• 1
    hem sahada hem de saha dışında koca sezonun kaderinin belirlendiği, yaklaşık 2 aylık kritik dönem.

    saha içinde yapılan idmanlar ve hazırlık maçları hem oyuncuların uyum süreci hem de taktiksel olarak son derece önemli. kondisyon yükleme çalışmaları da 3 günde bir maç oynayacak takım için hayati değer taşıyor.

    saha dışında ise akılcı transferlerle gelecek sezonu yapılandırmak, bu dönemin sorunsuz geçmesini sağlamak işin aslı.

    saha içinde de, dışında da 2018/19 sezonu hazırlık dönemini iyi geçirmediğimiz rahatlıkla söylenebilir.

    eksiklerin temmuz ayının sonu itibariyle giderilmemiş olduğu, hatta arttığını herkes görüyor. stoper mevkisinde bir azalmışken, hali hazırda işleyen kanatlarımızda iki arttık. ayrılan yok, ayrılacak gibi gözüken yok, ffp var, kaynak yok.

    üç kulvarda mücadele edecek takımda yedek forvet yok, mevcut as forvetin durumu belirsiz. stoperde güvenebileceğin adam sayısı yalnızca iki. sol bek ve ofansif orta saha mevkileri alternatifsiz, orta saha iki oyuncu dışında kara delik gibi ve tolga'yı da kaybederek bir azaldık.

    ayrıca hazırlık maçlarının da isviçre, sakarya, tunus, yunanistan gibi alakasız lokasyonlarda ve yakın tarihlerde oynanması oyuncular için sorun teşkil ediyor diye düşünüyorum. sürekli yolculuk hali ve farklı iklimler dengelerini bozabilir, alınmaması gereken bir risk.

    sözün özü 7 gün sonra süper kupa maçına çıkıyoruz ve bugüne kadar geçen hazırlık dönemi pek iç açıcı geçmedi. yönetime, fatih hocaya güvenimiz sonsuz. doğru hamleler geç de olsa atılmalı.
  • 9
    artık belli ki transfer sezonları son yıllarda şuraya evrildi;
    kamp öncesi 1-2 isim transfer edilip, ama çoğu ihtiyacın kapma yetişemediği, mütemadiyen avrupa transfer sezonunun kapanması beklendiğinden (akşam pazarı) liglerin 4-5. haftası oynanırken ana transferler yapılacak.
    tabi sezon öncesi kampında da sezonda ilk 11'de oynaması çok zor olan oyuncular koşturuyor olacak.
    şimdi sahaya çıkan ilk 11'imize bakıyorum, hala transfer edilecek oyuncu pozisyonlarını düşünüyorum, bu durumda takımın yarısından fazlası takımla sezon öncesi o yükleme kampını yapamamış oluyor.
    ha, denebilir ki geldikleri kulüplerde yapmışlardır, kısmen kabul ederim ama kampın ana hedeflerinden biri olan takım kaynaşması, dayanışması, temel kurulması ...vs. faktörler ne olacak?
    dolayısıyla bizim sezon öncesi hazırlık kamplarımız genelde aytaç'ı kasımpaşa'ya, ömer'i x'e, oğulcan'ı y'ye....vs. hazırladığımız bir döneme dönüşmüş oluyor.
    edit: imla
  • 7
    yanlış anlaşılan olay.

    bir futbolcunun sezon başındaki fiziksel durumu; futbolcunun yaşı, doğuştan gelen fiziksel kapasitesi ve kendine bakmasıyla alakalıdır çoğunlukla. yani “iyi bir yaz dönemi geçirmek eşittir sezona zımba gibi girmek” anlamına gelmiyor her zaman. sezon başında bunu etkileyen faktör genelde takımın sezonu erken açıp açmaması, yani futbolcuların “maç temposu ve ritim kazanmasıyla” alakalıdır. bunun yanında teknik ekibin yükleme tercihleri de bunda etkilidir. dünyada birçok büyük takım şampiyonlar ligini hesaplayarak sezona hafif girer, sezon ortasından itibaren vitesi yükseltir çünkü sezon başından itibaren yüksek tempo demek, çeyrek final ve sonrasında kas sakatlıklarının, krampların artma ihtimali demektir.

    sacha boey’ın 22/23 sezonu hazırlık kampında takımla olmayıp sezona en fit giren oyunculardan biri olmasının nedeni gençliği ve doğuştan gelen atletizminden kaynaklıdır. bu adam geçen yıl da çok uzun süre sakat kalıp, doğru düzgün maça çıkmadığı halde payet’e kanat değiştirtmiş ve barcelona’nın sol kanadını kitlemiş bir adam. adamın en iyi olduğu konu atletizm zaten.

    boey iyi de takımın kalanı rezalet gibi bir durum da yok zaten. gayet normal durumdayız hatta fena da sayılmayız diyebilirim. bazı isimlerin tabii ki yaşına göre veya atletizmine göre daha yavaş tempo kazanacak olması gayet normal. yani bu “boey yaz kampı geçirmedi ama çok diri, demek ki takım yaz kampında yatmış.” düşüncesi safsatadan ibaret.
  • 8
    sezon sonu tatilinden bağımsız olarak değerlendirilmesi yanlış olan dönem. ancak bizim türk takımlarında genelde her sezon yeni bir hoca, yeni bir staff ve yeni bir düzen demek olduğu için her hazırlık dönemi farklı şekillerde cereyan eder. o bakımdan teoride olmasa da pratikte her sezon kampı farklı sonuçlar doğurabilmektedir.

    oysa ki "tatil" dönemi profesyonel sporcularda gezme tozma değil, bir dinlenme ve iyileşme dönemidir. bu dönemde de belli hedefler tutturulması, belli limitlerin içinde kalınması gerekir. kısa süreli bir "off" sürecinden sonra performans ve kondisyon kaybını minimumda tutmak için bir program dahilinde çalışılması gerekir ki sezon hazırlık kampına sadece sporcunun bireysel çalışmayla edinemeyeceği maç kondisyonuna yönelik yüklemeler kalsın...

    ancak sezon bitiminde belli bir kondisyonda ve %7-8 yağ oranıyla giden futbolcu 6-8 hafta gibi çok da uzun olmayan bir sürede %12-13 hatta %14 gibi yağ oranlarıyla geri gelirse, sezon öncesi kampını sadece yağ yakmaya çalışarak geçirmek zorunda kalır. oyuncu grubunun içinde bu durumda olanların sayısı arttıkça sezon öncesi yüklemesi de yarım yamalak bir şey olur.

    bunun dışarıya yansıması da antrenmanda sergio oliveira ile hamza akman son dakikalarına berabere girilmiş derbi maçı ciddiyetinde mücadele verirken iki adım ilerde göt göte verip dengede durmaya çalışan ömer bayram - aytaç kara ikilisi olur.

    atletik kapasite olarak imrendiğimiz avrupa takımlarında teknik ekipler, özellikle de bu işlerle uğraşanlar kolay kolay değişmediği için sezon öncesi hazırlık dönemi aslında bir önceki sezonun bitimi ile başlar. futbolcular ligin son maçından sonra dağılırken tatil döneminin programı, sezon öncesi hazırlık kampı tarihi ile birlikte gün gün hazır ve ellerinde olur. günü gelip de bir araya geldiklerinde programlarına sadece bireysel çalışmayla edinemeyecekleri maç kondisyonunu kazanmak için yapılacak toplu çalışmalar eklenir. bizimkiler gibi 1 aya yakın süre yükleme ihtiyacı duymaktansa birkaç hazırlık maçı için dolaşmak dışında ekstra bir çabaya ihtiyaçları olmaz.

    buna rağmen "bizimkiler" ekim ayı gibi az biraz kendini bulurken bunlar sezon başına 1 ya da 2 hafta kala zımba gibi olurlar. eleme turlarında bizimkilere denk gelirse eze eze yenip giderler. sonra da kendi aramızda sezon başı kampı gerekli mi değil mi diye tartışır dururuz, fikstür çıkınca takımın hangi hafta hazır olacağını falan hesaplamaya çalışırız...
  • 4
    sözlüğümüz tarafından her gün onlarca altyapı futbolcusunun kampa çağrılması gerektiği söylenen dönem. elimizde kazımcan ve abdülkerim ile beraber zaten 30 kişilik bir kadro var. kiradan dönenler ve altyapı oyuncuları ile birlikte 50 futbolcudan fazla oluyor. sizce bu sayı ile kampa gidilir mi ? kampların amacı hakeden gençleri takıma aşılamaktır. en fazla 6-7 oyuncu götürülür. komple bütün altyapı götürülmez. sözlükte dile gelen altyapı oyuncuları şu şekilde ;

    batuhan şen
    berk balaban
    jankat yılmaz
    mahmut keskin
    yiğit demir
    gökay güney
    kaan arslan
    emin bayram
    metehan baltacı
    mehmet aslanboğa
    süleyman luş
    abdussamed karnucu
    baran aksaka
    atalay babacan
    berk kızıldemir
    hamza akman
    efe akman
    emirhan kayar
    erkan süer
    beknaz almazbekov
    sarper çağlar
    eren aydın
    ali yavuz kol
    zeki mert saki
    atalay yıldırım

    benim fikrim ise geçen sezon iyi bir kira dönemi geçiren genç oyuncular kampa alınmalı. batuhan, emin, sarper ve eren’in olmaz lazım. süleyman ve kaan’a da son bir kez şans verilebilir. geçen sezon şampiyon olan u-19 takımından ise jankat, baran, hamza, emirhan ve beknaz kampta olmalıdır. diğer futbolcular ile yolları ayırmamız gerekiyor. her altyapı futbolcusu için de bu kadar beklentiye girmeyin derim.
  • 11
    2023-2024 sezonu öncesinde milli takımlarında bulunan 6 futbolcu dışında tam kadro başladığımız dönem.

    ben ilk kez 1 temmuz günü as oyuncuların hepsinin antrenmanda olduğu bir dönem görüyorum. üstelik sezonu 4 haziranda bitirdik ve yine milli takıma giden cicaldau, morutan, kazımcan, emin, yusuf ve metehan gibi futbolcularımız antrenmanlara başladı. bunların dışında milli takımlarda forma şansı bulan kerem, abdülkerim, barış, zaniolo, nelsson ve boey’da önümüzdeki günlerde takıma katılacak.

    bunları niye söylüyorum ? çünkü ben ilk kez sezon öncesi bu kadar ner bir kadro ile antrenmanlara başladığımızı görüyorum. 9-10 sene önce mayıs’ın ortasında biten lig sonrası selçuk ve burak tayfası temmuz’un ortalarında takıma katılıyordu. melo’yu ağustos’tan önce getiremiyorduk. sneijder ve muslera ilk kampa gelmiyordu. yani mayıs ortası biten lig sonrası haziran başında milli takıma giden futbolcular neredeyse 50 gün tatilden önce gelmiyordu. şimdi ise haziran başında ligi bitiren sonrasında milli takıma gidip tatile çıkan futbolcular 10-15 gün içinde geri dönüyor. muslera 12 sezondur burada ve ilk kez 1 temmuz günü florya’da antrenman yapıyordur.

    şu an için hazırlık sürecine bakarsak okan hoca 5 oyuncunun biletini kesmiş. alpaslan, luyindama, atalay, abdussamed ve ışık kaan. geri kalan oyuncularımız antrenmanlarda yer alıyor. as takımdan 19 kişi, altyapıdan 14 kişi olmak üzere toplam 33 kişi ile antrenman yapıyoruz. saydığım 6 futbolcu da önümüzdeki günlerde katılacak ve elenen futbolcular ile birlikte 8 temmuz günü kampa gideceğiz.

    an itibari ile antrenmana çıkan futbolcularımız;
    fernando muslera
    batuhan şen
    leo dubois
    kaan ayhan
    mathias ross
    emin bayram
    kazımcan karataş
    lucas torreira
    berkan kutlu
    taylan antalyalı
    sergio oliveira
    fredrik midtsjö
    alexandru cicaldau
    dries mertens
    olimpiu morutan
    yusuf demir
    yunus akgün
    emre kılınç
    oğulcan çağlayan

    önümüzdeki günlerde katılacak futbolcularımız;
    sacha boey
    victor nelsson
    abdülkerim bardakcı
    nicolo zaniolo
    kerem aktürkoğlu
    barış yılmaz

    altyapıdan katılan futbolcularımız;
    berk balaban
    jankat yılmaz
    atakan nuri ordu
    ali turap bülbül
    ali yeşilyurt
    metehan baltacı
    süleyman luş
    baran aksaka
    efe akman
    hamza akman
    emirhan kayar
    caner doğan
    eren aydın
    baran demiroğlu
  • 6
    gerçekten işe yaradığını düşünmüyorum. öylesine toplanıyoruz sanki. kampa katılmamış oyuncular, herhangi bir kulüpte kamp yemeden takıma gelen oyuncular daha iyiyse olcan adın'ın da dediği oturup düşünmek lazım. melo da böyleydi mesela. tatili sonuna kadar yapar, sonra gelir çatır çatır herkesten iyi oynardı. yahu şimdi emre kılınç falan 5 kere üst üste kamp yese ne fark eder? insan biraz güçleneyim der ya. ne bileyim. anlayamıyorum.
  • 10
    22-23 sezonunda ilk 8 hafta itibariyle leo dubois ve midtsjö dışında kas ve adele sakatlığı yaşanmaması, 4 maçı (antalya- ümraniye- antep- konya) 80.dakikadan sonra attigimiz goller ile kazanmamız ve hatta antep gibi fizikli takıma karşı bir devre 1 kişi eksik kora kor oynamamız... bütün bunlar sezon öncesi hazırlık döneminin çok verimli geçtiğini gösteriyor.
    son yıllardaki 'bu takım kasımdan sonra coşacak (cosamadik), bu takımı mart-nisanda görün (göremedik) safsatalarinin ne kadar içi boş olduğunu bu sene görmüş olduk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın