1
spor piyasasındaki kulüpler ve elemanları arasında yapılan imzalı anlaşma.
iki taraf ta şartlarını sunar, anlaşabilirlerse imzalar atılır. sözleşmenin bir süresi vardır ve bu süre içerisinde her iki taraf da sorumluluklarını yazılı olarak beyan eder. olur da bu sorumlulukları yerine getirmezlerse uygulanacak yaptırımlar yazılı olarak imzaya dökülür. bu noktadan sonra bir personel kadroya alınmıyorsa veya giremiyorsa, yeterli verimi göstermiyorsa, antrenör görevinden alınıyorsa ne yapılacağı da bu sözleşmede bulunur.
türkiye'de enteresan bir şekilde sözleşme şartları gereği alacağını garanti altına almış futbolcu veya hoca gömülürken, bu sözleşmeyi onlara öneren yöneticiler es geçilmektedir.
https://twitter.com/...s/945894337912688645
üstteki tweet'te sözleşmeyi imzalayan yönetici otopark ücretini de karşılamayı taahhüt ettiyse, futbolcu otopark ücretini fatura ibraz etmek suretiyle kulüpten isteyebilir, bu hakkıdır. faturası yoksa da kulüp bu parayı ödemeyebilir. eğer burada futbolcu boş yatarak milyon euroları gömüyorsa, sözleşmeyi yapan adamın sorumluluğu futbolcudan daha fazladır.
terim olayına gelirsek, kebapçı selahattin'le kavga ettiği için değil, performansı beğenilmediği, ayrıca siyaseten üstünün çizildiği ve bu yönde spor camiasında bulunan döt kılları tarafından algı oluşturulduğu için sözleşme feshedilmiştir. kimse kusura bakmasın, bu adam sözleşmesinde ne yazıyorsa talep edecektir. sözleşme hakkaniyetli mi, değil mi, bugünün konusu değil, imzalandığı tarihin konusudur. alan memnun, satan memnunken atılan imzalar memnuniyetsizlik durumunda rafa kalkmaz. kaldı ki sözlük yazarları olarak metrobüsle son duraktan erken indiğimizde istanbul kart iade bölümüne kart basan insanlarız. kim alacağını kim de bırakır bu devirde? sözleşmede sana bu kadar parayı, şu kadar yıl boyunca garanti vereceğim diyen pezevenk düşünsün bize ne...
iki taraf ta şartlarını sunar, anlaşabilirlerse imzalar atılır. sözleşmenin bir süresi vardır ve bu süre içerisinde her iki taraf da sorumluluklarını yazılı olarak beyan eder. olur da bu sorumlulukları yerine getirmezlerse uygulanacak yaptırımlar yazılı olarak imzaya dökülür. bu noktadan sonra bir personel kadroya alınmıyorsa veya giremiyorsa, yeterli verimi göstermiyorsa, antrenör görevinden alınıyorsa ne yapılacağı da bu sözleşmede bulunur.
türkiye'de enteresan bir şekilde sözleşme şartları gereği alacağını garanti altına almış futbolcu veya hoca gömülürken, bu sözleşmeyi onlara öneren yöneticiler es geçilmektedir.
https://twitter.com/...s/945894337912688645
üstteki tweet'te sözleşmeyi imzalayan yönetici otopark ücretini de karşılamayı taahhüt ettiyse, futbolcu otopark ücretini fatura ibraz etmek suretiyle kulüpten isteyebilir, bu hakkıdır. faturası yoksa da kulüp bu parayı ödemeyebilir. eğer burada futbolcu boş yatarak milyon euroları gömüyorsa, sözleşmeyi yapan adamın sorumluluğu futbolcudan daha fazladır.
terim olayına gelirsek, kebapçı selahattin'le kavga ettiği için değil, performansı beğenilmediği, ayrıca siyaseten üstünün çizildiği ve bu yönde spor camiasında bulunan döt kılları tarafından algı oluşturulduğu için sözleşme feshedilmiştir. kimse kusura bakmasın, bu adam sözleşmesinde ne yazıyorsa talep edecektir. sözleşme hakkaniyetli mi, değil mi, bugünün konusu değil, imzalandığı tarihin konusudur. alan memnun, satan memnunken atılan imzalar memnuniyetsizlik durumunda rafa kalkmaz. kaldı ki sözlük yazarları olarak metrobüsle son duraktan erken indiğimizde istanbul kart iade bölümüne kart basan insanlarız. kim alacağını kim de bırakır bu devirde? sözleşmede sana bu kadar parayı, şu kadar yıl boyunca garanti vereceğim diyen pezevenk düşünsün bize ne...
