyidir.
  • 11843
    ligin kalan büyüklerinin 10 numara diye ağladıkları ortamda, birisi 10 numarasız sistem kurma, birisi sahte 9'u 10 gibi göstermeye çalışırken elimizde bir pırlanta gibi duran nimet...

    kendisinin arada sırada kötü oynamasını kabullenebilirim, ancak dün adam o kadar çabalarken "boşa kaçma özürlüsü" 1-2 adam yüzünden yerilmesini kabul edemem.

    galatasaray'da yasin ve sabri gibi aldığı her topu iç eden "ızdırap team" ve müthiş çalım yeteneğine rağmen maç içinde pas isterken duracağı yere karar vermekte zorlanan bruma varken şino'yu gömmek ayıptır, günahtır.

    bu arada, bruma'yı gömmüş gibi olmayayım, en büyük destekçisiyim, ama cidden pas almaya çalışırken pozisyon alma olayında sıkıntı var.
  • 11844
    bakın bu adamla 4-4-2 diamond oynadık biz, hemde şampiyonlar liginde, fatih terim döneminde. adam yine kendini sola atıyordu. gayet iyi top oynuyorduk. şimdi problem oldu kendini sola atması. tamam form durumu eskiye nazaran düşük ama adam gibi sağ kanadımız olsa, sneijder kendisini sola atsa bile rakibi yıkıp geçebiliriz. takım için çok değerli bir oyuncu.
  • 11846
    sene 2010. mecburi hizmet için taşraya göndermişler. eşimden yeni ayrılmışım, onun kardeşi de aynı şehirde üniversite son sınıf. birader derim ona, o da bana abi der, hatta isim+ abi demez, direkt abi der. ikimiz de sürgündeyiz, ikimiz de aşk acısı çekiyoruz. şehir boğuyor, sürgünde olmak daha çok boğuyor ama çok yakınlaştırıyor bizi. abi kardeş geziyoruz üçüncü sayfa haberleriyle ünlü şehrin sokaklarında. hani biri sataşsa bir şey dese bir haber de biz olacağız. elime para geçer gibi olduğu için hemen bir ps3 basıyoruz, pes 2011 oynuyoruz bütün gün. o değişik takımlarla oynuyor, ben ya chelsea ya da inter'i alıyorum. chelsea 4-3-3 diziliminde, ileride drogba-anelka-malouda var. malouda kalas, anelka klas, dorgba zaten tank gibi. her atağım orta sahada drogba ile başlıyor, adam hem 9 hem 10 hem de 9.5 numara oynuyor. inter'i aldığım zaman diego militonun yumuşak bilekleriyle plase manyağı yapıyorum. hele bir sneijder var, bir 10 numara bu kadar mı 8 numara olur, bu kadar mı golcü olur, seken topları tavana asar, sağıyla soluyla fileye yabıştırır? ara paslarını öyle veriyor ki milito 3 adım atmadan tam o plaselik menzilde oluyor kaleye. her maç öncesinde inter mi chelsea mi diye kararsızlıktan deliriyorum. ben, kardeşim bir de pes 2011imiz, vakit geçiriyoruz, yaralarımızı tamir ediyoruz usul usul, ince ince.

    derken şehirden ilk önce o gidiyor, 2013 ocak ayında da ben istanbul'a çok şükür geri dönüyorum. yeni baştan ev kurmaya filan çalışıyorum, o şehri, beni seven insanları istanbul'da yaşamak lazım diye terk etmişim, içim buruk. derken wesley sneijderin galatasarayla anlaştığı haberleri dönüyor ama gündemim çok dolu olduğu için pek ilgilenemiyorum. zaten ünal aysal o kadar nüfuzlu ki o zaman sneijder galatasaraya mı yoksa ünal aysal'a mı transfer oluyor belli değil. hani dese ki ben bunu eve aldım, haftada bir halı sahada oynatacağım, inanırız o derece. ev için yeni mobilyalar alıyorum, biraz da o sürgündeki evin haleti ruhiyesinden kurtulmaya çalışıyorum.bir ton eşyanın yanında ikeadan bir sağlam koltukla çok amaçlı şirin bir dolap alıyorum.

    ayrıldığım şehirde bir kız arkadaşım olmuş, yani tam da olamamış ben sürekli istanbul'a dönme planı yaptığım için kıza ümit vermemişim, o beni çok sevmiş ben de sevmişim ama işte yanında durmayı becerememişim. beni görmeye geliyor istanbul'a. şubat başları galiba ben de evde eşyaların gelmesini bekliyorum. henüz tv.u filan yeni ayarlamışım, zaten internetten spor haberi filan izleyecek durumda değilim. uçağa binmeden önce beni arıyor karşılayacak mısın diye. o sırada tv.yi görüyorum, drogba galatasaray'da yazıyor. gerçekten hipnotize oluyorum. "drogbayla sneijder geldi" diyorum. anlam veremiyor. "drogbayla sneijder gelecek" diyorum. peki ben kendim bulurum evi, diyor. birader arıyor sonra, eskisi kadar sık görüşmüyoruz artık, o da galatasaraylı, sesinde sevinçten delirmeden önce son bir gülme olur ya işte ondan var, abi diyor, hayalin gerçek oldu, sen sneijderle drogbanın birlikte olduğu takımı istiyordun, bak bize nasip oldu.

    ben kartonların içinde boğuşurken kapı çalıyor. çok terbiyeli, çok kibar kızdır. hiç kaprisi olmaz, her zaman mütevazıdır ama işte bir burukluk var yüzünde. sarılıp öpüyorum, salona alıyorum. bak, diyorum seni tanıştırayım bu drogba (kırmızı kalın sağlam koltuk) bu da sneijder (kare biçiminde 1.70 boyunda kırmızı kapaklı çok amaçlı dolap). bunları getireceklerdi, karşılayamadım seni diyorum. hani bazı kızların gülerken gözlerinin altında bir mahcubiyet ifadesi olur ya, işte öyle gülüyor. katıla katıla gülüyoruz. sevinçle gülüyoruz. sonra o koltukla dolabın adı cidden sneijderle drogba oluyor. eve gelen arkadaşlar bile öğreniyor hatta, bir şeyin yerini sorduklarında "sneijder'e bak" filan diyorum. yeni bir hayata başlarken bu kez güvenli, mutlu, ümitli hissediyorum. çünkü artık drogbayla sneijder gelmiş yani, kötü olabilir mi ki?

    uzun hikaye. işte sneijder benim için, -hepimize olduğu gibi- kötü geçmiş yılların ardından yüzümüzü güldüren, bizi gururlandıran, varlığıyla huzur veren biri oldu hep. bu hafta ilk kez canlı izledim, daha ısınmaya çıktığında sahada duruşunu, neşesini, hırsını yine çok sevdim.

    ama buna rağmen sneijder'in oyunundan hiç memnun kalamadım. bakın kimse, sneijder'in galatasaraya gelmesine benim kadar sevinemez, sevinmemiştir. ama yine de olmuyor işte. hayalimdeki gibi olmuyor.

    güzel anılarım canlılığını yitirmeden hal çaresine bakılsa artık. nasıl olur bilmiyorum ama işte hayalimizdeki sneijder'li takım bu değil. nasıl olur bilmiyorum ama çaresine bakılması lazım.
  • 11847
    yazdığım zaman linç ediliyorum ama beyler olmadı işte sneijder. etrafı kötü 2 adım yanda oynasın falan bunlar bahane. sneijder geldiği zaman hepimiz sevindik fatih terim istemedi mal mı bu adam dedik ama sneijder bu yaa dedik en kötü 40 metreden çakar dedik. 4-4-2 diamond oynadık iyi oynamadı, sol kanatta oynadı iyi oynamadı belki en iyi mancini ile 433'ün solunda oynadı onda da şampiyon olamadık zaten. fener'e 2 tane salladığı maçta bile iyi oynamamıştı yani onun oynadığını selçuk oynasa iyi oynadı deriz ama sneijder kalibresinde iyi oynamamıştı sahada yoktu. kritik goller attı eyvallah parasını da çıkarmıştır kabul ama sadece o kadar. sneijder hiçbir zaman hayalini kurduğumuz sneijder gibi oynamadı. bazen olmuyor arkadaşlar yani o kimya tutmuyor işte. melo ilk sahaya çıktığı gün efsane olacağı belliydi. elmander ilk maçında gelişine çaktığında yılllarca özlemini çektiğimiz forvet olduğu belliydi. mesela ujfalusi ilk maçında sağ bek oynadı onda bile vay be dedik ama mesela chedjou hiçbir zaman olamadı. sneijder ilk geldiğinde alışamadı oldu, sonra bilmem kimle yanyana oynamaz oldu, sonra sisteme uygun değil oldu. oldu da oldu. ama sneijder galatasaray'a saha içinde olmadı arkadaşlar bunu artık tartışmanın manası yok. lincoln bile ondan daha etkili oynadı bu formayla. felipe bile daha etkiliydi arkadaşlar. bu ne sneijder'i kötü topçu yapar ne chedjou'yu. ne de elmander'i dünyanın en iyi forveti yapar. bazen o kimya tutmuyor işte. pogba juventus'ta dehşet oynarken manchester united'ta mahmut tekdemir'e bağlıyor mesela. futbolda bunlar var sneijder ilk örneği değil. maalesef sneijder bize uymadı.
  • 11848
    sneijder’in en çok sevdiğim yanı takımı sahiplenmesi, bunu kalpten hissetmesi. bunu attığımız gollerde ki sevincinde görebilirsiniz. pozisyonla alakası yok belki ama sevinci golü atmışcasına büyük. bunun ne demek olduğunu başkası gol atınca üzülen burak’ı hatırlayınca daha iyi anlayabilirsiniz. ama şöyle de bir gerçek var. sneijder uzun zamandır kötü. tatillerden kilo alıp dönüyor. toparlayıncaya kadar ligin 5-6 haftası geçiyor. artık yaşının gereği performansının da düşmeye başlaması doğal. gerçekten sistemi olan bir takıma gitse yeniden parlayabilir. buna itirazım yok. kalitesine laf edemeyiz. ama bizde ki durumu vahim gerçekten kötü oynuyor ama hala taraftarımız baş üstünde tutuyor. tamam yuhalayalım demiyorum. birkaç istisna dışında hiçbir futbolcumuzun yuhalanmaması gerekir zaten. ama selçuk’a iki yıldır demediğini bırakmayan taraftar ayrımcılığı da bırakmalı artık. sözleşmesi bittiğinde artık teşekkür etmeliyiz. çünkü kendisi ufak ufak nasıl kalırımın yolunu yapıyor. biz genel olarak tadında bırakamıyoruz.olması gerekeni beceremiyoruz. drogba’da bunu başardık mali şartlardan dolayı. istemeden de olsa doğru olanı yapabildik.
  • 11849
    https://twitter.com/...s/782872486908157952

    şu linkte yaptığı işte sürekli beklediğimiz. ama bunu sürekli yapması için ona yakın oynanması ve herkesin pas alış verişini hızlı ve net yapması lazım. işte o zaman sneijder gerçekten verimli olur. gol de atar asist de yapar. sneijder'i verimli kullanamıyoruz ondan sonra onu böyle acımasız eleştiriyoruz. biraz etrafındaki oyuncularla yükselen biri. doğru koşuları, pasları yapmazsak sneijder zaten verimsiz olur. pas hatası yapmıyor ya da hatasız demiyorum. ama eskiden soldaki telles-yasin-sneijder uyumu hep doğru koşular ve paslar sayesinde oldu. bence bu detayları atlayıp hemen çullanıyoruz adama.
  • 11850
    sneıjder geçen ocak ayında sakatlandı. bu kadar ciddi bir sakatlığa ancak bu kadar oyun oynuyor. ameliyat olsaydı belkide şuan jan olde riekerink'in yanında yardımcıydı. performansı bazılarını tatmin ederken bazılarını etmeyebilir. bu tartışılır ancak reel olan bir durum var; sneijder futbol hayatının sonlarında, belkide son 2-3 senesi. ondan ajax'da, real madird'de veya inter'de oynadığı performansı beklemeyin. ayrıca adamın tapu gibi anlaşması var ve sırf siz eleştiyorsunuz diye de yönetimin onu takımdan gönderip daha iyisini alacak durumu yok. öyleyse ne yapacaksın, türkiye şartlarında böyle bir adamı izlemenin keyfini süreceksin...
App Store'dan indirin Google Play'den alın