aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 2751
    vakt-i zamanında chp kurultayı öncesinde "ultraslan ve çarşı kılıçdaroğlu'na destek için kurultaya gelerek çeşitli şovlar yapacak." minvalindeki asparagas haberi davulla zurnayla duyuran odatv zımbırtısı tarafından şimdilerde "neden bir çarşı olamaz?" başlığı altında eleştirilmesi çok değerli sözlük yazarları tarafından önemli ve mühim bir kaynakmışçasına bu platforma taşınabiliyor.

    şimdi, sevgili kardeşim, odatvci beyzadeler zamanında kitleleri etkilemek ve siyasi bir parti liderinin arkasında etkili bir güç olduğunu gösterebilmek adına yalan bir haber ve boyalı bir güzelleme ile grubu reklam ederken nasıl bir anda tü-kaka durumuna düşürdüler hiç düşündün mü? benimsenen ideoloji ve olaylara karşı gösterilen reaksiyonlara benzer bir davranış içinde bulunulmazsa güzellemelerin yerini taşlamalar alabiliyor.

    ikincisi ortada çarşı olunmak istenmesi gibi bir durum yok. kimse kimsenin üzerine elbise biçmeye kalkmasın. o elbise, biçilenin üstüne dar gelir. her kurum, her kuruluş, her topluluk eleştirilebilir; eleştirilmelidir de fakat eleştirinin ve kıyaslamanın temel noktası popülizm kaymağını ekmeğine en iyi şekilde sürmeyi beceren ve bunu da insanlara afiyetle yediren bir grup olursa o yazının okunacak yahut ciddiye alınacak bir nedeni kalmaz.

    mevzubahis haberle ilgili link:

    http://www.odatv.com/...rlaniyor--1512101200
  • 2752
    galatasaray tribününde yer alan ve en hafif tabirle "pislik" diye ifade edebileceğimiz herkesi bünyesinde toplayarak, daha doğrusu onları ortak bir havuzda buluşturup ultraslan adı altında kamufle ederek tribünlere dirlik-düzen geitrdiğini iddia eden; sayısal ve örgütsel anlamda dünyanın en büyük taraftar oluşumu. kendilerini siyaset üzerinden eleştirmek, bir takım siyasi odakların diline düşürmek çok da gerekli ve öncelikli olmayan bir tavırdır. bunun sebebi de haklı olmaları değil, stadyumdan beslenen bazı küçük mafyaların güdümündeyken zaten bu konularda fazla bir duruş beklemenin abes olmasıdır. her ne kadar içinde pırıl pırıl insanlar olsa da mevcut durumu ile galatasaray tribünlerinin pablo escobar'ı olmaktan öteye gidememektedir. ve olası bir dağılma/fesih/kapatılma durumunda galatasaray tribünlerinin escobar sonrası kolombiyaya döneceği gün gibi ortadadır. zaten bütün bu ıslıklamaların, parmak sallamaların, spor büro amirlerine işte bunlar bunlar bağırtıyor diye şikayet etmenin altında asıl yatan sebep siyasi değil; tamamıyla bu güç dengesinin korunmasına yönelik kaygılardır. yoksa tamamıyla olmasa da ultraslan'ın istanbuldaki oluşumunda en tepede olmasa da belli başlı bir yere-öneme sahip olan insanlar içinde gezi parkı olayları içinde bir şekilde yer almış insan sayısı az değildir..

    bilet sıkıntısı çekmemek için karaborsa mafyalarıyla, stadda/deplasmanda rahat durabilmek için stad içinde "değnekci" modunda olan insanlarla yakın olmayı seçmiştir; e zaman içinde haliyle bütün ipleri onları eline vermiştir. zaten 10 kusur yıldır galatasaray tribünlerinde barınabilmesinin yegane sebebi budur.

    yoksa daha önce yapılmışı/yaşanmışı çok var; üzerlerine silah çekip tekme tokat kovarlardı tribünden daha ilk sezonlarında...
  • 2753
    gerçekten de ''ultraslan galatasaray değildir''.

    stat içinde çevresinde mafyacılık oynayan ergenleri ve onların reisçikleri devamlı olarak galatasaray taraftarına zorluk çıkartmaktadır. bu gruba dahil kişilerin çıkardığı münferit kavgalar, bıçaklanma olayları ve bilimum şiddet tabanlı olay birçok insanın hayatını karartmaktadır. *

    maç günleri yapılan bilet satışlarında ve sezon başlarında yapılan kombine satışlarında ultraslan yüzünden mağduriyete uğrayan bir sürü insan vardır. bunun en son örneği; bu seneki kombine satışlarında mevcut yerlerini yenilemek isteyen taraftarın kombinelerinin ultraslan'a peşkeş çekilmesi örneğidir.

    stat içinde kendilerinin başlatmadığı tezahüratlara katılmaz ve başka bir tezahürat başlatmaya çalışırlar. üstelik en saçma anlarda en saçma tezahüratları başlatarak hem saha içine etki ederler, hem de stat atmosferini bozarlar.

    üstelik kendilerine herhangi bir laf edildiğinde ''bütün maçlara gittiklerini, bu işe emek verdiklerini'' söyleyerek yukarda ifade ettiğim ''bağzı şeylere'' hakları varmış gibi davranırlar. bu grubun mantıken ne kadar gereksiz olduğunu ifade edebilmem için buraya kadar yazdıklarım bile yeterli fakat yarıda kesmeyeceğim.

    ''bütün maçlara giden, deplasman kovalayan, bu işe emek veren'' bu şahısların; galatasaray-ultraslan-tribün üçgeninden götürdüğü paranın haddi hesabı yoktur. reislerin her sene kulüpten beleşe çaktığı kombine sayısı ali sami yen yıllarında bile 2000-3000 civarındadır.

    üstelik sözde fedakarlıklarını anlatırken neyden fedakarlık ettiklerini de anlayamazsınız çünkü bu grubun üyelerinin %70'i ultraslan dışında hiçbir geçim kaynağı olmayan veya ultraslan sayesinde daha fazla para kazanan tiplerdir. en iyi ihtimalle bedavadan eğlenip, sosyalleşirler. içlerinde ergen-tribün abisi-reisçik levellerinden sonra eski futbolcularımızın basın danışmanı vs. olanları bile mevcuttur.
  • 2754
    forumdan alıntıdır...

    --- alıntı ---

    galatasaray stadında siyasiler protesto edilmiştir, edilir, edilebilir.

    mesela e-bilet olayına hep sert tepki koyuldu. şu gezi olaylarından sonra bir anda tribüncü (!) olanlar var ya. onlara sorsanız “hükümet gezi protestocularını fişlemek için yasa çıkarttı” diye yaygara yaparlar. ama aslen bu daha önceden verilmiş bir karardı ve ultraslan bunu insanlar zarar görecek, tribün kültürü bitecek diye hep eleştirdi. bunu yaparken bu yeni nesil tribüncülerin (!) çoğu “bak sen rantları bitecek ondan” diye yine ultraslan’a sallıyordu.

    mesela gaziantep’de bu taraftar biber gazı yedi. o gün bir çok yerde sporda şiddet yasasından dem vurarak “bunlar zaten hergele” vb. aşağılamaları gördüm ben sosyal medyada forumlarda. biz tepki verince hatta mecburen sahaya kaçınca bize ceza aldırmaya çalışanlara rastladım çok yerde. unutmadık onları da. (kaldi ki çarşının inanılmaz bestesi diye yırtındıkları beste bizim tribünden çıkmadır.)

    mesela şikeye hep karşı duruldu. koreografiler, açıklamalar, protestolar, yürüyüşler. kim varsa bu işin içinde hepsine “sorumlu olması” yönünde telkinde bulunuldu. buna tepki verildi çünkü bir adaletsizlik ve galatasaray taraftarının yekun halinde bir hak arayışı vardı. 58. maddeyi değiştirdiler, buna tepki verildi vs.

    hamburg maçında ajax maçında ıslıklandı galatasaray stadında başbakan.. başka hangi stadda gördünüz?

    galatasaray’a zarar veren tff’yi ve demirören’i eleştirdi ve defalarca sokaklarda boş gezen bir hayvanın belirli uzuvlarına yolcu etti ultraslan.. yeri geldi yürüyüşle, bazen bir pankartla.. şimdi stadlardaki hükümet protestolarını savunurken “ultraslan demirören’i atayan başbakan’ı eleştirmemize göz yumuyorsa galatasaray menfaatlerini düşünmüyor” diyor ya bazı kendini çok akıllı sananlar.. buna göre demirören’e yapılan her protestonun da hükümete gideceğini ve gittiğini kabul etmeli. demek ki neymiş, onların gözünde aslında ultraslan her fırsatta demirören vasıtasıyla hükümeti eleştiriyormuş. doğru mu?

    filistin’e, kerkük’e, doğu türkistan’a, reyhanlı’ya. hepsine sahip çıkıldı. hepsinde katillere tepki verildi. neden? çünkü ultraslan içerisinde kalkıp da “oh ne güzel patladı reyhanlı, aman doğu türkistan’da ölüyorsa banane” diyen bir hastalıklı ruh çıkmaz. acılar paylaşıldı, zalimler lanetlendi.

    peki gezi eylemlerinde ne oldu? eğer ki biraz bilgisayar başından kalkmadan sosyal medyadan gazlayan tipleri değil de olayları dikkate alırsanız bunu değerlendirmeniz daha kolay.
    olaylar başladığı gün, bir çok sivil toplum kuruluşu gibi ultraslan’da oradaydı. çünkü orada insanlara zulüm vardı, orada partiler yoktu, orada birleşmiş bir halk vardı, korunması gereken bir park vardı. hatta öyle bir ortam vardı ki, gelen muhalefet partisi temsilcileri utana sıkıla bayraklarını pankartlarını kaldırıp öyle geliyordu. ankara’da bir ultraslan olarak katıldığım eylemlerde bunu çok net gördüm.

    ancak siyasi mekanizma çabuk işledi. bir taraf kendine karşı olunması sebebiyle, diğerleri kendilerine yeterince ekmek çıkmayınca işi kutuplaşmaya götürdüler. çünkü taraftar yaratmayan, kutuplaştırmayan, birleştiren hiçbir eylem siyasilerin işine gelmez ! olaylara destek veren-vermeyen herkes bu tuzağa düştü ne yazık ki ve halk resmen bölündü. bu noktalarda siyasilerden darbe yiyen eylemciler bir anda olaylarda ön plana çıkan ve zaten eskiden beri siyasi duruş göstermekten çekinmeyen çarşı’nın arkasına takıldı. bir bayrak altında eylem yapmayız derken bir anda bir grup bir güruh arkasında olmak güven verdi belki de insanlara.

    burada ultraslan’dan da aynı işi beklediler. ama ultraslan bu topa girmedi. neden? çünkü ortada bir zulüm, yiten 5 sivil 1 polis can olmasına rağmen, siyaset fanatikleri kendilerine ezberletilen kalıp cümlelerle diğerlerini yok saymaya başladı. canlar yandı, ocaklara ateş düştü ancak bu bölünmeden doğacak daha büyük olayları kimse görmedi. ultraslan bu bölünme ve kutuplaşma esnasında tarafsız kalmayı tercih etti ve doğru olanı yaptı. çünkü bölünmelerde bile insanları bir araya getirebilecek bir güç galatasaray ! bunun kaybedilmemesi önemliydi.

    tribünü bilen, işleyişteki hiyerarşiyi ve saygıyı bilenler bilir. reis eğer dese ki “geziye gitmeyeceksiniz, giden bundan sonra tribüne gelmesin” yahut tam tersi “geziye geleceksiniz, yalnız bırakan bi daha tribüne gelmesin” dese insanlar mecburen seçim yapmak durumunda kalırlardı. ancak ultraslan iç dinamiklerindeki bölünmeyi önlemek için “kim nerde ne yapacaksa yapsın, ancak tribüne yansımasın” istedi. kısacası sizin iddia ettiğiniz gibi yancı olmadı kimse. aksine “fikri hür vicdanı hür” bıraktı tüm mensuplarını.

    dün stadda gezi eylemlerinin sloganları atıldı. demokratik haktır.
    onları beğenmeyenler ıslıkladı. demokratik haktır.
    olm yapmayın lan siyaset böler diyenler ıslıkladı. demokratik ve sarı-kırmızı bir haktır.

    ama gelmiş burada “efendim beni nasıl bastırmaya çalışırsın” kusura bakma. eğer sen protestonu galatasaray’ın önüne geçirirsen, selçuk 20 metreden frikik atacakken onu bırakıp yapacaksan bastırılırsın arkadaş. sen fikri hür, vicdanı hürsün eyvallah ama galatasaray’ı fikrine alet edenlerdensin. galatasaray için bağır dendiğinde “ben buraya para verdim sanane” lümpenliğini göstermekten çekinmeyenler gelip “her yeer taksiim” diye yırtınıyorsa oraya galatasaray için gelmemiştir kardeşim. islıklayanı konuşuyorsun, sana söveni konuşuyorsun. doğu tribününde protesto edenleri ıslıklayanlara ana avrat sövenler, hatta fiziksel müdahelede bulunanlar var. buna neden değinmiyorsun? tribünden de bu kargaşalar tv’ye yansıdı biraz. hani siz demokrattınız? hani siz anlayışlıydınız?

    samimiyetsizsiniz, siz hak aramıyorsunuz, size destek çıkacak birilerini arıyorsunuz ve adım gibi eminim sizin fikrinize sahip olanlar muktedir olup sizden olmayanları ezse gıkınızı çıkarmayacaktınız! çünkü dün buna tahammül edemediniz siz !

    yahu allah aşkına cevap verin, x partinin mitinginde siz galatasaray tezahüratı yapıyor musunuz? hayır ! neden? çünkü siz oraya hangi takımlı olursa olsun aynı ideolojiyi paylaştığınız insanlarla bir arada olmak için gidiyorsunuz! stadda da hangi siyasi görüşte olursa olsun önemsemeden galatasaray’ı desteklemeye gidiyorsunuz, sapla samanı karıştırmayın !

    galatasaray bir halatı hep beraber çekenlerin takımıdır. eğer herkes halatı başka bir tarafa çekiyorsa o halat kopar. siyaset halatı böyledir işte. dün gördük. ultraslan herkese “gelin galatasaray halatına sarılın” diyor, daha ne desin?

    --- alıntı ---
  • 2771
    hiç bir şeylerini hiç bir hesabımda paylaşmadığım gibi, ölümüne sallamaktan gurur ve haz duyduğum sahibinin sesi oluşum. umrumda değil hazırladıkları kareografiler.

    tevfik fikret'i anarlar, ne hayatını bilirler ne bir dizesini.
    metin oktay'ı anarlar, duruşunu anlamazlar.
    metin kurt'u anarlar, töbe bismillah buna hiç bir şey demiyorum.

    türkiye'nin en tutarsız taraftar oluşumu bunlardır. isterlerse yaptıkları kareografiler real madrid futbolcularını sahadan kaçırtsın, hükmen kazanalım, umrumda olmaz. önce "i love you hagi!" diye tezahürat yapana tokmak atmayacak, takımını ıslıklamak istemeyene ana avrat sövmeyeceksin. önce kombinelere çöreklenmeyeceksin. önce metin kurt'u, metin oktay'ı, tevfik fikret'i anlayacaksın, öyle anacaksın.

    bunları yapsınlar, sonra bakarız.
  • 2772
    kendi taraftarını polise ispiyonlayacak kadar, ıslıklayacak kadar yalayıcıdırlar. lanet olsun onları savunduğum günlere.

    çekirdekçi taraftarların tribün açısından takıma katkısı daha çoktur. en azından önemli yerlerde bağırıyolar. hayır 20 dakika koyun şu ibnelere diye bağırınca noluyo anlamıyorum ki. oyuncu bile 5. dakikadan sonra alışır buna az mantıklı olun bari amk.
  • 2773
    türk insanının klasik akı bokla karıştırma huyunun çok güzel bir örneğidir ultraslan.

    ne zaman iyi bir şey yapsa "ya siz zaten karaborsacısınız" tü kaka diyenler çıkıverir.

    ilk yanlışında ise avrupa'da en iyi koreografi yapan taraftar grubu diye kendisini savunanlar.

    bu kadar zor mu lan iyi olana eyvallah, eline sağlık diyip kötü olanı yermek, eleştirmek. illaki bir tarafa geçip manyak gibi hep o açıdan mı bakıcaz olaylara?

    yarın 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçında güzel bir koreografi hazırlayabilmek için uykusundan çalan, sen yatağındayken deli gibi emek harcayan adamın günahı ne? avrupa'da senin istanbul'da gitmeye üşendiğin bir sutopu maç için 600 kilometre deplase yapanların ya da?

    veya bu ülke 5 tane gencecik çocuğunu polis şiddetine kurban verirken ve meydanlarda toplananların protesto hakkına bile engel olunurken statta bir dakikalık protestoyu ıslıkla kesenleri savunmak neden?

    bir doğru ve güzelken diğeri yanlış ve çirkin işte.

    bu kadar amk. çok mu zor bunları söyleyebilmek?
  • 2775
    karaborsacılık yaptıklarını görmediğim için bilemem, siyasi görüşleri belli*, mükemmel koreografiler yapan, bağırmayan taraftara küfür edip onları döven, bayık bestelere sahip ve içinde onlarca galatasaray emekçisi barındıran gruptur. lakin bu adamlar kötü bir şey yaptığında eleştiren insanlar iyi bir şey yaptığında da övemeyecekse veya iyi bir şey yaptığında destekleyen insanlar kötü bir şey yaptığında eleştiremeyecekse sikeyim böyle saf olma anlayışını. başka sözüm yok hakim bey.
App Store'dan indirin Google Play'den alın