• 13
    her ne kadar teoride bir hocanın eski öğrencilerini almasına karşı değilsem de, yetenek ve kapasite itibariyle ikisinin de mevcut şartlar (ki aşağıda anlatacağım) alınmaması gerektiğini düşünüyorum. bunu baştan kısaca söyleyeyim zira entry uzun olacak.

    bir teknik direktörün yeni gittiği takıma tanıdığı, bildiği ve güvendiği oyuncuları alması kadar doğal bir şey yok; ne kadar tartışsak da bunu inkar edemeyiz. misal, geçen sezon başında southampton büyük takımlar tarafından yolunduktan sonra gelen ronald koeman takımın kazandığı para ile takımın pivot forvet eksikliğini feyenoord'dan eski öğrencisi graziano pelle ile doldurdu. oynadığı lig hollanda ligi gibi 3,5 + ligi olsa da son iki sezonda oynadığı toplam 57 maçta 50 gol atan graziano pelle'nin southampton gibi hedef olarak önceliği lig tablosunun üst yarısında durmak olan bir takıma transferi çok mantıklı ve doğru bir hamledir. yine bu süreçte kendi öğrencisi olmayan ancak ligden tanıdığı dusan tadic tanıdık kontenjanından kadroya katıldı ki, sanıyorum bize gelse ben sevinçten havalara uçabilirdim. kendisini ispatlamış, world class olmasa da kalburüstü ve sırp milli takımının kilit adamı bir kanat oyuncusu. diğer oyuncular ise farklı liglerden farklı bölgelere monte edildi. bu sezona baktığımızda southampton yönetimi bir kere daha yıldız satarak morgan schneiderlin'i manu ya sattı ve koeman başgan yerine eski öğrencisi jordy clasie'yi kadroya kattı. clasie de bildiğiniz üzere zaman zaman adı büyük takımlar ile anılan, hollanda milli takımının orta saha rotasyonunda bulunan, yetenek ve çalışkanlık olarak üzülerek söylüyorum şampiyonlar ligine katılacak takımımızın orta sahasından daha üst seviyede bir adam.

    başka bir yola bakalım; josep guardiola bayern'e gittiği zaman alayı almanlardan kurulu takıma zaman içinde javi martinez, thiago alcantara, xabi alonso, juan bernat ve pepe reina gibi adamları dahil etti. teorik olarak kendi vatandaşlarını, kendi yeniçerilerini getirdi yani. ne var ki gelen bu adamlar, barcelona ve real madrid dahil (ki enteresan şekilde 3 tanesi oynadı) dünyanın en iyi kulüplerinde top oynayabilecek, dünyada hangi takım alırsa alsın "neden aldın?" sorusu sorulmayacak kalitede adamlar.

    şimdi akla gelen bu iki elemanın yaptığı iş, bu transferler ile rotasyonu kuvvetlendirmek ve maça göre taktik belirleyerek oyuncu tercihini kullanmak. bir başka ifade ile, kafasında oturan oyun şablonuna uygun olarak alınan adamlar ile takımda mevcut adamlar arasındaki adil forma yarışı sonrası daha doğru olduğuna inandığı tercihi yapmak.

    bunu söylüyorum ve mantıklı buluyorum, peki neden uğur demirok ve oumar niasse ikilisini istemiyorum? çok basit; hemen anlatayım.

    öncelikle transfer sezonu başından beri söyleydiğim gibi benim 4 adet stoperim var. chedjou, semih, koray ve hakan balta. bunlardan chedjou 10 üzerinden 6-6.5, semih ve hakan balta 5.5.-6, koray 5-5.5 bandında. semih ve koray'ın iyi bir defans eğitmeni (bu konuda tomas ujfalusi gibi bir adamın defans koordinatörü olarak teknik ekibe katılması ve bu çocukları özel olarak çalıştırması gerektiğini düşünüyorum) ile çalışırlarsa bu sene sonunda 6.5'luk olma ihtimali olduğuna inanıyorum. bu çerçevede, eğer takıma 7+ bir adam alınabilecekse, elbette stoper alınabilir. defalarca farklı yerlerde yazdım, sağ bekimde oynayan sabri 1.5-2, tarık 1-1.5 bandında iken stoper kesinlikle ve kesinlikle öncelikli transfer değildir; ancak bugün yönetim çıkıp "biz mats hummels'i aldık" derse diyebileceğimiz en ufak bir şey de yoktur. öte yandan uğur demirok dediğimiz adam, akhisar'da fena oynamadı ancak kalite ve kumaş olarak 4 stoperimin hiçbirinden gözle görünür bir artısı yoktur. teknik olarak konuşayım, uğur demirok'un bulunduğu galatasaray kadrosu ile bulunmadığı galatasaray kadrosunun sene sonunda alacağı puanların farkı "0"'dır. takıma artı değer katacak bir adam kesinlikle değil yani. eğer beni bir tık ileri götüremeyecekse haliyle transferi gerizekalılıktan başka bir şey değildir. galatasaray'ın ve hamza'nın çocuğu olabilir ama geçen sezon sonunda galatasaray ve trabzon arasında tercihini trabzondan kullanan bir adamın ne kadar galatasaray sevgisi olduğunu da oturur tartışırız.

    oumar niasse kardeşimiz ise burak ile aynı tip forvet. kendisinin oyun içerisinde burak yılmaz'a göre artıları (hız, top kontrolü, takım oyunu vb.) olabilir veburak yılmaz'ı sevmeyebiliriz ama bu kendisinin burak ile aynı tip forvet olduğu ve burak'ın bir sezonda bu arkadaşın kariyerinde attığı kadar gol attığı gerçeğini değiştirmez. bizim ihtiyacımız olan adam pivot forvettir. burak ve her konuda burak'ın bir tık altı umut bulut kadroda iken niasse gereksiz bir transferdir. burak satılacak, umut gönderilecekse bir ilk 11 forveti ile kendisi alınabilir.

    bunları belirttikten sonra esas alınmalarını istememe sebeplerine geleyim. önyargı ile transfer yapılmaz. bilal maç başısını alsın ve oynasın diye melo'yu sivas maçına götürmeyen, bunun için "melo hazır değil" diyen ancak adamın hazır hale gelmesini sağlayacak hazırlık maçı kadrosuna bile sırf bilal santiago bernabeu'nun çimlerinde top oynattığını torunlarına anlatabilsin diye adeta takımın altını dinamitleyen bir hocamız var. bu hocaya adam madam aldırmam. ben takımı kurarım, sen istediğini oynatırsın derim. çünkü biliyorum ki uğur demirok geldiği anda ne semih, ne koray forma yüzü görebilecek. en büyük başarısı akhisar'da top oynamak olan ve "şampiyonluk kovalamak" konusunda koray veya semih'in yarısı kadar bile tecrübeli olmayan adamı stopere koyacak hamza. dolayısıyla hocanın aşina olduğu topçuların alınması fikri tamam, ancak takıma gözle görünür bir artı katmayacak adamlara hatır-hayır olsun diye yapılacak ve bu adamlara olan sevgisi nedeniyle takımın geleceğiyle oynamayı göz önüne alabilen bir hoca varsa asla; asla; asla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın