• 830
    --- alıntı ---

    muslera, dün 3 kez hakeme itiraz için kalesinden ayrıldı. 3 kez sarı kart görmeliydi. volkan demirel, kaç kez çıkıp böyle sarı kart gördü. muslera’nın ekstra bir kredisi oluyor. emre’nin kartında çıktı, mariano’nun kartında çıktı, bir tane de verilmeyen kartta çıktı. o yüzden kaleci kaptan riskli.

    --- alıntı ---

    madem bu işi yapıyorsun, önce istatistikleri bir kontrol et !!! muslera'nın ekstra kredisi oluyormuş, bak bak bak... bu sezon muslera'nın 6 (altı) volkan'ın 2 (iki) sarı kartı var. kimin ekstra kredisi var bir daha düşün istersen (!)
  • 632
    17 kasım 2015 türkiye yunanistan maçı'nda yunanistan milli marşı'nın ve/veya fransa'daki katliamda ölenler için yapılan saygı duruşunun ıslıklanması üzerine çok güzel konuşmuştur.

    "çek cumhuriyeti ile ümit milli maçı oynuyoruz. çek cumhuriyeti milli marşı ıslıklanıyor. ne alaka? "

    sorusunu sorduktan sonra muazzam bir tespiti yapıştırıyor.

    "biz birey olarak yetersiz bireyleriz genellikle. güzel değiliz, yakışıklı değiliz, uzun boylu değiliz, iyi eğitim sahibi değiliz, enstrüman çalmıyoruz. çok iyi okullarda okumadık, çok güzel kız arkadaşlarımız yok... birey olarak bir şey ifade etmeyince, sokaklardan bakıyor; kalabalıklardan ayrılamayınca ne oluyor? kalabalıklara katılıyor. ben fenerliyim, ben galatasaraylıyım; mahvederim sizi. ben şu partinin sempatizanıyım, nasıl yendik? ben ibrahim tatlıses fanıyım, ben beren saat'e bayılıyorum. kalabalıklara katılıyor bir şey ifade etmek için. birey olarak bir şey ifade etmediği için... birey kalitesi düşük toplumlar bu tarz sıkıntılar yaşamaya mahkumdur. bunun yolu*, toplumsal hareketlerden geçer...."
  • 773
    rezalet bir yazı yazmış ve terim düşmanlığını iyice ortaya dökmüştür.

    http://www.hurriyet.com.tr/...fatih-terim-40706140

    *98 yılında grupta ikinci olup, sadece tek takım çıktığı için elendiğimizi yok saymış alenen yalan söylemiştir.
    * 99-2000 senesi milan'ın grupta dakika 85'e kadar ikinci olduğunu, biz peş peşe golleri atınca avrupa'dan tamamen elendiğini hesaba bile katmamıştır.
    * ilk yıllarında rai'li psg'ye 4-2 ve 0-4 elendiğimizde hayrettin'in gelmiş geçmiş en abuk sabuk golleri yemesini de bu şansa mı bağlamaktadır?
    * milli takım'da da terim'in ballı olduğu söylemektedir. peki koskoca türkiye tarihinde furbol takımının 4 kere avrupa şampiyonası'na katılabildiğini ve üçünde terim olduğu konusuna ne diyecektir? ( kalan tek turnuva ise 2000 yılında 8 gs'li milli takım)
    * uefa kupası alınırken ve o sürece na mağlup gidilirken ve deplasmanda herkesi yenerken hangi şanslar vardı anlatabilir mi? emre'nin mallığı, hagi'nin dirseği, bülent'in çıkık omzu, leeds maçlarının politik atmosferi nasıl bir şansla ifade edilmektedir. ( o tarihte tekti namağlup kupayı kazanan)

    çık delikanlı gibi "ben gs ve terim düşmanıyım" de vallahi ses etmem. nasıl olsa terim ve gs seni de diğerlerinin üstüne koyup ezer geçer ve yoluna devam eder. içimizdeki düşmanları da yanınıza alın, elinizden geleni yapın. biz imparator'un arkasındayız. oyna ,devam)
  • 851
    --- alıntı ---
    c ligi’ne (ve elemelerde üçüncü torbaya) düşmeyi büyük bir yıkım olarak görmüyorum. bizi “adam gibi adamlar çetesi” dibe vurdurdu; bu gençlerle yeniden doğmaya çalışıyoruz. bu küçük çaplı bir devrim. devrimler sancılıdır. acı çekeceğiz belli. ama ben inatla, mart 2019 ‘da başlayacak elemeler için umutluyum.

    mircea lucescu, maç önü basın toplantısında “sanırım avrupa’nın en genç takımıyız” dedi. gerçekten de bu maça çıkan ilk 11’imizin yaş ortalaması yalnızca 25’ti. yalnız enteresandır, avrupa’nın en genç takımı, avrupa’nın en yaşlı teknik direktörüne sahip! bu sert nesil değişimini yaparken lucescu’nun deneyiminden çok faydalandık elbette.
    --- alıntı ---

    takımın başında terim olmayınca nasıl da iyimser, nasıl da pollyanna olmuş meleke. işte size türk spor basınının 'en tarafsız, objektif ve bilgili' yazarlarından biri. bu skorlar fatih terim döneminde olsa, aldığı maaşı 28 farklı döviz kurundan yazacağına şüphe yok. rezilsiniz ve rezil kalmaya devam edeceksiniz.
  • 989
    jesus'u gökten tepemize indiren havari uğur meleke ne düşünüyor acaba. türk futbolunun hepsi birbirinden kötü paydaşları arasında en kötüsü olan medyanın daha az acınası olan kesiminden. en dipte ercanlar gibi insanlar bulunuyor. biraz üstte ise holiganlıktan ayrışan, kazanırken tuttuğu takımı hatırlayan ve futbolu fm terimlerinden ibaret sanan tayfayı güden meleke, demirkol gibiler yer alıyor.

    şuan literatürde en geçer oyun olan; pep, de zerbi'nin oynattığını oynatmaya çalışan fatih terim, sırf 30+ yıldır hayatımızda olan yerli ve yaşlı bir hoca olduğu için çağdışı; arabistan fatihi, stoperlerini 50 metre önde oynatıp allah ne verdiyse ileri futbolu oynatan jesus türk futbolunun mesihi. allah isinizi rast getirsin. *
  • 732
    turkiye'deki en okunur spor yazarlarindan biri.

    6 temmuz 2017 tarihli yazisinin temel konusu sac kesme geleneginin sacmaligi degil. gelenek sacma ama o ayri bir konu. sac kesme geleneginin sacmaligi ve kisilik yikici ozellikleri burada temel dusunceyi guclendirmek icin ornek olarak kullaniliyor. yazinin konusu turkiye'de genc futbolculara yaklasimdaki hatalar. bu ornekten cikarak tumevarim yapiliyor ve bu durumla turkiye ligindeki ortalama yasin yuksekligi arasindaki iliski irdeleniyor.

    17 yasindaki cocuk da orada profesyonel bir meslektasi ve takim arkadasi olarak 35 yasindaki oyuncunun dengidir. hangisinin 11de oynayacagi hangisinin oynamayacagi hocanin verecegi bir karardir. oysa biz daha ilk gunden kadroya yeni giren genclere daha alt bir ture ait olduklari mesajini veriyoruz.

    http://www.bursasporluyuz.org/...dini-anlatti-n19589/
    "hiç kimsede kompleks yok, saygısızlık yok; genç oyuncu-eski oyuncu ayrımı diye bir şey zaten yok. "

    enes unal'in sozleri. yine ayni yazida soyle diyor: "örneğin; kaptan kompany karşısında bir topa çok sert bir tekme sallayarak girebiliyorsun ve o sadece işini yapıyor, sana dönüp bakmıyor bile. antrenmanın geri kalan kısmında arkanda birisi dolaşıyor mu diye sürekli tetikte olmana gerek yok! yine burada takıma henüz bir-iki hafta önce katılan genç bir oyuncu tartışmalı bir pozisyonda takımın gedikli oyuncularından herhangi birisine karşı “top sizden çıktı” diyebiliyor. bunun imkansız olduğu çok fazla yer var, bana inanın!"

