• 126
    kadromuzu bayern münih ayarında sandığı için taylan antalyalı'yı yetersiz gören taraftardır. her maçımızda 50'li dakikalarda oley çekmeye başlamayı isteyen taraftardır.

    kusursuz değiliz, eksiklerimiz var ve hep bir şekilde olacak. mesele "gerçekçilik" ise tüm koşullara bakarak değerlendirmek lazım. bir fikstüre bakalım, oynadıklarımıza, oynayacaklarımıza... bugün* çok iyi oynamadık diye hemen seviye tespitine başlamak, takımı gömmek gerçekçilik değildir. kurtulamadığımız bir kaç adam dışında aslan gibi mücadele eden bir ekibimiz var.
  • 127
    şımarık taraftarın içinde var mıyım bilmiyorum ama benim kızdığım tek bir konu var. neden fener maçlarını rezil bir şekilde oynuyoruz? neden methiyeler dizdiğimiz futbolcular bir anda anlamsız bir şekilde değişiyor bu maçlarda? bir değil iki değil hep aynı süper oynayan bir galatasaray fener maçında süt dökmüş kediye dönüyor ve bu benim sinirlerimi hoplatıyor.
    (bkz: 27 eylül 2020 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 128
    27 eylül 2020 galatasaray fenerbahçe maçı'nda kalecisi yere yatmamasına rağmen ezilmiş gibi bir oyun oynadığımızı sanan taraftarlardır. evet fener bizi iyi bozdu zaman zaman baskı yaptı ama ben fatih'in kurtarışını hatırlamıyorum ama altay'ın topu sektirerek yaptığı kurtarışları hatırlıyorum. seyirci olsaydı taraftarın desteğiyle kazanacağımız maçı kazanamadık diye karalar bağlamam. uçup kaçmayacağız ama 2020-2021 sezonununda güzel bir oyun planımız var. bu oyun planını çeşitlendirirsek ligi rahat forse ederiz. yıkıcı değil yapıcı eleştiri yapması gereken topluluk.
  • 129
    rakibi maçın adamı olarak kalecisini paylaşırken bizim kalecimiz yere yatmadan maçı tamamladı.*
    4 maç kazanıp bir maç berabere kalınca 4 maçı tesadüf görüp bir maçı gerçek oyunumuz olarak eleştiriler yapılması şımarıklıktan da öte. şu futbolun onda birini oynadığımız derbiler sonrası ne methiyeler düzüldü millete. siz istiyorsunuz ki bayern olalım. ama bayern'de yeri geliyor 4 yiyor.* o yüzden azıcık sakin.
  • 130
    öncelikle şunu belirteyim, birisine ya da bir zümreye şımarık demek haddime düşmeyen bir davranış. şımarık değil de karamsar diyelim.

    gün itibariyle bir derbi maçı oynandı ve acı-tatlı sona erdi. 30 yaşındayım; özellikle galatasaray-fenerbahçe maçlarında maç öncesi ağır favori olan tarafın(en azından kağıt üstünde) rahatça galip geldiği toplasan 4 maç sayarım.

    başka dinamikleri, başka faktörleri oluyor bu maçların her daim. fatih terim başlığında da belirttim, inanın bizimki şımarıklık değil karamsarlık. hemen enseleri karartıyoruz.

    ya arkadaş uefa’yı kazandığımız sene saçma sapan johnson frikiği de gördük, harika bir benfica maçından sonra 4 yediğimiz maçı da gördük(en ukte kalan buydu) pino tek forvet sol açık eyt ayhan çıkıp puan da aldık, 11 yerli ile çıkıp beraberlik alıp tur için avantajı da aldık, 30dkda 2-0 geriye düşüp son saniyede galibiyetin kaçtığını da yaşadık, 28 şut atıp kalemizde gördüğümüz 3 şutta 2 gol yiyerek yenildiğimizi de gördük; gördük de gördük. yani ne olursa olsun sonucu asla kestirilemiyor.

