238
en büyük mantıksızlık açık ve nettir. 2011 yazında şike yaptığı uefa ve fifa tarafından tescillenip avrupa kupalarına bile alınmayan malum takımın hala bu ligde oynayabiliyor olmasıdır.
türk futbolundaki mantıksızlıklar
-
-
239"var"ın kullanılması ama "gol çizgisi teknolojisi"nin kullanılmaması.
"var"dan çok daha pratik, hiçbir futbolcunun itiraz etmediği süper bir sistem "gol çizgisi teknolojisi". süper lig'de neden yok bilmiyorum. benim bilmediğim bir şey de olabilir. şu an boş boş konuşuyor da olabilirim. -
132galatasaray futbol takımının maçlarında,
rakip takım hücumdayken defanstaki adam sayımızın az olması,
oyun orta sahada oynanırken orta sahadaki adam sayımızın az olması,
biz hücum ederken 1-2 adamla gol atmaya çalışmamız, yani gene adam sayımızın az olması. -
204(bkz: dursun aydın özbek)
-
236yabancı sınırı muhabbeti.sürekli kural değişiyor.döviz kuru gibi bir artıyor bir azalıyor.
geçen sene istiklal marşını kim okuyacak diyenler bu sene yabancı oyuncu rekabet sağlar diyor.
sene başı yabancı oyuncu sayısını düşüreceğiz diyen federasyon başkanı devre arası yabancı oyuncu sayısını arttırıyor.
mantıklı olan uzun vadeli bir plan belirlenmesi ve ona göre takımların yol haritasını çizmesidir.bizde ne plan var ne mantık var.rotası olmayan gemi gibi hangi limana gittiğimizi bilmiyoruz. -
237(bkz: türk futbolu)
-
212şike davasında 17 sayfa tapesi olan göksel gümüşdağ'ın kulüpler birliği başkanı olması...
-
225sahaya meşale ve su şişesi atmanın 5, sahaya inip hakem dövmenin 4 maç seyircisiz cezasına tabi olması.
-
65taraftarın sevgilisi* aziz yıldırım sürekli istifa ederken, 81 ilden istifaya çağırılan yıldırım demirören'in inadına başkanlık yapması.
-
203beden dili uzmanının futbol yorumlaması.
-
222(bkz: trabzonspor)
-
206
-
210şikeden ceza alan kulübün başkanının, tff'nin başına seçilmesi.
-
102"löw, del bosque ve hiddink'i zamanında bizim takımlarımız nasıl gönderirler, vah del bosque'ye kasap dediydik, ah löw'e stajyer dediydik..." diyenlerin frank rijkaard gitsin demesi.
akıllanmaz bunlar. -
235odundan iyi kalastan kötü yerli futbolcunun birisi büyük türk takımı ile pazarlığa oturmuş. nasıl bir sözleşme istesem diye tavuk gibi düşünüyormuş. başkan ve idareciler gelmiş ve bu odun kalas futbolcuyla masaya oturmuşlar.
yönetim: evet kazma futbolcu. taleplerin nelerdir.
yetenek fakiri yerli futbolcu: şeyy... ben... aslında önemli olan büyük takımda oynamak. ama tabi profesyonel sözleşme imzalamam lazım. 500 bin eurocuk yıllık, 50 bin euro da şampiyon olursak prim yeter.
yönetimde suratlar düşmüş ama çaktırmamışlar.
yönetim: emin misin?
yetenek fakiri yerli futbolcu: şey aslında şampiyonluk primine de gerek yok. böyle yapalım sözleşmeyi.
yönetim: iyi o zaman anlaşalım. biz sana yıllık 3.5 milyon euro, maç başı 20 bin euro, gol başı 10 bin euro, 1 milyon euro imza parası, 2 spor araba, bir de villa kirası karşılayacaktık. 5 senelik de kapı gibi sözleşme yapacaktık ama sen bilirsin.
yetenek fakiri futbolcu sinirden ağlamaya başlar.
yönetim: önce sen başlattın ne yapalım! -
46rıdvan dilmen gibi ömer çavuşoğlu'ndan bile daha taraflı birinin hala tarafsız zannedilmesi, "esasında adam doğru söylüyor abi" tarzı yaklaşımlar olması, üstelik bu kişinin hakkında konuştuğu kişileri yine o'nun söyledikleri üzerinden değerlendirmek. mesela;
elano santos'dan daha kötü dediğinde, "ya abi esasında adam haklı baksana elano'da bi cacık yok" denilmesi rıdvan dilmen'in şeytanca tuzağına düşmekten başka birşey değildir. -
200kafasına bandaj yapıp sahaya dalan futbolcunun cm tabiriyle tüm "skill"lerinin asgari 3 puan artması.
-
95
-
89türkiyede yüzlerce iletişim fakültesi mezunu genç işsiz varken, hakan ünsal ve sergen yalçın gibi üniversite mezunu bile olmayan insanların gazeteci diye adlandırılarak köşe yazarları olmaları...
(bkz: adaletin bu mu dünya) -
71fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı tarihi günlerinden birini yaşıyorsözü çok mantıksızdır zira tarihi günlerinden birini yaşaması için daha önce de bi kaç sefer mesela atuyorum 20-30 defa önemli ya da kritik bir maç oynamış olması gerekir,
herkesin gelip galibiyetle ayrıldığı bir yere mabed demek ne derece doğru o da tartışılır,
altından dere geçen bir yere nasıl stad yapılır,
stad yapımı için nasıl okul yıkılır,
bir stadın tapusu neden olmaz,
bir spor yazarına neden stadyumdaki kulüp mağazası verilir,
rakipte oynamış futbolcuyu transfer ederek kime ne ispatlanmaya çalışılır,
gol atamayan bir adama 17 milyon dolar euro neyse işte neden verilir,
2 galibiyetle prens ilan edilmeler neyin nesidir,
sırf kulübe yaranmak için yayıncı kuruluş neden pezevenk gibi tek tip bir kıyafetle izleyenlerin karşısına çıkar,
bu yayıncı kuruluş o pezevenk elbiselerini neden daha önceki 10 sene içinde giymemiştir,
neden bir futbolcunun heryeri öpülür,
işte cevabı olmayan bu soruların oluşturduğu mantıksızlık silsilesidir. -
232"son adamsan her türlü müdahale mübah" anlayışı.
dün oynanan maçta* miguel lopes gole giden yasin'i koluyla engelliyor. hakem faulü veriyor, gole giden adama yapılan kasti faul sebebiyle kırmızı kart çıkarıyor. ortalık yangın yeri oluyor, "böyle kırmızı mı olur, satılmış hakem" diye yaygaralar kopuyor. halbuki aynı pozisyon ortasahada olsa, lopes yasin'i koluyla engellese ve hakem faulü çalsa kimse itiraz etmeyecek.
bugünkü maçta*, umut bulut topa vuracakken cenk tosun araya girince, umut top yerine cenk'in ayağına vuruyor. hakem faulü veriyor, pozisyon kayserispor cezasahasında olduğu için penaltıyı çalıyor. ortalık yine yangın yeri oluyor, "böyle penaltı mı olur, satılmış hakem" diye yaygaralar kopuyor. halbuki aynı pozisyon ortasahada olsa, umut topu çalan cenk'in ayağına vursa ve hakem faulü çalsa yine kimse itiraz etmeyecek.
tamam türkiye'de hakemler çok hata yapıyor ama her kırmızı karta, her penaltıya "şaibeli karar" diye yaklaşıp yaygara koparmanın hiçbir mantığı yok. rakip senin cezasahana girdiyse faul yapmayacaksın, bitti. türk insanında saçma bir algı var, "defans oyuncusu rakibini hırpalayabilir, iyi defans böyle yapılır" diye bir mit var ama yok abi öyle bir şey.
ondan sonra milli maçlarda, avrupa kupalarında bütün yerli defanslar maymuna dönüyor. itip çekemeyince, "devamlı olarak faul yapıp oyunu soğutayım" derken üçüncü denemede sarı kartı yiyince eli kolu bağlanıyor. şu oyunu insan gibi oynamayı öğrenelim artık.
yağlı güreş oynamıyoruz anasını sattığımın yerinde ya. -
80
-
114(bkz: döner bıçağı)
-
119şampiyonluğu son maçta kaçıran bir takımın, şampiyon olmuş gibi sevinmesi.
mantığın bittiği yerde fenerbahçe başlar. -
202beklerin, ceza sahasında kendi takımından 1 oyuncu olsa bile ısrarla orta açmaya çalışması.