    iste fark burada. bizdeki o manasiz geleneksel yapida yasa duyulan saygi, ozunde belli bir yasa gelip sahip oldugu konumu korumak isteyen insanlarin, bu dogrultuda gencler uzerinde kurduklari bir baski mekanizmasindan baska bir sey degil. "arkanda birisi dolasiyor mu diye tetikte olmana gerek yok" diyor cocuk, turkiye'deki genc futbolcularin icindeki korkuyu ne guzel yansitiyor. kompany'ye sert girebiliyor olmak, gedikli oyuncuya top senden cikti diyebilmek, bunlar uzerine azicik dusundugunuz zaman o kadar dehsete dusurucu ornekler ki...
  • 536
    kendisi hakkında şike konusunda konuşmadı derken hiç mi yüzünüz kızar mıyor? bu kadar mı fanatik bu kadar mı körsünüz?

    al bu şike ile ilgili konuştuğu videolardan biri.

    http://www.youtube.com/watch?v=bKC-aQKk8Bg

    https://www.youtube.com/watch?v=Eo7sKrQWONM

    bu ahlaksızlıkların suratına vurduğu videolardan biri.

    https://www.youtube.com/watch?v=zvg1jVRIuec

    https://www.youtube.com/watch?v=QRrQFfwRWig

    kendisi başbakan'a, fatih terim'e, demirören'e, emre'ye, volkan'a devletin kanalında çatır çatır konuşan bu nedenle işten atılan bir adam.

    avrupaya 5 yıl gitmemek değil 7 takımı küme düşermek çözümdür diyen bir adam bu.

    boş yapmayın hadi.

    edit: şike ile ilgili verdiği demeçlerden biri daha eklendi. bunları sadace google araması ile buldum. siz de deneyin. cahil kalmayın.

    bu da başka bir video.

    tayyip'e ''çaldın mı çalmadın mı?'', aziz'e de ''şike yaptın mı yapmadın mı?'' diye açık açık soruyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=xSoP34FUP4A
  • 555
    12 kasım 2014 türkiye brezilya maçını yorumlarken jenerasyon konusunda yine lafı gediğine oturtmuş yazar.

    --- alıntı ---

    brezilya, kendi evindeki dünya kupası’nda almanya-hollanda hezimetlerini yaşayınca scolari anlayışına neşteri vurmuş: takıntılı hocanın dünya kupası’na gitmeyi hak etmelerine rağmen geniş kadroda düşünmediği filipe luis, miranda, coutinho, lucas moura gibi isimler artık esas adamlar. 20’lik talisca, fred, marquinhos gibileri de artık seleçao’da. zaten 1990 ve üstü doğumlu tam 13 oyuncuyla geldiler türkiye’ye. doğru yere doğru neşteri vurdukları ortada.
    türkiye ise son 6 büyük turnuvanın yalnızca birine gidebilmiş. 2008’den beri milli takım uluslararası arenada yok; kulüpler seviyesinde de ilk kez ilk 12’nin dışına çıkıp şampiyonlar ligi’ne direkt katılamama tehdidiyle karşı karşıyayız. euro 2016 için de işleri fena halde zora sokmuşuz, bugün nesil değişikliği yapılmayacaksa hangi gün yapılacak; bugün ihtiyaç yoksa hangi gün var insan merak ediyor doğrusu...
    peki brezilya, türkiye’ye tamamı 30 yaş altı 23 oyuncuyla gelirken biz ne yapmışız? ilk 11’de tam 5 adet (volkan, bekir, hamit, bilal, umut) 30 yaş üstü oyuncuyla çıkmışız. tabii ki 30 yaşına gelmiş futbolcuyu çöpe atamazsınız, kimsenin sizden böyle bir talebi de yok zaten. ama milli takımla 7 yıllık kontrat yaptıysanız, 2018’in ekibini kurduğunuzu iddia ediyorsanız, 2018’de olma ihtimali olmayan adamlara hiç olmazsa daha kısıtlı şans vermek doğru değil mi? 2018’de 37 olacak volkan, 36 olacak hamit, 35 olacak umut’la mı oynayacağız allah aşkına? yoksa kaan’la, adem’le, oğuzhan’la, alper’le mi? takdir sizin.
    takdir demişken, akla hakan çalhanoğlu’nun “takdir-i ilahi” yorumu geliyor ister istemez... hakan, 2018’de, hatta gidebilirsek 2016’da da milli takımın esas adamlarından biri olmaya aday şüphesiz. sezon başından beri leverkusen’da tamamı ilk 11’de olmak üzere 19 maç oynamış, 5 harika gol, 6 süper asist yapmış. ve şu kötü milli takıma çağırılmamasını, “takdir-i ilahi” olarak yorumlamış genç futbolcu.
    “takdir-i ilahi” değil, “takdir-i fâni”dir o nazik adam.
    takdir-i fâni...
    bunu asla unutma ve umudunu hiç kaybetme olur mu genç adam...
    çünkü bizim hâlâ, adaletten yana umudumuz var.

    --- alıntı ---
  • 1017
    edin dzeko ve arda güler ikilisi için kullandığı cümleyi görünce kahkaha attıran yorumcu. geçen seneden hiç ders almamış anlaşılan.
    --- alıntı ---
    dünya futbol tarihinde nadir görülen bir ikili izlenecek.
    --- alıntı ---
    https://www.hurriyet.com.tr/...i-olacaktir-42288553

    edit: uğur meleke'nin yazdığım entry nedeni ile sözlüğümüze gönderdiği cevap üzerine:
    öncelikle bana ithafen yazdığı okuduğunu anlamıyor sözünü kabul etmiyorum zira doktora mezunuyum.
    kendisinin yazdığı yazıya ait linki entry içerisinde paylaştım ki herkes kendi çıkarımını yapsın diye. yazar arkadaşların çoğunluğu da yazının tamamını okuduğunu yazarak uğur bey'in fenerbahçe övgüsünü abarttığını söylemiş zaten.
    verdiği bilginin doğru olduğunu kabul etmekle birlikte dünya futbol tarihinde görülmemiş bir olay olduğunu düşünmüyorum. futbolda artık yaşı çok büyük ve çok küçük oyuncular sıkça görülüyor ve birlikte oynuyor. son olarak cevap hakkı kullanmasını takdir ettim. yorumlarını takip etmeye devam edeceğim.
  • 906
    milli takım'ın bu kadrosuyla arnavutlukve andorra'yı mucize eseri yenen, macaristanve sırbistan'a gol bile atamayan, tuhaf oyuncu seçimleri yapıp 3.2 milyon euro maaş alan şenol güneş'e tek laf edemeyen zat.

    bunlar terimdöneminde olsa göktuğhan delisi gibi tffönünde kendini yakacakken şu an şenol güneş güzellemesi düşünüyordur eminim.

    meleke gibileri unutmayın, unutturmayın. yaptıklarını, komplekslerini objektiflik kisvesi altında asla yemeyeceğiz
  • 570
    ne harika bir tespittir

    --- alıntı ---

    gençler, kaldırımlarında sağdan yürünen, yaya geçidinde yayaya saygı gösterilen bir ülke istiyorsanız... kırmızı ışıkta durulan, markette sıraya girmeyi becerebilen bir kent hayal ediyorsanız, deplase olunuz lütfen... yani yer değiştiriniz... şu anda hayatta bulunduğunuz yeri bir sorgulayınız: gerçekten de şu fani hayatta en önemli şey, beşiktaşlılık, fenerbahçelilik, galatasaraylılık olabilir mi? 4 milyar yıllık dünya tarihinde şu saçmasapan 21’inci yüzyıla denk geldik diye bütün bir ömrü, bütün bir etik anlayışını, bütün insani melekeleri tek bir spor kulübü uğruna heba etmeye değer mi gerçekten? hayattaki bütün meseleniz bir futbol takımının galibiyeti olacak kadar sığ mısınız sahi? gerçek amacı daha fazla tanınmak, şöhrete kavuşmak, dikta ettiği kurumu kişisel çiftliğine çevirmek olan holigan spor yöneticileriyle aynı yerden mi bakıyorsunuz dünyaya? kainatın hiçbir yerinde kazanamayacağı milyonları bu ülkede kazanmayı sürdürmek için bütün değerlerinden feragat etmiş bazı ahlaksız sporcuların hayranı olacak kadar mı dar vizyonunuz?

    ...

    gençler, deplase olunuz... yer değiştiriniz, güce tapmaktan vazgeçiniz lütfen. mülkün temeli adalettir arkadaşlar, güç değil... sarı-mavide, ak-karada, kırmızı-lacivertte değil, adalette birleşiniz. iyi olmak kolaydır aslında, zor olan âdil olmaktır.* varsın çoğunluk sizinle aynı fikirde olmasın; varsın adaletin tarafında yalnız kalın, varsın bu dünyada rahatınız bozulsun; “yaşanılabilir bir gezegende olmadıktan sonra, sarayda oturmak neye yarar ki?”**

    âdil, dürüst ve yaşanılabilir bir dünya umuduyla, mutlu haftalar...

    --- alıntı ---
  • 563
    trabzonspor maçından sonra birebir olmadı ama kısaca aşağıdakileri demiştir;

    --- alıntı ---

    sadece selçuk ve burağın maaşı yeni para ile 20 milyon lira, nedir kulüplerin geliri digitürk yayın havuzundan galibiyet başına 1 milyon lira öder, 3 büyükler yaklaşık 20 galibiyet alır, yani galatasaray tüm sezonu selçukla burağa yatıracak, ligde aldığı tüm galibiyetlerin toplam geliri sadece 2 oyuncunun maaşı, ekonomik tablonun kötülüğü ve maaşların astronomik olduğu ortada iken, bazı oyuncuları değerlendirmek normal ama 3.5 maaş alan ama geçen yıl şampiyonlar ligine sokan kasaya 15 milyon yuro getiren sneijder mı, türkiye kupasını alan sneijder mı yada fenerbahçeyi yenen. juventus'a gol atan sneijder mı yani getirdiği paralar bir sezonda 3-4 yıllık maaşını çıkarmış ama 1.5 yıldır görünmez olan selçuk var, formu her geçen gün düşen burak var.

    belli ki sneijder küstürülüp satılmak isteniyor ve burada da tercihlerin sportif olmadığı ortada, bugun galatasaray da adalet anlayışı da kaybedildi, 20 trilyon alıp verdikleri kısıtlı olan selçuk ve kulube de olmalı.

    --- alıntı ---
  • 894
    keşke sadece gazeteye yazı yazsa, okumaz geçersin o zaman. maçlara yorumcu verildiğinde izlenen maçtan soğutuyor adamı.

    edit1: diyor ki haaland’ın problemlerinden birisi yavaş olması. bunu dedikten sonra haaland’ın ulaştığı hız çıktı, 33kmph :d

    edit2: kimmich gol attıktan sonra tarihi bir an, belki de yeni bir lotar matthaus’un hikayesinin başlangıcı bu gol diyo. kimmich 25 yaşında ve bayern formasıyla 200 küsür maçı var, başlangıca bak :d

    (bkz: 26 mayıs 2020 borussia dortmund bayern münih maçı)
  • 1001
    bu kadar rasyonel bir adamın herhangi biri için "adeta gökten indiniz." diye yorum yapmaması lazım. istediği kadar gaza gelsin, istediği kadar heyecanlansın. bu yoruma kadar hep objektif bir görüntü çizmişsin, o yorumdan sonra -haklı bile olsan ki değilsin- kim takar seni, yorumlarını.

    yahu bu ülkeye mancini geldi, del bosque geldi, reijkaard geldi, aragones geldi. hepsi de jesus'un fersah fersah üstünde kalitede teknik adamlardı. 2'si şampiyonlar ligi kazanmış, biri premier lig kazanmış, diğeri avrupa şampiyonu olmuş. hangisine yaptın bu yorumu?
App Store'dan indirin Google Play'den alın