söz konusu takımla ilgili birazcık vaktinizi almak isterim. söze nereden başlayacağımı bilemediğim için bu malum takımın uğur demirok isimli futbolcusunun (ki kendisi önemsiz bir şahsiyettir) söylediklerinden yola çıkmak istedim.
uğur, "7 kişi kalan takımı ıslıkladılar, bugün bu galibiyeti galatasaray taraftarına armağan ediyorum" dedi. sanırsın hakeme omuz atan, hakemin kartını elinden alıp şov yapan, rakip futbolcuyu tartaklayan bizim futbolcular da (ki hakikatten onlar artık bizim futbolcular oldular, vallahi de komedi billahi de komedi, hem de gerçekten büyük komedi) 7 kişi kalan bunlar. be kodumun salağı, adama demezler mi "bunları yapmasaydın da 7 kişi kalmasaydın" diye. o maç özelinde 11'e 11 iken oley çekmek ile 7 kişiye karşı oley çekmek aynıdır. geçen sezondaki o 7 kişi kaldıkları maçla ilgili bir entry yazmıştım, tekrar okursanız çok memnun olurum. (bkz:
7 kişi kalmış rakibe karşı pas yaparken oley çekmek/#1909488)
o entry'deki küçük bir kısım son yıllardaki galatasaray ile bu malum takım arasında istanbul'da ve o malum şehirde oynanan maçlarda neler olduğunu anlatıyor. uğur demirok'un
22 ekim 2016 galatasaray trabzonspor maçında atılan golden sonra hareket çektiği ve maç sonu da laf attığı (kendisi altyapımız çıkışlıdır) galatasaray taraftarı önceki yıllarda neler yapmış, üst paragrafa koyduğum entry'den alıntı yaparak bakalım.
türk telekom arena'da;
şuan malum takımın 10 numaralı formasını giyen muhammet demir, gaziantepspor formasıyla galatasaray'a röveşata golü attıktan sonra alkışlandı.
2012-2013 sezonunda "2010-2011 sezonu şampiyonu trabzonspor" pankartı açıldı. maç öncesi rakip futbolcular tribüne çağrılarak alkışlandı.
2013-2014 sezonunda harika bir maç çıkartan kaleci onur kıvrak alkışlandı.
2014-2015 sezonunda 3-0 yenildiğimiz halde yusuf erdoğan'ın 50 metre slalom yaparak attığı gol alkışlandı.
trabzonspor-juventus maçından önce bu malum takıma destek pankartı açıldı.
peki ya sahaya atlayıp hakeme saldırılan ve uğur'un dediği gibi "dik duruş"un simgesi takımın stadyumu olan avni aker'de;
stat girişinde galatasaray takım otobüsü taşlandı.
futbolcularımızı hedef alan metrelerce uzunluktaki pankartlar açıldı.
bu şehirde oynanan bütün maçlarda maç esnasında birçok futbolcumuza sürekli küfür edildi. (sakatlanıp sedye üstünde oyundan çıkan futbolcularımız da dahil)
yetmedi havaalanında küfür edildi, aleyhlerinde besteler yapıldı.
maç esnasında futbolcularımıza torpil atıldı, çakmak atıldı.
başka bir maçta durduk yere muslera'ya saldırıldı.
yani trabzonspor'a bu kadar destek atan galatasaray'ın son yıllarda nasıl kadıköy'de (rakibin tavrı açısından) iyi bir anısı yoksa o malum şehirde de hiç iyi anısı yok. şike davasından sonra da hep söyledim. "bizi ilgilendirmez, biz kendi işimize bakalım, kimseye destek çıkmaya gerek yok" dedim. ama galatasaray taraftarı (sözde adaletten yana olanlar) her yerde trabzonspor savunuculuğu yaptılar. eğer şikeyle şampiyon olan trabzonspor olsaydı ve fenerbahçe ligde 2. olsaydı bizim adalet bekçisi galatasaray taraftarı fenerbahçe savunuculuğu da yapacak mıydı? elbette hayır. "yapardım, ben adaletten yanayım" diyenler varsa onlara hiçbir lafım yok. 2010-2011 sezonunda tek üzüldüğüm konu, şenol güneş ve futbolcularının emeklerinin heba olmasıdır. yöneticisinden taraftarına bu yaşananlar müstahaktır.
yahu şu 3 temmuz 2011'den sonra neler gördü bu kardeşiniz. aranızda illa ki bunları görenler vardır. peki neler mi gördüm?
1- florya'daki şampiyonluk kutlamasında trabzonspor formalı insanlar gördüm. bir tanesi kale direğinin üstüne çıktı "trabzon" diye bağırdı. kimse tek kelime etmedi, ben bağırdım "ne oluyor lan" diye.
2- galatasaray-beşiktaş maçında tribünde trabzonspor formalı insanlar gördüm. kimse tek kelime etmedi, ben gittim sedat ya da vedat'ın yanına "oluyor mu böyle" dedim. "ne yapalım kardeşim, bırak izlesinler" dedi.
3- galatasaray-trabzonspor maçında tribünde trabzonspor formalı insanlar gördüm. kimse tek kelime etmedi, adamın duyacağı şekilde sebepsiz yere trabzonsporlu futbolculara küfrettim, bana bir şey desin de tribünden atsınlar bunu diye. ama görüyorum ki onun yerine beni bile tribünden atabilirlermiş.
yok mu arttıran? var.
4- ulan hangi maç hatırlamıyorum ama bir maç öncesinde bu kuzey kale arkası tribündeki tribün abi(!)lerinin çıktığı platformda trabzonspor formalı birisi atkı açıp fotoğraf çektirdi be. birisi de tek kelime etmedi. ben gittim oradaki herife "ne yapıyor bu, nasıl izin veriyorsunuz?" dedim. yazıklar olsun. sırf şike davasıyla fenerbahçe ile ters düştüler diye yaşandı bütün bunlar. bu kadar riyakarlık olur mu ya, ayıptır be.
fırsat buldukları her anda galatasaray'ı bir kaşık suda boğmaya çalışacak bir topluluk bunlar, her zaman öyleydiler. ama şu saydıklarıma bakın. umuyorum artık tek bir galatasaraylı bile durduk yere trabzonspor savunuculuğu yapmaz. benim için trabzonspor da fenerbahçe de beşiktaş da aynı bokun lacivertidir. aralarındaki tek fark diğerlerinin daha eski ve daha güçlü rakibimiz olmasıdır.
bunları bugün yenildik diye de yazmıyorum, yanlış anlaşılmasın. zaten aynılarını geçen sezon yendikten sonra da yazmıştım. lig 34 hafta, illa ki birilerine yenileceğiz, diğerlerini yeneceğiz. sadece kimin kim olduğu bilinsin, ona göre muamele yapılsın istiyorum. kim bunlar biliyor musunuz? mayıs 2012'den beri fenerbahçe'ye karşı oynadıkları 9 maçta 1 tane bile gol atamayanlar bunlar. yüksek sesle söylüyor ve büyük harfle yazıyorum "trabzonspor'un fenerbahçe'ye karşı son 9 maçta 1 tane bile golü yok". son golün sahibi hala arkasından küfür ettikleri burak yılmaz. fenerbahçe'ye bir tane bile gol atamayan adamların kendilerine birçok defa destek vermiş galatasaray'a karşı yaptıklarına bakın, söylediklerine bakın. umarım en kısa zamanda dibi görürler ve oradan çıkamazlar. kimse kusura bakmasın, bu saatten sonra bunlara su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim. bu tarafa bak da beni duy akıl fakiri uğur demirok, "trabzon kümeye".
saygılar.