1
her nba sever insanın minimum 1 defa başına gelen olay. amerika ile aradaki saat farkı yüzünden nba maçları 3 ya da 4 gibi başlıyor. o saate kadar zaman öldürüyorsun, nette takılıyorsun, içiyorsun bla bla... ilk çeyrek başlıyor oturuyon tv başına, takımlar atak yaptıkça kafayı çeviriyosun sağa sola sağa sola yine sola vay anasını bi daha sola derken hipnoz olmuşçasına sızıp kalıyorsun yerinde. ertesi gün maç muhabbetinde de malak gibi bakıyosun çocukların suratına. ilk çeyrekte gelişen ekstrem bi durum varsa ordan giriyosun konuya yoksa kapa çeneni otur işte.
3
hayatımda nba maçı beklediğim bir tane bile gece olmadığı için hiç rastlamadığım olay.
4
kanayan yaramdır.
ama süper zekamla olayın üstesinden geldim. saati 4. çeyreğin başlama zamanına kurup gönül rahatlığı ile uyuyorum uyanıyorum izliyorum 4. çeyreği sonra misss buz gibi yatağıma geri dönüyorum.
not: play off zamanı 3. çeyreğin başına kuruyorum alarmı. çok çakalım.
5
genelde sabahın 4 unden sonra ki maçlarda görülür.maç saatine kadar bir şekilde vakit geçirilir.internet ve bilimum çerez,cips türevleriyle beklenen saat gelmiştir.maç başlar,ilk periyot gayet uyanık ve heyecan dolu bakışlarla geçer. 2.periyoda doğru gözler düşer ve maçın o kadar da heyecanlı olmadığından dem vurulur. mola araları ölüm gibi gelir.devre arası ise yatağa geçiş yapmak için birebirdir.
6
15782 kere yaşadığım hadise. işin ilginç tarafı her seferinde sızacağımı hissediyorum ve bile bile gözlerimi kapatmamak için savaşıyorum. tam jenerik başlıyor.salonun helikopterden çekilmiş görüntüsü yansıyor ekrana ve i love thi......zzzzzzzzzz
7
uyanıldığında pişmanlık dolu bir güne başlamanıza sebep olan hadise.
hele ki uykunuz iyice geldiğinde, yatak sizi çağırdığında ve bu çağrıya karşı koyamamanız sonucunda uyuyakaldıysanız ''bok mu var, ne yatıyosun, otur koltukta izle işte maçı'' tarzı söylemlere neden olacaktır.
bu durumun önüne geçilmesi için şunların yapılması tavsiye edilir:
-maçın başlama saatine kadar en azından 2-3 saat de olsa uyumak.
-maç saatine kadar uyumayı planladıysanız, uyanamama tehlikesini ortadan kaldırmak için 2 veya daha fazla alarm kurmak
-molalarda ve devre arasında her ne pahasına olursa olsun uzanmamak, gözleri kapatmamak
-nescafe içmek
8
lise ve üni zamanlarında çok olurdu bu. gene de keyifliydi beklemek. o zaman maç tekrarı falan da yoktu şimdiki gibi.
9
90’larda o saatte beklenen nba maçı mıydı sahiden? biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz.
şakası bir yana, bir nesil iverson’lu 76ers şampiyonluğunu çok beklemişti; ama nasip olmadı.
10
başlığı okurken allen iverson efsane bir 3lük attı. hemen ardından shaq ve kobe üstüste çok iyi bitirdiler. cümle biterken de ben sızdım.
11
duygulandıran konu.
kış mevsimi ve cuma gününü cumartesi gününe bağlayan bir gece. saat 02.45 civarı kalkarak kanal d'de ender bilgin'in anlatımıyla izlemeye teşebbüs ettiğim ilk maç the forum/inglewood'da oynanan bir lakers - spurs maçıydı. çok emin olmamakla beraber 1996 ya da 1997 seneleri olabilir. o dönem evimiz sobalıydı ve ben battaniyeye sarılıp kafama da şapka geçirmek suretiyle televizyon karşısına kurulduğumu hatırlıyorum. sonuç? hüsran. uyuyakalmıştım elbette.
yukardaki paragrafı yazarken şunu fark ettim yalnız; hangi ara gece maç izleyebilmek uğruna o tatlı uykuyu bölebilme cesaretine sahip olan çocuktan, 2-3 ayda bir "hangi konferansta kim lider, google'layayım kafi" modunu açan yolun yarısına 2 kala yetişkinine evrildik anasını satayım.
zaman...
12
lise seviyesinde idik, toyduk ama majestelerinin utah jazz'a sadistçe ettiği eziyeti görmek için her zamankinden erken uyanırdık. üçlük yoktu bu kadar, erkek oyunu vardı.
13
üniversite zamanının en kral aktivitesi. üstelik size eşlik edebilecek, sizin kadar manyak bir arkadaş grubunuz varsa tadından yenmez. bi kulağınız tv'deyken, bir taraftan da king atıyorsanız hele ölümcül bir combo'dur. okul mokul hak getire. 4 seneyi minimum 6 senede falan bitirirsiniz. hatta hatırlıyorum da, öğrenim kredisini nba maçlarına oynayıp parayı çarçur ediyorduk. 1 ay gelmesini beklediğin parayı, 1 gecede her tayfun bey diyene 100 doları basan kolpaçino tayfun gibi yiyorduk. güzel zamanlardı be.
ağlamıyorum, gözüme anılar kaçtı ):