1
"öyle olmasa semih, selçuk ve yasin'i oynatmazdı" şeklinde izah edilen ve kesinlikle katılmadığım bir eleştiri. çünkü:
1- tudor, seçtiği 3-4-3 dizilişi sebebiyle geçtiğimiz haftalar boyunca semih ve selçuk'u oynatmak mecburiyetindeydi. çünkü maalesef kadromuzda bu isimleri kesecek alternatif bir isim yok. selçuk'un yerine tolga'yı koyamazsın, çünkü adam sakatlıktan top kullanma özürlü olarak döndü. istediği kadar top kazansın, tekrar rakibe verdiği müddetçe faydadan çok zararı dokunur. de jong'u analiz etmeye zaten gerek dahi görmüyorum. semih'e de mecbursun çünkü 3 stoperle oynuyorsun, kadrodaki 6 stoperin 3'ü sakat. altyapıdan adam oynatacak halin yok. ha sanırım hakan sakat değil ama 3'lü defansta hakan kadar ağır birinin yerine semih'in oynamasını tercih ederim. sanırım tudor'u eleştiren arkadaşlar da benimle aynı fikirdedir.
yasin-rodrigues ikilisinde ise yasin'i 3-4-3 kanadı olarak kullanmayı tercih etti, ki aslında bu oldukça defansif bir pozisyon. yasin top rakipteyken defansı beşliyor, top bizdeyken ancak uygun pozisyon varsa rakip cezasahası civarına bindirme yapıyor. yoksa ikinci bölgede takılıyor. rodrigues'i bu mevkide oynatıp at gibi koşturarak perişan etmek yerine sonradan oyuna sokabileceği bir hamle oyuncusu olarak muhafaza etti. bunun faydalarını da antalyaspor ve gençlerbirliği maçlarında gördük. yasin'i sonradan oyuna soksaydık bu katkıyı alamazdık, rodrigues de 3-4-3 kanadı olarak yasin'e kıyasla büyük bir değişim yapamazdı. evet kesinlikle yasin'den daha faydalı olurdu ama hamle oyuncusu olarak da çokça katkı yaptı. bu açıdan tudor'un tercihine saygı duyuyorum.
linnes desen, rizespor maçından hatırlayacağımız üzere yasin kadar yüksek kondüsyona sahip değil. bütün kanadı 90 dakika boyunca kullanmaya gücü yetmeyeceği için her maç bir değişiklik hakkını linnes için yemek zorunda kalırsın. zaten 3-4-3 kanadı olarak oynayabilecek oyuncu gerçekten zor bulunuyor. bizim kadromuzda carole ve yasin dışında bu mevkiyi 90 dakika oynayabilecek bir oyuncu yok. gökhan gönül'ü koysan o da oynayamaz mesela. adriano'dan da şüpheliyim.
2- peki tudor adanaspor maçında 4-4-2 oynadığı halde neden semih ve yasin'i kesmedi? (selçuk'a tolga ve de jong'un durumu sebebiyle mecbur olduğumuzu zaten söylemiştim)
çünkü bu isimler kendilerine verilen şansı iyi değerlendirdiler, tudor da zayıf rakip karşısında onları takımdan kesmedi. iki ay sonra gideceği için galatasaray'dan mental olarak kopmuş, konsantrasyonu semih'ten bile kötü olan chedjou ve kilo fazlası bulunan sneijder'i kesti, yerine bu ikiliyi oynattı. chedjou ve sneijder'i oynatsa da maçı yine kazanırdık bence ama tudor bir mesaj verdi.
3- neydi bu mesaj? tudor açık bir şekilde "fiziksel olarak yetersiz olanı oynatmam" diyor. sabri ve hakan balta'yı da bu sebeple kesti. yerli çetesinin oyuncağı olsa halefi riekerink gibi her maç sabri'yi -bekte veya kanatta- mutlaka 90 dakika oynatırdı. cavanda'yı stoperde deneyene kadar oraya hakan'ı yazar geçerdi. ama adamın olayı yerli-yabancı meselesi değil, kafasındaki ideal oyunu oynatmaya uğraşıyor. bu oyunda semih de yasin de selçuk da mevcut form durumları sayesinde tudor'un işine yarıyor. yoksa tudor'un bu adamları çok sevdiği için oynattığını zannetmiyorum.
4- ayrıca tudor deli mi yerli oyuncuların kucağına oturup kendi başarısına engel olsun, ergenlik çağındayken hırvatistan’da mustafa yıldızdoğan'ın “ölürüm türkiyem” şarkısını dinleyerek mi büyüdü, madem yerli çetesini koruyup kolluyor sabri’yi neden yedek bırakıyor, bunların hiçbirinin mantıklı bir cevabı yok. tudor'un oynatmak istediği bir oyun ve bu oyuna uyan oyuncular var. riekerink'in sneijder sakatlanmadıkça asla forma vermediği josue ve genelde yedek kulübesine bile almadığı cavanda da bu sisteme uyan oyunculardan biri mesela. bildiğim kadarıyla ikisi de yerli değil*.
eğer tudor'un 3-4-3 oynamasının yanlış olduğunu düşünüyorsanız bu yönde eleştirin. fakat florya'nın kapısından gireli üç ay olmamış adamı yerli çetesinin kuklası olmakla suçlayıp “bundan bir yol olmaz” demek doğru bir tavır değil.
1- tudor, seçtiği 3-4-3 dizilişi sebebiyle geçtiğimiz haftalar boyunca semih ve selçuk'u oynatmak mecburiyetindeydi. çünkü maalesef kadromuzda bu isimleri kesecek alternatif bir isim yok. selçuk'un yerine tolga'yı koyamazsın, çünkü adam sakatlıktan top kullanma özürlü olarak döndü. istediği kadar top kazansın, tekrar rakibe verdiği müddetçe faydadan çok zararı dokunur. de jong'u analiz etmeye zaten gerek dahi görmüyorum. semih'e de mecbursun çünkü 3 stoperle oynuyorsun, kadrodaki 6 stoperin 3'ü sakat. altyapıdan adam oynatacak halin yok. ha sanırım hakan sakat değil ama 3'lü defansta hakan kadar ağır birinin yerine semih'in oynamasını tercih ederim. sanırım tudor'u eleştiren arkadaşlar da benimle aynı fikirdedir.
yasin-rodrigues ikilisinde ise yasin'i 3-4-3 kanadı olarak kullanmayı tercih etti, ki aslında bu oldukça defansif bir pozisyon. yasin top rakipteyken defansı beşliyor, top bizdeyken ancak uygun pozisyon varsa rakip cezasahası civarına bindirme yapıyor. yoksa ikinci bölgede takılıyor. rodrigues'i bu mevkide oynatıp at gibi koşturarak perişan etmek yerine sonradan oyuna sokabileceği bir hamle oyuncusu olarak muhafaza etti. bunun faydalarını da antalyaspor ve gençlerbirliği maçlarında gördük. yasin'i sonradan oyuna soksaydık bu katkıyı alamazdık, rodrigues de 3-4-3 kanadı olarak yasin'e kıyasla büyük bir değişim yapamazdı. evet kesinlikle yasin'den daha faydalı olurdu ama hamle oyuncusu olarak da çokça katkı yaptı. bu açıdan tudor'un tercihine saygı duyuyorum.
linnes desen, rizespor maçından hatırlayacağımız üzere yasin kadar yüksek kondüsyona sahip değil. bütün kanadı 90 dakika boyunca kullanmaya gücü yetmeyeceği için her maç bir değişiklik hakkını linnes için yemek zorunda kalırsın. zaten 3-4-3 kanadı olarak oynayabilecek oyuncu gerçekten zor bulunuyor. bizim kadromuzda carole ve yasin dışında bu mevkiyi 90 dakika oynayabilecek bir oyuncu yok. gökhan gönül'ü koysan o da oynayamaz mesela. adriano'dan da şüpheliyim.
2- peki tudor adanaspor maçında 4-4-2 oynadığı halde neden semih ve yasin'i kesmedi? (selçuk'a tolga ve de jong'un durumu sebebiyle mecbur olduğumuzu zaten söylemiştim)
çünkü bu isimler kendilerine verilen şansı iyi değerlendirdiler, tudor da zayıf rakip karşısında onları takımdan kesmedi. iki ay sonra gideceği için galatasaray'dan mental olarak kopmuş, konsantrasyonu semih'ten bile kötü olan chedjou ve kilo fazlası bulunan sneijder'i kesti, yerine bu ikiliyi oynattı. chedjou ve sneijder'i oynatsa da maçı yine kazanırdık bence ama tudor bir mesaj verdi.
3- neydi bu mesaj? tudor açık bir şekilde "fiziksel olarak yetersiz olanı oynatmam" diyor. sabri ve hakan balta'yı da bu sebeple kesti. yerli çetesinin oyuncağı olsa halefi riekerink gibi her maç sabri'yi -bekte veya kanatta- mutlaka 90 dakika oynatırdı. cavanda'yı stoperde deneyene kadar oraya hakan'ı yazar geçerdi. ama adamın olayı yerli-yabancı meselesi değil, kafasındaki ideal oyunu oynatmaya uğraşıyor. bu oyunda semih de yasin de selçuk da mevcut form durumları sayesinde tudor'un işine yarıyor. yoksa tudor'un bu adamları çok sevdiği için oynattığını zannetmiyorum.
4- ayrıca tudor deli mi yerli oyuncuların kucağına oturup kendi başarısına engel olsun, ergenlik çağındayken hırvatistan’da mustafa yıldızdoğan'ın “ölürüm türkiyem” şarkısını dinleyerek mi büyüdü, madem yerli çetesini koruyup kolluyor sabri’yi neden yedek bırakıyor, bunların hiçbirinin mantıklı bir cevabı yok. tudor'un oynatmak istediği bir oyun ve bu oyuna uyan oyuncular var. riekerink'in sneijder sakatlanmadıkça asla forma vermediği josue ve genelde yedek kulübesine bile almadığı cavanda da bu sisteme uyan oyunculardan biri mesela. bildiğim kadarıyla ikisi de yerli değil*.
eğer tudor'un 3-4-3 oynamasının yanlış olduğunu düşünüyorsanız bu yönde eleştirin. fakat florya'nın kapısından gireli üç ay olmamış adamı yerli çetesinin kuklası olmakla suçlayıp “bundan bir yol olmaz” demek doğru bir tavır değil.