• 2151
    borç içinde yüzen klüplere milyon eurolar vererek transfer ettiği oyuncuyu tribünde oturtmasını söyleyen iş bilmez , yandaş, kendi başına karar alamayan, alması dahi mümkün olmayan sözde özerk kuruluş. aslında bunların işi çok rahat birileri söylüyor bunlarda kendi kararlarıymış gibi biz yaptık oldu diyor. kapatın gitssin zaten bir işe yaradığı yok. daha ağır şeyler yazmak istiyorum ama hem terbiyem hem sözlük kurulları izin vermiyor.
  • 2152
    başka bir ülkede ihaleci bir işadamı, sırf geçmişte bir spor kulübünün yönetiminde yer alması sebebiyle başkanlık yapıyor mudur merak ediyorum. kendi taraftarı tarafından ''yeter yıldırım demirören yeter'' diye besteler yapılan birini hangi akla hizmetse getirdikleri de olmuştu ama bu özel görevli, futboldan, futbolu yönetmekten zerre anlamayan başkanların elinde türk futbolu can çekişiyor.

    futbolu oynayanlara, antrenörlere, kulüp yönetenlere, yayıncı kuruluşa yani futbolun paydaşlarına fikrini sormayıp, kendi fikrini dikte ettirme peşinde olanları yüce rabbim tez zamanda başımızdan al yarabbi, amin. zira işimiz bir sana kaldı.
  • 2153
    türk futbolunu yönetmekle yükümlü kurum. bir zamanlar, beşiktaş başkanı demirören'in sözleşmesini feshedemediği oyuncuları barındırabilmek için kendilerinden rica ederek 6+2'yi 6+2+2'ye çıkartmasıyla hayatımıza giren ve bundan başka hiçbir fonksiyonu olmayan +2'nin tribün kısmından türk futboluna ne fayda öngörüyorlar da bütün formüllerinde yer veriyorlar bunu bir anlatmaları gerekiyor. cidden çıksın üç beş tane yiğit gazeteci ve sorsun bir basın toplantısında "tüm formüllerde yer verdiğiniz tribün kontenjanından türk futboluna nasıl bir fayda öngörüyorsunuz?" diye. buna kem küm demeden iki tane mantıklı kelime edebilsinler, ben bir daha ağzımı açıp tek kelime etmem. boş beleş işler işte. geçmişte 6+2, 6+2+2, 6+0+4 gibi uygulamar var diye kopyala yapıştır yapıyorlar. eminim oradaki yöneticiler bu +2'lerin yabancı kontenjanını şişiren demirören gibi yöneticileri kurtarmak için eklendiğini bile unutmuşlardır. hayır bari geçmişten copy paste yapacaksın bari araştır. hem türk futbolunun geleceğini dilinden düşürmeyip yabancı sınırı getireceksin, hem de kurtuluş diye hiç araştırmadan türk futbolunu batıran formülleri kurtuluş diye sunacaksın. nasıl bir dünya bu böyle? unutmadan yabancı sınırı getirmek gericiliktir, özgürlük kısıtlamaktır.
  • 2162
    tam galatasaray maçı öncesi yabancı sınırlaması getiren kurum. tepki az gelsin diye yapılmış klasik şark kurnazlıkları. ah şunlara galatasaray üzerinden para kazndırmayı bir kesebilsek. oynamıyorum bu ligde diyebilsek.

    en azından taraftar olarak şöyle sağlam bir tepki verebilsek. bir kuruş az kazansalar kardır.

    tarihte utançla anılacaksınız.

    (bkz: 8 temmuz 2020 alanyaspor galatasaray maçı)
  • 2163
    ligin başlamasına altmışbeş gün kala yabancı sınırı kuralını değişteren, plan program, organizasyondan bihaber kurum.

    siz hiç mi usul erkan bilmiyorsunuz, hiç mi pazarda ağız görmediniz. kuralın değişmesi saçmalık, bunlara değinmeye gerek bile yok. illa değiştireceksen de şöyle yaparsın, ligde en son sözleşmesi bitecek yabancıdan sonraki sene başlarsın uygulamaya, kimsenin hakkını yememiş olursun, planlama yapmasına izin vermiş olursun. neyse bunlar için yorduğum parmaklara değmez, en büyük zevklerimizden birini elimizden alacaklar.
  • 2164
    yabancı oyuncu sayısında yine değişikliğe gitmiş olan kurum. her şey bir yana kafalarda bir soru işareti daha doğurdular. mevcut 14 yabancı oyunculu kuralda yerli oyuncu sayılabilmenin kuralı türkiye a milli takımı için uygunluk olarak gözetiliyordu. baz alınan tarih ise aşağı yukarı tam tarihi hatırlamasam da 2015 yılıydı. demem o ki mevcut düzende tercihini almanya milli takımı'ndan yana kullanan oyuncuların bir kısmı yerli bir kısmı yabancı sayılıyordu.

    örnek vermek gerekirse mesut özil yerli oyuncu sayılıyor. zira milli takım tercihini 2015'ten önce yapmıştı. ancak ilk milli maçına 2017 yılında çıkan kerem demirbay yabancı oyuncu statüsünde sayılıyordu. ancak yeni gelecek kuralla birlikte kerem demirbay'ın statüsü ne olacak? yine yabancı mı sayılacak? o zaman koskoca almanya veritabanından vazgeçmek gerekir ki bu da apayrı bir sorun olarak önümüze gelecek yine. ya da kerem demirbay gibilere tekrardan yerli oyuncu statüsü tanınacak ki bu da yine bir başka sorun. ortalık çok karışacak.

    tff tarafından açıklanan metinde türk milli takımı uygunluğu şartı ibaresi geçiyor ancak bu ibare maç kadrosunda altyapıdan yetişmiş oyuncu bulundurma zorunluluğunu açıklarken kullanılmış.
  • 2165
    tarihin gördüğü en basiretsiz federasyondur. iradeleri yoktur çünkü o makama gelirken başka bir iradeye kayıtsız şartsız teslim olmuşlardır. kulüplerin karşı çıkmasına rağmen yabancı kısıtı getirerek türk futbolunu tekrar o eski kötü günlerine götürecekler. herkes milyon defa söyledi zaten tekrar etmenin anlamı yok bazı menajerler köşeyi dönecek, türk futbolcuları yine astronomik paralar kazanıp kendini geliştirmeyecekler.

    keşke önümüzdeki 5 sene 1’i altyapıdan olmak üzere 2 türk oynatma zorunluluğu getirselerdi bak o zaman türk futbolu nasıl toparlardı.

    plansızlar programsızlar vizyonsuzlar maalesef. bu yabancı kuralına itiraz etmeyen bütün kulüplere ve başkanlara da yazıklar olsun.
  • 2166
    8 temmuzda açıkladıkları yeni yabancı kuralı rezalet ötesi olan federasyon. açıkçası yabancı sınırına zaten karşıyım ama artık lanet olsun gelsin de sussunlar kafasındayım bu yabancı sınırlamasının. fakat madem böyle bir işe girişiliyor, ligin başlamasına 2 ay kala mı açıklanır yani bu karar? böyle bir rezalet olabilir mi?

    dünkü açıklama 2020-21 sezonu değil de 2021-22 sezonu ile başlıyor olsaydı, yabancı sınırını istemeyip de lanet olsun getirsinler diyen biri olarak, bence daha doğru olacaktı. şimdi hem sınırlama var hem de ligin başlamasına 2 ay kala alınmış rezalet bir karar var. allah akıl fikir versin. türk futbolunun, türk takımlarının selametlerini düşünmedikleri sonucu çıkıyor bu karardan ve açıklanma şeklinden.
  • 2167
    bu federasyon.. içinde türkiye adı geçmesine rağmen türkiye'ye için bir fayda gütmeyen, tüm ülkede var olan yozlaşmanın bizler gibi dünyevi zevkleri futbol boyutuna indirmiş * kişilerin en büyük zevkini sırf birilerinin cebi dolsun ve ucuz milliyetçilik naralarını daha iyi atabilsinler gasp etmiş sözde federasyon.

    insanları yaşamdan; sanattan, doğadan, bilimden vb. bilimum güzel şeyden kopartan belli başlı süreli bir zihniyetin, futbol adına yansıması da bu federasyon denilen şeydeki adamlar. ve bizim bu ülkedeki futbol zevkimize karar veren bu adamların hayatlarında tek iyi yapabildikleri şey inşaat..

    gelelim yabancı sınırına, bu yabancı sınırının plansız ve emir üzerine geldiği o kadar açık ki..

    uzun vadeli bir planın olur, 1 sene 2 sene önce kulüplere bunu gizli kapaklı da olsa söylersin çok o ortamlarda uğruna ölürüm dediginiz türkiye'yi seviyorsanız, söylersin çünkü elinde 18, 20 tane yabancı bulunduran senin takımların elalemin arap takımına bile oyuncu pazarlarken zorluk çekmesin yabancı sınırının çat diye ilk 11 için 8 e düştüğünü bilen yabancı takımlara karşı.

    bu sene hep beraber göreceğiz, yabancı sınırının bu kadar düştüğünü gören türk takımlarının yabancılarını harıl harıl satmaya çalıştığını gören hangi takım bizdeki oyunculara para vermeye yanaşacak hele bu pandemi sırasında.

