6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçı sonrasında yokluğu iyice derinden hissedilendir.
taş gibi bir galatasaray'ı canlı canlı izlemeyi, onları bağırımıza basıp, sesler kısılana kadar desteklemeyi, top rakipteyken delicesine ıslıklamayı, gollerde gol atanın ismini haykırmayı, kağıt kalınlığındaki sucuk ekmeğe 40 lira vermeyi, arena'yı görüp ona ulaşmak için adım adım itiş kakış içinde 30 dakika yürümeyi, tanımadığım insanlar ile sarmaş dolaş olmayı, 2 3 sıra önde saçma salak durmadan negatif konuşan adamla tartışmayı, imparator
fatih terim diye bağırmayı, ceza almayacak şekilde kısa süreler ile fener'e beşiktaş'a sövmeyi, şampiyonlar ligi müziğini, her maç sabahı sanki bayram sabahıymışcasına heyecanla uyanmayı, saatler öncesinden arkadaşlar ile buluşmayı, maç öncesi içmeyi, sarıyı, kırmızıyı, kısacası ben
galatasaray'ı özledim.
keşke yine olsa da ben sana koşsam.