resim
Wellington Martins
Takım:Fluminense
Mevki:Önlibero
Yaş:33
Boy:1.73
Uyruk:Brezilya
  • 45
    kendisini iki kez doksan dakika seyretmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki; dafensif anlamda melo'dan çok daha iyi, ofansif anlamda melo'nun yarısı olmayacak bir futbolcu. ze roberto'lu,kleber'li,elano'lu gremio karşısında fevkaladenin de fevkinde bir önlibero performansı sergiledi 15 gün önce. sadece mevkiini müdafaa ile kalmıyor, kanatlara da yardım ediyor. risksiz oynamayı sevmesinde önünde ganso gibi iyi bir oyun kurucunun etkisi büyük. kısaca wellington adamı kovalıyor,kene gibi yapışıyor,vantuz gibi ayağından top alıyor, onun mücadelesi esnasında yakınında seyreden ganso'ya topu aktarıyor.ayrıca yanında rodrigo caio diye 93'lü bir zehir daha var. (aslında paket yapıp ikisini de alacaksın yabancı sınırlaması denilen zıkkım olmasa). yardımlaşmaları çok iyi. eğer selçuk inan, ganso'nun (bir diğer maçta jadson'un) rolünü üstlenirse, defansif anlamda katkısı melo'dan çok daha fazla olur bu delikanlının. ofansif tarafını da selçuk inan - hamit altıntop ikilisi ile çözeriz bir şekilde.
  • 47
    eğer fatih terim aldırdıysa vardır bir bildiği diyorum ve bardağın dolu tarafını görmek için kendimi zorluyorum. hazırsanız ıkınmaya başlıyorum;

    -(gbkz: wellington'ın 14 dakikalık youtube videosundan görebildiğimiz özellikleri nelerdir?) çevik, hızlı, defansta yapışkan (inatçı) ve hücumdaki ana aksiyonu verkaç organizasyonları ile kontraya çıkmak, ikincil olarak da hız avantajı ile kanatlara katkı yapması *. uzun pas işine pek girişmiyor ama pas yeteneği gelişmeye müsait * . uzaktan şutları kaleyi buluyor ama cılız. boyu kısa.

    -(gbkz: bu tip bir adam melo'nun yerine neden alınır?) savunma ağırlıklı oynasın, adam kovalasın, defansif direnci arttırsın diye. dikkat ederseniz en hücumcu takımların genelde bir ortasaha oyuncusu çok defansiftir *. bu, hücum açısından bir mevkiden * daha az kazanım demekse bile, hücuma katılan 4 savunma oyuncusu düşünülünce kar/zarar oranlaması yüksek bir yöntemdir.

    - (gbkz: peki takımımız bu oyun yapısına uygun mu?) şuan için hayır. ama başkanın dediklerine bakılırsa; gelecek yıl özellikle avrupa'da defansta; eboue-dany-chedjou-carlinhos dörtlüsünü kullanmayı planlıyoruz. yani iki hücumcu bek, iki pasör stoper. bu dizilim takımın daha çok ileri çıkacağını, oyunu bir an evvel rakip sahaya yıkmaya çalışacağını gösterir. kısaca savunma oyuncularımız hücuma katkı verebilecek şekilde yeniden dizayn ediliyor diyebiliriz.

    - (gbkz: bu felsefenin en büyük handikapı ne?) tabii ki kontra ataklar. işte imparatorun planı tam da bu handikapı bertaraf etmeye yönelik. yukarıdaki dizilime bakarsak 4 savunmacının da gayet hızlı oyuncular olduğunu görürüz. bir de wellington'ı düşünürsek 5 hızlı savunmacı demek olur bu. yani araya atılan toplarda rakibe hiçbir mevkide avantaj vermemiş olacağız.

    - (gbkz: rakip tamamen kapanırsa ne olacak?) beklerimiz hücumdayken iki hızlı stoper ve wellington bekleri çok rahatlatır. böyle bir güvence takımın kanat organizasyonunda büyük bir güçlenme demektir. bildiğiniz üzere çanakkale geçilmez tarzı kapanan takımları açmanın en etkili yolu kanatları kullanmaktır. bu sayede oyun daha geniş bir alana yayılır, rakibin savunma disiplini bozulur ve pozisyon bulma ihtimalimiz artar. eboue 2 senedir sağ bekten hücuma nasıl katkı veriyor gördük. emin olun carlinhos da aynı şekilde katkı verecektir. bu ikilinin bek olduğunu da unutmayalım. yani rakibin bekleri asıl kanat oyuncularıyla uğraşırken bu kadar tehlikeli iki adamı durdurması çok zor. işte tam bu noktada rakip savunma yetersiz kalacak. çünkü ortasaha oyuncuları selçuk ve sneijder ile ilgilenmek zorunda.

    - (gbkz: peki güçlü rakipler karşısında ne yapacağız?) ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız ve dengeli oyuna döneceğiz. wellington defansif oyun için birebir. ayrıca sneijder gibi serbest oynamayı seven bir adamın açıklarını kapatabilecek kadar da enerjik.

    - bunları melo da yapamaz mıydı? hayır yapamazdı. melo kesici bir adam. lider karakterli. takımı sahiplendi. hava toplarında da etkili. hücuma müthiş katkı veriyor ama wellington kadar hızlı değil. bekler için wellington kadar güvence olamaz. ayrıca çok para istiyor ve istikrarsız. sene sonuna kadar yalnız bıraktı bizi geçen yıl. ondan önce de riera kavgası var zaten.

    -(gbkz: wellington'ın hücum potansiyeli nasıl?) gördüğümüz kadarıyla hücuma çok çok katkı vermiyor. ama bu veremeyeceği anlamına gelmez. bir kere fatih terim ondan süratini süpriz koşular için kullanmasını isteyecektir. scott piri fizik yükleme yaptıktan sonra pasları daha net bir şekilde adresine gidecektir. videodaki paslarında top resmen tereddüt ediyor giderken. şutları da gelişir güçlenirse. hatta güçlenirse boy dezavantajını da azaltır. hatırlar mısınız bilmem makalele de kısaydı. ama o kadar güçlüydü ki hava topuna çıkan rakibin dengesini bozardı.

    -(gbkz: wellington ya elimizde patlarsa?) 1.8 milyon euro verecez kira bedeli olarak. kısacası adamın tüm maliyeti melonun sadece maaşı kadar bişey. baktık olmuyor kullanmayız satın alma opsiyonunu. sonuçta o bölgede selçuk da oynayabiliyor. hamit de oynar gerekirse. en kötü ihtimalle devre arası transferi yapmak zorunda bırakır bizi. devre arasına kadar melo'nun hiç oynamadığını düşününce bana çok da büyük bir risk gibi gelmedi transferi. adam 91'li ayrıca. ileride çok daha büyük paralar edebilir.
  • 90
    kendisi hakkında olumlu-olumsuz şeyler söyleyenlerin yüzde 99'unun kendisini bir kez bile izlemediği futbolcudur. daha hala kesinleşmiş bir şey yok ama olacak gibi gözüküyor. anlatıldığı kadarıyla transfere ön ayak olan kişi taffarel, onay veren isim ise imparator. arkadaş eleştirmeden, asmaya başlamadan önce şu isimlere bakın da bi kendinize gelin.

    imparator belli ki takımı gençleştirmek istiyor veyahut melo yeterli güveni vermiyor hocaya. sen ben daha mı iyi bileceğiz imparatordan? bu ne yüzsüzlüktür arkadaş?

    kendisine burun kıvıranların bir çoğu ujfalisi geldiğinde 'bu adam 34 yaşında', muslera geldiğinde 'bu adam madem iyiydi neden lazio'da oynuyor', melo geldiğinde 'geçen sene yılın bidonuydu amk' diyen adamlar.

    aynı adamı porto almış olsaydı 'gördün mü bak adamlar yine buldu gencecik çocuğu, 2 sene sonra 50 milyona satarlar, bizim de onlar gibi olmamız lazım' diyenler türeyecekti. aha işte bu adam porto'nun değil bizim kaptığımız adam, olaya bir de bu yönünden bakın.

    melo'yu hepimiz çok sevdik, o da bizi sevdi. ama artık şunu kabullenmek lazım ki melo yok. madem wellington geliyor, hoş gelmiş safa gelmiş. inşallah onu da çok severiz.

    son olarak,
    başımızda fatih terim var baylar.
  • 107
    aptalca savunuluyor transferi. oyuncuyu hiz izlemedim belki melo'dan daha iyi çıkar onu kimse bilemez.

    deniyor ki porto alıyor böylelerini sonra satıyor bühühühü. arkadaşım porto'da böyle adamlar yabancı değil statüsünde değil. adamlar ya tutarsa diye iki üç tane alıyor. direk emanet etmiyor orta sahayı. biz bu oyuncuyu alırsak tek alternatif bu olacak. sakatlığı, homesick olması vs vs tek kötü durumda bizim orta saha mahvolur.

    gelecek vadeden oyuncuları tabiki alsınlar. ama dünyanın hiçbirinde hacı biz cl'de yarı final hedefliyok sen gel ortasahaya denmiyor. bu risk alınmaz. ha melo gelsin, bu da gelsin. o zaman olur. melo'yu gönderirsin sonra bu oyuncuya güvenebilirsen.
  • 119
    07 temmuz 2013 sao paulo santos maçının ikinci yarısında izledim bu vatandaşı. ne yalan söliyim pek beğenmedim. tabi ki futbolcuların defansif performansı daha uzun vadede tespit edilecek bir şey ancak oyun anlayışı olarak telaffisi olmayan bir eksiği var wellington'un. top takımındayken sürekli rakibinin arkasına saklanıyor. özellikle takımı hücumdayken ve baskı kurulmuşken dahi bu böyle. izlediğim 45 dakikası boyunca asla pas alternatifi olmadı arkadaşlarına. ha ayağına top geldiğinde al verleri iyi gibi. ancak hızı, ikili mücadelelerdeki başarısına rağmen bana saç baş yoldurur bu oyunu. galatasaray'da muslera dahil 11 futbolcu da pas alternatifi olmak durumunda. melo'nun dünyanın tek iyi ön liberosu olduğunu düşünenlerden değilim. dolayısıyla yerine özellikle de 30 yaşına geldiğini de göz önünde bulundurursak bu saatten sonra başka futbolcu alınabilir. fakat toplu oyuna katkı verecek obi mikel, alex song gibi bir isim olmasını tercih ederdim bu oyuncunun. hayır görünüşe göre transferi de ön libero sorununu çözüp kapatacaz. yani bütçemiz var. bastıralım parayı, en iyilerden birini alalım. demiyoruz ki git marouane fellaini'ye 25 milyon eu bayıl. ha bütçemiz varsa gidip bayılalım orası ayrı ancak 10 milyon eu bandında bizim oyun anlayışımıza uygun stili olan isim bulabilir galatasaray. evet anahtar kelime bu. oyun anlayışımıza uygun oyuncu. wellington çok iyi bir ön libero olabilir fakat bu tanıma uymuyor. aynı mehmet topal'ın uymadığı gibi. nasıl geçen sene felipe melo fizik olarak güçsüzken 2 stoperin arasına gömülüyor, orta saha ve defans bloğu arası bu yüzden açılıyordu wellington tercihinin de oyunumuzda buna benzer bir sorun doğuracağını düşünüyorum. umarım izlediğim 45 dakika beni yanıltmıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın