resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 6227
    şu herifin sirf sportif acidan basarili bir dönem gecirdi diye babaniz gibi sahiplenmeyin arkadas. basim gözüm üstüne. cok kötü dönemde geldi. sportif olarak şaha kaldırdı kulubü. cok da mutlu etti bizi. ama velakin kendisi ebemizi de sikti, har vurup harman savurdu.

    - hajrovic olayinda götümüze 5 milyon euroya yakın para soktu.
    - salih dursun, yasin öztekin gibi kazmalara gayet de saglam paralar verdi. umut gundogan ve oguzhana (soyadini bile hatirlamiyorum cocugun) yine hatri sayilir paralar verildi.
    - en ve en önemlisi burak yilmaz ve selcuk inanin sözlesmelerini henüz sürerken inanilmaz rakamlarla uzatti. hem de cok kötü oynadiklari sezonun sonunda. öyle ki bu iki oyuncu 34 yasinda bizden yillik 3.5 milyon euro alacak. vay anam vay. keza musleranin sözlesmesi de cok ucuk rakamlara uzatildi.
    - oyuncu maaslarini ucurdu. yasin kazmasina bile 1 milyon euro gibi rakamlar verdi.
    - ontivero gibi bir menajer kaziginin gotumuze girmesine engel olmadi.
    - kadromuzda düsünmedigimiz onca oyuncuyu bir türlü iyi kötü elden cikaramadi. yigit bulutlar, engin baytarlar halen takımda duruyor.

    yani unal baskan bizi cok mutlu etti ama goruyoruz ki belamizi da sikti bu savurganlıklarla.
  • 6230
    (bkz: #1603453)

    bazı elitist arkadaşlar anlamak istememiş fakat üç yıl üstüste şampiyonlar ligi'ne tek başına katılan bir galatasaray var. şampiyonluk hasılatından bahsetmiyorum, kapiş? şampiyonlar ligi geliri. bak, alttaki iki tabloda görebilirsin, sadece iki yılda toplam 45.854.000 "euro" şampiyonlar liginden gelmiş. sadece şampiyonlar ligi'nden. ve bu parayı türkiye'de alabilen başka bir takım yok. ve sen hala maaş falan ödeyemeyecek durumdasın.

    tablolar:

    http://www.uefa.com/...1975297_DOWNLOAD.pdf

    http://www.uefa.org/...2119544_DOWNLOAD.pdf

    bu para nerde başkan?

    edit: bu arada juventus'un market-pool'u neymiş amk öyle!
  • 6231
    doğrularını da yanlışlarını da dile getirmeye çalışan eski bir ünal aysal'cıyım fakat bundan birkaç sene evvel adnan polat'ın şirket birleşimi üzerinden savunulmasına nasıl gıcık oluyorsam şu an da kendisinin sermaye mi neyse işte onun üzerinden savunulmasına sinir oluyorum.

    ben düz futbol taraftarıyım. şirketmiş, yok sportif a.ş ile futbol a.ş, yok sermaye artırımı, borç farkı vs. kafam basmıyor bunlara. düz taraftarım ve sahaya bakarım. bu kadar.

    bu yüzden de sportif başarı bittiği ve takım her açıdan kötüye gittiği an ünal aysal da benim gözümde bitmiştir ve enkaz bırakmıştır. sermayesi kendisinin olsun, ben anlamam öyle şeylerden. televizyonu açıp da sermaye izlemiyoruz.

    babamın oğlu sanki bana ne ya ünal'mış aysal'mış ilgilenmiyorum. "başarı başarı başarı" dedi, eyvallah başarılıydı destekledik. başarılı olmasına sebep olan faktörleri kendi elleriyle kaybetti ya da yönetemedi, sonrasında da aldı ceketini gitti. öyle ceketi alıp gitmek kolaysa, keza fatih terim için de geçerli bu sözüm, hiçbir sevgi ya da hürmet tek taraflı olarak sürdürülemez.

