500
kalitesi ve temposu yıllardır avrupadaki pek çok lige nazaran düşük olan lig. bunun maddi nedenleri de var futbol iklimiyle de alakalı. uzun zamandır hepimiz futbol takip ediyoruz, teknik direktörü, oyuncusu ve hakemiyle maçın durmasından keyif alan, 'soluklanalım' diye kendini yere bırakan oyunculardan kurulu bir düzenimiz var.
fakat yiğidi öldür hakkını yeme, süper lig 21.yy'da diyelim en azından 5 büyük ligden (fransayı son 10 yıldaki psgye rağmen saydım) sonra rekabeti en yüksek liglerdendi. sadece son 4 sezonda 4 farklı takım ligi şampiyon olarak bitirmiş. son 15 senede 6 takım şampiyonluğa ulaşmış. yani şampiyon çeşitliliği açısından gayet iyi bir rekabet seviyesi vardı yakın dönemde.
sadece zirvede değil ligin ortasında ve alt sıralarında da önemli bir rekabet söz konusuydu. bunun yanı sıra taraftarı güçlü ekipler, zor deplasmanlar ve avrupadaki birçok lige kıyasla çok daha sert maçlar oynanırdı.
sözün özü oyun kalitesi ve temposu düşük olsa da ligi izlenebilir kılacak rekabet ve takım çeşitliliği vardı. şimdi ligde 20 tane takım var 8'i istanbuldan. şampiyonluğa oynayacak takım sayısı daha eylül ayı bitmeden 2 olarak kaldı. zirveye yakın olan zirveyi zorlayabilecek ve 3. 4.lüğe talip diyebileceğimiz zorlasan 5 takım var. küme düşeceği sezon başından nerdeyse kesin olan 2 3 takım var.
ligin kendi içindeki rekabeti sadece şampiyonluğa oynayan 2.5 takım ve küme düşmemeye gayret edecek 5 6 takım var.
yani şampiyon olacak takım adayı 2, kesin düşecek takım sayısı 2 gibi olunca ara takımların da ligde rekabet etmesine pek gerek kalmıyor. galibiyet ve beraberlik primleri düşük.
4. olamayacağını bilen ama küme düşmeyecek kadar kadrosu olan takımlar için de ligi 8. veya 14. bitirmek arasında pek bir fark kalmıyor.
bunun yanında yabancı sınırı da olunca zaten süper ligde sözleşme kapacağını bilen yerli futbolcular ekstra performans sergilemeye ihtiyaç duymuyor. biraz sivrileni ligdeki 4 5 takımdan biri en az 3 yıl sözleşme verip kadrosuna katıyor.
ligin kalitesi düşük olabilir ama rekabeti biterse heyecanı kalmaz. bu ligi kendine has yapan zirvedeki takımların içerde dışarda küme takımlarına sürpriz puan kaybetmesi gibi şeylerdir.
galatasarayın fenerbahçenin oynadığı maçlarda bahis oranları 1.10 1.20 civarına düşümüş. insanlar artık bu maçları izlerken acaba puan kaybeder miyiz diye düşünmüyor bile. lige asıl heyecanı katan puan kaybı stresi tamamen ortadan kalkmış durumda.
çözüm nedir, bana sorarsanız istanbul ligi olmaktan çıkıp takım sayısını 18 veya 16ya düşürüp tekrar rekabetçi anadolu takımlarının yer almasını sağlamak. bunun için çözüm yabancı serbestliği ve kulüplerin hortumlanmasını önlemek. yoksa durum iyice iskoçya ligine dönecek.
fakat yiğidi öldür hakkını yeme, süper lig 21.yy'da diyelim en azından 5 büyük ligden (fransayı son 10 yıldaki psgye rağmen saydım) sonra rekabeti en yüksek liglerdendi. sadece son 4 sezonda 4 farklı takım ligi şampiyon olarak bitirmiş. son 15 senede 6 takım şampiyonluğa ulaşmış. yani şampiyon çeşitliliği açısından gayet iyi bir rekabet seviyesi vardı yakın dönemde.
sadece zirvede değil ligin ortasında ve alt sıralarında da önemli bir rekabet söz konusuydu. bunun yanı sıra taraftarı güçlü ekipler, zor deplasmanlar ve avrupadaki birçok lige kıyasla çok daha sert maçlar oynanırdı.
sözün özü oyun kalitesi ve temposu düşük olsa da ligi izlenebilir kılacak rekabet ve takım çeşitliliği vardı. şimdi ligde 20 tane takım var 8'i istanbuldan. şampiyonluğa oynayacak takım sayısı daha eylül ayı bitmeden 2 olarak kaldı. zirveye yakın olan zirveyi zorlayabilecek ve 3. 4.lüğe talip diyebileceğimiz zorlasan 5 takım var. küme düşeceği sezon başından nerdeyse kesin olan 2 3 takım var.
ligin kendi içindeki rekabeti sadece şampiyonluğa oynayan 2.5 takım ve küme düşmemeye gayret edecek 5 6 takım var.
yani şampiyon olacak takım adayı 2, kesin düşecek takım sayısı 2 gibi olunca ara takımların da ligde rekabet etmesine pek gerek kalmıyor. galibiyet ve beraberlik primleri düşük.
4. olamayacağını bilen ama küme düşmeyecek kadar kadrosu olan takımlar için de ligi 8. veya 14. bitirmek arasında pek bir fark kalmıyor.
bunun yanında yabancı sınırı da olunca zaten süper ligde sözleşme kapacağını bilen yerli futbolcular ekstra performans sergilemeye ihtiyaç duymuyor. biraz sivrileni ligdeki 4 5 takımdan biri en az 3 yıl sözleşme verip kadrosuna katıyor.
ligin kalitesi düşük olabilir ama rekabeti biterse heyecanı kalmaz. bu ligi kendine has yapan zirvedeki takımların içerde dışarda küme takımlarına sürpriz puan kaybetmesi gibi şeylerdir.
galatasarayın fenerbahçenin oynadığı maçlarda bahis oranları 1.10 1.20 civarına düşümüş. insanlar artık bu maçları izlerken acaba puan kaybeder miyiz diye düşünmüyor bile. lige asıl heyecanı katan puan kaybı stresi tamamen ortadan kalkmış durumda.
çözüm nedir, bana sorarsanız istanbul ligi olmaktan çıkıp takım sayısını 18 veya 16ya düşürüp tekrar rekabetçi anadolu takımlarının yer almasını sağlamak. bunun için çözüm yabancı serbestliği ve kulüplerin hortumlanmasını önlemek. yoksa durum iyice iskoçya ligine dönecek.