türk futbolundaki mazeret üretme hastalığı

• 1

  daha önce fatih terim özelinde şurada biraz bahsetmiştim: (bkz: #1961451)
  
  şimdi, bu hastalık gerçekten türk insanının en büyük problemlerinden biri. maalesef sadece futbolda da değil, hayatımız her alanında sıkça mazeret üretiyoruz. kendimize karşı dürüst değiliz. berbat oynayıp fark yediğimiz maçlarda "penaltı verilseydi", "rüzgar esmeseydi", "ofsayt nedeniyle golümüz yenmeseydi" diyebiliyoruz. ya da 90 dakinanın 20'sinde biz etkili olduysak; rakip üzerimize 70 dakika kabus gibi çökmemiş gibi "o 20 dakikada golleri bulabilseydik farklı olabilirdi" diyoruz.
  
  bu kadar mazeret ürettiğimiz için bir arpa boyu yol katedemiyoruz. önce dürüst olmamız lazım. kötü oynadığını kabullenip düzeltmeye kalkarsan başarılı olabilirsin. sorunu görmezden gelip "hakem", "talih", "rüzgar" cinsinden getirelecek her izah yerinde saymamıza neden olacaktır.
• 2

  (bkz: rüzgar)
  bence bu zirve. çünkü rakip takım ruzgarsavar ile oynuyordu.
• 3

  türkiye'nin geri kalmışlığının yegane sebeplerinden hastalık. güzel bir başlık, bir gün buraya uzunca bir entryi yazarım.
  
  kendi hatasını görmeyen, öz eleştiri yapamayan bir toplum gelişemez. toplum gelişemezse hiçbir alanda gelişmeden bahsedilemez. komik bir toplumuz. geri kalmayı hak ediyoruz.
• 4

  türk olmaktan gelen bir kronik rahatsızlık.
  
  (bkz: it's i think a little bit a turkish way)
• 5

  öz eleştiri olmayan yerde bahane üretimi olur.hastaliğin nedeni budur.
• 6

  (bkz: merdiven)
  (bkz: fethullah gülen'in duası)
• 7

  fatih terim'in dünkü açıklamasında yine gözlenebilen rahatsızlıktır.
  
  --- alıntı ---
  29. dakikada ozan'ın girdiği pozisyon gol olsa netice farklı olabilirdi
  ...
  ikinci yarı ortaya beğenmediğimiz bir tablo çıktı. yine de son dakika hakan balta doğru göğsüne alsa sonuç 1-1 olurdu.
  --- alıntı ---
• 8

  fatih terim'in ozan'ın saçını kestirtmesi.
  hep de terim çıkıyor bu mazeretlerin arkasından nedense.
• 9

  (bkz: ter bu ter)
• 10

  olayi futbola indirgemeye gerek yok, çok rahat ülke geneline yayabiliriz ve hatta türk insanindaki mazeret üretme hastaligi diye yeni adlandirabiliriz ba$ligi.
  
  dilimize yerle$mi$ bazi terimler var: insaallah, kismet, nasip, bakariz, vb.
  
  evet, tabii ki insaallah, yani allah dilerse olur elbette fakat ayet-i-kerime ne diyor: "biz her insanin kaderini, kendi çabasina bagli kildik" -isra:13-
  
  bursa yeni$ehirli, çok sevdigim bir hocam var, gönüldostum salih seyrek. kulaklari çinlasin, hep $öyle derdi: evladim, sen okunu at! ama at! sonra rüzgar çikar, oraya savurur, buraya savurur, onu engelleyemezsin, bilemezsin nereye gidecegini, hedefine ulasim ulasmayacagini. ama at, okunu illaki at!!!
  
  bizde çali$madan, çabalamadan, insaallah, masaallah, nasip, kismet deme hastaligi var.
  
  altyapi, sistem, plan, proje, organizasyon, konsept gibi kelimeler bize hep uzak, hep uzak..
  
  pencere kenarinda kismetini bekleyen kizlar gibi. he, he, çok beklersin daha..
• 11

  (bkz: kandırıldık)
• 12

  16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı sonrası yine yeni yeniden kırmızı kart, eksik kadro, sezon başı gibi sudan gerekçeler öne sürülerek nüksetmiştir. (bkz: #1974684)
• 13

  " sezon başı" bahanesi ile insanı irrite eden bahanelerdir.
• 14

  sadece türk futbolunda değil her alanda yakalandığımız, sorunları hasıraltı etmemize neden olan ama tedavisinin yine kendimizde olduğu hastalık.
  
  yeterince kızıp, eleştirip doya doya laf ettikten sonra çözüm önerilerimizi sunsak bu hastalığa şifa bulmamız daha olası hale gelir. yoksa bu hastalığın yanına bir de türk futbolundaki çözüm üretememe, yapıcı eleştiride bulunamama hastalığına yakalanıyoruz malesef. sözlükte bu kadar insan nasıl daha iyi olabiliriz diye tartışacağımıza kimler fatih terim düşmanı kimler değil diye birbirimizi fişliyoruz. pirlo'nun adam olup olmadığını, doğru söyleyip söylemediğini sorguluyoruz. tamam haklı olsun pirlo fatih terim taktik bilmiyor olsun ee sonrasında buna karşı nasıl bir çözüm bulabiliriz bunu tartışmamız gerekmiyor mu ? neden hep eleştiride kalıyoruz ? skibbe alman ekolü değil dedik,bülent korkmaz'a daha hazır değilsin dedik, rijkaard'a barcelona'yı bende şampiyon yaparım dedik,hagi'ye her iyi futbolcu iyi hoca olmaz dedik,mancini'nin atkısına, takım elbisesine odaklanmaktan ne verdiğini ne oynattığını unuttuk, prandelli'ye taktik dehası italyan ekolü dedik, kek kalıbıyla getirip wesley'i ön libero oynatınca konserve kutusuyla yolladık, hamza hocaya denge dengeoğlu dedik, mustafa denizli'ye emekli olmaya gelmiş dedik, jor'a beden eğitimi ve spor öğretmeni badi ekrem dedik, tudor'u takım 120 km koşsun diye getirip bu adam kondisyoner diye yolladık ve fatih terim'i getirdik. ve şimdi diyoruz ki hoca taktik bilmiyorsun. bugün yollasak yarın neden bizim alex ferguson'umuz yok diyecez. 2008'de neredeysek 2019'da da aynı yerdeyiz.
  
  bir şeyler düzelecekse önce kendimizden başlayalım. kalıplarımızı kıralım, modern futbolu çağ dışı beyinlerimizle istemeyelim. eleştirirken çözümlerimizi, planlarımızı, bunları nasıl uygulayabileceğimizi tartışalım. bunları yaparken ayrışmayalım, ayrıştırmayalım,kırıp incitmeyelim. hepimiz galatasaray'ımızın iyiliğini istiyoruz. potansiyelimizi,fikri vicdanı hür benliğimizi bize bir arpa boyu yol katettiremeyecek yerlerde heba etmeyelim.
• 15

  nefret kusmak için açık arayan ve bahane üretenden farkı yoktur. hepimiz yapıyoruz bunları.
• 16

  insanı yoran kısır döngüdür.
  
  avrupa’da ön elemelerde elenilir. adı transferler yetişmedi olur.
  
  transfer yapılmış olsa, takıma alışmadı olur.
  
  sonra döneriz muhteşem ligimize. ilk haftalar başarısız sonuçlar olursa takım daha oturmadı, ritim tutmadı denilir.
  
  bir süre sonra ligin ortalarına doğru takım formdan düşer ve başarısız sonuçlar olursa sezonu erken açtık denilir.
  
  yo - rul - dum!
  
  mazeret dinlemekten yoruldum. bıktım. her sene aynı şeyleri dinlemek kabak tadı veriyor.
• 17

  taraftarın; futbolcu, yönetim ve teknik direktöre saldırmak için binbir çeşit bulduğu şeydir. gerekirse yalan istatistik üretir yine saldırırlar. hitler'in bir sözü var herkes bilir; gün gelecek saldırmadığım her futbol figürü için bana küfredeceksiniz diye.
  
  rahmetli iyi resim çizerdi.