    not: lan o değil de hangi akıllı zamanında ayırdı bu şirketleri? ne aptal iş ya, sportif a.ş ne?
  • 6236
    günah çıkarma odasına döndü başlığı. ya ben aslında hatalarını da söylerdim de filan yok doğruları da vardı filan. geçiniz efendim artık ordu bozuldu maalesef. ani kongre kararı, fatih terim'in planlı şekilde uzaklaştırılması, futbolcularla gereksiz derecede samimiyet kurması onları şımartması, hep tek adam olarak ön planda olmak için yapılmış hareketlerdi ama süzemedi galatasaray taraftarı bunları, çünkü bu ülkede zengin olan güçlü olan haklıdır.
  • 6240
    google maps'ten riva'nın nerede olduğuna bakın.
    ben söyleyeyim 3. köprü inşaatı vesilesiyle ağaçlar katledilerek yapılan otoyol çevresinde.
    (bkz: kuzey marmara karayolu)

    yapılan otoban inşaatından bir kesit;
    http://img-2.onedio.com/...b19c314354baf32.webp

    üç sorum olacak;
    1- bu araziyi satmayı kimler ısrarla istedi ?
    2- bu kişiler galatasaray'ı, mali külfet altında ezip, bu araziyi satma zorunluluğu aşamasına bilerek getirmiş olabilirler mi ?
    3- olası riva satışında, satın alan şirketlerin herhangi biriyle bu kişilerin organik bagları var mıdır ?

    konuyu şuraya bağlıyorum;
    örnek olarak yasin'e yıllık neden 1,000,000euro'luk kontrat yapıldığının da açıklaması olabilir.
    aynı şekilde selçuk ve aynı şekilde burak hatta diğerleri.

    (bkz: kafamda deli sorular)

    ayrıca kötü bir türkçe'yle yazılmış şu yazıyı da okuyabilirsiniz ;
    http://www.turkspor.net/detay.asp?id=64730
  • 6241
    hakkında 31.01.2012 tarihinde odatv'de şu şekilde bir yazı çıkmıştı ;

    --- alıntı ---
    koç holding’ten yetişme erol aksoy, hüsnü özyeğin, ünal aysal gibi işadamlarının ticaret sırrı iyi bir kitap çalışma konusudur.

    neoliberalizmin temeli olan finans-kapital sayesinde inanılmaz paralar kazandılar.

    ünal aysal koç’ta salça sektöründe muhasebe işi yaparak iş hayatına girdi. son görevi aynı holdingin ram dış ticaret’te ihracat koordinatörlüğüydü. ram’ın adı bir ara “hayali ihracat”a karıştı. ünal aysal da avrupa’da kayıplara karıştı.

    sonra belçika’da ortaya çıktı ve birdenbire elektrik üretimi yapan santral inşası, petrol, doğalgaz ve finans işleriyle uğraştı. ortakları, humeyni rejiminden kaçan iranlılardı. iranlılarla ortak karabük’te bile enerji santrali kurdu. enerji işine ilk giren işadamı olmanın faydasını gördü; türkiye’ye en pahalı enerjiyi sattı. ülkesine en pahalı elektrik satmasının faydasını da gördü; 1999’da cumhurbaşkanı demirel tarafından yüksek liyakat madalyası ile onurlandırıldı.

    tespitimizde belirttiğimiz gibi sadece enerji değil, finans işinde de çok başarılıydı. özhan canaydın döneminde galatasaray’a verdiği borcuna karşılık aldığı faiz hala kulüpte tartışma konusudur.

    neyse uzatmayalım:

    ünal aysal, türkiye’ye geldiğinde emlak-arsa işine girmek amacıyla “ottoman fonu” oluşturdu ve içinde bazı galatasaray yöneticileriyle birlikte riva’da 300 dönüm arazi aldılar.

    bilindiği gibi riva denince akla galatasaray arazileri gelir ve kulüp, hükümetin oluruyla/izniyle bölgeye imar izni alıp arazilerini yüksek fiyatla satmak istiyor.

    galatasaray bu izni alırsa, riva’da arazisi olan herkes büyük paralar kazanacak.

    işte bu sebeple:

    ünal aysal’ın türkiye tarihinin en “yıkama-yağlama” sözü listesine girecek “20 milyon gs taraftarı akp’ye oy verdi” sözünü niye etti sanıyorsunuz?

    bazıları diyor ki, seyrantepe ali sami yen spor kompleksi açılışında başbakan erdoğan ıslıklandığı için galatasaray’ı affettirmek için böyle konuştu!

    biz de odatv olarak diyoruz ki: bu kadar küçük düşmeyiniz!

    kulüpler, iktidarlarla iş ilişkilerinin aracıdır sadece.

    ünal aysal’ı sıkı takip ediniz, galatasaray’a gelmiş-gelecek en “keskin viraj alma yeteneğine sahip” kulüp başkanıdır…

    --- alıntı ---

    kaynak : http://www.odatv.com/...ibi-degil-3101121200
  • 6243
    (bkz: ünal aysal/@apc41)

    apc41, güzel bir noktaya değinmiş. kimse bu topçularla böyle saçma anlaşmalar imzalamaz. galatasaray'daki kavga, kulübe yakında girecek parayı kapma kavgası sanırım. a.albayrak'ın geçenki açıklamasında, kulübü zor durumdaymış gibi göstermesinin altında, camiayı rivanın satılmasına razı etmek olabilir. a.albayrak, yıllardır r.t.e. ile beraber ve hala bir köşeye atılmadıysa, düşündüğümüzden daha uyanık bir adamdır herhalde.

    edit: bkz. düzeltildi.
  • 6244
    fenerbahçe'yi cumhuriyetin son kalesi olarak gören odatv üzerinden sallanmış başkan.
    galatasaray eski başkanı her şeyden önce.
    rome dizisinde de gayet güzel işlenmiştir.
    caesar ve pompeius kapışırlarken pompeius mısırlılara sığınır ve öldürülür.
    caesar geldiğinde pompeius'un kellesini sunarlar.
    caesar köpürür.
    caesar köpürünce mısırlılar "hani düşmandınız?" şeklinde tepki verirler.
    caesar "o bir roma konsülüydü allah'ın barbarları" diye gürler.

    neyse.
    odatv'nin kimlere çalıştığı belli.
    bu haberleri neden görev başındayken yapmadılar?
    şimdi diyor ki haberde -bundan sonra haber demiyelim de bok diyelim daha uygun-, sonra kayboldu, belçika'da birden ortaya çıktı. birdenbire elektrik üretimi yapan santral işleriyle uğraştı vesaire.
    70-72 aralığında koç holdinge bağlı bir dış ticaret şirketinde ihracat koordinatörü olarak görev yapmış.
    73 yılında brüksel'de bir firmanın ticaret müdürü olarak görev almış.
    74 yılında unite international'ı kurmuş.
    10 yıl, bak hani o bokta "birdenbire" diyor ya, adam 10 yıl demir–çelik ve sanayi ürünleri satışının yanında, petrol ile ilgili işlemler de yapmış.
    10 yıl la.
    birdenbire anlayışınıza sokam öncelikle.
    amk matematik özürlü odatv'si.

    sonrasını şöyle bir alıntı ile anlatayım;

    --- alıntı ---

    sektörün giderek değiştiği ve geliştiği 1984 yılında, petrol işlerinin yanı sıra, elektrik üretimi, santral yapımı ve finansmanı gibi projelerde şirketi ile birlikte boy göstermiştir. bu dönemde, türkiye ve iran sınırları içinde elektrik santralleri kuran aysal, takip eden dönemde ise temiz enerji yatırımları ve madencilik faaliyetlerine yönelmiştir.

    --- alıntı ---

    devam edelim amk.
    benim de ağzımı bozdu bu bokçular.
    diyor ki, ortakları humeyni'den kaçan iranlılardı.
    la adamın 5 tane elektrik santrali var iran'da sersem s.kin tohumları ya :)
    humeyni'den kaçak yapmışlar muhtemelen.
    çünkü humeyni'den kaçan iranlılarla ortakmış.
    ya şöyle tiplere gazeteci denen bir ülkedeyiz.
    adamlar daha a ise b, b ise c, o halde a ise c şemasını bile oluşturmaktan acizler lan.
    en büyük takipçileri zaten """son kale"""ciler :)

    neyse amk.
    1999'da "türkiye'ye en pahalı elektriği sattığı için" liyakat madalyası almış.
    şimdi, o madalyanın resmi sebebi, türkiye’yi yurt dışında en iyi temsil eden iş adamlarından biri olmasıdır.
    bu dingiller, liyakat madalyasının bakanlar kurulu kararı ile takıldığını da araştırmamışlardır amk.
    böyle maldır bunlar çünkü.
    at boku.
    birileri inanır.
    bizim millet nasıl olsa bakmaz amk doğru mu değil mi.
    ha, "en pahalı elektriği sattığı için" diyorlar ya, toptan elektrik alım satımı için unit group 2005 yılında ruhsat almış.
    zaten özelleştirme 2001'de başladı amk türkiye'de la.
    akılsız montofonlar sürüsü ya.

