tam totem mi sayılır bilmiyorum ama
12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçını izlemediğim kesin.
saat 21:44 sularında
star tv'yi netten bulmaya çabalarken yanımdaki arkadaşı yurdun kantine gönderip star tv'nin şifre girip girmediğine baktırmaya yolladım. arkadaş eli boş geldi star yokmuş ben ise kendi kendime hala canlı yayını bulamadım diye söverken artık dedim ki "allah izlememi istemiyor yahu izlersem yenileceğiz sanırım." bulamadım çocuk oyuncağı şeyini diye pes ettim ki aklıma radyo geldi. dedim arkadaşa gel radyodan dinleyelim, açtım kafamdaki yenilme düşünceleri daha atamamışken aradan 1 dakika geçmeden yediğimiz golle bilgisayardaki bütün sayfaları kapatmam bir oldu. izlemiyorum artık dedim kaldım üzerimdeki parçalıyla ortada. izlemeyeceğim yoksa kötü şeyler olacak dedim. sonra cimbom muhabbeti yaptığım sevdiğim kankama şöyle bir mesaj attım "gol atarsak haber et tamam mı?" o izliyordu çünkü maçı. mesajı yolladım 1 dakika geçti "goooooooool :d :)))" diye mesaj geldi. kalbimin temizliği mi, iyi ki maça bakmıyorum lan diye düşünmeme mi ,gole mi sevineyim bilemedim. hem de
hamit atmış, laf söylemekten bıktığım adam olmayacak bundan dediğim anda yine direğe çarptırarak gol atmış bu sefer. ardından dakikalar geçti
burak ağlara gönderdi. bu arada babam sağ olsun. bütün gollerden sonra arayıp üstüne devre arası yorumcuları telefonla 10 dakika dinletti. son 5 dakika ise maçı izlemeden dinlemeden ve takip etmeden nasıl geçtiğini hayal bile edemezsiniz. son dakika bir de
umut çakınca tam oldu.
izlemiyorsan dahi kalbin 180 çarpıyorsa o takım galatasaray'dır!