• 1526
    pandemi döneminde alınan saçma kararlar ile iyice cılkı çıkan lige sahip olan kültür. 18 takım zamanında bile son 3-4 hafta çoğu takım salıyordu ligi, o zaman bile amaçsız maç çoktu. o zaman takım düşürmemeleri kaç yıl öteye etki etti durum ortada. bu lig maksimum 16 takımla oynanmalı. yoksa saçma saçma taraftarı, bir amacı olmayan kulüpleri izliyoruz.
  • 1527
    ülke futbolunun bir numaralı sorunu zeka seviyesinin düşük olmasıdır. işin garibi, gelen futbolcu da buranın iklimine çok çabuk adapte oluyor.

    19 aralık 2023 istanbulspor trabzonspor maçından ve yaşanan çekilme olayından yeni haberim oldu. ilgili maçta çekilme kararına sebebiyet veren pozisyonu izledim. abi, adamın ayağına bassan eyvallah diyeceğim ama o aptalca kol savurma hareketi nedir, neden yaparsın böyle bir saçmalığı? pozisyonla dahi alakası olmayan bu hareketi aklı başında kimse açıklayamaz, mantıklı bir cevap veremez. hani, kafa topuna çıkarken veya depara kalkarken rakibine dirsek atarsın. bunun bile mantıklı, hatta bilimsel bir açıklamasını yaparsın. işte dersin ki: "ideal şekilde sıçramak veya koşmak için kollardan, omuzlardan destek almak gerekir." falan. bunun izahı yok.

    zaten hakem performansı rezaletken, yönetici profili rezaletken, taraftar davranışları rezaletken, antrenman teknikleri rezaletken, sporcunun kişisel gelişimine olan eğilimi, oyununa olan bakış açısı rezaletken, oyuncuların mücadele etmek yerine kolay düdükler peşinde koşması rezaletken, tff, mhk gibi kurulların yöneticileri ve yönetim şekli rezalet otesiyken bir oyuncu neden bu kadar ahmakça bir harekette bulunur, işlerin iyice suyunu çıkarır anlamak gerçekten çok ama çok güç.

    futbol bu ülkenin afyonu diyorduk ama darağacı olacak bu gidişle.
  • 1529
    aslında olay genel olarak galatasaray çekememezliğidir. geçmiş yıllara bakın galatasaray'ın yarıştan uzak olduğu her sene herşey güllük gülistanlıktır. ne zaman galatasaray başını kaldırsa şampiyonluğa gitse tüm sosyal medya hakemlere, tff başkanına, kurullara, yayıncı kuruluşa baskı yapar bu kurumları taraf olmakla suçlar.

    aslında yıllardır şampiyon yapılmak istenen takım açık ve net. her sene mağdura oynarlar ancak hem geçen sene hem bu sene açık ara farkla penaltıyı bunlar alır.

    rakipleri kırmızı görür, bunlara karşı ismi bilinen takımlar( kasımpaşa, rize, sivas, hatay) genellikle yeni format, yeni oyuncu dener.

    aleyhlerine hata yapılınca yayıncı kuruluşu boykot ederler, var hakemlerini fetöcü olmakla suçlarlar.

    başkanları her açıklaması ile hakemleri, kurulları, tff başkanını tehdit eder.

    işler tamamen koptuktan sonra ise 28 şampiyonluk muhabbetine geri döner, bu seferde gündemi bu şekilde devam ettirirler.

    ciddi diyorum türk futbolunun sorunu fenerbahçe'dir, 1 yıl ligden men edilseler türk futbolu sakinler, kendi rayında devam eder.
  • 1530
    artık tiksindirici boyuta ulaştı. lig maçlarımızı izlemek bile zul geliyor, kazasız belasız maçı atlatalım başka bir şey istemiyorum kafasında izliyorum maçları. buraya hiç bakmayıp avrupa’da bizi takip etmek istiyorum, oradakilerin bizimkilerle ilgili güzel paylaşımlarına bakıyorum, altına gelip maklube, himmet falan yazıyorlar. ya biz ülke olarak gerçekten mutlu olmayı haketmiyoruz zaten ki, neden futbolumuz bizi mutlu etsin.
  • 1534
    rakip takımının taraftarı zaten aklını kaybetmiş durumda, o yüzden bu çıkış yolları ona sağlıklı geliyor. kendileri kollanmadığı zaman doğranmış olan bir kulüpten bahsediyoruz, bu beklenti olduğu sürece düzelmeyecek olan futbol.

    insanları birbirine kırdıran ve nefret söylemleri ile gündemde olan kulüp başkanı olduğu sürece düzelmeyecek olan futbol.

    sosyal medyada suyun karşı tarafından paylaşılan paylaşımları şok içerisinde okuyorum, izliyorum, görüyorum.

    kutuplaştıran yönetici/başkanlar/futbolcular, sabuncu muhabirler derhal futboldan el çektirilmeli.
  • 1536
    iktidar ne ki, futbolu ne olsun.
    muhalefet ne ki, futbolu ne olsun.
    iktidarı ile, muhalefeti ile adeta siz ne kadar çabalasanız da sizi derinlere çekmeyi başaran bir girdap gibi.

    yeter be kardeşim. gerçekten yeter! yabancı kuralıydı, play off'du, şikeydi, derken daha neler yaşayacağız diye düşünürken önce bir hakem darp edildi, sonra bir takım sahadan çekildi.

    daha ne kadar rezil olacağız diye düşünürken, hakan yakın'ın şaşkın bakışlarında buldum kendimi.

    birisi çıkıp bu rezilliğe bir son versin.

    - tam bağımsız futbol
    - kulüpler birliği gibi saçma sapan kuruluşların iptali
    - var kararlarının müsabaka oynanırken canlı yayınlanması

    şimdilik bunlar. buradan başlayarak bir şeyleri düzelmeye, futbolun marka değerini yükseltmeye çalışabiliriz.
  • 1538
    --- alıntı ---

    peki türk futbolu nasıl bu hale geldi?

    asında üç günlük bir süreç değil bu. medyanın, futbol dünyasının, siyasetin hepsinin ortak suçu.

    yıllar önce en azından siyaseti bu işin bir nebze dışında tutmak için, futbol federasyonu özerkleştirilmişti. akp ile birlikte her türlü özerk kurum akp’lileştiği için siyaset yeniden elini, kolunu, bacağını futbolun içinde soktu.

    iktidarın futbolu ilk müdahalesi hasan doğan ile başladı. dönemin başbakanı erdoğan’ın arkadaşı, erdoğan’ın bir başka dostu remzi gür’ün ramsey’deki ortağı ve ak parti’nin ilk yayın organı star gazetesinin de patronu idi. ama ahlaklı ve edepli bir adamdı. “ben başbakan’ın dostuyum” diyerek kamu ihalelerine girmeyeceğini açıklamış biriydi ve üstelik de spor dünyasına yabancı değildi. beşiktaş kongre üyesiydi, boks federasyonu yönetim kurulundaydı. kısa süren futbol federasyonu başkanlığı, fatih terim’le bodrum’da yediği bir yemek sonrası geçirdiği kalp krizi ile hayatını kaybetmesi sonucu noktalandı.

    hasan doğan sonrası iktidar elini futboldan hiç çekmedi. futbol federasyonu başkanları artık iktidar katında belirleniyordu.

    hüsnü güreli’nin arada iki kez birkaç ay vekaleten yürüttüğü başkanlıklar dışında, mehmet ali aydınlar belki de futbol federasyonu başkanı’na benzeyen son futbol federasyonu başkanı oldu.

    beşli çeteden müteahhitler, kamu kaynakları ile iktidara medya oluşturmakla görevlendirilenler futbolun da başına getirildiler.

    haliyle futbol da giderek çürüdü.

    bugünkü futbol federasyonu başkanı ise belki de tüm zamanların en tartışmalısı. futbol dünyası ile son dönemde yaptığı kulüp başkanlığı dışında pek yoktu. thy yönetim kurulu üyesi ve tim başkanı idi. sonrasında iktidar ile “the cemaat”in arası açılınca buralardan uzaklaştırıldı. ve sonrasında “the cemaat” ile “the iktidar”ın yeniden barışma sürecinin sanki bir parçası imişçesine futbol federasyonu başkanlığına getirildi. burada ne bir saygınlığı, ne de bir otoritesi oldu.

    kurduğu ekibin de kendisinden farkı yok.
    galatasaraylı olduğu için yönetimde olduğu söylenen şahsın, galatasaray ile tek ilgisi, akp bürokratı olduğu için bir ara galatasaray yönetiminde hasbelkader bulunmuş olması.

    yani futbolda da her yol iktidara çıkıyor.

    --- alıntı ---

    fatih altayli
  • 1539
    varlığı zarardır.

    ülkenin zengin bebesi* hakem tokatlarız, sokaksa sokak falan diye konuşuyo, sahada topçusuna yumruk serbest oluyo. çok afedersiniz ama sikeyim böyle düzeni. spor bu topraklara çok.

    kimse ingilteredeki hakem hataları da demesin. ingilterede bizde olanlar olsa kulüp yönetimlerinin yarısı hapiste olurdu.

    ne diyim, allah belanızı versin. galatasaray bu ülkeye fazla, galatasaray lisesi kökenli, frankofon beyefendi zeki insanlar bu ülke futboluna fazla. bu ülke futbolu hakemleri dövenleri, tokatlamakla tehdit edenleri hak ediyor.

    tekrar ediyorum, sikeyim sizin oynayacağınız topu.
  • 1542
    nedense sürekli hata yapanların fenalaştığı oluşum.

    biri çıkar adam döver, döven fenalaşıp hastaneye kaldırılır. öbürü işi eline yüzüne bulaştırır, o fenalaşır otele ambulans gider. stres yaramıyorsa adam dövmeyin, az planlı hareket edip, baştan noksan bırakmayın işi. tabi sadece hata yapmanın stresi değildir tahminen bu, kendisinin stresi artarak devam etmiştir muhtemelen açıklamalar yapıldıktan sonra. su testisi su yolunda kırılır, yapacak bir şey yok.

    https://x.com/...838610025476421?s=46

    allahtan icardi’miz var tepki olarak, sakatlandı fenalaşmadı, dayak yedi, elmacık kemiği kırdı yok fenalaşmadı. bak bugün göz kan çanağı, altı mosmor, bıraksan yine sahada.* az önce konuştum, ayağım kopmadan fenalaşmam ben usta dedi.

    poena dostumuzdan gelen edit:

    selamlar;
    şikeciler de var. unutulmasın. aziz şikeden göz altına alındığında hastane hastane dolaşıp günlerce ifade vermedi.

    başka hatırlayıp, bu rezil girdime ekleme yapmak isteyen arkadaşlar başım üstüne.*
  • 1543
    dünya futbolunun gündemine 3 haftada 1 sahadan çekilme, 1 hakem dövme, bir de suudi arabistan'da yaptıklarıyla gündem olmuş olgu.

    batılılar değerlerini, kulüplerini satabilir. siyasi iktidarlar da yapabilir ve atatürkculuk maskesiyle de yapıldı bunlar. ancak atatürk değerlerini gerçek anlamda özümsemiş insanlar yani bizler değerlerimizi parayla satmayız. bugün tüm dunyaya gösterdiğimiz için gururluyum.

    hea yarın gene fenerbahçe ile birbirimize gireriz ama biz aynı zamanda o kulüplerin sahibi gene bizleriz.
  • 1544
    hiç tat vermiyor artık sözlük hiç.

    geçen sezon öncesinde zaten türk futbolundan son 3 yılda yaşadığımız skandallardan dolayı bayağı bir soğumuştum. geçen sezon harika bir takım kuruldu ve mart'ta bitmesi gereken sezonu yine mayıs'a kadar ötelediler. allah'tan icardi gibi bir isim vardı da biraz olsun zevk alabildik futboldan.

    bu sezon türkiye ligi'nden zevk aldığını söyleyen futbolsever yoktur sanırım. liyakatsizlik zirvede, mafyavari kulüp başkanları, atama ile gelen tff yönetimi, 2. lig hatta 3. lig seviyesinde takımlar, kalitesiz futbol, yine rakip takımı ittirme üzerine ilerleyen bir lig ve son yaşanan süper kupa olayı. hakikaten türkiye'de futboldan hiç zevk alamıyorum.
  • 1545
    o bahsetmekten büyük keyif aldıklari marka değeri var ya, 3 hafta içinde yerle yeksan oldu. hakem dövüldü, bir takim sahadan çekildi sonra da yüzyılın skandali süper kupa finali oynanamadi riyad'da. eh haydi seneye buraya kolaysa yabancı oyuncu transfer edin, lig yayını için bein'e tekliflerle gidin bakalım... ağzına edilen zamanında keyifli, günümüzde ise baş belası olan bir spor dalıdır maalesef...
  • 1547
    öncelikle (bkz: #3810950).

    uygun başlık bulamadım, dedim buraya yazayım. adam arandina diye bir köy takımına aylar sonra oynadı diye kopan yaygaranın haddi hesabı yok. bunda kendisinin suçu yok ama basın ve sosyal medyanın yaptığı pr'ının payı olduğu da bir gerçek.

    peşinen belirteyim, arda güler'in futbol tarzını beğeniyorum. tabiki real madrid'e transfer yapması da oldukça sansasyonel bir olay.

    tugay kerimoğlu , nihat kahveci , emre belözoğlu , okan buruk , arda turan zamanında basın ve sosyal medyanın yaklaşımı benzer şekilde olsaydı neler olurdu çok merak ediyorum. yalnız bu isimlerin tek ortak yanı fenerbahçe'den yurt dışı yapmamış olmaları. insan düşünmeden edemiyor fenerbahçe medyasının bu işteki rolü nedir diye.
App Store'dan indirin Google Play'den alın