kızalım, eleştirelim, bağıralım çağıralım, hepsi tamam ama unutmayalım ki bu oyuncu öyle ya da böyle bizim takımımızın bir değeri ve geçen sezonki şampiyonlukta çok büyük katkı verdi, yeri geldi kafası sargılı oynayacak kadar tekmeye kafa uzattı.
elbette futbolda dün yoktur, bunun en net örneğini kendimden vereyim, uefa kupasını aldığımızın ertesi sezonunda, daha onun keyfi, gururu, mutluluğu ilk günkü tazeliğini korurken aldığımız ilk kötü sonuçta en ağır eleştiriyi yapanlardan biri oldum, burası net.
lakin bugunkü sosyal medya ortamında durumdan vazife çıkaran ve eleştiriyi kişisel hakarete vardıran öyle kendini bilmezler, yoldan-izandan yoksunlar ve kötü niyetli fırsatçılar cirit atmakta ki, yapıcı eleştrinin çok ötesinde, oyuncunun kendisini bırakın, ailesine kadar sirayet eden ve sezonun geri kalanı için kapanmayacak yaralara sebebiyet verebilen durumlara şahit olabilmekteyiz.
emin olun bu bir yerden sonra önce bu takımdaki diğer oyunculara, takiben de orta-uzun vadede takımın başarıya giden yol haritasına etki etme riskini beraberinde getiriyor.
takımda mutsuz oyuncu olması başarının önündeki en büyük engellerden biri. çünkü mutsuzluk da mutluluk gibi bulaşıcıdır, insanın yakın çevresine direk etki eder.
evet bugun davinson form olarak kendisinden fersah fersah ileride, ve zaten kendisi takıma giremeyerek bunu fazlasıyla yaşıyor. lakin bunun çözümü kendisinin daha iyi çalışıp davinson'dan formayı kapmasında bence. onun da gönlü olsun, o da oynasın diye kurguyu bozup apo solbeke, davinson sol stopere geçtiğinde, apo'nun da davinson'un da performansları ciddi düşüyor. buna da dikkat etmek gerek...
(bkz:
8 kasım 2023 bayern münih galatasaray maçı)