• 477
    kalitesini ve bileşenlerini beğenirsiniz beğenmezsiniz; her birimizin taraftarı olduğu galatasaray'ın yer aldığı, türkiye'de oynanan en üst düzey profesyonel futbol ligidir. ismi, süper ligdir. süper lig. züper lig, züpper lig, züüppper lig vb. isimlerle türkiye'de oynanan bir futbol organizasyonu yoktur. galatasaray'a saygı, sözlüğe saygı, türkçe'ye saygı ve mensubu olduğumuz ülkeye saygı açısından konunun böyle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. takımımı da, dilimi de; milliyetçi biri olarak haliyle ülkemi de seviyorum çünkü.
  • 478
    yayın gelirleri 5-6 kat azaldı ama hâlâ anadolu takımları aynı tas aynı hamam. 19.15'teki karagümrük-ankaragucu maçını izledim. ankaragücü'nun ilk yarı attığı toplam şut sayısı 0! evet yanlış duymadınız yazı ile de yazayım sıfır!

    şimdi alanya-hatay maçını izliyordum ve dayanamayıp kapattım. 33. dakika itibariyle maçta toplam 2 tane isabetsiz cılız şut vardı.

    kulüpler birliği ve federasyonun istişare yapıp bu konuya bir çözüm getirmesi gerekiyor. artık nasıl yapılır bilmiyorum ama belki de kulüp başkanlarının hocaların kulaklarını çekmesi ya da anti-futbol oynatan hocaların türk futbolundan dışlanması gibi şeyler belki futbolun gorselligini ve değerini artırabilir.
  • 480
    valla baya kötü bir lig ya. 2 büyük 1 büyükten küçük takımın maçları hariç malesef izlenecek maç yok. galatasaray hariç diğer 1 büyük 1 küçük takımın maçlarını da puan kaybetsinler diye izliyoruz zaten. aynı saatlerde diğer büyük liglerin maçları varsa herkes direkt onlara bakıyor.

    bence bunun en büyük sebeplerinden biri kasımpaşa, karagümrük, pendik ve başakşehir gibi 1000 seyirciye oynarsa öpüp başına koyacağı istanbul’un semt takımları. adamların maçlarını açıyorsun, tribünler bomboş. niye devam edesin ki izlemeye? aynı esnada newcastle maçı açıyorsun, seyirci üzüm salkımı, zemin çiçek gibi. bizde seyircisizlik ayrı, zeminlerin rezaleti ayrı sorun. ve tff bı konularla ilgili hiçbir şey de yapmıyor. en azından şu semt takımlarının acilen düşürülüp yerlerine diyarbakır gibi, elazığı gibi, karşıyaka, göztepe ya da altay gibi, malatya gibi, bursaspor gibi ciddi seyirci potansiyeli olan şehir takımların geri gelmesi lazım. o zaman belki bazı maçlar daha izlenebilir olur.

    ikinci önerimse, süper ligdeki takım sayısının 10’a düşürülüp, senede 2 kere değil de 4 kere oynaması olabilir. iskoçya ligi gibi. yoksa bu haliyle, bu formatla asla çekilmez, izlenmez ve şampiyon olan takımın 2 milyon avro bile ödül parası alamadığı çok ama çok boktan bir lig olmaya devam eder.
  • 481
    herkese mavi boncuk olayının bitirilip acilen aksiyon alınması gereken lig. kimseyi üzmeyelim diye herkesi lige çıkartıyorlar. nicelik değil nitelik önemli. bu haftaya* baksınlar son 50 yılın en düşük reytingi* yoksa ben de bir şey bilmiyorum. 3 büyük+2 anadolu takımı+ 1 sürpriz takım. o kadar. nasıl bir lig bu ya. tüm enerjiyi buraya vermek yerine sürekli başka şeyler gündem oluyor. ligimiz her geçen gün eriyor ve hiçbir önlem alınmıyor.
    (bkz: 2023 2024 süper lig sezonu)
  • 482
    tribün konusunda anadolu takımlarının hali ortada ancak bu durumun bir sebebi de pasolig garabeti. yahu bazen herhangi bir iş için farklı ilde oluyorum aklıma ilk gelen şey süper lig de takımı var mı oluyor? sonra pasolig denen sikko prosedür aklıma geliyor bütün hevesim kaçıyor. ya ben altı üstü bir maç izlemek istiyorum adamlar benden sanki tsk'ya personel başvurusu yapmışım gibi her şeyi istiyor. birde üstüne bir kere gireceğin karta para veriyorsun. bunların hepsi birleştiğinde insanlar bu tür işlerle aynı şehirde yaşasa bile uğraşmak istemiyor.
  • 483
    bu konuda izleyiciler ve taraftarlar arasında kamuoyu var zaten ama tekrar yazalım, gerçekten de 16 takımdan fazlasını hak etmeyen lig. şampiyonluğu geçtim, avrupa kupaları kontenjanları için dahi yeterince rekabet yok.

    örnek, yayın geliri havuzunun daha az takım arasında pay edilmesi kadrolara mutlaka olumlu yansıyacaktır, doğal olarak oynanan futbola da.
  • 488
    futbol kalitesi ve dolayısı ile marka değeri berbat ligimiz.

    şampiyonlar ligine gidince takımların taktik anlayışları ve disiplinleri arasındaki fark ortaya çıkıyor. kopenhag dediğiniz takımın belki bir tane bile öne çıkan oyuncusu yok, ancak takım olma konusunda çok disiplinliler, maç boyu bildiklerini oynuyorlar, fizik olarak ezilmemek için çaba sarf ediyorlar.

    bizim ligimiz ise ilk golü yiyip dağılan, taktik anlayışı dalgalanan oyuncu kümelerinden ibaret takımlarla ile dolu.
  • 489
    süper ligin marka değerini etkileyen en önemli konulardan biri de hakemler. avrupa maçlarınızı izlediğimizde hepimiz direkt akan oyunun güzelliğinden bahsediyoruz. her fiziki mücadelede faul çalınmıyor, avantaj kuralları sıklıkla uygulanıyor, zaman geçirmeye, aldatmaya yönelik hareketlere izin verilmiyor. fakat bunların hiç birini ne yazık ki süper ligde göremiyoruz. ligin sadece adı süper.
  • 491
    rakiplerin bu kadar yatırım yaptığı dönemlerde birkaç yıl üst üste şampiyon olup ucl geliri almamızın şart olduğu berbat lig.

    bakın ucl'de bir şeyler yapabilmek konu değil. rakiplerin o gelirlere ulaşamaması ve bizim ulaşmamız çok önemli. ha, ayrıca yine en kötü ucl gediklisi bir takım olmak da çok önemli. 24-25 sezonundan itibaren bir takım zaten en az 8 maç yapacak burda. bunlardan birkaçı illa ki senin prestij maçın olacak...

    kısacası gs için lig her zaman araç olmuştur ama dönemin şartlarına göre şu an lig birkaç yıl daha çok çok önemli.
  • 493
    hiçbir şekilde berbat falan olmayan, balkanlar başta olmak üzere çoğu avrupa liginden daha iyi durumda olan ligimiz. sabah akşam ingiltere ligi'yle ispanya ligi'yle italya ligi'yle falan yatıp kalkarsanız bizim ligimizi beğenmemeniz normal. o adamların mali imkanlarıyla ve albenisiyle bizimkisi bir değil, bir olması da imkansıza yakın yani hayatın gerçekleri ortada. bizim klasmanımız portekiz ligi'nin falan bir alt kademesi. bunun gerçeğine vararak olaylara yaklaşırsak daha sağlıklı değerlendirmeler yapabiliriz diye düşünüyorum.
  • 495
    taraftarlarda ilüzyon yaratan lig. o kadar kötü takım var ki, kaliteli ayakların birkaç klas hareketi, saman alevi gibi -hadi bazen daha uzun olsun- karşı takımın kalitesizliğinden sebep organize ataklar takımlarımızı gözümüzde çok büyütmemize neden oluyor. yıllardır organize oynayan, ne yaptığı belli olan bir futbol takımı izlemedim bu ligde. -biz dahil.-
  • 496
    geçtiğimiz seneden itibaren bakacak olursak derbiler hariç fenerbahçe son 20 maçta 17 galibiyet 3 beraberlik almış. 20 maçta oynadığı topa baksan 5 maçı anca hak etmiş, kendisi rakibi yenmiştir. çoğu maçta anadolu takımları yenilmek için uğraşıyor gibi. o kadar kalitesiz o kadar tehdit etmeyen top oynuyorlar ki aynısı beşiktaş içinde geçerli. daha bugün üstüne azıcık gidilse dağılacak olan beşiktaş'a karşı kayserispor atak etmeye çekinen bir taktikle sahada yer aldı. derbiler hariç onlarda en son mağlubiyetlerini 17 maç önce almışlar. bakıyoruz beşiktaş'a ve oynadığı futbola hiç böyle bir seri yapan takım futbolunu göremiyorum. gerçekten takımlar çok güçsüz yetenekleri yetmiyor gibi söylemlere de pek kulak asmıyorum çünkü bu yeteneğin yetip yetmemesi durumundan çok ligin büyüklerine karşı baştan kaybetmeyi kabullenme durumu olarak görüyorum. gerçekten yürekten yenmek için uğraşan takımlar olsa en kötü bir iki yerde çelme takarlardı.

    işin özü ve entrynin sebebi işin sonunda daha iyi oynayan galatasaray şampiyon olsa bile böyle kötü oynayıp devamlı üç puan almaları ve bize aslan kesilen anadolu takımlarının bunlara süt dökmüş kedi gibi olmaları ashabımı bozuyor.
  • 499
    acilen 16 takıma düşürülmesi gereken ligdir. ligin kalitesi için çok kritik bir hamle olacaktır. buna karşın türkiye kupasını eski, gruplu, şampiyonlar ligi benzeri bir sisteme çevirerek maç sayısını oradan arttırmak mümkün olabilir. ayrıca kupa için özellikle alt lig takımlarını teşvik edecek ödüller de arttırılabilir. böylece her iki organizasyona da ilgi artar.
  • 500
    kalitesi ve temposu yıllardır avrupadaki pek çok lige nazaran düşük olan lig. bunun maddi nedenleri de var futbol iklimiyle de alakalı. uzun zamandır hepimiz futbol takip ediyoruz, teknik direktörü, oyuncusu ve hakemiyle maçın durmasından keyif alan, 'soluklanalım' diye kendini yere bırakan oyunculardan kurulu bir düzenimiz var.

    fakat yiğidi öldür hakkını yeme, süper lig 21.yy'da diyelim en azından 5 büyük ligden (fransayı son 10 yıldaki psgye rağmen saydım) sonra rekabeti en yüksek liglerdendi. sadece son 4 sezonda 4 farklı takım ligi şampiyon olarak bitirmiş. son 15 senede 6 takım şampiyonluğa ulaşmış. yani şampiyon çeşitliliği açısından gayet iyi bir rekabet seviyesi vardı yakın dönemde.

    sadece zirvede değil ligin ortasında ve alt sıralarında da önemli bir rekabet söz konusuydu. bunun yanı sıra taraftarı güçlü ekipler, zor deplasmanlar ve avrupadaki birçok lige kıyasla çok daha sert maçlar oynanırdı.

    sözün özü oyun kalitesi ve temposu düşük olsa da ligi izlenebilir kılacak rekabet ve takım çeşitliliği vardı. şimdi ligde 20 tane takım var 8'i istanbuldan. şampiyonluğa oynayacak takım sayısı daha eylül ayı bitmeden 2 olarak kaldı. zirveye yakın olan zirveyi zorlayabilecek ve 3. 4.lüğe talip diyebileceğimiz zorlasan 5 takım var. küme düşeceği sezon başından nerdeyse kesin olan 2 3 takım var.

    ligin kendi içindeki rekabeti sadece şampiyonluğa oynayan 2.5 takım ve küme düşmemeye gayret edecek 5 6 takım var.
    yani şampiyon olacak takım adayı 2, kesin düşecek takım sayısı 2 gibi olunca ara takımların da ligde rekabet etmesine pek gerek kalmıyor. galibiyet ve beraberlik primleri düşük.
    4. olamayacağını bilen ama küme düşmeyecek kadar kadrosu olan takımlar için de ligi 8. veya 14. bitirmek arasında pek bir fark kalmıyor.

    bunun yanında yabancı sınırı da olunca zaten süper ligde sözleşme kapacağını bilen yerli futbolcular ekstra performans sergilemeye ihtiyaç duymuyor. biraz sivrileni ligdeki 4 5 takımdan biri en az 3 yıl sözleşme verip kadrosuna katıyor.

    ligin kalitesi düşük olabilir ama rekabeti biterse heyecanı kalmaz. bu ligi kendine has yapan zirvedeki takımların içerde dışarda küme takımlarına sürpriz puan kaybetmesi gibi şeylerdir.

    galatasarayın fenerbahçenin oynadığı maçlarda bahis oranları 1.10 1.20 civarına düşümüş. insanlar artık bu maçları izlerken acaba puan kaybeder miyiz diye düşünmüyor bile. lige asıl heyecanı katan puan kaybı stresi tamamen ortadan kalkmış durumda.

    çözüm nedir, bana sorarsanız istanbul ligi olmaktan çıkıp takım sayısını 18 veya 16ya düşürüp tekrar rekabetçi anadolu takımlarının yer almasını sağlamak. bunun için çözüm yabancı serbestliği ve kulüplerin hortumlanmasını önlemek. yoksa durum iyice iskoçya ligine dönecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın