asıl tezgahın
23 aralık 2020 fenerbahçe başakşehir maçıyla değil, 13.haftada
18 aralık 2020 fatih karagümrük galatasaray maçıyla başladığı sezon.
13.haftaya kadar son maçlarda çok iyi top oynayan galatasaray ve nispeten iyi hakem yönetimleri gördük. dolayısıyla tamamen futbola odaklandık ve "uyutulduk". yeri ve zamanı geldiğinde organize kötülüğün işe el atacağından adım gibi emindim.
karagümrük maçında çoğu kişi kötü oyunumuza odaklanırken, hakemin sistematik şekilde oyunu soğutması, yanlış ve tahrik edici kararları görmezden gelindi. amaç aslında fenerbahçe'yi korumaktı ve ilk hedef bu tutturuldu. cezalara zemin hazırlandı, içerden kaynamaya başlayan fenerbahçe'ye puan ve psikolojik olarak kopmama şansı verildi.
fb şansını değerlendiremeyip daha da kötü duruma düşünce
* ve biz 14.hafta maçımızı
* kazanınca bu sefer insanların gözüne soka soka ayar çekmek elzem oldu ve sonuç
23 aralık 2020 fenerbahçe başakşehir maçı. sonuç: 3 maç üst üste fark yemiş, puan ve psikolojik olarak kopmuş, en önemli oyuncusunu 2 maç kaybetmiş, içerden tamamen dağılmış bir fenerbahçe yerine kazara iki maç daha kazanıp yarışa devam edecek fenerbahçe. bu fb'den çekindiğimiz anlamına gelmesin ancak tff, medya, algı, iftira, yalan ve "hakem" destekleriyle bu takım kopmasın diye her şeyi yapabilecek kadar gözleri dönmüşlerden ben çekiniyorum açıkçası.
bir skandal olduktan sonra daha fazla ne olabilir ki diyoruz her zaman. ancak bu iş sürekli büyüyor. hocanın pfdk'ya sevk edilme şekli, verilen ceza ve dünkü olay
* çok daha fazlasının geleceğinin habercisi bence. başta yönetim? olmak üzere tüm camianın hazırlıklı olması lazım.
biz iyi olduktan sonra diğerleri bizi ilgilendirmiyor diyebiliriz ancak zirveye doğru kopma yapacağımız ilk fırsatta aynı senaryolar ile saldırıyorlar ve başarılı da oluyorlar. ben artık çok sıkıldım hem rakibi hem bu işleri yenmek zorunda olduğumuzdan. hırs yapa yapa hırs küpü olduk. vicdanların sızlamadığı bir sezon ne zaman yaşayacağız acaba?..