resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 4608
    hak ararken bile ellerine yüzlerine bulaştıran yönetimin başkanıdır.

    17 şubat 2014 galatasaray spor kulübü açıklamasına imza atan galatasaray yönetim kurulunun başkanıdır. yaptıkları açıklama ile parçalanan şey konsantrasyonumuzdur. yönetimin canı sağolmasın 17 şubat 2014 antalyaspor galatasaray maçında bir puanı zor kurtardık.

    aynı yönetim aynı hatayı 2 ay önce de yaptı; 14 aralık 2013 galatasaray spor kulübü açıklamasına` ardından oynadığımız maça bakın; (bkz: 15 aralık 2013 gençlerbirliği galatasaray maçı) ve gene puan kaybettik.

    her iki açıklama kendi oyuncularımıza gereksiz bir kayıp ihtimali opsiyonu vermekte, rakip oyunculara ise ekstra motivasyon vermekte.

    hak aramak web sitesinden içi boş takıma zararlı beyanlar ile değil icaraat ile olur. ceo'sunu avrupa birliği bakanlığına göndermek 180 gündür gelmeyen cevabın hesabını sormakla olur. tff'nin kölesi olmayı kabullenmemekle tff'nin olağanüstü genel kurul seçimi için gerekli işlemlere başlamak ile hak aranır.

    özet; aşırı şımartılan çocukların durumuna düştü. başarının sırrının kendisinde olmadığını anlaması mümkün değil. çok yazık büyük bir rüzgarı yakalamışken hem kendisi hem biz zaman kaybetmekteyiz.
  • 4609
    alışılagelmedik bir başkan tipidir. futboldan uzakta ama iş hayatının tam ortasındadır.

    17 şubat 2014 galatasaray spor kulübü açıklamasıyla 17 şubat 2014 antalyaspor galatasaray maçındaki beraberlik arasında bir bağlantı göremiyorum. bahsi geçen maçta 6. dakikada öne geçmiştik ve ilk yarım saat gayet olumlu oynamış bir takımımız vardı. açıklama ilk yarım saat futbolcuların aklına gelmezken daha sonra mı etkili olmaya başlamıştır? sahada hala birbirine yabancı futbolcuları yan yana oynarken görüyoruz. mancini geniş bir kadro düşünüyor. herkes birbirine alışsın sonunda gözüm kapalı formda olanları sahaya süreyim istiyor. bu hemen olmayacak tabii ki. sabretmek lazım. 2-3 maç kazanınca taraftar hemen havalanıyor.

    aysal'a gelince seçimini yaptı, mancini'ye takımı teslim etti. mancini'yi birkaç sene takımın başında tutarsak sonunda meyvesini yeriz gibi görünüyor. öbür türlüsü gündelik türkiye hikayesi. bu noktada aysal'ın -kulübün başında kalacağı meçhul olmasına rağmen- tüm baskılara dayanması lazım. hem dışarıdan gelen hem içeriden gelen.

    bu yüzden o açıklamayı yaptırıyor zaten. ipler gergin, pamuk ipliğine bağlı her şey. işi baştan sıkı tutup, "biz de buradayız, sesimizi yükseltiriz" diyor. taraftar hala etik peşinde. sizin evinize bir adam elinde silahla girerse ailenizi korumak için elinizden geleni yaparsınız. ve bunu yaparken aman taşaklarına vurmayayım, koltuk kan olmasın, küfretmeyeyim diye düşünmezsiniz.

    aysal yönetimi her açıklamasında ses getirdi. şike olayından başlayıp en son fenerbahçe'nin hakem baskısına kadar. siz çalışmıyor sanıyorsunuz. her aksiyona ulu orta geçmesini istiyorsunuz. halbuki adam derinden gidiyor. şike konusunda uefa'yla gayet yakın temasta oluğuna adım gibi eminim. aynı şekilde demirören'le de iletişim halinde. daha bilmediğimiz neler yapıyor kim bilir. bazısında sorun da yaşıyordur. sonuçta düşmanı çok. ama düşmanlarının yanında olması gereken en son kişiler galatasaray taraftarıdır.