    e sığırlar, diyelim ki bu adam türkiye'yi kazıkladı.
    la adam, aysal, 2012 yılının ekim ayında da, belçika prensi h.e. philippe leopold louis marie tarafından, belçika hükümeti adına “leopold ii yüksek takdir madalyası” ile ödüllendirilmiş?
    belçika'yı da mı kazıkladı lan?

    belçika'da bulunan var mı acaba aranızda?
    arabayı trafik yönünün tersine parketmenin cezası 60 euro aq.
    geçtim devleti bafilemeyi, cam çöplerle plastik şişe atsan rektumundan iade ederler adamın.

    yazının gerisine değinmiyorum amk.
    gerek yok.
    mevzu sırf galatasaray'ı boklamak, hükümetle yakın göstermek.
    ben olsam bu yazıyı yazan karbon zaiyatına acımam dava açarım da, adını cismini falan açıklamaz bu sıfatsızlar.
    erdoğan'ı övmüş diyor.
    amk çocuğu, özür dilediğini de yazsana?
    gezi olaylarında başı dik duran, kıvırmayan tek başkan olduğunu yazsana?
    spk'dan gelen abuk sabuk yaptırımları yazsana?
    beşiktaş ve fener'in mali verileri bizden de kötüyken bizim konuşulduğumuzu yazsana?
    aysal'ın açıkça hükümeti eleştirdiğini yazsana yavşak?

    http://www.odatv.com/...ibi-degil-3101121200

    şimdi apc41 iyi niyetle yazmış paylaşmış bunu.
    ben şimdi iyi niyetli arkadaşlarım, bu yazdıklarım haricinde odatv'nin ne bok olduğunu anlasınlar bilsinler istiyorum.
    odatv, kendilerine atatürkçü diyen zihniyetin takvimidir, akitidir. başka da bir bok değildir.
    odatv şike sürecinin başından beri fenerbahçe'nin yanındadır.
    gözleri kör olmuştur.
    sahtekar ve yalancıdır son yayınladıkları boktan da anlaşıldığı üzere.

    bazı terimsporlu denyolar da atlar böyle şeylere.
    şimdi ben bunları yazdım diye aysalcı olduğumu falan da söyleyebilirler.
    söylesinler.
    sorun değil.
    de adama bok atacaksanız, daha sağlıklı yerlerden, misal selçuk ve burak'ın sözleşmelerinden, eray'dan, fenerbahçe'nin olmadığı yerde para kazanamayızdan falan yürüyün.
    gözünüzü seveyim -siz değil la terimsporlular- odatv'lerle falan alemin tuzaklarına, algı sıçmıklarına alet olmayın kardeşlerim.
  • 6248
    bok var bırakıp gittin. keşke kalsaydın da kimlerin eline kaldığımızı görseydik. iyi ki fatih terim, ali dürüst, adnan öztürk gibilerini göndermişsin. bülent tulun gibilerini içeri sokman bile vizyonerliğinin kanıtıydı. efsane başkan, süper kurumsalım benim.

    2013 mayısında değiştirdiğin yönetiminle 1,5 sene dayanamadan kaçıp gittin. tarihe not düşelim de bu durumdan habersizler açar okursa bilgileri olsun.
  • 6250
    kendisine galatasaray'ın peygamberi diyordum. benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. kulübün patlaması da ne hikmetse gitmesine yakın son 3 ayda oldu. 3 ay önce finansal borçlardan konuşmuyorduk. çünkü 3 büyükler arasında en az borcu olan bizdik. ne oldu ne bitti bir şekilde bilançolar patladı.
    hayal kırıklığı ve şoklar içindeyim. kendisini her yerde savundum. çünkü vizyonu belli kulübün finansal açıdan yolu doğruydu. galatasaray'ın şuanki durumunda onun kadar kendimi de suçlu görüyorum. gerçi ben kimim ulan. ama olsun, ünal aysal konusu açıldığında sessiz kalıyorsam, benim suçum.
    iyi başladı, sıçtı.

    edit: iş bu entry 6666. entrymiş bu başlık altına. bu da bir subliminal olabilir. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın