taraftarın sinirden tırnaklarını yediği anlar

• 1

  saçma sapan hareketleri yapıp , atılacak golleri kacıran , yenmeyecek golleri yiyen futbolcular bunlara sebepdir.
  sabri sarıoğlulunun ortaları , hasan şaşın çalımları milan baros un kacırdıkları , bunlara örnektir.
  
  * (u: ukteyi veren: lamore del calcio (22/11/2008 12:24)
• 2

  nonda' nın 1nci vitesten 2 ye geçemeyen anadol tarzında futbolu, ümit karan' ın aman zıplarım bir tarafıma bişeyler olur tarzı mücadelesi, skibbe' nin saçmasapan oyun şablonu, sakatlıktan yeni kurtuldum aman hemen kahraman olmam lazım kale nerde şut çekeceğim ben diyen barış özbek' in anlamsız şutu, volkan yaman' ın kronik ofans yetersizliği, meira' nın etliye sütlüye karışmayayım hele şu maç bitsin bir tur brothers yaparız olmadı newcastle' a gideriz tarzı futbolu, hakan balta' nın yetersiz iyi niyeti buna örnektir. sabri' ye değinme gereği duymadım.
  
• 3

  kaybedilen maçtan sonra skibbe'nin laf gevelemeleri.
  
  not: şu entry min hala arkasındayım o başka. (bkz: #23041)*
• 4

  sabri sarıoğlu'nun ayağına top değdiği anlar.
• 5

  kendini çaresiz ve kızgın hissettiği anlardır.
• 6

  22 kasım 2008 ankaraspor galatasaray maçında morgan de sanctis'in topa 1258 defa vurup 1258'ini de taca gönderebilmeyi başardığı an...
• 7

  michael skibbe icin acik mektup/#29021 de belirttiğim durumların hepsidir.
• 8

  taç çizgisine sıkışmış, ne yapacağı hakkında kara kara düşünen rakip futbolcuya; arkadan bodoslama dalarak faule sebebiyet verilmesi ve ikram edilen bu piyangonun adamı kurtarmakla yetmeyip kalemize muazzam bir duran top tehlikesi yaşatması benim için bu anlara örnektir.
• 9

  sabrinin şut çekmesi ve topu kaleyle alakası olmayan yerlere yollaması.
• 10

  60-70 dakika boyunca sahadaki kadro ve taktiğin hiçbir şey getirmediğini göremeyen hocadır.
  oyun dispilini falan başka konu, takımın oynayışından, her an pozisyona giriyor oluşundan ümitli olursun , o zaman tamam. 0-0 gidiyosa hemen 30 dakikada değişiklik yapılsın demiyoruz.
  
  ama kazanmak zorunda olan biziz, önde değiliz, rakibi boğduğumuz falan da yok. rakibin işine gelen bir monotonluk içinde dakikalar geçiyor. bu arızaya bir müdahale falan yapılmaksızın, gökten zembille gelecek golü bekliyor olmak değildir oyun disiplini. a planının tutmadığını, diğer alternatiflerin denenmesi gerektiğinin kanıtıdır.
  ben böyle bir şekilde 70-80 dakika boş boş beklenmesini; (bazen 100 dakika da olabiliyor) tırnaklarımı değil parmaklarımı yiyerek karşılıyorum.
• 11

  27 subat 2008 galatasaray fenerbahce maci'dır, herşeyin güzel gittği maçta yenen gol adama 5 sigara 10 tırnak yedirtir. ama ümit sahneye çıkar herşeyi unutturur. *
• 12

  şampiyonu belirleyecek olan maçın 16 dakika uzadığını öğrendiğim an.
• 13

  sevgilinizi seyretmek için tribünde yer aldığınız, yenme ihtimalinizin normal şartlar altında %99,876 olduğu bir maçı sevgili hakemin katletmesi. orda futbolcularınız paralanırken elden bir şey gelmemesinin sonucu güzelim tırnaklar yenilir. bu sebeple bu hakemlerle bu lig bitmeyeceği gibi, bu hakemler olduğu sürece tırnaklar uzatılamaz.
• 14

  hic kuskusuz ulu bir gün olan 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal macıdır.
  uzatmalarda 10 kisi kalan ve oyundan düsen takımımız, taffarelin cıkardıgı fizik kurallarına aykırı pozisyon ve daha niceleri.
  ardından penaltı atıslarına gecilir, ergün,ümit,hakan... derken sesi hala kulaklarımda cınlayan levent özcelik'in "haydi oğlum, haydi oğlum" nidaları ardından popescu'nun vurusu... tırnaklarını yiyen ben ve sonrasında sel olup giden gözyaşları...
  
  (bkz: duygulandım be sözlük)
  
  edit: imla
• 15

  tv başında izlemek zorundaysam kayıtsız şartsız yaşadığım anlardır. ancak bizimkiler 2 farkla öne geçerse son bulabilir. hele bir de iş terse gidiyorsa görmeyin ellerimi.
• 16

  (bkz: 16 dakika)
• 17

  17 mayis 2000 galatasaray arsenal macinda arsenal li futbolcuların ofsayt beklentisiyle duraksadıkları, arif in kaleci seaman la karşı karşıya kaldığı; fakat onun vuruşunda topun az farkla dışarı çıktığı andır.
• 18

  bir galatasaraylı için servet'in kendi yarı sahasında topu kornere doğru sürdüğü an.
• 19

  ali aydın isimli hakemin, 4 futbolcumuzu kırmızı kart la oyun dışı biraktığı an. bırakın tırnak yemeyi papazın çayırında sinir krizi geçirmiştim.
• 20

  17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı nda henrynin kafasında taffarelin bir direkten öbürüne adeta wakashimazu gibi sıçramasına kadar geçen saliseler içinde her galatasaraylının sinir sisteminin kısa süreliğine alt üst olduğu andır.
• 21

  penaltı atışı için topun başına sabri sarıoğlu'nun geçtiği an.
• 22

  (bkz: son dakika penaltısı)
• 23

  benim nefret ettiğim olaylar atak başlangıcında gereksiz yere yapılan bir hareket sonrası topun kaptırılması ve rakip takım tarafından kontraya dönüşmesi.bir diğeri için ise atak olgunlaştırılmaya çalışılırken aniden topun kendi kalecemize atılması.bu beni deli ediyor.
• 24

  arkadaşı uygun pozisyondayken futbolcunun saçmasapan bir yerden, üstelik sanki hayatında uzaktan golleri bulunurmuşçasına kaleyi yokladığı anlardır o anlar.
• 25

  ilker yasin'in anlattığı ve erman toroğlu'nun yorumculuk yaptığı maçın her anı bu kategoriye girebilir.
  
  (bkz: 18 şubat 2010 atletico madrid galatasaray maci)