    bu ülkede istediğiniz/miz şekilde yürümüyor işler. insanın içi rahat etmiyor ama içinde bulunduğun kabın şeklini almazsan kaybeden sen olursun. bu şerefinden, onurundan kaybedeceğin anlamına gelmiyor. birçok iyi insan iş ortamında mecburen kurda dönüşüyor; kalp kırıyor ama bu doğanın kanunu. ister kabul edin ister etmeyin.
  • 4610
    dönemi için 5 kritik konu oldu.

    1. şike skandalı patladı.

    bu ateş üfleyerek sönmez noktasından galatasaray'ın şike sebebi ile pfdk'ya sevk edilmesi noktasına geldi. tff'yi istifaya davet etti. galatasaray'ı şike yaptı gerekçesi ile pfdk'ya sevk eden tff'nin görevde olduğu her saniye başkan başarısızdır. tff'nin olağanüstü genel kurul prosedürü açıktır. bununla ilgili tek bir girişim dahi yapılmadı.

    2. tff seçimi oldu.

    seçim sürecinde liderlik yapılmadı. demirören ismi öncesi özkan sümer, şenol güneş gibi sporun içinden gelen adaylardan biri ile yola çıkılsa, muhtemelen demirören ismi ortaya çıkmaz süreç daha başka olabilirdi.

    3. seçildiği yönetiminin süresi bitmeden olağanüstü genel kurula gidip 7 yeni yönetici ile yeniden başkan oldu.

    başkan yönetimde çok sesli yöneticiler ile fatih hoca'ya inanan yönetici profiline sahip yönetici istemedi. gelenler dahi özenle seçildi. basında ismi çıkan genç yöneticilerden bir kaçı fatih terim'e inandıkları için liste dışı bırakıldı. gençleştirme operasyonu adı altında 80 yaşında 2. başkan ve candan erçetin gibi yöneticiler vardı. bir yöneticimiz çatı kapamasında yazılı taahhüdümüz olduğu halde yazılı taahhüdümüz yok dedi. sanırım imzalayan öldü anlamına gelen imzalayan yetkisiz yöneticiydi demeye getirdi.

    4. fatih terimi krizi oldu.

    bu süreç felaket kötü yönetildi. ceo'muz krizi çok güzel çözdü. fatih hoca ipleri kopardı. fatih hocanın önüne sözleşme gelmemesi bir yana telefonlara çıkmaması iddiasının ve gönderilen mesajların medya sülüklerine servis edilmesi utanç vericiydi. avrupalı başkanımız ya sezon başı teşekkürler demeliydi veya kriz çıkınca hoca ile sezon sonu sözleşmemizi yenilemiyoruz yeni hoca arayışlarına başladık diyebilirdi.

    başkanın çifte standardına en güzel örnek drogba'dır. başkan sözleşme yenilemek istemekte ancak drogba belli ki sezon sonu değerlendirmek istemekte muhtemelen amerika'ya gitmek istemekte veya daha iyi teklif beklemekte. sonuçta sözleşme imzalanmadan sözleşme dönemi sonunu her iki taraf doğal olarak beklemekte. fatih hocanın sözleşmesi sezon sonuna kadar devam edecekken galatasaray yönetim kurulu 2 yıl uzatma kararı aldı. fatih hoca diyelim önüne gelen sözleşmeyi imzalamadı. (divan üyesi hayri abiye göre sözleşme gelmedi ama hadi geldi diyelim) o zaman imzalanmadı der geçersin. işin doğası budur. drogba'da veya x hoca da durum buyken vay sözleşme imzalanacak ama imzalamadı demek çifte standart değil midir? üstelik fatih hocanın sözleşmesi drogba'dan farklı olarak yıllık değil miydi? her sene sonu karşılıklı görüşme ile belirlenen bir sözleşme için niçin bu sefer beklenmedi? işte vizyonu büyük başkanımız.

