• 1426
    2023 yılı ile birlikte çok tuhaf bir hal alan etkinlik ve faaliyetler bütünüdür.

    bazen dile getirdiğim için 30 senedir bilfiil futbol izleyicisiyim. belli başlı spor programları dışında hayata bu kadar nüfuz eden bir futbol gündemi yoktu ülkede. hatta sürekli "futbol kitlelerin afyonudur, insanları uyutuyor bırakın şunu" veya "siz maç izlemeye devam edin neler oluyor ülkede" şeklinde yorumlar yapılırdı 2000 öncesinde. 2001 krizi döneminde ne ateşli derbiler, sıkıntılı maçlar oynandı yine de herkesin gündemi ekonomiydi. maraton'da erman toroğlu iki üç argo laf eder, pazartesi'den çarşamba'ya kadar iş yerinde millet birbirine takılır konu kapanırdı.

    bugün geldiğimiz noktada temel sorunun maalesef teknoloji olduğunu düşünüyorum. televizyondaki spor programları yetmezmiş gibi haftanın 7 günü youtube'da futbol konuşan programlar çıktı. bunların sayısı öyle 2-3 tane değil. 50 tane kanal var hepsini izlemeye kalksan 1 hafta yetmez. sürekli ama sürekli futbol konuşuyorlar. bir haftada büyüklerin üç tane maçı oluyor 2 saatten fazla ne konuşacaksın kardeşim maç ile ilgili? bunun yanı sıra fanatiklik ötesinde, 2000 öncesi asla göremeyeceğiniz profilde insanlar çıkıp bu iş üzerinden para kazanmaya başladılar. kendi takımları ne olursa olsun haksızlığa uğrar asla kendi hakkıyla kaybetmez, rakip ise asla hak ederek kazanamaz mutlaka bir "oyun" veya "dış güçler" vardır. bunlara bir kısmımız gülüp geçiyor ancak biz azınlıktayız. ben ülkenin büyük kısmının bu şekli bozuklar tarafından zihnen ele geçirildiğini düşünüyorum. çünkü aşağıdaki gibi durumlar olmaya başladığını görüyorum.

    örneğin; enner valencia derbide gol atamayınca "zaten hep küçük takımlara gol atıyor işe yaramaz adam", kasımpaşa'ya gol atınca "icardi de kimmiş valenci onun 4 katı gol attı" deniyor. hatta ileri gidip bazı tinerci yorumcular "haaland bile valencia'yı kıskanıyor şu an" yorumunda bulunuyor *

    aynı şekilde galatasaray cumartesi günü giresunspor'u 4-0 yeniyor; "galatasaray'ı yenecek takım yok" deniyor. ertesi gün fenerbahçe kasımpaşa'yı 5-1 yeniyor; "fenerbahçe herkesi yener" deniyor.

    ben ömrümde 4 puan önde ve ikili averajı da elinde bulunduran bir takımın taraftarlarının; rakip ligin en kötü takımını kendi evinde yendi diye yangın yaptığını görmedim. ayrıca bütün bunlar olurken ligin daha ikinci yarısının ilk maçları oynanmış durumda. bu yangın ortamıyla nisan ayında neler olacak gerçekten kestiremiyorum.

    eskiden takımlara karşı yaşanan bir olaydan sonraki ilk maçta tribünler %150 dolup taşar ve tepki stadyumda hep bir ağızdan verilirdi. şimdi ise "galatasaray taraftarı uyuyor twitter'a koşup tepki verin" diyenleri görüyorum.

    ülkece yaşanılan ekonomik sorunlar, dövizin tarihi noktada olması, yatırımcı sayısının giderek azalması, ülkedeki hukuk ve adaletin giderek yozlaşması gibi bunca sorun varken bunların spora ve futbola yansımadığını düşünmek aptallık olur. kulüplerin borçları, futbol gelirlerinin yerlerde olması ve ekonomik gidişat ile görünen o ki ülkedeki futbol rekabeti giderek daha da kötü hale gelecek. bu yüzden arkadaşlar hayatımızın bir parçası olan futbolu hayatımızın %100'ü yapmamamız lazım. armamızın sonuna kadar yanında olacağız ancak duruma biraz daha geniş pencereden bakmalısınız. galatasaray taraftarına bu yakışır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın