marcelo salas ve
ivan zamorano'dan sonra şili deyince aklınıza kim geliyor? ben bu soruya cevap vermekte zorlanıyorum doğrusu. şili, bu ikiliyle son dünya kupasını fransa 98'de oynadı. zaten bu turnuva, katıldıkları son dünya kupasıydı. 2002 ve 2006'yı es geçen şili'yi güney afrika'da da izleyeceğiz.
eğer yanılmıyorsam bu takım dünya kupaları tarihinde galibiyet almadan gruptan çıkan tek takım olma özelliğine sahip. bu ilginç istatistikli takım
2010 dünya kupası güney amerika elemelerini brezilya'nın ardından ikinci sırada tamamladı. 2010'a arjantinli teknik direktör
marcelo bielsa yönetiminde gidecekler. bu defa salas ve zamorano yok. bu futbolcuların yerine kendilerine bir adet
mark gonzalez versek kurtarır mı acaba? avrupa'da oynayan çok kayda değer oyuncusu olmadığı için genelde kendi yöresindeki futbolculardan oluşuyor
şili milli futbol takımı. dünya kupası kadroları açıklandığında bu takımda ilk bakacağımız isimler
beşiktaş'ın kaliteli sol ayağı
rodrigo tello ve andy garcia-fahir atakoğlu karışımı üstün yetenek
claudio maldonado olacak. bu isimlerin kadroya alınıp alınmayacağını cidden merak ediyorum.
şili, her ne kadar kendi eleme grubunu gayet iyi bir dereceyle bitirse de güney afrika'da çok fazla ilerleyemeyecek bence. bunu bir şeye dayanarak söylemiyorum; sadece içime doğuyor. mesela beyler ben şili'yi çeyrek finalde hayal edemiyorum. bir tutam da ahmet çakar serpiştirdik entrye. şimdi fırına verebiliriz: turnuvaya güney amerikalı rengi katacaktır şili. uzun yıllar sonra bu takımı
dünya kupasında izlemek güzel olacak.