    5. yeni hoca seçimi yaptı. mancini;
    yeni hoca seçiminde taraftarın gazı alınmalı dünya çapında bir isim bulunmalıydı. mancini cv'si oldukça iyi, etliye sütlüye karışmaz bülent tulun'un takım otobüsüne girmesine ses çıkarmaz olarak seçildi. rijkaard döneminde neler çektiğini unutmayan taraftar eyvah dedi. şenol güneş gibi bireysel oyuncu performansında usta bir hoca boştayken (bakınız selçuk, onur, burak vs vs) fatih terim'in gaz ve kaos topu için seçilen kadro kitaba uygun top oynayabilecek miydi?

    ünal aysal'ın mancini seçimi doğru da olabilir. (bkz: #1425158) ancak hoca bugün eleştirilmelidir. bugün eleştirilmezse yarın çok geç olacaktır.

    yukarıdaki 5 kritik konunun 3 ünde kesin hata yaptı diğer ikisinde bana göre hatalı taraftarın bir kısmına göre ise doğru karar verdi.

    2.5 yıllık başkanlık dönemi içinde galatasaray kasım 2013 tarihi itibariyle 1.4 milyar tl gelir elde etti. ancak borçlarımız azalmadı. vakıfbank borcu bitti ama diğer bankalara borçlarımız arttı.

    çevresi ve lobi gücü çok yüksek. bu güçte birinin yönetimi oluştururken galatasaray'ın yüksek menfaatlerini değil kendi krallığını oluşturma niyetini de dikkatle takip etmek gerekir. yönetim zayıf, ceo zayıf, hele bülent tulun'un (galatasaray'ın malı olan bir banka dekontu bu adamın evinde nasıl durur ve bu adam hala nasıl maaş alır, bana biri anlatsın lütfen) hala görevde olması ise skandaldır.

    futbolda 2 şampiyonluk, 2 süper kupa, şl'de çeyrek final gördü takımı. basket takımı çok uzun süre sonunda şampiyon oldu. başarılar onun hanesinde gözükmekte.

    allah başarılılarını daim etsin. eleştirelim ki başarıları daim olsun.
  • 4616
    kendisine hocamizi gonderdikten sonra kizginlik,kirginlik,ofke ve hatta nefret ile yaklastigim dogrudur.
    fatih terimi gonderdigi icin degil. gonderis seklinden oturu. bugun mancini yi ayni tarz gonderse ona da ayni tepkiyi veririm ( tabiki imparatorla kiyaslamam bile)

    ben bu surecte agladim sizladim kizdim hatta tribunde istifa dedim.
    ama sonra sustum.
    sap ile samani ayirdim. bu demek degil ki unuttum bu demek degil ki affettim yada bu demek degildir ki sadece onu sucladim.
    velev ki sustum.

    spk dediler sustum,b.tulun dediler sustum, l.aribogan dediler sustum, gs tv de sacmaladilar sustum. milleti isten cikardilar sustum, cim sorununu halledemediler sustum,ısıtamadilar arena yi sustum.
    ama bugun cikan ve kulubumuzun dogruladigi haberler karsisinda susamam.
    aka gündüz özdemir ve lütfi arıboğan istifa eder mi bu olaydan sonra desem ne olayi yeeaaa diyeceksiniz . yaşasın en buyuk cimbom demi beyler / bayanlar?

    nelerin oldugundan haberiniz var mi beyler bayanlar?

    galatasaray ismi altinda yolsuzluk yapiliyor. siz zan-melo kavgasini daha cok konusuyorsunuz demi arkadaslar?
    yoneticiler,yoneticilerin altinda calisan ve imza yetkisi olan her kimse derhal istifa etmesi gerekmektedir.

    sirf bu sebepten u.aysal ın mayisda secime gitmesi gerekmektedir.

    ya da bosverin ya 'zan , sahada olan sahada kalir' demis.
  • 4617
    açıklamaları yanlış ve zarar veriyor diye eleştirilen başkan. bu adam bize zarar veriyorsa emin olalım ki ağır bir şekilde veriyordur ve ruhumuz duymuyordur. büyük ihtimalle de para konularındadır (borsa, riva projesi, vs.). yine büyük ihtimalle bir yerde patlarsa çaresiz "vay anasını" diye oturup kalacağız. onun dışında her hareketini planlı yaptığını düşünüyorum.
  • 4619
    --- alıntı ---
    fenerbahçe'nin olmadiği yerde para kazanamayiz
    tabiri yerindeyse ben yaşanan o talihsiz süreçte aziz bey'e hiçbir zaman çakmadım. ta ki denizlispor maçından sonra çıkıp "bu işi galatasaray yaptı" diyene kadar. ondan sonra hiç planda olmayan bir sürece girdik. ona girmese biz de fenerbahçe'yi savunabilirdik. bu konu büyümeden kapanırdı. f.bahçe'nin olmadığı yerde para kazanamayız. kulüpler için şampiyonluk ikinci planda, önce yaşamamız gerek. marka değeri türkiye'deki değil, yurt dışındaki başarılarla yükseliyor. fenerbahçe'yi ne kadar yenersem yeneyim bir şey değişmiyor. ama juventus'u, chelsea'yi yenince yıldızı takıyorum.
    --- alıntı ---

    http://www.sabah.com.tr/...za-attirmam?paging=2

    20 şubat 2014 tarihinde sabah gazetesi'ne verdiği röportajda yukarıdaki ifadeleri kullanmıştır. bekledim, yalanlama gelecek mi diye, resmi siteden röportajın olduğunu kabul etmekle beraber ' bu drogba'yla çalışmam' kısmı hariç herhangi bir tekzipte bulunulmamış. yani yukarıda alıntıladığım bölümü birebir söylemiş sayın aysal. eskiden olsa sayın başkanımız derdim ama artık ben kendi vicdanımda kendisini galatasaray başkanı olarak görmüyorum. kendi kişisel meselemdir, tavşan dağa küsmüştür vesaire. ben sayın aysal'ın tepeden inme şekilde galatasaray spor kulubüne başkan olarak getirilmesini hiçbir zaman içime sindiremedim ve ilk günden itibaren de kendisinin başkanlığına karşı çıktım. galatasaray'ın büyükleri öyle uygun görmüşler, para sahibi, mevki sahibi, karizma sahibi diye bir gram bile hak etmediği başkanlık koltuğuna çökmüştür kendileri.

    60 yaşına kadar galatasaray spor kulubüne üye bile olmayacaksın, galatasaray'a beş kuruş faydan olmayacak, hiçbir yönetimde aktif olarak görev almayacaksın, galatasaray için mücadele vermeyeceksin, sinirden stresten sağlığın bozulmayacak ama abramoviç misali seni parlatıp, allayıp pullayıp galatasaray spor kulubüne başkan yapacaklar. ne güzel dünyadır bu, zenginliğin gözü kör olmasın, para babası olmak böyle bir şey işte. sen, canını bile verecek kadar sevdiğin kulubüne üye bile olamazken, zalimler seni kulubün kapısından bile içeri sokmazken, sözde liselipara babasının biri gelecek o kulubün en büyük mevkisine tepeden inme şekilde yerleşecek.

