sözlüğü katleden yazar davranışları

• 26

  her konuda bir şeyler yazma mecburiyetinde olduğunu zanneden yazarların davranışları.
  oysa bir insan her şeyi bilemez. biliyorum diyen veya bu düşüncede olan insan sözlükten bilgi edinmeye çalışan insanları yanlış yönlendirir, yanlış bilgi ile kafa karıştırır.
• 66

  rakip takımların maç başlıklara girilen ve totem mi gerçek mi olduğu belli olmayan, herhangi bir bilgi içermeyen, sadece “x’in rahatlıkla kazanacağı maç” tarzı entryler.
  
  bunun yerine takımlar hakkında, form durumları hakkında, geçmiş maçlarıyla ilgili bilgi verilse en azından okuyanların bir bilgisi ve fikri olur. diğer türlü tamamen okunmaz oluyor başlık. ne sana, ne bana, ne sözlüğe, ne maça ne de toteme faydası oluyor bu entrylerin.
• 62

  sadece hakem karari veya kararlarindan bahseden maç entryleri. bana hiçbir sey anlatmiyor veya ögretmiyor. "mata'ya o faule sari kart nasil çikmaz yaaa". peki.
• 63

  (bkz: kaybedilen maç sonrası sözlüğün hali)
• 70

  hiçbir fikir ortaya koymadan, sadece başka yazarlara sataşan entryler girmek başlıcasıdır.
  
  sataşmanın, daha önce yazılan entrylere cevap vermenin de bir adabı olmalı. bir yazarın 100 entry’sinden 98’i başka entrylere sataşma üstüne kuruluysa o yazarın sözlüğe katacağı tek şey laf kalabalığıdır.
  
  son zamanlarda bir diğer sakıncalı davranış da hiçbir temel ortaya koymadan babasının oğluymuş gibi futbolcu, teknik direktör, yönetim savunmak. galatasaraylılık böyle bir şey değil bence.
• 33

  sinirliyken entry girmek. şöyle ki;
  
  takımın puan kaybetmiş, sevgilinle tartışmışsın, akşam yemeği beğenmemişsin ya da moralini bozacak bir şey olmuş. giriyorsun sözlüğe, tıklıyorsun entryleri, bir de bakıyorsun içeriğine katılmadığın bir entry yazılı. başlıyorsun giydirmeye. hani burası aynı renge gönül verenlerin yeriydi, değil miydi yoksa? ekşi miydi burası? herkesin bir ortak paydası yok muydu? başka fikirlere saygı duymak, onların seninle renktaş olduğunu bir kenara bırakıp onlara giydirmek seni dışarıdan birisiymiş gibi göstermiyor mu? sözlükte bir çok farklılık meydana çıkınca ortak paydamız olan galatasaraydan daha çok farklılıklarımızı görmüyor mu dışarıdan bakan insanlar? bunlar kendi arasında çelişki içinde demiyorlar mı? sözlük katledilmiş olmuyor mu? en büyük özelliğimiz olan galatasaray sevdası ikinci planda kalmıyor mu?
• 27

  hepsi tamam da en büyük fecaat; msn dili denen, insanı türk olduğundan utandıran ifade şeklinin kullanılması... yapmayın şunu artık canlar.
• 1

  son zamanlarda harika örneklerini görmenin mümkün olduğu yollardır. sürekli olarak formatın dışına çıkma çabasıdır. askeri dildeki karşılığı "emre itaatsizlikte ısrar" dır, yapanlar bilir; cezası ağırdır. elbette tel örgülerle çevrili ve üzerimizde kamuflajlarla entry girdiğimiz bir yer değil galatasaraysozluk ve askeri kurallar, yaptırımlar da geçerli değil şüphesiz. ama sürekli olarak gördüğüm, illa ki dinlediği müziği başkalarına duyurma merakı sarmış gidiyor herkesi.
  
  daha önce de belirttim, dinlediğiniz müzik zerre kadar umrumda değil. ne galatasaray'a marş bestelemesini istediğiniz gruplar, ne aramızdaki metalciler, ne rakçılar*, ne de her hangi bir spor dalındaki sporcuya söylemek istenen şarkılar.
  
  bütün bu müzik tutkusu yetmiyor gibi manken tutkusu baş gösteriyor şimdilerde... sporcu eşleri ile ilgili başlıklar daha önce silinmişti farkındaysanız. ha onlar gerekli miydi de söylüyorum? kesinlikle hayır. sporcu eşleri bizi ne kadar ilgilendiriyorsa, bahsettiğim müzik grupları, şarkılar ve mankenler de o kadar ilgilendiriyor.
  
  hep sivri dilli, dangalak bazen uçarı gibi görünüyor olabilirim ama, "bizi ne ilgilendirir" çerçevesinde kalması gereken formatı tamamen destekliyorum. ha bazı başlıklar bu sebeple siliniyor da harbiden bizle ilgisi olmayan başlıklar hala kalıyorsa o da moderatörlerin inisiyatifi; bana göre de hatasıdır.
  
  misal verecek olursak; otursam sabaha kadar başlık açsam ve başlıklar da aynen aşağıdaki gibi olsa, yüzlerce binlerce entry girilse, kime ne faydası var? yada öncekileri baz alarak kim ne karışabilir bana?
  
  (bkz: asena'nın golden sonra formasını çıkarması)
  (bkz: çağla şikel'in golden sonra formasını çıkarması)
  (bkz: deniz akkaya'nın golden sonra formasını çıkarması)
  (bkz: gamze özçelik'in golden sonra formasını çıkarması)
  (bkz: seda üren'in golden sonra formasını çıkarması)
  (bkz: sibel kekilli'nin golden sonra formasını çıkarması)
  
  olmadı;
  
  (bkz: asena'nın futbol oynaması)
  (bkz: çağla şikel'in futbol oynaması)
  (bkz: deniz akkaya'nın futbol oynaması)
  (bkz: gamze özçelik'in futbol oynaması)
  (bkz: seda üren'in futbol oynaması)
  (bkz: sibel kekilli'nin futbol oynaması)
  
  isterseniz biraz da yabancı manken sıralayayım, olmadı erkek mankenler, yerlisi yabancısı... ha?
  
  
• 23

  en basitlerinden biri tanım kavramını manipüle etmektir. entry'yi istediği formatta yazıp sonuna "tanım:" ekleyince kurallara uydurduğunu zannedebilmekte bazı yazarlar -ki moderasyon ne der bilmem ama bence 'adam yemek'tir bunun adı en kibar tabirle. şöyle ki;
  
  başlığımız arda turan olsun. entrymizin girişi ve gelişmesi yani büyük bölümü aşağıdaki ifadeleri içersin:
  
  "yhaa canım choq seviyorum bitanesin nolurrr hiç gitme kal bural**arda!!!1!"
  
  bu şekilde gönder'i tıklayan yazar kendini sözlüğün dışına gönderir anca, gayet açık. o yüzden devamını;
  
  "tanım: galatasaray'ımızın 10 numaralı 10 numara kaptanı." -ki aynen böyle çok da genel, sırf tanım yapmış olmak için yazılan şeyler- getirerek entry'yi kılıfına uyduruyor.
  
  ben abartıyorum tabii biraz, ama hiç yapmasanız çok iyi de olur çok güzel iyi olur sevgili yazarlar. optum choq. byezz.
• 68

  sadece link içeren girdiler yazmak.
• 52

  futbol dilencisi adı altında futbolu en iyi bilen kişiler olarak kendi futbol anlayışlarına uymayan tüm futbolcuları boklamaları hatta ''adam değil'' tarzında yaklaşımlarıyla sözlükteki bir çok kullanıcıyı yanıltmaları. real madrid'de çatır çatır oynayan ve gol atan benzema bunlara göre kazmadır. bayern münih'teki mario gomez futbolcu değildir. hatta bu sezon avrupa'daki en iyi futbolcu performanslarından birini gösteren van persie, takımı arsenal'in sezon başındaki inanılmaz kötü gidişinde baş sorumluydu...
  
  yukarıdaki yazdıklarım abartı değil ve gerçekten sözlükte çok kereler gözüme çarpan yorumlardı. sözlük kullanıcılarındaki bu hastalık maalesef bir yıldır iyice artmaya başladı. evet messi, xavi, iniesta, giggs, steve g. vs oyuncuları hepimiz seviyoruz ama bilgi sahibi olmadan başka futbolcuları kötülemek nedir bunu gerçekten anlayamıyorum. ilgi çekmeye çalışmak mı? bakın ben futbolu ne kadar iyi biliyorum demek mi? yoksa futbolcu sadece bizim standartlarımıza uyuyorsa futbolcudur gerisi hikayedir diye mi düşünüyorsunuz cidden nedenini bilmiyorum ama tek bildiğim şey bu tip yorumların artık gına getirdiği ve avrupa futbolunu yeterince takip etmeyen insanları yanılttığı.
• 58

  birilerini düşman bellemek.
  
  mahalle kavgasına gider gibi adam toplayarak başlık altına üşüşmek.
  
  ulan adam acaba ne demiş bir daha bir okuyayım belki aa harbiden burada haklı ama diyeceğim bir yer vardır dememek.
  
  karmaya oynamak.
  
  entry sayısına oynamak.
• 24

  bir entrynin altına cevap yazmak. hadi ona da eyvallah artık, adam gibi cevap girmek yerine üçüncü şahısla konuşuyormuş gibi kamufle ediyor ayağına yatmak.
• 61

  yazılan şeyler üzerine onu bunu "x düşmanı" diye niteleyip sözlük içinde çıngar çıkarmak.
• 42

  1. yazıları ile diğer yazarlara bok atmak. bunu yaparken yazı ve içerik sahiplerine güya dolaylı çakmak. *
  2. "cool" görünmek ancak galatasaray'ın hakları söz konusu olduğunda destek filan hak getire bir şey olmaz, antu'laşmayın, bundan bir bok olmaz, bu konu artık fazla yazıldı, coşmayın, durun, biraz yavaş, tadında kanaat önderi olmak. *
• 64

  maç başlığı dışındaki başlıklara da kişisel hesabından anlık twit atar, antu forumuna yazar gibi sözde entryler girilmesi. bazılarında zahmet edip cümlesinin sonuna nokta bile koymuyorlar. moderasyon ekibi silmekten kas yaptı kolları. *
• 65

  sadece maç günleri gelip, oraya buraya sallayıp, sonra da diğer maça kadar ortada gözükmeyen yazar davranışı. çok kıllanıyorum bu tiplerden.
• 53

  bir entry ofsayt oylanınca bunu seri ofsayt veren ibneye bağlamak.
• 2

  (bkz: kahrolsun faşizm)
  
  -şaka lan valla billa şaka. her şeyi ofsaytleyip duruyosunuz olm-
  
  not: ayrıca bunları hep futbol oynarken hayal etmiyoruz canım. teknik direktör veya malzemeci hatta masör olarak düşündüklerimizde var.
  
  (bkz: rocco siffredi'nin futbol takımının masörü olması)*
• 11

  bir kaç oflanan entrynin ardından "hadi lan buna da of verin" temalı entry girmek. şahsen ben dayanamıyorum sevgili gsuser böyle entryleri görünce, "al ulan!" diyorum. sonra ne oluyor, o arkadaşımız yine sinirleniyor, yine aynı şeyi yapıyor, sonra ben de yapıyorum iş çığrından çıkıyor.
  
  (bkz: böyle olsun istemezdim)
  (bkz: sen başlattın)
• 21

  entry'yi girebileceği başlık mevcut olmasına rağmen görüşlerini ne dediler başlığına yazmak. örnekleyelim:
  
  "ya hacı bu kivıl çok iyi."
  
  yazar**
• 22

  şuna beş atacağız, buna on atacağız demek gerçekten sözlüğü katletmektedir. uzun zamandır sözlükte büyük zamanımı okumaya ayırıyorum. bu tür girilerden sonra "forum mu lan burası?" gibi bir düşünceye kapılıyorum. yapmayın allah aşkınıza.
• 12

  içinden geleni değil, başkalarının duymak istediklerini yazan yazarların sergilediği davranışlardır.
• 13

  karmasina takip of oyu alan entryler icin dirdir etmek de sozlugu katleden davranistir.
  
  yazar arkadaslarin farketmesi gereken bir sey var; herkes herkesin her dedigine katilmak zorunda degil; karma dedigin de bir yazilimin sana verdigi sifat.. o sana davul tokmagi diyor diye sen davul tokmagi olmuyorsun. o yuzden sen ne dusundugunu yaz gerisiyle ilgilenme.
• 17

  sürekli geleceğe dair tahminlerini birer gerçekmiş gibi entry olarak girmeleri.
  
  (bkz: bilmem kim gol atacaktır)
  
  (bkz: bilmem kaç kaç yeneceğiz)