• 1
    --- alıntı ---

    2010-2011 sezonu

    galatasaray profesyonel futbol a takımı 2010-2011 futbol sezonu hazırlık çalışmalarına 5 temmuz 2010 pazartesi günü başlayacaktır. galatasaray’ın hazırlık kampı, hazırlık maçları programı ve diğer detaylar ilerleyen günlerde açıklanacaktır.

    kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.

    galatasaray futbol a.ş.

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...ol_as/haber/6983.php
  • 2
    http://jaimelesport.blogspot.com/...u-galatasaray-1.html

    --- alıntı ---

    başlamadan: ilk olarak şunu belirteyim. isimlerden mor ile yazılanlar, gidecekler veya gitme ihtimali olanlar. turuncu ile yazılanlarsa bölgenin şimdiki sahipleri gibi.

    şöyle bir bakayım dedim kadroya, yeni transferlerle birlikte, gidenlerin ardından. aslında çok da kötü bir manzara yok ortada ama takviye şart. bu yazıda kale, sağ bek, sol bek ve stoper mevkilerini değerlendireyim.

    - kale -
    - leo franco - aykut - ufuk - emirhan

    genç emirhan şimdilik biraz dışarıda kalsın. leo franco zaten gidici. resmi siteden leo franco ile yollarımız ayrılmıştır haberini bekliyoruz zaten kaç zamandır, an meselesi artık. ne kaldı geriye? aykut ve ufuk. bana kalırsa bu ikili çok rahat idare eder kaleyi. ayrıca kupa maçlarında vs. emirhan'a da şans verilir, tecrübe kazandırılır. bu üçlünün kaleyi çok rahat taşıyacağına inanıyorum ben. birinci kaleci ise sanırım ufuk olur bu sene. gerçi antrenman kampı nasıl geçer bilemeyiz. ve rijkaard'ın da ufuk'a neredeyse hiç şans vermediğini biliyoruz. bakalım, yaz boyunca anlaşılır.

    bence kaleci transferine hiç gerek yok. zaten bu konuda transfer çalışmaları olmadığını da söylüyorlar. biraz türk kalecilerine güvenilsin. gerçi bir kaç sene önce orkun ile aykut'a bırakılmıştı kale, pek de olumlu sonuçları olmadı ama yine de bu kalecilere şans tanınmalı. volkan demirel örneği var ayrıca ortada. bir kaç sene önceki volkan'ı çok iyi hatırlıyoruz. abuk sabuk goller yiyordu. şimdi de zaman zaman yiyor ama yine de kendini çok geliştirdi, iyi bir kaleci oldu. kendisinin dediği gibi dünya'nın en iyi 10 kalecisinden biri tabiki değil. ayrıca trabzon'un kalecisi onur'u da görüyoruz, aslanlar gibi maşallah. sonuç, bu kalecilerle devam.

    - sağ bek -
    - sabri - uğur -

    sağ bek mevkisine bakacak olursak, bir tek sabri var. uğur önümüzdeki sezon muhtemelen gaziantepspor forması için ter dökecek. sabri tek kaldı yani o bölgede. transferin şart değil de, gerekli olduğu bir mevki. gerekirse neill de o bölgede oynar, ali turan da oynar, gönderilmediği taktirde barış da o mevkide oynar ama üçünün de yeri sağ bek değil. ayrıca neill sağ beke geçerse stoper bölgesi çok bocalar. ya uğur gönderilmesin, ya da sabri'nin yedeği olacak, genç bir sağ bek alınsın. altyapıda vardır belki bir kaç genç yetenek, onlara şans tanınabilir. rijkaard bilir işini.

    - sol bek -
    - hakan balta - çağlar birinci(?) -

    sol bek ise daha rahat durumda. denizlispor başkanı dahil herkes çağlar'ın transferini açıklamışken, resmi site hala açıklamadı ama çağlar galatasaray'da diyebiliriz herhalde sonuç olarak. çağlar'ın da geldiğini varsayarsak, çağlar birinci ve hakan balta sol bekin isimleri. bir bek mevkisi için 2 oyuncu yeterli bana göre. sıkıntı yok bu bölgede. kim ilk 11'de oynar derseniz, transferlere bağlı aslında. eğer stoper transferi yapılmazsa, muhtemelen hakan balta stopere kayacak. sol beke de çağlar geçer. yoksa hakan balta'nın ilk 11'i bırakacağını sanmıyorum.

    - stoper -
    - neill - servet - gökhan - emre güngör - ali turan

    ve geldik stopere. bir kaç senedir en çok sıkıntının yaşandığı bölge. song - tomas ikilisinden sonra adam akıllı oturmadı diyebiliriz. sakatlıklar, transferler vs. etkiledi bu durumu tabi. bu sene ise neill biraz olsun rahatlattı. önümüzdeki sene, ve umarım seneler boyunca da neill'in yeri garanti. yanındaki alternatiflere bakacak olursak, geçen seneden sadece 2 kişi kaldı. servet ve gökhan. emre aşık futbolu bıraktı. emre güngör de büyük olasılıkla uğur'la birlikte antep yolcusu. ayrıca servet'in durumu da net değil. önümüzdeki sezon transfer yapılmadığı taktirde ali turan veya hakan balta neill'in yanında görev yapacak ki muhtemelen bu isim ali turan olur. hakan balta kendi mevkisinde oynar. şuanlık transfer pek de mecbur değil ama olursa çok iyi olur tabi. marquez - neill ikilisi olsa, kim geçebilir mesela bu ikiliyi?

    servet'e genel olarak ısınamadı rijkaard. aralarında bir problem olduğunu sanmıyorum, servet'in stilinin rijkaard'ın sistemine uymaması bana göre temel sebep. rijkaard'ın sisteminde hücum defanstan başlayacak. sistemli bir şekilde atak yapılacak. bam güm, gelişine atak değil. servet kesinlikle iyi bir defans oyuncusu ama bu tarz bir oyuncu değil. bu nokta için yapılan ali turan transferi çok yerinde. dikkat ettiyseniz ali turan kayserispor'dan gittiğinden beri kayseri çok ve saçma sapan goller yemeye başladı. bu bile ali turan'ın ne denli önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor. demin de dediğim gibi, servet veya emre giderse, zaten yerlerine takviye yapılır ama gitmezse pek de gerek yok takviyeye. ama diyorum ya, bir marquez veya o kalitede bir transfer çok güzel olur ama önce şu orta sahalar gelsin de.

    bir sonraki yazıda orta sahaya bakacağım.

    edit: ali turan'ı unutmuşum, stoper ve sağ bek mevkisini biraz düzenledim şimdi.

    --- alıntı ---
  • 3
    http://jaimelesport.blogspot.com/...u-galatasaray-2.html

    --- alıntı ---

    -orta saha-
    - barış - elano - mustafa - arda - ayhan - musa çağıran - emre çolak

    rijkaard'ın sistemine göre orta saha 3 kişiden oluşacak. birisi defansif orta saha tarzı oynayacak, defans ağırlıklı yani. bir tanesi tam ortada, bir tanesi de diğerlerine oranla daha ofansif bir görev üstlenecek. bir kere bu 3 futbolcunun da ayağının pas yapması gerek. ilk ve en önemli şart bu. elano bu görevi geçen sene tek başına yaptı diyebiliriz. kötü oynuyor diye gözüktü haliyle. basın da verdi mi gazı, tamam. elano kötü! bu sene orta sahada emre çolak kullanılabilir. rijkaard baya güveniyor ona, belli oldu. emre çolak ile elano'nun oynadığını düşünürsek, geriye defansı daha güçlü bir futbolcu kalıyor ki an itibariyle böyle bir oyuncu yok diyebiliriz. musa çağıran transfer edildi ama o boşluğun adamı değil. ya elano'nun yerine oynar, ya da emre'nin. ayrıca rijkaard giovani'nin bonservisi alınırsa arda'yı göbekte kullanacaktır veya giovani ile değişmeli oynatır. bir maç giovanni sol kanatta oynar, bir maç arda. maçın durumuna göre yeni taktikler geliştirilir. bu durumda elano'nun yedeği demin de dediğim gibi musa çağıran, arda'nın yedeği ise emre çolak veya sol kanatta oynarsa da giovanni. görüldüğü üzre bu iki mevki için alternatifler var. ama defans bölgesi bomboş. elano'yu denedi rijkaard bir kaç maç o mevkide ama elano'nun yeri orası değil. dün akşamki milli maçta da gördük. elano orta sahanın tam ortasında oynayacak. oyunu kuracak, pozisyon icap ederse hücum yapacak, defansa gelmesi gerekirse defansa gelecek. böyle bir elano çok faydalı. zaten dün akşam de gördük işte sonucu, 1 gol 1 asist ve brezilya'nın yediği gol elano çıktıktan sonra. bu konu hakkında bir şey paylaşacağım zaten ilerleyen zamanlarda, orda daha net görülecek bazı şeyler.

    biz tekrar defansif orta saha bölgesine dönelim. dediğim gibi şuan orası bomboş. adnan polat da açıkladı geçenlerde, 2 tane defansif orta saha alacağız diye. kim alınır bilemem tabi ama alınacak isimlerin dinamo olması lazım. hem dinamo olacak, hem de ayağı pas yapabilecek. bu özelliklerden ikisinin de olması gerekiyor, sadece bir tanesi kurtarmıyor, geçen sene de gördük zaten. 2 tane oldukça iyi bir defansif orta saha lazım. bu 2 transfer orta sahayı oldukça toparlar. diarra familyasından biri çok iyi gider mesela.

    sonuç olarak, elano'nun yeri garanti, olmazsa olmazı takımın. ileriye dönük oynayacak isim elano da olabilir, şayet 2 sağlam defansif orta saha transferi yapılırsa. ya da giovanni'nin bonservisinin alınıp alınmayacağına bağlı. eğer gio'nun bonservisi alınırsa, muhtemelen arda geçer orta sahaya. alınmazsa da ya gio'nun yerine yeni bir transfer, ya da emre çolak ortaya, arda sola. bir çok taktik var anlayacağınız. maçtan maça değişir muhtemelen. örneğin zayıf bir takıma karşı 1 yeni defansif orta saha, elano ve arda orta sahası ile oynasan da pek sorun olmaz, hatta fark olur o maç. ama bir, ne bileyim valencia maçında mesela bu üçlü ne kadar toparlar orta sahayı meçhul. yedeklere bakacak olursak tekrardan; barış, ayhan, mustafa, emre ve yedeklerde sıkıntı yok. elano'nun yedeği ayhan ve musa. arda'nın yedeği ise emre çolak. emre çolak'ın yedeğine gerek yok. en kötü ihtimalle 4-4-2 oynanır.

    kısacası, 2 tane defansif orta saha - bir tanesi zenci - orta sahayı toparlar.

    bir sonraki yazıda hücum hattı...

    --- alıntı ---
  • 4
    http://jaimelesport.blogspot.com/...atasaray-3_2299.html

    --- alıntı ---

    2010-2011 sezonuna doğru galatasaray yazı serisinin son yazısı. önceki yazılarda kale, defans ve orta sahayı değerlendirmiştik. sıra geldi hücum hattına. ayrıca kale ve defans analizi için buradan, orta saha analizi için ise buradan buyurun.

    - hücum -
    - keita - kewell(?) - baros - giovanni(?) - arda - mehmet batdal - serdar özkan

    geçen sene, galatasaray için en kusursuz nokta olarak hep hücum hattı gösterildi ki bence çok doğru. yukarıdaki oyunculara bakıyorum da, gerçekten çok güçlü bir hücum hattı. yalnız bu hücum hattından 2 kişinin durumu henüz belli değil. kewell ve giovanni. eğer stoch alınsaydı, giovanni'nin bonservisi alınmayacaktı ama stoch'un alınmamasından sonra çare giovanni'nin bonservisini almak. sanırım 30 haziran'a kadar karar vermesi gerekiyor galatasaray'ın, satın alma opsiyonu bu tarihte sona eriyormuş. bu tarihe kadar alınmazsa, bu tarihten sonra istenilse de alınamaz zaten. bir de güney afrika - meksika maçındaki futbolunu dünya kupası boyunca devam ettirirse iyice zor. ama yönetim son günü 30 haziran olarak belirlemekle iyi yapmış. böylece dünya kupası'ndaki performansı da görülecek ve ona göre daha iyi bir karar verilebilir. gerçi dünya kupası'na bakılmasına gerek yok, geçen senenin son maçlarına baksınlar, sahada en çok koşan, en istekli futbolcuydu giovanni. bu bile takımda kalması gerektiğini gösteriyor. ayrıca tam da takıma alışmışken, bonservisini almamak büyük hata olur. sonra çok ah vah çekilir.

    giovanni'nin bonservisi muhtemelen alınacaktır, rijkaard da giovanni'nin kalmasını çok istiyor. giovanni kalırsa eğer, muhtemelen sol kanatta giovanni'ye şans verecek rijkaard. arda'yı da orta sahaya monte edecek. bir önceki yazıda da belirttiğim gibi maçtan maça, duruma göre değişir bu taktik. sağda keita'nın yeri garanti. ayrıca kimse bakmasın basına, onlara kalsa keita da gidecek. en uçta da baros. giovanni'nin bonservisinin alınmadığını düşünürsek yerine kesinlikle transfer yapılır. çünkü onun yerinde arda oynasa bile, yedeği olmayacak. sonuç olarak o kanat için en mantıklı iş, giovanni'nin bonservisini almak. unutmadan, bir de kewell mevzusu var. haldun üstünel kewell ile yolların ayrıldığını açıkladı ama bazı kesim ise kesin kararın dünya kupası'ndan sonra verileceğini yazmış. umarım öyledir. kewell gibi bir oyuncu varken elinde, yedek kalmayı da sorun etmiyor, yabancı kontenjanı desen 10 kişiye çıktı, kaybetmek çok saçma olur. kolay bulunmaz böyle oyuncular. kewell ile giovanni takımda kalırsa eğer hücum hattına transfere gerek yok. ama giden olursa eğer, kesinlikle gerek var.

    bu oyuncuların alternatiflerine bakalım. sol kanadı değerlendirdik zaten. kewell, arda, giovanni. o bölgenin alternatifleri oldukça iyi şimdilik. sağ kanata bakarsak da keita ve serdar özkan. gerektiğinde giovanni de arda da o bölgede görev yapabilir. serdar özkan demişken, mantıklı bir transfer gerçekleştirildi bana göre. geçen sezona kadar beşiktaş için çok önemli bir futbolcuydu. çok da iyi maçlar çıkarttı. yetenekli olduğu apaçık ortada. gece hayatı mevzularından dolayı uzaklaştı futboldan ama galatasaray'da kendisine gelebilir. kendine gelirse de takıma büyük bir katkısı olur doğrusu. ayrıca geçen sezon ali sami yen'de oynanan beşiktaş maçında beşiktaş'ın en etkili ismiydi serdar, aklıma geldi birden. forvet mevkisi ise 2 isimden oluşuyor. baros ve mehmet batdal. baros kuşkusuz ilk 11, batdal ise yedek. yine de eksik bu bölge. 2 futbolcuyla koskoca bir sezon geçmez. geçen sene de görüldü bu, nonda'nın gidişi, baros'un sakatlığı, ardından da kewell'ın beklenmeye sakatlığı arda'yı forvet oynatmak zorunda bıraktı. bir forvet şart. baros kalitesinde olmasına gerek yok tabii ki, batdal gibi olsun yeter. hatta mustafa pektemek aranan kan.

    genel olarak bu takım 3-4 takviye ile çok daha iyi konuma gelecektir. eldeki futbolcuların kaldığını varsayarsak, 2 defansif orta saha ve 1 forvet öncelikli transferler. tabi ilk öncelik defansif orta sahada. bir de defansa, neill'in yanına birisi lazım. eğer rijkaard ali turan'ı veya hakan balta'yı bu mevkide oynatmayı planlıyorsa, o zaman hem stoperde, hem de sol kanatta oynayabilen, yedekte duracak bir oyuncu alınmalı. revizyon için şart sonuçta. aslantepe de 2.sezona hazır zaten. rijkaard da takımı, ligi daha iyi tanıdı, daha çok tecrübe kazanmıştır. sistem de daha iyi durumdadır. 2 tane defansif orta saha, 1 tane daha baros'a yedek, 1 tane de sol bek-stoper yedeği. bir de eldekiler kesin tutulacak tabi. yoksa her giden için +1.

    --- alıntı ---
  • 6
    --- alıntı ---

    süper lig başlıyor

    spor toto süper lig, yarın oynanacak olan maçlarla başlayacak. süper lig'de 53. sezon için geriye sayım başlarken, 1959 yılında başlayan ligde şimdiye kadar 52 sezonda 66 farklı takım mücadele etti. galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş ligde tüm sezonlarda yer alan 3 takım olarak tarihe geçti. galatasaray ile fenerbahçe ligi 17 defa mutlu sonla noktalarken, beşiktaş ise 11 defa ipi göğüsledi. süper ligde 37 sezonuna giren trabzonspor 6 defa şampiyonluk sevincini tattı. geçtiğimiz sezon mutlu sona ulaşan olan bursaspor ise ligin beşinci şampiyonu olarak tarihe geçti.

    eski adıyla birinci futbol ligi, yeni adıyla süper lig'e ''3 büyükler'' olarak anılan galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş'ın ardından en çok katılan takım ankaragücü oldu. başkentin köklü ekibi ankaragücü ise 47 kez ile 4. sırada yer aldı. ankaragücü'nün ardından ise geçen sezonun şampiyonu bursaspor ve izmir ekibi altay 41 kezle ligde en fazla mücadele eden 5. takımlar olarak dikkat çekiyor.

    ligin kuruluşundan bu yana küme düşmeyen sadece 6 takım bulunuyor. türk futboluna damga vuran galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, ve trabzonspor, ligden düşmeyen takımlar olarak tarihteki yerini aldı. ayrıca, ligdeki 6. sezonuna çıkacak olan sivasspor ile 4. sezonda mücadele edecek istanbul büyükşehir belediyespor da henüz bu acıyı tatmadı.

