son derece önemli, son derece doğru bir önerme ve tespittir.
11 nisan 2010 galatasaray diyarbakirspor macinda ben de stadtaydım, ulrtaslan'ın yaptığı 5dk sessiz kalma ve futbolcuları maç öncesi tribüne çağırmama kararlarını gayet yerinde buldum ve katıldım, fakat bu benim bir ultraslan olmamı sağlamadı. aynen arda'yı, galatasaray kaptanını ıslıklarken, galatasaray gol attığında takımı ıslıklarken ultraslan olmadığım gibi. ultraslan, galatasaray tribününde yer alan, tezahuratları belirleyen ama bu işi de eline yüzüne bulaştıran, genellikle takımı olumsuz etkileyen, fenerbahçe maçında karaborsa bilet satarak, tribünde sessiz kalarak maçın kaybedilmesinde önemli bir paya sahip olan fakat tüm suçu futbolculara yükleyen bir taraftar(!) grubudur.
ne hayallerim vardı lisedeyken. sadece galatasaray için istanbul yazdım, gelirgelmez bir polar alacaktım, ultraslan olacaktım. fakat 6 yılda gördüklerim, bizzat yaşadıklarım, tayfa adı verilen zararlı grup gözümde sildi attı utraslan imajını.
ben 24 yaşında, gözünü açtığından beri galatasaraylı bir taraftarım. ama asla bir ultraslan değilim.