    gerets zamanı 2’de 0 çekerek şampiyon olmadık mı? önemli olan malatya’dan, konya’dan, antalya’dan, ankaragücü'den, antep’ten son saniye gol yememek, hatta mümkünse atmak:) bu maçın 39 tane telafisi var, hatayspor’u yenersek telafi ediyoruz kağıt üstünde:)

    enseyi karartmadan iskoçya’daki maça odaklanmak şart, gelecek transfer açısından+ekonomi açısından+puan açısından çok önemli. işte bu maçın telafisi yok.
  • 131
    böyle bir kitleye sahibiz maalesef. sezon başı şu fikstürde7 puan deselerdi birçoğumuz tamam derdik. keza fikstür puandan öte sana en yakın rakip görünen takım(!) 6-7 senedir kupası yok, avrupa desek zaten düşman başına. hala şu şöyle bu böyle demenin anlamı yok. hepsinden fersah fersah iyiyiz. adamlar kontra kovaaldı tüm maç. ötesi olamaz bunun. 2-3 takviye ile çok rahat şampiyon olacak bu takım.
  • 132
    bana göre yoktan anlamayan çocuk şımarıktır. ailesi yok dediğinde kendini yerlere atıp basbas ağlayan bu çocuğu başka türlü niteleyebilen varsa öğrenmek isterim açıkcası.

    malesef bu çocuğun galatasaray'daki iz düşümü de şımarık galatasaray taraftarıdır.

    mevcut koşullara bakalım.
    - herşeyden bağımsız kulüp finans olarak batık durumda. bein naklen yayın gelirlerini ödemiyor. zaten seneler içinde kuşa döndü bu gelirler.
    - tribün geliri yok. pandemi nedeni ile futbol piyasası da fena vuruldu.
    - bu ülkede gece hayatını bitirmek için yaklaşık 6-7 sene önce sponsorlukların muhasebesini değiştirdiler. haliyle tüm sponsorluk piyasası etkilendi. kulüpler doğru dürüst sponsor bulamıyorlar.
    - döviz kuru desen maşallah

    onun dışında finansal fair play anlaşmamız var. yani sattığımız kadar alabiliyoruz.
    bir de taraflı olduğu açık federasyonun sadece fenerbahçe'nin çiğnemesine izin vereceği bir takım sınırlamaları.

    ayrıca senelerdir kronikleşmiş kötü maaş yapılanmamız var. bu ne demek? elindeki malın satış kabiliyeti yok. yani hiç kimse senin çok yakan ama kalitesiz arabana talip olup para vermek istemiyor. çünkü çok sayıda muadili var ve hem daha ucuz hem de daha az yakıyor.
    sen de önceki yönetimin transfer ettiği feghouli, ben diyim bu yönetimin transfer ettiği babel... yani 10 milyon eu verildiğinde belhanda'yı sattırmayan fatih terim'in almasını bildiğimiz kadar satmasını da bilmeliyiz eleştirileri malesef yersiz. fatih terim de biliyor elimizdeki ürünlerin satış kabiliyeti hiç yok.

    neticede kulübün şartlarını düşündüğümüzde transfer için para ve imkan yok. haliyle transfer de yapılamıyor.

    özetle yok.
    imkan yok.
    kendimizi yere atıp tepinmek; yönetime, scout ekibine, fatih terim'e saydırmak anlamsız. bunların birbirine serzenişte bulunması da keza...

    konuyu fatih terim eleştirisine çevirmek istemiyorum. ama bazı şeyleri vurgulamam lazım. fatih terim basın toplantılarında sıklıkla transfer yapılamadığından bahsediyor. ama yönetimin gereken çabayı gösterdiğini de vurguluyor. evet açıklamalarında şikayet var. burada başarısızlığını örtme psikolojisi de mevcut. fakat şartlar bu kadar elverişsizken bile etobo, omar ve emre kılınç gibi doğrudan 3 tane ilk 11 oyuncusu alınabildi. fena performans sayılmaz bence... özetle fatih terim de neyin ne olduğunun son derece farkında.

    ancak hem fatih terim, hem yönetim, hem de taraftar açısından esasında tüm bu fatih terim - yönetim kutuplaşması hiç ama hiç faydalı değil. bu sorunu kaşıyıp durmak kulübe zarar veriyor.

    bir nevi iflas hali içerisindeyiz. buna mukabil bir çıkış planımız var. önümüzdeki sene itibarıyla sattığın kadar al yasağı kalkıyor. yani akıllı bir politika ile alırken kazanabiliriz. bu işlerin o kadar da zor olmadığını gördük. 3'e 5'e aldığın adamları 10'a 15'e satmak son derece kolay.

    elimizde de kim ne derse desin süperlig'i şampiyon bitirmeye yetecek bir kadro kalitesi mevcut.

    ama? evet bu çıkış planının kocaman bir aması var.

    bakın tüm açıklamalardan yönetim ve teknik heyetin doğru transfer modelinde uzlaştıkları görülüyor. transfer hedefleri de zaten bunu gösteriyor. ancak bu noktaya gelinene kadar büyük hatalar yapıldı. falcao'nun, babel'in transferi. belhanda'nın talibi çıkmışken satılmaması. diagne'nin alınması, üzerine geçen sezon diagne'nin değersizleştirilmesi.... liste uzar gider. bu hatalar doğru transfer modeli için tecrübe oldu. hem fatih terim'e, hem yönetime.

    mustafa cengiz ağır hasta... öncelikle allah şifa versin ve görevine devam edebilsin. gerçekten bu iflas halinden kurtulabilmek için belki 1 atımlık mermimiz var. yeni yönetim gelirse ne olacak? ben herşeyden önce fatih terim gibi zor bir adamla gelecek yeni yönetimin anlaşabileceğini düşünmüyorum. hele hele yönetim lisecilerden çıkarsa. şampiyonluk gelse bile terim'i yerler.

    onun dışında gelecek yeni yönetimin transfere bakışı beklentilerimizden çok farklı olabilir. yine adı olan ancak kariyeri bitmiş yıldızlara yönelebilirler. komisyon peşine düşebilirler... bunları çok gördük.

    20/21 sezonu çok kritik.
    kenetlenmek lazım diye düşünüyorum. herşeyden önce sportif başarı şart. seçimli genel kurulda bu yapıının devam edebilmesi için başarı gerekiyor. başarı olmadığı taktirde ne fatih terim kalır, ne mustafa cengiz. o halde herkesi eleştireceğiz ama yapıcı olmaya mecburuz. fatih terim'i taktiksel hatalarından ve bu hatalarında ısrarından, takıntılı kadro seçimlerinden dolayı eleştireceğiz. yönetimi federasyon karşısında bu takımı korumuyor diye eleştireceğiz. ama fatih terim'i korumak için yönetime, yönetimi korumak için terim'e saldırmayacaz. çünkü bu eleştiri yapıcı değil. birini korumak için diğerini eleştirmek aksine yıkıcı bir tarz. hataları düzeltmeyi değil, başkasının hatalarıyla bir diğerini korumayı amaç ediniyor. özetle karalama kampanyasına dönüşüyor. yapıcı ve birleştirici olmaya mecburuz. biz herkes gelecekte işini daha iyi yapsın diye eleştirmeliyiz. eleştirilerimizin tek amacı bu olmalı.

    tabi eğer şımarık galatasaray taraftar kümesinin içerisinde değilsek.
  • 140
    10 şubat 2021 galatasaray alanyaspor maçından sonra marcao’nun eşine hakaret edenlerin galatasaraylı olduğunu düşünmüyorum. bakın mecazen değil, gerçekten bunlar rakip takım taraftarı. karşımızdaki topluluk acizlik içinde, ancak bu şekilde bizi engelleyebileceklerini düşünüyolar. burada iş biraz da tercüman mert’e düşüyor. git kardeşim söyle futbolcuya bunların bizle alakası yok, hepsi troll diye. eminim ki mesaj atan profilleri 2 saniye incelesen anlarsın ne olduklarını. bizim bu saçmalık bi daha yaşanmasın diye doğrudan mert’e yoğun mesaj atmamız lazım.

    derbi sonrası kupada da galibiyet isteyen, ancak asla kendi futbolcusuna hakaret etmeyecek taraftardır.
  • 142
    böyle bir kitle var. belhandaya bayılmıyorum ama adam daha yeni geldiği halde sırf 10 numarayı giydiği için - sanki kendisi sneijderden alın bana verin demiş gibi - küfürler etmişlerdi ve belhanda instagram hesabını kapatmak zorunda kalmıştı. oyuncuları kulübe küstürür bu kitle. şampiyonlar ligi maçında oyuncu ıslıklayacak kadar düşüncesizdir kendileri.
  • 145
    daha 3 günlük burak elmas yönetimini çok sudan sebeplerle eleştiren topluluk. yok cumhurbaşkanına teşekkür etmiş, yok sosyal medyayı şöyle kullanıyormuş falan filan. maalesef bu öyle bir kitle ki hiçbir şeyi beğenmiyor. camiada ve taraftarda suyun öte yanı gibi kendini eleştirmeyip her şeyi dış güçlere bağlayan bir yapıda olmamak güzel. ama eleştirmek için eleştirmek de çok saçma.
App Store'dan indirin Google Play'den alın