    sözde liseli ne demek açalım madem. galatasaray geleneğindeki liseli-alaylı ayrımındaki liseli ibaresi galatasaray lisesi mezunu olmak anlamına gelmiyor. hasbelkader galatasaray lisesi'nden mezun olmuş her kişi bizim algıladığımız şekliyle liseli değildir. galatasaray lisesi mezunu olmak başka bir şey, mezun olduktan sonra bile camiadan, kulüpten kopmamak, cemaat anlayışı içerisinde birlik ve beraberlik içerisinde galatasaray için çalışmak liseliliktir. yoksa şu an bile galatasaray lisesi'nden her sene mezun olan kişilerin %60 ı galatasaraylı bile değildir, başka takım taraftarıdır. yıllardır bu hep böyle olmuştur, sınavla girilen bir liseden bahsediyoruz. buradan mezun olan herkesin galatasaraylı, liseli olduğunu savunmak aptallıktan başka bir şey değildir. ünal aysal da hasbelkader lisede bir dönem okumuş sıradan bir vatandaştır. 60 yaşında kulube üye olmayı aklına getirmiş bir insanın, yukarıda saydığım ölçüler çerçevesinde liseli olarak addedilmesi sıradışı bir trajedi olacaktır. haa bu apoleti kullanarak, başkanlık süreci hızlandırılmıştır, bu ünvan ile bazı şeyler en azından zihinlerde daha kolay aşılmıştır ama aklı başında her galatasaraylı 'abramoviç operasyonunun' liseli başkan kılıfıyla gizlendiğini görecektir.

    lafı uzatmaya gerek yok, onlarca şey söyledik sayın aysal hakkında, 3 yıldır hayatımızda olan adama peygambercesine tapanlar yine görmezden geleceklerdir. ne söylese, ne etse 'bir hikmeti vardır' diyeceklerdir. şampiyonluklar getirdi, çalışıyor adam diyeceklerdir. hep derler çünkü. geri gelelim yukarıdaki röportajda sarfettiği sözleri bile savunacak adamın ciddi ciddi psikoloğa görünmesi gerekiyor. 3 temmuz sürecinden beri senin, benim hepimizin savunduğu her ne varsa yerle yeksan etmiş adam. utanmadan hala vardır bir bildiği diyenler olmuş, yüzsüzlükte son sınır bu olsa gerek.

    ünal aysal resmen 'bizi karıştırmasalardı biz de fenerbahçe'yi savunurduk, olayı hasıraltı ederdik, konu büyümeden kapanırdı, fenerbahçe olmasa biz olmayız, para kazanamayız, şikeden fenerbahçenin ceza alması işimize gelmezdi' demiş. kör değilsen, ünal aysal fanboyu değilsen, birazcık da kafan basıyorsa bunu ilk okuduğunda anlarsın. yalan diyen yalan desin, sen boşuboşuna temiz futbol diye uefaya bilmemneye mektup kampanyaları düzenleme kardeşim, mal mısın sen? senin başkanın bile işi bize dokundurmasalardı şikeyi, şerefsizliği savunurduk, ortadan kaldırırdık diye itirafta bulunuyor.

    işine geldiğinde, yıldırım demirören 'türk futbolunun markada değeri düşecek diye fenerbahçeyi kolluyor' diye ağla, etmediğin hakaret kalmasın, küme düşürmedi diye ana avrat küfret, senin başkanın aynı minvalde şeyler söyleyince başını devekuşu gibi kuma göm. galatasaraylıyız ya hani, farklıyız ya biz, bizim tek terdimiz adalet ya, fenerbahçe düşmanlığından değil de adalet yerini bulsun diye 3 yıldır yaygara koparıyoruz ya. çok büyük, çok kültürlü taraftarız ya. ünal aysal'a sadece fatih terimi kovduğu için yükleniyoruz zaten, biz galatasaray düşmanı, fatih terim fanboyuyuz, o yüzden laf söylüyoruz, yoksa ünal aysal mükemmel bir insan. yukarıda söyledikleri de ne kadar doğru ne kadar güzel şeyler. sen de zaten 3 yıldır aynı şeyleri savunuyordun değil mi güzel kardeşim? noolmuş şike yaptılarsa, herkes yapıyor değil mi? bu sebepten ceza alırlarsa biz nereden para kazanacağız? :)
  • 4620
    mevzu bahis borsa ise, evren'de kendisinden daha zeki, daha kurnaz, daha uyanık ve daha fırsatçı bir insan yoktur. hisse senedi işlemleriyle ilgili satranç ustası gibi 5 hamle sonrasını görerek hareket etmekte ve kim ne düşünüp tahmin ettiyse tersini yapmaktadır. başkan seçildiği günden beri piyasada küçük yatırımcı olarak adlandırılan insanları resmen süründürmektedir. ortalama hisse maliyeti 60 tl ile 100 tl olan insanların önüne üçüncü kezdir sermaye artırımı koyarak hem hisse fiyatlarını baskı altında ötutmaktadır, hem de sürekli olarak küçük yatırımcının cebindeki paraya göre hesap yapmaktadır.

