• 2176
    2020 ağustos ayında dünya kupası tadında * oynanacak olan turnuvayı lizbon'a bırakmayı kabul etmiş federasyondur.

    halbuki sekiz tane avrupa devini istanbul'da ağırlamak seyircisiz de olsa iyi bir fırsattı. her ne olursa olsun eşsiz bir turnuva olarak akıllara kazınacak. ayrıca 8 avrupa takımını istanbul'a gönderen uefa'yı gören avrupa insanlarının bilinç altında ister istemez istanbul güvenli bir yerdir imajı oluşacaktı.
  • 2177
    yıllardır inşaat şirketleri, mafya babaları, ihale savaşçıları, iş adamları, siyasiler ve bürokratlar ile yönetilen kurum. futbolun içinden doğan, 3.lig kulüplerinin soyunma odasının kokusunu bilen, daha önce formasını eliyle yıkamak zorunda kalmış, tırnaklarıyla yükselmiş ve kimseye eyvallahı olmayan bir kişi gelmedikçe de türk futbolunun düzelmesi imkansız.
  • 2178
    ülkemizde bulunmayan oluşumdur. ülkemizde bir kişi, o gün canı hangi konuda ne isterse ilgili makamlara söyler ve o birimler de bunu sorgulamadan hayata geçirir. siz hala tff karar verdi mi saniyorsunuz?
    geçtiğimiz sezon "başak'ı ben kurdum, şampiyonluğunu görmeyi isterim" demedi mi? hadi geçen sezon imamoğlu falan derken istanbul'u kaybedince morali bozuldu birakti futbolun ucunu. bu sene dediğini yaptırttı. seneye de yabancı sınırı buyurdu o olacak.
    yarın "iptal ettim ligi, cok gereksiz" dese kim itiraz edebilir? kim yani?
    ülkenin politikasında ayrımcılık ve ötekileştiricilik devam ettikçe ne futbol, ne sanat, ne motorsporları, ne heykel, bilim vs gelişmeyecek. buna seçimlerde dur demek de bizle beraber yeni jenerasyonun elinde.
  • 2180
    "satışta kazandığın bonservisin 3'te 1i kadar satın alabilirsin" ve "yabancı kuralı" ile kulüpleri borç batağına sokma gayreti içinde olduğuna inandığım oluşum.

    yabancı kuralı nedeniyle 1 liralık yerliye 5 lira bonservis vereceğimiz gün gibi ortada. yeni tarık çamdallara hazır olalım.
    diğer yandan arapların maicon taktiğine hazır mıyız? nasıl olsa çok yabancıları var mecbur ya serbest bırakacaklar ya da indirim yapacaklar diye son güne beklemeler..
    dahası feghouli ve belhanda hakkında çıkan haberler.. paraları ödenmediği için alacakları karşılıında bonservislerini istemeleri..
    daha sayamadığım bir ton zarar ziyan.. şampiyonlar ligi ve avrupa ligi hezimetleri...

    sonuç kulüpler batık.

    peki diğer saçma kurala ne demeli... 30 milyonluk oyuncu sat ama 10 milyonluk alabilirsin. serdar ali çelikler şöyle bir şey kullanmıştı: "x spor kulbüsün tüm oyuncuları sattın 40 milyon. şimdi bunu 3te 1iyle yeni takım kuracaksın"

    hangi kuralı nerden tutsanız elinizde kalıyor.

    amaç ne? uefanın kıskacında kendini hizaya sokan kulüplerin zararlarındaki azalma, hatta dönemsel kar elde etme kimin işine gelmiyor?
    bu kulüplerin borçlanmasıyla ayakta duran banka ve diğer kurumların.. çarkın dönmesi için su lazım, su yoksa birilerinin kanı aksın istiyor adamlar. ama yeter ki çark dönsün..

    ben daha 1 hafta önce bein sports üyeliğimi iptal ettim. zamanında da etmiştik bi işe yaradı mı bilinmez ama ben mazeret kısmına da defalarca yabancı kuralını ekledim, her aramalarında belirttim. hatta neden dediysem bir çalışana "bu işin en büyük paydaşı sizin firmanız ve zararı onlara da dokunacak ama hiçbirşey yapmıyorlar" da dedim.

    özetle galatasaray yakında hayallerimizde kalır biz de ingiltere, italya fıtbolu izleyerek kendimizi tatmin ederiz böyle giderse...
  • 2181
    ekonomistlerin, hukukçuların ve futbol geçmişi olan kişilerin oturup, konuşup, yeni kararlar alması gereken federasyondur. yabancı kuralının nasıl bir saçmalık olduğunu o başlıkta zaten bahsetmiştim. satışta kazandığının bonservis bedelinin, maksimum üçte birini bonservis için harcayabilirsin demek saçmalık. maddi anlamda olması gereken kural çok basit: kulübün toplam gelir kaynağına göre toplam harcama limiti belirlemek. verilen harcama limitini bir kulüp isterse tamamen bonservise, tamamen imza parasına veya maaşlara dağıtabilir. bunu kulüplere bırakmak gerekiyor, örneğin bir kulübe 200 milyon tl maaş ödeyebilirsin diyorsun ama futbolcu transfer etmesine izin vermiyorsun. bu saçmalık, 200 milyon tl'yi toplam harcama limiti olarak vermek ve bu paranın dağılımını kulüplere bırakmak gerekiyor. bu sınırın kesinlikle gelmesi gerekiyor, yoksa büyük küçük kulüp demeden bütün kulüplerimiz iflasın eşiğine geliyor. harcama sınırını aşan kulüplere ise, aştığı günden itibaren tekrar sınıra çekene kadar yeni transferlere lisans izni vermemek gayet güzel bir çözüm. yoksa ipin ucu çok kaçıyor ve mesela bu seneki galatasaray gibi yaklaşık 70 milyon euro gibi bir bedeli futbolcu maaşlarını ve vergileri ödemek için harcıyorsunuz.

    harcama sınırının yanında, süper lig ve tff birinci lig için en az belirli sayıda olacak şekilde yerli veya yabancı ayrımı yapmadan genç futbolcuyu ilk onbirde oynatma zorunluluğu getirmek. süper lig için en az 5 tane 25 yaş ve altı, tff birinci lig için ise en az 6 tane 25 yaş ve altı ki bunların en az 3 tanesi 21 yaş ve altı olacak futbolcunun maça başlamasının en makul düzenleme olacağını düşünüyorum. ülkenin en üst seviye liginin yerine, bir alt ligin genç futbolcuyu yetiştirme ortamı olarak kullanılması kesinlikle daha sağlıklı, onun için süper ligde 25 yaş altı, tff birinci ligde ise 21 yaş altı olması daha mantıklı. bu kuralı zorunlu hale getirerek liglerdeki veteranlardan yavaş yavaş kurtuluyorsunuz, bütün takımlara ya genç futbolcu transfer edin ya da alt yapınızdan genç futbolcuları kadronuza yerleştirin diyorsunuz, ikinci ligde olup oynatacak genç futbolcu bulamayan kulüplere ya alt yapına yatırım yap ya da başka kulüplerin alt yapılarından oyuncu kirala ve oynat diyorsunuz. her türlü kazanan kulüpler oluyor, iki ligdeki toplam 34 kulüpten her sene toplamda 3 tane genç potansiyelli futbolcu çıksa ve yurt dışına transfer olsa kulüplerimiz bu halde olmaz.

    bu iki düzenlemeye ek olarak gelmesi gereken en katı kural ise kulüplerin her futbolcu için, bütün maliyet ve sözleşme detaylarını bildirmek zorunda olması. kağıt üstünde 3 milyon euro alıyor diye açıklanan futbolcuların toplam 5-6 milyon euro maliyeti olduğunu hepimiz biliyoruz.
  • 2184
    başkanı olmayan, hatta yönetim kurulu bile bulunmayan sözüm ona federasyon. ülkenin başındaki bir isim o sabah canı nasıl çektiyse ilgililere söylüyor, tff'deki calışanlar sadece imza, basın açiklaması ve bültenlerle ugrasiyorlar.

    bu kafayla bu spor tezdir biter gider. açıkçası bu işten milyonlar kazananlar umursamazken benim de umrumda olmaz.
  • 2185
    süper lig'de yabancı sayısıyla uğraşacağına oynanan stadyumlarda bir standardı zorlaması gereken federasyondur. 24 temmuz 2020 antalyaspor galatasaray maçındaki gibi zemini olan stadyumlarda kulüplere maç oynatmayacak. aynı şehirde standardlara uyan yoksa başka şehirde oynatacaksın gerekirse! o zaman bak nasıl da zeminlerini düzeltiyor kulüpler! zorlamazsan da "nasılsa bir şey demiyorlar." deyip hiç umursamıyor yöneticileri.

    yabancı sayısını azaltmaya zorlayacaklarına zemin için öncelikli olarak kurallar ve caydırıcı cezalar getirsinler!

    24 temmuz 2020 antalyaspor galatasaray maçı bir stadyumda değil de geçen gün manavgat'ta çıkan yangından arta kalan arazide oynanıyor sanki. ayıp! bu maçları dünyadakilere de izletmeye utanmıyorlar da.
  • 2186
    diğer ülkelerde nasıl bilmiyorum ama herkese kupa veriyor. özelikle alt liglerde bu geçerli.

    1.lig 1.si kupa alıyor.
    1. lig ikincisi de kupa alıyor.
    1. ligde play off tan süper lige çıkan takım da kupa alıyor.

    2. lig beyaz ve kırmızı şampiyonları kupa alıyor.
    2. lig play off tan 1. lige yükselen takım da kupa alıyor.

    3. ligde şampiyonlar kupa alıyor.
    3.lig 1.grupta play off tan 2.lige. çıkan takım da kupa alıyor.
    3. lig 2.grupta play off tan 2.lige çıkan takım da kupa alıyor.
    3. ligde 3. grupta play off tan 2.lige çıkan takım da kupa alıyor.

    ligleri şampiyon bitiren takımlar dışında kupa verilmesi kupayı değersizleştiriyor bence. gazoz kapağından bir farkı olmalı verilen kupaların.
  • 2195
    2020-2021 sezonu için aldıkları kararlar tek kelime ile rezalet. takımlar daha 34 haftayı çıkaramazken şimdi 42 hafta nasıl oynanacak? bir de futbol tarihinin en sıkışık sezonununda bunu yapıyorlar. hangi gerekçe ile, hangi mantık ile bu yapılıyor?

    zaten uzun zamandır, ki o da zorla, sadece galatasaray maçlarını izliyordum. şimdi onu bile takip etmek içimden gelmiyor. insanları futboldan nasıl soğutabiliriz diye düşünüp karar alıyorlar resmen. rezaletten başka bir şey değil.

    anlamadığım; bunu hangi kulüpler talep etti ve neden talep etti. küme düşenleri anlayabiliyorum da diğerlerine aklım mantığım ermiyor.

    edit: takımlar 40 maç yapacak ama lig 42 hafta oynanacak. her takım 2 haftayı bay geçecek.
  • 2200
    2019-2020 sezonu sonunda küme düşme olmayacağını açıklayan kurum. pandemi döneminde niye oynandı bu lig o zaman abi? o kadar insanın canı neden tehlikeye atıldı? küme düşme yoksa, şampiyon nasıl oluyor? boş boş işler ya.

    kendileri için alınması gereken kararları nihat özdemir istifa etmeden önce, nihat özdemir'e aldırıyorlar gibi geliyor bana. nihat özdemir bu saatten sonra ağzıyla kuş tutsa bile yaranamaz zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın