301
dun gece bahsettigim oliveira'nin ozel durumunu simdi yazabilirim sanirim. 7 ağustos 2022 antalyaspor galatasaray maçı tek basina performans acisindan bir veri olamaz ancak oliveira'nin aliskanliklariyla ilgili cok sey soyledi bize. zaten bahsetmemiz gereken sey de bu, futbolcu akiskanliklari.
futbol ve futsal arasindaki en buyuk fark futbolun bir bosluk oyunu, futsalin ise top cambazligina dayali bir oyun olmasi. 60 metrelik sahalarda top oynuyor olsaydik sanirim oliveira icin berbat transfer deme sacmaligi biraz daha makul olabilirdi. oliveira bosluk oyununu sahada galatasaray adina en iyi anlayan kisi. ancak bu tek basina sonuclandirilabilecek bir oyun degil. dedim ya, konusmamiz gereken futbolcu aliskanliklari.
oliveira henuz 1 ay once falan takima katildi. takim arkadaslarinin ezberleri ve kendisinin aliskanliklari henuz ortusemez zaten. haliyle maclar oynadikca takim arkadaslarinin ezberlerini taniyacak. turkiyedeki antreman tekniklerini dusunursek bu ezber ve aliskanliklari antremanda ogrenebilir demek fazlasiyla iyimser olur. kerem'in kontra sirasinda kosu aliskanligi, yunusun top almak icin geriye mi ice mi yoksa cizgiye mi indigi, emre akbaba'nin topu geriye acilip ayagina mi yoksa defans arasindaki bosluga mi istedigi, berkant'in kontrada nerede olacagi... simdi dikkatinizi cekmek istedigim baska bir noktaya geliyoruz, bu macta, oliveira'nin birincil pas opsiyonu saydigim bu oyuncularin hepsi turk. bu neden onemli?
turk oyuncularrin ezberi ve altyapidan itibaren kafalarina sokulan akiskanliklar avrupalidan farkli. oliveira mac boyunca aldigi her topta bosluk ararken, birincil pas opsiyon butun turk oyuncular ayagina pas bekledi. neden ben oliveira'nin ozel bir durumu var dedim, simdi o noktaya geldik.
oliveira kafasini surekli kaldirip bos alan kovalarken, bizim oyuncularin ayagina top bekledigini ve yer degistirmedigini gorunce muhtesem bir sey yapmaya basladi; golge savunmasi yapan oyuncudan mumkun oldugunca uzaklasip, top atacagi takip arkadasinin top rahatca kontrol edebilecegi bir aciya sokabilecek sekilde saga sola, hatta bazen driblingle aci degistirmesi. oldugu yerden o pasi atabilecekken savunmanin hareket etmesini sagladi neredeyse her seferinde. iste bu cok ozel bir durum.
selcuk'la kiyaslamak dogru degil. cunku bu bahsettigim bosluk algisi selcuk'ta asla olmadi. herkesin bahsettigi patrick'e dribling sonrasi attigi pas ise oliveira ve modern futbol icin dogru bir opsiyon degildi. normalde o pasin yine benzer zamanlamayla ve benzer aciyla patrick'e gelmesi gerekirdi ancak bu dribling sonrasi degil, third man kuraliyla, 3.bir kisi sokulup pasla yapilmaliydi. maalesef ozellikle emre akbaba ayagina fazla top bekledigi icin, yunus da keza topsuz ice katetmedigi icin, oliveira resmen patrick'i kosturdu, sonra calim da atmadan rakibin dikkatini cekecek sekilde merkeze kosu yapti, sonra patrick'i bombos pozisyona soktu. tekrar yazayim, patrick'i kosturan da oliveira'ydi.
nuri sahin'nin bir yerde etkili pasla ilgili konusmasini duymutum. kelimesi kelimesine hatirlamiyorum ama pas deger katmali diyordu ozunde. yani rakipten bir kisiyi geride birakabilmeli ve amaci olmali vs gibi bir sey. iste oliveira mac boyuca, en olmayan orta saha pozisyonunda bile bunu aradi.
yine de okan buruk'un birincil planinda oliveira degil fredrik var gibi geldi bana. oynatmaya calistigi oyun pas/bosluktan daha agresif, gecis oyununa daha bagli gibi gounuyor.
aklima gelen bir pozisyon daha. ikinci yari sol kanatta patrick ve kerem veya emre kerem ikilisinin yakinindaydi. kamera sacma bir aciyla oliveira'yi cekiyordu, sahayi genis goremiyorduk. oliveira topu almadan daha topu kendisine atan ilerideki oyucuya degil, kendisine daha yakin duran oyuncuya kosu yolu gosterip eliyle resmen kossana dedi. sonra ilginc bir aciyla defans arkasina top kaldirdi. defans arkasina kosan kisi oliveira'yi ve meziyetlerini biliyor olsa, ya da kosusuna erken baslasa atilan pas icin su an ne muhtesem pasti diye konusuyor olurduk. cunku top defansi harika gecti ancak bizim oyuncu bir iki adim geride kaldi.
isin ozu, oliveira gerekirse pirlo gibi, regista olarak kullanilabilir, onune iki orta saha konulup net bir 4-3-3 oynanabilir. ya da fredrik orta 4'lunun sagi yapilip, asimetrik ve 4-4-2 denenebilir bazi maclarda. ki bence galatasaray'in ofansif anlamda en etkili olacagi oyun bu asimetrik 4'lu orta saha ile gelecektir. ilerideki ikilinin haris+mertens/gomis/kerem olmasina bagli olarak farkli hucum silahlarini da farkli kombinasyonlarla kullanma sansi da dogurur.
dun gece yazdigima geri doneyim. oliveira icin ezbere elestiri getiren, ona kotu, temposuz diyen adamla futbol konusmayin, arkadas olmayin, mumkunse yokmus gibi davranin. kendi kosmayi sevmiyor gibi gorunebilir ancak galatasaray'da topu daha iyi kosturacak tek bir kisi yok. en son edindigimiz isvicreli bilim adamlarinin deneyleri sonuclarina gore de, toptan daha hizli bir insan evladi da yok. futsal kafasiyla futbol izleyenlerden uzak durunuz.
futbol ve futsal arasindaki en buyuk fark futbolun bir bosluk oyunu, futsalin ise top cambazligina dayali bir oyun olmasi. 60 metrelik sahalarda top oynuyor olsaydik sanirim oliveira icin berbat transfer deme sacmaligi biraz daha makul olabilirdi. oliveira bosluk oyununu sahada galatasaray adina en iyi anlayan kisi. ancak bu tek basina sonuclandirilabilecek bir oyun degil. dedim ya, konusmamiz gereken futbolcu aliskanliklari.
oliveira henuz 1 ay once falan takima katildi. takim arkadaslarinin ezberleri ve kendisinin aliskanliklari henuz ortusemez zaten. haliyle maclar oynadikca takim arkadaslarinin ezberlerini taniyacak. turkiyedeki antreman tekniklerini dusunursek bu ezber ve aliskanliklari antremanda ogrenebilir demek fazlasiyla iyimser olur. kerem'in kontra sirasinda kosu aliskanligi, yunusun top almak icin geriye mi ice mi yoksa cizgiye mi indigi, emre akbaba'nin topu geriye acilip ayagina mi yoksa defans arasindaki bosluga mi istedigi, berkant'in kontrada nerede olacagi... simdi dikkatinizi cekmek istedigim baska bir noktaya geliyoruz, bu macta, oliveira'nin birincil pas opsiyonu saydigim bu oyuncularin hepsi turk. bu neden onemli?
turk oyuncularrin ezberi ve altyapidan itibaren kafalarina sokulan akiskanliklar avrupalidan farkli. oliveira mac boyunca aldigi her topta bosluk ararken, birincil pas opsiyon butun turk oyuncular ayagina pas bekledi. neden ben oliveira'nin ozel bir durumu var dedim, simdi o noktaya geldik.
oliveira kafasini surekli kaldirip bos alan kovalarken, bizim oyuncularin ayagina top bekledigini ve yer degistirmedigini gorunce muhtesem bir sey yapmaya basladi; golge savunmasi yapan oyuncudan mumkun oldugunca uzaklasip, top atacagi takip arkadasinin top rahatca kontrol edebilecegi bir aciya sokabilecek sekilde saga sola, hatta bazen driblingle aci degistirmesi. oldugu yerden o pasi atabilecekken savunmanin hareket etmesini sagladi neredeyse her seferinde. iste bu cok ozel bir durum.
selcuk'la kiyaslamak dogru degil. cunku bu bahsettigim bosluk algisi selcuk'ta asla olmadi. herkesin bahsettigi patrick'e dribling sonrasi attigi pas ise oliveira ve modern futbol icin dogru bir opsiyon degildi. normalde o pasin yine benzer zamanlamayla ve benzer aciyla patrick'e gelmesi gerekirdi ancak bu dribling sonrasi degil, third man kuraliyla, 3.bir kisi sokulup pasla yapilmaliydi. maalesef ozellikle emre akbaba ayagina fazla top bekledigi icin, yunus da keza topsuz ice katetmedigi icin, oliveira resmen patrick'i kosturdu, sonra calim da atmadan rakibin dikkatini cekecek sekilde merkeze kosu yapti, sonra patrick'i bombos pozisyona soktu. tekrar yazayim, patrick'i kosturan da oliveira'ydi.
nuri sahin'nin bir yerde etkili pasla ilgili konusmasini duymutum. kelimesi kelimesine hatirlamiyorum ama pas deger katmali diyordu ozunde. yani rakipten bir kisiyi geride birakabilmeli ve amaci olmali vs gibi bir sey. iste oliveira mac boyuca, en olmayan orta saha pozisyonunda bile bunu aradi.
yine de okan buruk'un birincil planinda oliveira degil fredrik var gibi geldi bana. oynatmaya calistigi oyun pas/bosluktan daha agresif, gecis oyununa daha bagli gibi gounuyor.
aklima gelen bir pozisyon daha. ikinci yari sol kanatta patrick ve kerem veya emre kerem ikilisinin yakinindaydi. kamera sacma bir aciyla oliveira'yi cekiyordu, sahayi genis goremiyorduk. oliveira topu almadan daha topu kendisine atan ilerideki oyucuya degil, kendisine daha yakin duran oyuncuya kosu yolu gosterip eliyle resmen kossana dedi. sonra ilginc bir aciyla defans arkasina top kaldirdi. defans arkasina kosan kisi oliveira'yi ve meziyetlerini biliyor olsa, ya da kosusuna erken baslasa atilan pas icin su an ne muhtesem pasti diye konusuyor olurduk. cunku top defansi harika gecti ancak bizim oyuncu bir iki adim geride kaldi.
isin ozu, oliveira gerekirse pirlo gibi, regista olarak kullanilabilir, onune iki orta saha konulup net bir 4-3-3 oynanabilir. ya da fredrik orta 4'lunun sagi yapilip, asimetrik ve 4-4-2 denenebilir bazi maclarda. ki bence galatasaray'in ofansif anlamda en etkili olacagi oyun bu asimetrik 4'lu orta saha ile gelecektir. ilerideki ikilinin haris+mertens/gomis/kerem olmasina bagli olarak farkli hucum silahlarini da farkli kombinasyonlarla kullanma sansi da dogurur.
dun gece yazdigima geri doneyim. oliveira icin ezbere elestiri getiren, ona kotu, temposuz diyen adamla futbol konusmayin, arkadas olmayin, mumkunse yokmus gibi davranin. kendi kosmayi sevmiyor gibi gorunebilir ancak galatasaray'da topu daha iyi kosturacak tek bir kisi yok. en son edindigimiz isvicreli bilim adamlarinin deneyleri sonuclarina gore de, toptan daha hizli bir insan evladi da yok. futsal kafasiyla futbol izleyenlerden uzak durunuz.