    son iki bedelli sermaye artırımı başvurusu spk tarafından kabul edilmemiş, bedelli sermaye artırımı başvurusu üzerinden yaklaşık bir sene geçmesine rağmen spk tarafından tahsisli artırım önerisi gelmiş, çağrı fiyatı olarak 56 tl gibi fiyatlar beklenirken (bir çok ky için minimum zararla hisseden ayrılabilme fırsatıdır) 22,40 gibi bir tahsisli fiyatı hesap edip tam da bilançoda belirtilen 172,000,000 tl lik sermaye avansına denk gelecek bir sermaye artırımı başvurusu yaparak yine ters köşe yapmıştır. yazılacak çok şey var da galatasaraylılık izin vermiyor.
  • 4621
    karl heinz rummenigge geçenlerde bir açıklama yapmıştı. hatırladığım kadarı ile "dortmund bu kadar iyi olmasaydı, bizim de bu seviyelere gelmemiz imkansızdı" gibisinden bir şeyler söylemişti bir zamanların efsane futbolcusu, şimdilerdeki über takım bayern münich'in başında olan şahıs.
    neyse işte şimdi sayın başkan ünay aysal eleştiriliyor ya "fenerbahçe olmasa para kazanamayız" dediği için. fenerbahçe olmazsa rekabet olmaz, galatasaray'ın da kazandığı başarılar yavan kalır demek istiyor aslında ama at gözlüğü takıp da art niyet taşırsan bu ince fikri anlaman mümkün olmaz tabi.

    winner başkan ünal aysal diyerek son veriyorum sözlerime tanım yapmak adına.
  • 4623
    "şampiyonluklar çok da önemli değil! önemli olan para kazanmak, maddi olarak güçlü olmak" diyor, özetle sayın başkan. maddi konu da haklı başkan, güçlü olmak iyidir. ama yine de kendisine sormak lazım? acaba galatasaray son 2 sezon şampiyon olmasaydı, kendisi hala o koltukta oturabilir miydi? fatih terim'i gönderebilir miydi? veya başkanlıktan istifa edip, kafasına göre, rahat rahat yönetimdeki önemli kişileri gönderip, yeniden başkan seçilebilir miydi?

    ben cevap vereyim, kesinlikle hayır!
  • 4624
    avrupa kriterleri ile savunulan başkan, dortmund gelişmek istiyor haliyle rakibini de geliştiriyor, fenerbahçe gelişmek istemiyor galatasarayı durdurmak istiyor, ben galatasaraya zarar vereyim de ne olursa olsun diyor. gerçi kime neyi anlatıyoruz, düşmanımın düşmanı dostumdur mantığına sahip bir insana roman da yazsan birşey ifade etmez.
  • 4625
    hasan şaş'ın beyaz tv'de yaptığı ve halen de devam eden açıklamaları ile, hasan şaş'ın da içinde yer aldığı teknik ekibi göndermek ile ne kadar doğru bir tercih yaptığını bizlere bir kez daha göstermiş olan başkanımız. büyüksün başkan. olaylara duygusal yaklaşmadığın için büyüksün. yıllar sonra şu kulüpte realist düşünüp, karar alabildiğin için büyüksün. kırılmaz denilen fatih terim hegomanyasını kırdığın için büyüksün. sneijder ile drogba'yı oynatacak hocayı da bulurum deyip, bulduğun için büyüksün. korkmadan adımlar atabildiğin için büyüksün.
App Store'dan indirin Google Play'den alın