76
her konuda olduğu gibi tribün seçimi konusunda da sözlüğün kafasının karıştığı, tek bir noktada uzlaşılmadığı görülüyor. özellikle güney tribüne çekirdekçi muamelesi yapıyor, bence haksız olarak.
tribün ile stadı birlikte düşünmek gerekir. dünyayı bilmem ama türkiye'deki bütün statlarda bir tribün hatta o tribünün bir bölümü bütün stadın tezahüratlarını yönlendirir.
ali sami yen'de yakın senelere kadar bu işi kapalı yapardı. sonradan eski açık'la bu yönlendirme bölüşüldü. ve aslına bakarsanız ali sami yen'de taraftarın etkisini yitirmesi bu 2 ayrı tribünün az da olsa çekişmesiyle başladı. önceden kapalı bir şarkıya, tezahürata başlar bütün stad peşinden gelirdi.
türk telekom arenada ise kalabalık bir grup olarak ultraslan pegasus tribününde kendine yer ayırdı. amaçları birlikte bütün stadı yönlendirmek elbette. bu sebeple pegasus'un tribünleri yönetmesi normal.
diğer tribünler ve başlık icabı güney tribün ancak destek olma durumunda. mesela pegasus'ta amigo için set varken, diğer hiç bir tribünde set yok. bu planlanmış bir iş. bence yanlış değil. bir nevi kop durumu.
galatasaray sözlük yazarları olarak yaklaşık 40 kişi birbirimize yakın yerlerden aldık kombinelerimizi. barfly ilk kombineyi alan oldu, telefonlaştık deplasman tribünün yanında karar kıldık ve hepimiz birbirimizle yanyana, alt alta aldık.
amma velakin, 2 maçtır bu grup birlikte maç izleyemedi. gerek yoğunluk gerekse de bu haftaki pankart organizasyonu falan derken ayrı düştük. bu 40 kişi dışında yine sözlük yazarı olan en az 20 kişi daha var ama birbirimizden uzağız anlaşılan.
bunları neden anlatıyorum. bahsettiğim 60 kişi ilerleyen günlerde bir bölümde birlikte maç izlemeye başladığında tribünde ciddi bir ses çıkaracaklardır. ve bu kadro çekirdekçi tayfa değil, ben hariç elbette.*
birlikte maç izleyemesek bile güney tribün, şimdilik pegasus'la karşılıklı tezahüratlara katılsa yeter. bir de güney'de gözlemlediğim en güzel şey, rakip atak yaparken ıslık, yuh ile gürültü çıkarmayı düşünmeleri.
mesela dakika 85 ve maç 1-0 ama sivas bastırıyor, nevizade geceleri söylemenin sırası mı?
güney tribün rakibi baskı altına alma alışkanlığını, bu taraftara öğretecek, bundan şüphem yok.
bir de numaralı benzetmesi var. yok canım. eski numaralı yerine geçen şimdiki tribünden daha çok ses çıkıyormuş. evet. ama unutmayın orada oturanlar eski numaralı tayfası değil, onlar loca veya vipteler. eski numaralıdan da bütün tribün bağırdığında eski açıktan çok ses çıkardı zaten, karıştırmayalım eski numaralı tayfasının gazına gelmeyelim.
özetle, bir kaç maç sonra güney tribün kendine gelir. ben bütün maçı ayakta izledim, kimse de çök demedi. oturanlar da olacaktır ama zamanla oturmak isteyenler bizim gibi manyakların yanından kaçacaklardır.
burası ingiltere değil ki, ancelotti'yi teyzenin biri gelip kaldırsın.
tribün ile stadı birlikte düşünmek gerekir. dünyayı bilmem ama türkiye'deki bütün statlarda bir tribün hatta o tribünün bir bölümü bütün stadın tezahüratlarını yönlendirir.
ali sami yen'de yakın senelere kadar bu işi kapalı yapardı. sonradan eski açık'la bu yönlendirme bölüşüldü. ve aslına bakarsanız ali sami yen'de taraftarın etkisini yitirmesi bu 2 ayrı tribünün az da olsa çekişmesiyle başladı. önceden kapalı bir şarkıya, tezahürata başlar bütün stad peşinden gelirdi.
türk telekom arenada ise kalabalık bir grup olarak ultraslan pegasus tribününde kendine yer ayırdı. amaçları birlikte bütün stadı yönlendirmek elbette. bu sebeple pegasus'un tribünleri yönetmesi normal.
diğer tribünler ve başlık icabı güney tribün ancak destek olma durumunda. mesela pegasus'ta amigo için set varken, diğer hiç bir tribünde set yok. bu planlanmış bir iş. bence yanlış değil. bir nevi kop durumu.
galatasaray sözlük yazarları olarak yaklaşık 40 kişi birbirimize yakın yerlerden aldık kombinelerimizi. barfly ilk kombineyi alan oldu, telefonlaştık deplasman tribünün yanında karar kıldık ve hepimiz birbirimizle yanyana, alt alta aldık.
amma velakin, 2 maçtır bu grup birlikte maç izleyemedi. gerek yoğunluk gerekse de bu haftaki pankart organizasyonu falan derken ayrı düştük. bu 40 kişi dışında yine sözlük yazarı olan en az 20 kişi daha var ama birbirimizden uzağız anlaşılan.
bunları neden anlatıyorum. bahsettiğim 60 kişi ilerleyen günlerde bir bölümde birlikte maç izlemeye başladığında tribünde ciddi bir ses çıkaracaklardır. ve bu kadro çekirdekçi tayfa değil, ben hariç elbette.*
birlikte maç izleyemesek bile güney tribün, şimdilik pegasus'la karşılıklı tezahüratlara katılsa yeter. bir de güney'de gözlemlediğim en güzel şey, rakip atak yaparken ıslık, yuh ile gürültü çıkarmayı düşünmeleri.
mesela dakika 85 ve maç 1-0 ama sivas bastırıyor, nevizade geceleri söylemenin sırası mı?
güney tribün rakibi baskı altına alma alışkanlığını, bu taraftara öğretecek, bundan şüphem yok.
bir de numaralı benzetmesi var. yok canım. eski numaralı yerine geçen şimdiki tribünden daha çok ses çıkıyormuş. evet. ama unutmayın orada oturanlar eski numaralı tayfası değil, onlar loca veya vipteler. eski numaralıdan da bütün tribün bağırdığında eski açıktan çok ses çıkardı zaten, karıştırmayalım eski numaralı tayfasının gazına gelmeyelim.
özetle, bir kaç maç sonra güney tribün kendine gelir. ben bütün maçı ayakta izledim, kimse de çök demedi. oturanlar da olacaktır ama zamanla oturmak isteyenler bizim gibi manyakların yanından kaçacaklardır.
burası ingiltere değil ki, ancelotti'yi teyzenin biri gelip kaldırsın.
