• 68
    1992-93 sezonu: hakan şükür'ün 1-1 berabere biten trabzonspor maçında attığı gol. gol öncesi orta sahada buluştuğu topla ilerleyen okan buruk'un hamdi'nin belini kırması unutulmaz. ezeli rakip hakem oğuz sarvan'ın o gün yaptıkları da...

    1993-94 sezonu: büyük kaptan'ın kayseri'ye attığı altın kafa. idersaneden çıktığımda bütün çevre halkı golün uzaklığını konuşuyordu. 2-1 kazanmıştık.

    1994-95 sezonu: mapeza'nın akabinde rakip seyirciye hareket çektiği yani beşiktaş'a attığı gol. 1-0 geriden gelip 3-1 kazanmıştık.

    1995-96 sezonu: saunders'ın istanbulspor'a attığı gol. 2-0 yenik düşmemize rağmen, skoru 3-2'ye getirmiştik. saunders da son dakikada kaleci ile karşı karşıya gelmiş ve topa vurduğu gibi kapalı'ya koşmaya başlamıştı. tribünde şahit olduğum en güzel gol sevincidir. ayrıca kral o gün torino'dan yuvasına dönmüştü.

    1996-97 sezonu: hakan şükür'ün ligin ilk yarısının son maçında bursaspor'a attığı gol. yanlışım yoksa kral o gün hat-trick yapmıştı. birbirinden güzel goller atmıştı. bursa'nın defansında kel adnan vardı, kral'ı tutamamıştı. baliç uydurma bir penaltıdan gol atmıştı. diğer golümüzü de sanki ilie atmış ve maç 4-1 bitmişti.

    1997-98 sezonu: ne yazık ki hakan ünsal'ın fenerbahçe'ye attığı gol. o zamanlar hakan ünsal gerçekten inanılmazdı. högh ile aynı topa kaymış, aslanlar gibi ayağa kalkıp sol dışla
    doksana yollamıştı. boliç'in son dakika golüyle maç 2-2 berebare bitmiş, ali şen okocha'ya "saat kaç" diye sormuş ama sezon sonu efsane başkan faruk süren gerekeni yapmıştı.

    1998-99 sezonu: kral'ın rosenborg'a attığı gol. kral kariyerinde nadir olarak topa allah ne verdiyse vurmuş ve zımba gibi bir gol atmıştı. sami yen tribünleri bu maçtaki performansıyla benim hatırladığım en iyi 10 tribünümüze girer. 0-0 biten ilk devrenin ardından "kalplerde yıldız gönüllerde ay" ile gaza basmış, 3-0'lık galibiyet ile delirmişti. kral'ın karşı karşıya kaldığında abanmasını da tribünden ve özellikle kapalı'dan aldığı elektriğe bağlarım.

    1999-00 sezonu: hagi'nin denizlispor'a sıfırdan sağ ayağıyla attığı gol. çok kötü bir maçtı ve 10 gene o günü hatırlanabilir kılan bir şey yapmıştı. 2-2 berabere bitmişti ve yusuf denizlispor'daki performansıyla en azından bana "merhaba" demişti.

    2000-01 sezonu: super mario jardel'in ankara'da gençlerbirliği'ne attığı vole golü. nokta bir goldü. çünkü kendisi nokta bir golcüydü. 100 kere aynı pozisyona girse 99'unu atardı.

    2001-02 sezonu: tabii ki radu niculescu'nun samsun'da altın kafasıyla galibiyeti ve psikolojik açıdan şampiyonluğu getiren golü. yoksa murat sözkesen'in sarı-kırmızı-siyah lotto ortaya karışık formayla malatyaspor'a attığı ve sonrasında yeni açık'ta önümüze koştuğu kafa golünü söyleyecektim.

    2002-03 sezonu: bir önceki sezonun gol kralı olan arif erdem'in bursaspor'a sol dışla attığı gol. o gün üniversite sınavı sonuçları açıklanmıştı. istanbul işletmeyi kazanmış, çapkınlık turuna çıkmış ve babamı maçı izlemeye yalnız göndermiştim. hala pişmanlık duyarım.

    2003-04 sezonu: petre'nin olimpiyat stadı'nda malatyaspor'a attığı gol. güzel bir vole golüydü. lise olarak mezun olduktan sonra kendi çapımızda birinci geleneksel buluşma günümüzdü. bayram tatili zamanlarına denk gelen bir maçtı. prates'in frikik golü de vardı. 2-0 olunca, "nasılsa yendik" diye geceye katılmış, 2-2'lik skoru öğrenince delirmiştik.

    2004-05 sezonu: ribery'nin fenerbahçe'ye attığı gol. sevinmeden ziyade kulak çınlattığım ilk ve tek goldür. anelka'nın bonusunu herkes görmüştü...

    2005-06 sezonu: hasan şaş'ın sıfırdan malatyaspor'a attığı ve akabinde gerets'i kucakladığı gol. 5-2 kazanmıştık ve altan da beyaz formayla galatasaray'daki tek golünü atmıştı.

    2006-07 sezonu: sabri'nin bursaspor'a 60 metre deparla attığı gol. askere gitmeden iki gün önce mabet'teki son maçımdı. maç garip bir şekilde 5-3 bursa'nın hakkıydı ama önce ümit karan, sonra okan buruk ve en sonunda da sabri noktayı koymuştu. inamoto'nun saçma sapan geri pası az kalsın golle sonuçlanacaktı.

    2007-08 sezonu: serkan çalık'ın trabzon'a son dakika attğı gol. son dakika gollerine nedense çok sevinir ve şampiyonluğu psikolojik açıdan haftasına bakmadan getirdiğine inanırım.

    2008-09 sezonu: kewell'ın kocaeli'ye attığı gol. rakip defans ve kaleciyi bakkala göndermesi çok hoşuma gitmişti. ayrıca sağ ayakla golü atmıştı.

    peşin edit: amacım, entellik ya da beşiktaş romantikliği yapıp farklı goller yazmak değildi. sadece bugün facebook'ta "galatasaray'ın en güzel 60 golü" diye bir video izledim. akabinde burada yazılan golleri okudum ve elimden geldiğince farklı goller yazarak anıları tazeleyim istedim. budur yani. yoksa kral'ın leeds united'a attığı gol tabii ki dünyanın en güzel golüdür. tabii bana kalsa servet çetin'in geçen sene son dakikada gaziantep'te ofsayttan attığı ve de namağlup ünvanımızı koruduğu gol bile güzeldir ya neyse...
  • 102
    (bkz: 23 mart 2008 galatasaray denizlispor maçı)

    servet çetin'in denizlispor'a attığı gol.

    izin alıp yeni doğan torununu sevmeye almanya'ya giden feldkamp (evet şampiyonluk yarışınım ortasında takımı bırakıp ciddi ciddi gitmişti) almanya'da bir de gribe yakalanıp yatak döşek yatmaya başlayınca dönüşü iyice uzamıştı.

    bu maçta berabere kalsak bir ara 7-8 puan kadar önünde olduğumuz fenerbahçe'nin 2 puan gerisine düşüp kendi göbek bağımızı kendimizin kesme fırsatını kaybedecektik. kaldı ki o yıllarda puan farkını kapatmak şimdiki zamanlara göre çok daha zordu.

    son saniyelere de 1-1 berabere girmiştik. servet 90'da hamidou'nun hatasında bileti kesmişti.

    bu maçla ilgili rivayetlerin kimisi feldkamp'ın hasta yatağından ahmet akcan'ı telefonla maç boyu sürekli azarlar tonda konuşarak yönlendirdiği ve 80. dakikada nonda'yı oyuna almasına epey bir tepki gösterdiği yönündedir. hatta servet'in ön libero gibi oynayıp son dakikalarda ileride gol aramasını bizzat feldkamp'ın istediği de iddia edilir. başka bir rivayete göre ise bu maçta galatasaray'ı tamamen adnan polat ve adnan sezgin'in yönettiği ve alınan skor sonucu feldkamp olmadan biz bu işi çok rahat idare ediyoruz kanısına varıp feldkamp'ı kovmaya karar verdikleri maç olduğu konuşulur. tabi feldkamp'ı kovmak yerine onun damarına basıp istifaya zemin oluşturmayı tercih etmişlerdir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın