101
dün gece kuruması için balkona astığım çamaşırlarımdan 3 parça çalmışlar sözlük :( zaten ben de resmen çalınsın diye asıyorum zemin kattaki eve çamaşırları amk. muhtemelen ihtiyacı olan birisi aldı diye düşünüyorum çünkü onlarca çamaşır varken sadece 3 parça almışlar.
tam takım dizmiş adam, 1 tshirt 1 şort 1 tane de boxer :( hadi boxeri anlarım arkadaş benim gibi bir insanın boxerini giymek isteyebilirsin ama diğer ikisini napcan lan:( ahahah. şaka bi yana boxer neden çalınır olum? hani öyle calvin klein filan da değildi ki amk :) ayrıca gitmiş maç şortumu çalmış ne giycem lan ben şimdi maçlarda :( olm eşyalarımı geri getir ben sana kullanmadıklarımdan vereyim lan. hangi tshirtüm olduğunu çözemedim daha ama.
onlar bu kadar sıcağa alışık değiller bak klimalı evde büyüdüler :( canım kıyafetlerim ya. türkiye genelinde kıyafet bulursanız benimdir arkadaşlar :(
102
bir sabah uyandım. her zaman olduğu gibi dil kursuna gitmek için dışarı çıktım. dışarıda onu gördüm. o işte hayatımın kadını. geçmişim, geleceğim, kavuşamadığım, kaderin bizi bir araya getirmediği insan. aynı kursa gidiyorduk tıpkı geçmişten azıcık farklı olduğu gibi. cambridge küçük şehirdir. kaybolmazsın. benden daha öndeydi. ondan önce kursa gitmem gerekiyordu. yıllar sonra çıkacaktım karşısına. ara sokakları iyi biliyordum. girdim bir ara sokağa. hızlı adımlarla belki koşar adımlarla gidiyordum. evlerin arasından onu görüyordum. kursa doğru gidiyordu. ondan daha önce gitmem gerekiyordu. başka bir sokağa girdim sonra başka bir sokağa ve kurs binasına geldim. basamakları çıktım ve kapının önünde durdum. işte geliyordu. o ilk günkü güzelliği ve gülüşüyle. kapının önünde bekledim. geliyordu işte. son birkaç adım. geldi ve bana dönüp bakmadı bile. yanımdan geçti gitti. oturup ağlamaya başlarken uyandım. uyandım ağlamaya başladım.(2014)
bugün anlayabiliyorum bazı şeyleri. aslında yıldızlararası filmindeki kitaplık sahnesi gibi. ikimiz o sokaklarda farklı zamanlarda yürüdük. beşinci boyut gibi. aslında o beni görmüyordu. ben onu görüyordum. 2013'te benim yürüdüğüm yolları o 2015'te yürümüştü. bizim kavuşmamız farklı zamanların birleşmesi kadar mümkün.
edit: imla
103
yazar bir arkadaş dursun özbek'e kızıp galatasaray maçlarını canlı izlememekle protesto edeceğini söylüyor. kendi kararı saygı duyuyorum. ama ben yapar mıyım? ya da daha önce yaptım mı? diye düşündüm. aklıma en kötü sezon olan 2010-2011 sezonu geldi. yaptıysam o sezon yapmışımdır diye. sonra aklıma bir anım geldi o sezonla ilgili.
yine gelene geçene yeniliyoruz o ara. gündüz maçı vardı istanbul belediye ile olimpiyatta. puan durumunda kaçıncı olduğumuzu hatırlamıyorum. 9. olabiliriz, 10. olabiliriz artık her neyse. o maç için işten erken çıktım. otobüsü beklesem kafadan maçın 30 dakikasını kaçıracağım. dedim oğlum tabana kuvvet koş :) tam yarım saat koştum mk. maça 5 dakika kala eve vardım ama ciğerim ağzımdan çıkacak nerdeyse.
sonuç mu? önce baros attı, çok ta güzel attı. sonra 3 tane yedik ve 3-1 mağlup olduk :(
demem o ki, herkes geçici galatasaray sevgisi kalıcı.
edit: düzeltme