    ilk gol özcan altuğ’dan
    süper lig tarihinde ilk resmi golü izmirsporlu özcan altuğ attı. izmirspor’un, 21 şubat 1959 tarihinde izmir’de beykoz’u 2-1 yendiği maçın 11. dakikasında meşin yuvarlağı rakip filelere gönderen özcan, böylece lig tarihine de geçmiş oldu. lig tarihinde en uzun süre gol yememe rekoru ise trabzonspor’un efsane kalecisi şenol güneş’e ait bulunuyor. şenol güneş, 1978-1979 sezonunda toplam 1112 dakika süreyle kalesinde gol görmeyerek, ulaşılması zor bir rekora imza attı. güneş, üst üste 12 maç kalesini gole kapattı.

    en golcü hakan şükür
    lig tarihinin en çok gol atan futbolcusu hakan şükür... hakan şükür, türkiye’deki lig kariyerinde sakaryaspor, bursaspor ve galatasaray formasıyla toplam 249 gol atarak, lig tarihindeki en golcü futbolcu unvanını 2007-2008 sezonu başında 240 gollü tanju çolak’ın elinden aldı. türk futbolunun en golcü isimlerinden tanju çolak ise ligde 2 ayrı rekorun sahibi bulunuyor. golcü futbolcu, galatasaray forması ile 1987-1988 sezonunda attığı 39 golle, bir sezonda ligin en fazla gol atan oyuncusu unvanının sahibi.

    deplasmanda 40 maçlık yenilmezlik
    galatasaray, lig tarihinde deplasmanda en uzun süre yenilmeyen takım unvanının sahibi bulunuyor. sarı-kırmızılılar, 25 ocak 1998’de bursa’da bursaspor’a 3-2 yenildiği maçın ardından üstü üste 40 deplasman maçında yenilmedi. 1999-2000 sezonunun 33. haftasında izmir’de altay’a 1-0 yenilen galatasaray, 2,5 yıl sonra deplasmanda yitirerek, ayrı bir rekor kırdı. galatasaray, lig tarihinde kendi evinde üst üste en çok kazanan takım unvanının da sahibi durumda. 2000-2001 sezonunun 32. haftasında, 13 mayıs 2001’de ali sami yen stadı’nda ankaragücü’ne 2-1 yenilmesinin ardından, 34. haftada trabzonspor galibiyeti ile seriye başlayan galatasaray, şampiyon kapattığı 2001-02 sezonunda kendi evindeki tüm maçları kazandı. galatasaray, 2002-2003 sezonun 16. haftasında kendi evinde beşiktaş’a ibrahim üzülmez’in golüyle 1-0 yenilerek, 25 maçlık galibiyet serisine son verdi.

    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...erlig/haber/7605.php
  • 7
    kavurucu sıcaklarda başlıyor lig. bu sıcakta sahada oynayanlara allah kolaylık versin.
    umarım sakatlığı az, tribün olayları az, kavga gürültü olmayan bir lig olur.

    ligin başlamasına bir gün kala kimsenin havaya giremediğini görüyorum. hep endüstriyel futbolun işleri. eskiden transferler lig başlamadan biterdi. şimdiyse adam örneğin fransa’da lig maçına çıkıp sonra başa bir lige transfer olabiliyor.
    bir çok taraftar transfer beklemekle geçirdi yazı ve hala bekliyor.
    süper lig’de kafaya oynayacak taraftarlar içinde bu beklentisi henüz karşılanmayanlar galatasaraylılar ve fenerbahçeliler. bursaspor, beşiktaş ve trabzonspor da hala transfer beklentisi var önemli transferler de yaptılar.

    bu konuda en büyük belirsizlik galatasaray’da mı yaşanıyor bana mı öyle geliyor. bir kaç türk futbolcu aldı ve iki de yabancı oyuncu aldı. bunun yanında birkaç türk futbolcu ile birlikte keita’yı gönderdi. elano’nun gönderileceği konuşuluyor.
    son iki sezonda galatasaray en önemli sorun orta sahasının ortasında yaşadı. sezon başında bu bölgeye transfer yapılacağı beklentisi vardı. şimdilik sadece lorik cana alındı. başkanın söylediğine göre bu bölge için transfer çalışmaları devam ediyor. bir an önce sonuçlandırılmalı. elano da gönderilirse bu sezon çok erken bitebilir. orta sahayı sarp, ayhan, barış, musa ve cana kadrosu bütün sezon idare edemez.
    ama elano kalırsa işler değişir. elano ve cana ile birlikte geride kalan üç oyuncudan biri oynadığında çok sırıtmaz.
    gerçi, rijkaard’ın oyun sisteminde futbolcuların neredeyse hatasız oynamaları gerekiyor.
    orta sahaya alınacak bir tek oyuncu bile takımı rahatlatır. ve çok da ekstra bir oyuncu olmasına gerek yok aslında. pas hatasız oynasın yeter. alsın yanındakine versin, topu kaybetmesin veya topu kaybetme riski olan yere atmasın yeterli. tabii elano’nun kalması durumunda. umuyorum ki, pres yapma yükü sırtına çok binmemiş bir elano, bu sezon pas trafiğini yöneten futbolcu olur.

    galatasaray’ın savunmasında kaleci hariç kafamı karıştıran bir şey yok.
    lucas neill – stoper (gerçi o libero gibi oynuyor) – sağ bek
    servet çetin – stoper
    hakan balta – sol bek – stoper
    çağlar birinci – sol bek – stoper
    ali turan – stoper – sağ bek
    sabri – sağ bek

    bu açıdan bakıldığında hem oyun içinde hem sezon boyu birbirinin yerine oynayabilecek futbolcular var.
    savunma açısından aykut ve ufuk güven vermiyor ne yazık ki.

    forvet galatasaray’ın en güçlü bölgesi. tüm futbolcular kanatlarda ve santraforda oynayabiliyor.
    baros, kewell, pino, batdal direkt forvet oyuncuları. forvete daha yakın ama orta saha da oynayabilecek arda ile emre çolak’ı da saymak gerek.

    bu açılardan bakıldığında galatasaray’ın kadro kalitesi ligde iş yapar. yeter ki çok sayıda futbolcu aynı anda sakatlık geçirmesin, teknik kadro gerekli müdahaleleri zamanında yapsın.

    kadrosu tam belirlenememiş takımlardan biri de fenerbahçe. doğrusu oynadıkları önemli maçların hepsinde de silik bir görüntü sergilediler. galatasaray’ı yendikleri maçta ve her iki young boys maçında.

    aykut kocaman’ın kafasının karışık olmasını umuyorum, fenerbahçeliler için. yoksa, bana gösterdiği oyun şekli korkunç. geride bekleyip kontratak yapmak istiyor gibi. forvetin kanadına aldığı iki futbolcu da pırpır tabir edilen hızlı oyuncular. santraforda semih’i değil de daha seri gökhan ünal’ı kullanıyor. savunma çok fazla ileri çıkmıyor. dos santos bu sezon sol bek oynayacak, gökhan gönül’ün gelmesiyle birlikte iki kanattan da savunma desteği alacak gibi gözüküyor hücumda. ama bugüne kadar çok nadir gösterdiler bunu. oyunun doğası gereği bekler kontratak futbolunda hücumda çok fazla sahne almaz, alamaz. öne çıkamadılar da zaten.
    alex’e yer bulamadılar bir türlü. daha sakat özer var sırada ve aykut hoca transfer olacak diyor. sezon başından karıştı fenerbahçe.

    bursaspor yabancı oyuncularla takviye etti takımını. ama bu sezon kesinlikle daha zor olacak onlar için. gerçi ertuğrul sağlam baktı işler ters gidiyor hemen kapalı bir kutuya alır takımını, dışarıya bilgi akışını keser. bu da futbolcuların ayaklarını yere bastırtır. ayrıca, ne olacak ki bu sezon başarısız olsa. zaten yapacağını yapmış olmanın rahatlığıyla da hareket etmeye yeniden başladıklarında çok canlar yakacaklardır. geçen sezon böyle şampiyon oldu bursa. sessiz ve derinden giderek.

    trabzonspor’da gerekli yerlere gerekli takviyeleri yapmış gibi gözüküyor. şenol hoca daha bir haikm kulübe. geçen sezon a.suat özyazıcı ve özkan sümer’den de destek almayı sağladılar, bu sezon tüm şehri ve camiayı kenetlemeyi başarırlarsa çok sert ve tehlikeli bir takım olacaktır trabzon. kötü takım değildi zaten. ersun hoca’dan itibaren belli bir yola gitmişti.

    transfer sezonunun şampiyonu şüphesiz ki beşiktaş. hoca olarak schuster ile quresma ve guti’yi aldılar. daha ne yapsınlar ki. bu iki oyuncu da maçlarda gösterdikleri kadarıyla beşiktaş’a sınıf atlatabilecek.
    takımla taraftar arasındaki ilişkinin en sıcak olduğu yer beşiktaş. işler iyi giderse tribün desteği artacaktır.

    bu sezon tüm takımların camialarıyla bütünleşmeye ihtiyacı var. kalite olarak birbirlerinden çok da farklı değiller. şampiyonu, ayrıntılar belirleyecek gibi duruyor.

    allah herkesin gönlüne göre versin, allah utandırmasın.

    http://captano.blogspot.com/...per-lig-baslyor.html
  • 8
    trabzonspor - manisaspor maçı ile bu akşam saat 8'de başlıyor 5. hafta. trabzonspor şenol güneş ile çok iyi hava yakaladı, hiç bozmadan da devam ediyorlar. geçtiğimiz hafta sivas'a 6 attı bordo mavililer. yattara'nın da formda olduğunu ekleyelim. manisa lige çok kötü başladı, 0 puanda. hakan kutlu da istifa etti manisa'dan. kaos içindeler tam anlamıyla. aslında fena kadroları yok, isaac, makukula, simpson falan ama, tutturamadılar henüz. trabzon kazanır.

    cumartesi saat 18'de 2 maç var: ankaragücü - kasımpaşa, sivasspor - eskişehirspor. ankaragücü ile kasımpaşa arasında oynanan son 4 maçtan 3'ü 2-2 sona erdi. son maçı kasımpaşa kendi sahasında 2-0 kazandı. ankaragücü'nde eksikler var, sestak, aydın, zewlakow'un forma giymemesi bekleniyor. kasımpaşa'da ise yekta'nın durumu belirsiz. ankaragücü galibiyete daha yakın.

    kırmızı şimşekler kötü bir sezon geçiriyor. 4 hafta sonunda 1 beraberliği var es es'in. iyi top oynamıyor, rıza çalımbay'a tepkiler var. eskişehir'de durum karışık, sivasspor maçından gelecek mağlubiyet tepkileri bir hayli çoğaltır. sivas ise eskişehir'e oranla daha iyi ama son 3 resmi maçta toplam 11 gol yediğini de hatırlatalım. galatasaray'a var gücüyle oynayan sivas da düşüşte. iki takım da beraberlikle yetinir.

    20.30'da da 2 maç var, antalyaspor - kayserispor ve bucaspor - galatasaray. buca galatasaray maçı daha sonraki post'ta, şimdi galatasaray yener demekle geçiyorum. kayseri senelerdir belli bir istikrar içinde devam ediyor. bu sene şota var başında, 4'te 3 gidiyorlar. 1'de beraberlik var. geçtiğimiz hafta fenerbahçe'yi kendi sahasında çok iyi bir futbolla, yeterince rahat geçti. zorlu bir maç olacak, berabere bitmesini bekliyorum.

    pazar günü 18'de tek maç var, karabük - gençlerbirliği. lige yeni yükselen karabük, bana göre yeterince iyi başladı lige. kendi sahasında beşiktaş'tan 4 yedi ama o maçta bile bir çok pozisyonu vardı, değerlendirseler farklı olabilirdi bir ihtimal. gençlerbirliği ilk galibiyetini geçtiğimiz hafta kendi sahasında ibb'yi 2-1 mağlup ederek aldı. karabük'ün bu maçı kaybetmeyeceğini düşünüyorum. yine beraberlik ön planda duruyor.

    pazar akşamı 8'deki fenerbahçe - beşiktaş derbisini ise ayrı bir post'ta değerlendireceğim.

    pazar 20.30'da, ibb ile konyaspor karşılaşıyor. abdullah avcı'nın takımı galibiyete yakın taraf.

    5. hafta, gaziantepspor - bursaspor maçı ile sona erecek. antep'in iyi takım olduğunu geçtiğimiz hafta sami yen'de gördük. bilinçli oynuyorlar, mücadele ediyorlar. bursa'nın işi çok zor, ilk puan kaybını yaşaması muhtemel. spor toto süper ligi'nde 5. hafta beraberlik maçı ile sona erer diye tahmin ediyorum.

    http://jaimelesport.blogspot.com/...-5-haftaya-baks.html
  • 9
    --- alıntı ---

    spor toto süper lig'de 6. haftaya bakış

    kayserispor - trabzonspor 26 eylül, 15.30

    trabzonspor geçtiğimiz hafta kendi sahasında manisa'ya 3-1 mağlup oldu, şok etkisi yarattı takımda. hafta içindeki antrenmanlarda gergin anlar yaşandı. yönetimdeki istifalar takımı ciddi anlamda olumsuz etkilemiş gibi bir görüntü var ortada.

    kayseri'de cangele, geçtiğimiz hafta antalya deplasmanında forma giyemedi sakatlığından dolayı. bu maçta da forma giyememesi bekleniyor. ayrıca trabzonspor, kayseri deplasmanındaki son galibiyetini 2004 yılında aldı. fatih tekke ve yattara'nın(2) golleriyle 3-0 mağlup etmişlerdi. kayseri'nin, uzun bir aradan sonra süper lig'e çıktığı sezon.

    kayserispor'un kaybetmeyeceğini düşünüyorum. şota ile iyi bir çizgide devam ediyorlar. fenerbahçe'yi oldukça rahat mağlup ettiler. cangele'de oynarsa, galibiyete daha da yaklaşırlar.
    ...

    p.s: galatasaray - ibb maçının analizi farklı bir post'ta, muhtemelen yarın.

    --- alıntı ---

    http://jaimelesport.blogspot.com/...-6-haftaya-baks.html
  • 14
    galatasaray tarihinin en kötü dönemlerinden biri. belki bir 14 senelik çile değildir ama sezon boyu kümede kal galatasaray tezahüratını duymak da şampiyonlukları, avrupa kupalarını görmüş yaşamış bireyler için şüphesiz ki ağır bir yüktür. hele bir de sezonun bitimine tek basamaklı sayıda hafta kalana kadar puan cetvelinin ikinci yarısında olma durumu vardır ki...

    http://www.youtube.com/watch?v=pEuJPhcuvPU
  • 15
    kabus+kabız+kanserlik sezonlarımızdan biridir. sezonun sonunu fenerbahçe ve trabzonspor 82 şer puanla görünce ikili averajla fenerbahçe şampiyon(?) ilan edilmiştir(fb 2- 0 ts, ts 3-2 fb). gol kralı da alex de souza (28) olmuştur. asıl mesele ise 3 temmuz 2011 tarihinde başlamıştır. bu konuda burada uzun uzun yazmayacağım. daha fazla bilgi için başlığımız var zaten;

    (bkz: 2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması)

    peki fenerbahçe hile, hurda, şike, pislik, teşvik, maç ayarlama, hakem mamalama vs ile bitirdi sezonu da; biz ne yaptık? biz sezonu <caps>sekizinci</caps> sırada bitirdik.

    giydiğimiz formalar; iç saha forması parçalı, deplasman forması krem, üçüncü formamız da;

    (ara: her sene bir o*)

    sezona frank rijkaard ile başladık. mart ayında gheorghe hagi, mayıs ayında da bülent ündergöreve geldi. bu sezon içerisinde adnan polat görevi ünal aysal'a devretti. ali sami yen'den, arena'ya geçiş yaptık. ``

    en çok gol atan futbolcumuz milan baros (11) oldu.

    uefa avrupa ligi'nde kafeler şehri lviv'in takımı karpaty lvivkarşısında içerde 2-2, deplasmanda 1-1 lik skorlarla bir facia yaşadık. çok iyi hatırlıyorum o aralar kurayı çekmeden önce gogol bordello'ya sarmıştım. deli gibi dinliyodum. suddenly isimli şarkılarında da "i miss karpaty" geçiyordu. onun üstüne bu kurayı çekince çok garip gelmişti. garip geldiği kadar da varmış ehuehue.

    türkiye kupası'nda çeyrek finalde gaziantepspor'a 3-2/0-0 lık skorlarla elendik.

    kadromuz şöyleydi;

    ufuk ceylan
    robinson zapata
    aykut erçetin
    emirhan ergün

    servet çetin
    lucas neill
    lorik cana
    sabri sarıoğlu
    hakan balta
    serkan kurtuluş
    emiliano insua
    gökhan zan
    ali turan
    çağlar birinci

    ahmet kesim
    semih oğuz
    ayhan akman
    mustafa sarp
    aydın yılmaz
    barış özbek
    emmanuel culio
    arda turan
    emre çolak
    yekta kurtuluş
    zvjezdan misimovic
    elano
    serdar özkan
    cem sultan
    musa çağıran
    cumhur yılmaztürk
    harry kewell
    juan pablo pino

    milan baros
    colin kazım richards
    bogdan stancu
    mehmet batdal
    anıl dilaver

    bu kadroda gelenler;
    musa çağıran 1 m tl,
    lorik cana 4.5 m €,
    pino 3 m €,
    misimovic 7.5 m €,
    culio 2 m €,
    yekta 3.75 m € (amk),
    stancu 5 m € şeklinde oldu.

    gidenler ise;
    keita 8 m €,
    mehmet topal 6 m €,
    emre güngör 2 m tl,
    uğur uçar 1.3 m tl,
    elano 2.9 m €,
    misimovic 4.5 m € karşılığında takımı terk etti.

    benim için ise bu sezona dair tek olumlu şey, daha sonra muslera'nın takasında kullanabildiğimiz lorik cana'yı almamızdır.

    *

    adettendir; sorry for the long post.

    https://gss.gs/Yuo.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın