teknolojinin galatasaray taraftarı üzerindeki olumsuz etkisi

• 4

  her zaman iddia etmişimdir. 96-2000 arası twitter, facebook ya da sözlükler olsaydı galatasaray uefa şampiyonu olamazdı. ne popescu'nun yavaşlığı kalırdı, ne bülent korkmaz'ın kazmalığı. ergün'ün hırssız oluşundan bahsederdik. suat'ın hücuma az destek verdiği konuşulurdu. ümit davala'nın saçlarını konuşurduk. hagi yaşlı ya derdik. transferlere bir ton laf ederdik, elin romenlerine verilen paraları konuşurduk. ne fatih terim bırakırdık ne faruk süren.
• 1

  twitter'ın yaygınlaşması ile galatasaraylılar üzerinde gözlemlediğim, renktaşlarımızın kendi fikirlerini başkalarına benimsetme ihtiyacı duymaya başlaması, diğer renktaşlarının fikirlerine saygı göstermemeye başlaması, kalp kırması, küfretmesi, hatta bazen sözlüğümüzde bile gelen bi başarısızlık sonucunda "ben demiştim" egosu ile yazarların nick altına hoş olmayan entryler girilmesinin hızla artması gibi meydana gelen olumsuz etkilerdir.
  
  merak ettiğim bi husus var.
  
  mesela 18 sene evvel twitter olsaydı.
  
  aysal-terim, mancini-terim, prandelli-hamzaoğlu, selçuk-sneijder vs. gibi yerli sevicileri ile yabancı hayranları yine birbirlerine bilenme, laf sokma durumları olur muydu?
  
  mesela o zamanda da hakan şükür'ü sevenler hagi'ye gönderme yapma gereği duyarlar mıydı?
  
  15-20 senede taraftarın imkanı mı yoksa yapısı mı değişti? yoksa değişen sadece sahnedekiler mi?
  
  galatasaray taraftarı neden kendi takımı içinde bu denli saf tutmaya başladı?
  
  bizi biz yapan şeylerden ne kadar bu kadar uzaklaştık?
  
  sadece soruyorum.
  
  https://i.hizliresim.com/vJOpZm.jpg
• 2

  günümüzde artık kutuplaşmalar her yerde. trumpçı amerikalılar, anti trumpçı amerikalılar var. liberaller var, komünistler var. solcular var, sağcılar var. akp'li var, chp'li var. galatasaray'lı var, beşiktaşlı var.
  
  galatasaray'lının içinde de liseci galatasaraylı var, evlatçı galatasaraylı var, x galatasaraylı var, y galatasaraylı var. herkes kendi bildiği gibi takımını destekliyor. siz bu insanları tek bir kimlik altında ancak dayatma ile toplayabilirsiniz. günümüzde kutuplaşılmayan bir yer var mı? yılbaşı kutlamalarında bile karşıt görüşler kutuplaşıyor. kutuplaşma zararlı mıdır, bu da tartışılır gerçi.
  
  15 sene önce twitter olsaydı ne olurdu? bilemeyiz. kutuplaşır mıydık? bilemeyiz. çünkü yoktu. söyleyeceğimiz her şey havada kalır. geçmişe dönüp deneyemeyiz çünkü. hangi fikri yürütürsek yürütelim, sınayamayız.
  
  ayrıca, x kişisi y kişisi ve benzer görüştekilerin takıma zarar verdiğini düşünüyorsa tabii ki kutuplaşacak. tabii ki x kişisi, kendisi gibi düşünenlerle takımını daha iyi hale getirmek isteyecek. mesela düşünelim, ateş güneş niye kuruldu? bugünlerin popüler oluşumu galatasaray yeniden niye çok konuşuluyor?
  
  twitter olmaz, facebook olur. o olmaz, sokakta bildiriler dağıtılır. ateş güneş kurulur. başka bir şey olur. kutuplaşma kaçınılmazdır. kutuplaşmayı, büyük bir denetim ağı ve baskı olmadan kıramazsınız bence.
• 3

  teknoloji ve popüler kültür insanları, fikirleri, ve üslupları yozlaştırırken, kişileri kutuplaştırmaya, dikkat çekmek için sert çıkışlar yapmaya zorluyor. sağlıklı toplum yapısı oluşturma ve sosyolojik olarak y kuşağının entellektüel olarak gelişmesi konusunda sınıfta kalmış durumdayız.
• 5

  teknolojik gelişmelerin etkilemediği bir insan grubu yok dünyada. aynı soruları herkes için herşey için sorabilirsin.
  
  eskiden facebook twitter olsaydı şu şöyle olur muydu bu böyle olur muydu diye sormak hiçbir faydası olmayan bir hareket. herşey o zamanın şartlarında değerlendirilir, o günkü toplum kafası zihniyeti genel kamuoyunu oluşturur. bundan 30 sene sonrasını da bugünkü toplum yapısıyla yorumlayamayız mesela.
  
  hasılı kelam, dün dündür bugün bugündür...