    iş bilmezsiniz, o ağzınızdan düşürmediğiniz liyakat kelimesinden bi habersiniz ayrıca.

    gün gelecek bu zihniyet değişecek diyemiyorum o kadar umutsuzsum bile.
    tahminen 4.58 milyar yaşındaki dünyada da bu döneme denk geldiğim için de isyanım var.
  • 2168
    türk futboluna bir türlü 11 yerli zorunluluğu getiremeyen art niyetli ve korkak kurum. 8+4, 6+0+4, 3+1, 31+69 bunlar ne lan? yerli ve milli iseniz, fedoncu değilseniz çıkar yabancı oyuncu yasağı koyarsınız, o zaman anlarız ne mal olduğunuzu. öyle artılı martılı yok ilk yıl şöyle ikinci yıl böyle üçüncü yıl öyle :) ne kadar aciz ve zavallı bir topluluktur bu, kıvranıyorlar, kıvırtıyorlar, akıllarınca kılıfına uyduruyorlar ama buna kargalar bile gülmez. mert olun, dürüst olun. dürüst değilsiniz. size yeşil sahalar değil orta oyunu yakışır.
  • 2170
    durup durup şu yabancı sınırı denen gereksiz, saçma sapan sistemden medet uman insanlar topluluğu.

    hayatımızdaki her şeyi politize ettiniz. futbolu, basketbolu geçtim wushu sporunu bile politikaya alet ettiniz be. şimdi yine bu ülkenin menfaatine olmayan, açıkça türkiye'deki futbolcu gelişimini hançerlemek adına yine bu garabet sistemi getirdiniz.

    bu memlekette yoluna giden her şeyden bu kadar mı nefret ediyorsunuz siz ya? ne zorunuz var da futbolda kafanıza göre sınırlar koyuyorsunuz? siz kim oluyorsunuz? ballı ihaleler, güç odakları kafi gelmediği için mi spora sardınız yoksa başka ikballerin peşinde koşturmak için sporu kendinize kılıf mı ediniyorsunuz?

    çıkıp konuşan her teknik direktör, her kulüp yöneticisi bu saçma sisteme karşı. peki siz kime sorup da bu kararı alabiliyorsunuz? türkiye'deki futbol algısının altına dinamit koyma görevini size kim verdi? uluslararası arenada gelecek her başarısızlıktan keyif mi alıyorsunuz? milyonların bedduasından, rezil rüsva olmaktan da mı korkunuz yok?

    çekin ellerinizi kardeşim şu ülkenin üzerinden. alın siyasetinizi de gidin, rahat bırakın artık bizi.
  • 2172
    şu an elinde sözleşmeli 12 yabancısı olan takımlara çok büyük mali zarar veren kurum. yedek kulübesine bile oturtamayacağı oyunculara para ödeyecek, satmaya kalksa karşıdaki klüp veya oyuncunun menajeri salak değilse iyi paralar koparmasına sebebiyet verecek bir uygulamadır. hep söylüyorum tbmm'nin çıkardığı kanunlarda bile geçiş süresi olur. klüplere kontratlarından çıkana kadar oyuncuyu kullanmaya izin verirsin. o sırada yabancı eksik olanlar da kiralama yoluna giderek bir planlama yaparlar. ama yok, 2007 yılındaki cumhurbaşkanını halk seçsin değişikliği ile başlayan süreçte bu zamana kadar ulkede bir gram gelisme saglayan tek duzenleme fatih hocamızın getirdigi yabanci oyuncu düzenlemesiydi. ona da zaten fazla dayanamadılar.
  • 2173
    yabancı oyuncu sınırı yüzünden eleştirilmesi saçma kurum. bu hafta oynanan maçlarda herkes kim aldı bu kararı diyor ama yine herkes bu kararı kimin aldığını adı gibi biliyor...

    internete cumhurbaşkanı ve yabancı sınırı yazdığınızda 2017-kasım ayında bu sezon* işaret edilerek yabancı sınırının düşeceğine dair söylem daha doğrusu emir var. bu yüzden bu konu üzerinden yapılan eleştirilerin muhatabı tff değil kim olduğunu bilirsin sendir...
  • 2175
    dunning-kruger sendromu diye bir sendrom var. cahil insanlarla ilgili bir sendrom. olayin özü şöyle:
    prof. david dunning bir gun 1996 yilinin almanagini karistiriken bir olay dikkatini ceker, olay bir hirsizlik olayidir. amerikada kisa boylu sisman, teshis etmesi oldukca kolay bir siyahi eleman gitmis 2 tane banka soymaya kalkmis. tabi ne maske var ne bisey. kamera kayitlarinda soyguncunun tipi kabak gibi ortada. polisler de kolayca adami yakaliyorlar zaten. buraya kadar her sey normal. fakat eleman yakalaninca her seyi inkar ediyor ve ispatlayamazsiniz diyor. polis de kamera kayitlarini gosterip " lan dallama aha bu sen degil misin" diyor. bizim soyguncu eleman şok oluyor. "oha nasil olur lan, ben yuzume gorunmezlik iksiri surmustum" diyor.
    polisler de "ne iksiri amk, kafan mi guzel" diyor. ama bakiyorlar ki eleman ne sarhos ne uyusturucu almis. elemanin akli dengesi de yerinde, deli falan degil yani. "hele bi anlat bakalim su iksir isini" diyorlar. eleman da anlatiyor. "yaw biz cocukken oyun oynadigimizda gorunmez adama limon suyu dokup, isittigimizda gorunmez adam gorunur oluyordu. ben de dusundum, dedim ki e o zaman bunun tersini yaparsam gorunmez olurum. yani yuzume soguk limon suyu surersem ben de gorunmez olabilirim" polisler saskinliktan citledikleri cekirdeklerin agizlarina kacan kabuklarini tukurup "eee sonra" diye heyecanla da dinliyor tabi. eleman devam ediyor "surdum soguk limon suyunu yuzume, evde bir fotograf makinesi vardi, bi deneyeyim dedim. fotografimi cektim. bi baktim ki kendimi cektigim fotografta ben yokum. aha da valla gorunmez oldum lan dedim, sonra girdim bankaya. eller yukari falan iste gerisi malum.
    meger makine bozuk muymus, yoksa makineyi baska tarafa mi dogrultmussa salak. orasini akilli adamlar bile cozemiyor.
    bizim prof. dunning bu olayi okurken "lan bir unsan nasil bu kadar mal olabilir? hadi bu kadar mal, nasil malliginin farkinda olmaz da cesurca enteresan islere girisebilir? akil da yurutmus pezevenk, yani mantik da var. allah allah" diyor ve bunu bir vaka halinde incelemeye basliyor. yanina da asistani justin kruger'i aliyor. diyorlar biz bi deney yapalim, bir zeka sinavi olsun. bu sinava da her turlu elemani alalim.
    yaptiklari deneyde sinava giren ogrencilere sinav notlarini soylemeden once kac beklediklerini soruyorlar. cok yuksek not alanlarin hemen hepsi de aldiklari notun biraz daha altinda bir tahminde bulunuyorlar. yani 90 alan kisi 75 bekliyorum diyor. sebebini sorunca da bazi sorulardan emin olamadigini ve cevaplardan kuşkulandiklarini beyan ediyorlar.
    isin ilginc yanı, cok dusuk puan alanlar cok yuksek tahminlerde bulunup ukalalik da yapiyorlar. 30 alan kisiye kac bekledigi soruldugunda 90 gibi absurt bir cevap aliniyor. ve bu kisi utanmadan " sinav cok kolaydi yeaa" diye artiz artiz de konusuyor.
    sonuc olarak bizim prof. ile asistani diyor ki:
    1. cahil insanlar ne kadar cahil olduklarinin farkinda olamayacak kadar cahil olabiliyorlar.
    2. bu insanlar yaptiklarina asiri derecede yuksek bir onem ve deger atfedebiliyorlar. yani adam boktan bir siir yazip da "3. yeni" akimini baslatan yeni nesil orhan veli veya cemal sureya oldugunu iddia edebiliyor.
    3. bu insanlar bir mevkiye getirildiginde, aldiklari kararlarin %100 dogru olduguna inanirlar.
    4. kaliteli ve donanimli insanlari fark edebilirlerse onlerini kesmeye calisir.
    5. bu insanlari "akil, mantik, bilim, ahlak ve nezaket" ile dahi olsa, elestirdiginizde "hain" damgasi yersiniz.

    simdi akliniza pek cok sey gelmis olabilir. ben sadece federasyon ile sinirli tutayim da soylediklerimi, anlayan anlar zaten.

    tff, yillardir futbolu bilmeyen, zaten zerre kadar da umursamayan insanlar tarafindan yonetilmektedir.

    inanin, oturup futbol konusmayacaginiz insanlar vardir ya hani, takim farketmeksizin futbol konusmayacaginiz insanlar, iste o insanlar tarafindan "emireri" sifatiyla yonetilmektedir.

    bu insanlarla ne konusulur? mesela filan ihaleyi almak icin araya kimi sokalim gibi konulari konusabilirsiniz. x bolgeye liman yapilacak, o limanin ihalesini alalim, kimsenin haberi yokken limanin cevresindeki arazileri de toplayalim. bunlari anlatsinlar. ama futbola karismasinlar diyecegim de, maalesef bu adamlar futbolu (da) yonetiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın