• 305
    sağdan soldan apardığı tweet, entry, haberleri kendi işi gibi satmayı iyi bilen biri, o kadar. falcao konusunda da algı kasıyor. nasıl ki 10 milyon euroluk diagne bugün sözlükte bile 13-15 bandında yazılıp çiziliyorsa falcao için de aynı algı adam daha gelmeden kasılıyor.
    daha önce tutturdular, şimdi yine kasıyorlar.

    bu arada kendisini ali ece’nin birkaç sefer yayında yamultmuşluğu var. hamasi konuşur, atar tutar anca. bir zamanlar burada ve ekşide de galatasaraylı yazarların sevdiğini görünce şaşırmıştım.
    tahminim arkadaşlar kendisinin 3 temmuz sürecinde fenerin şike yaptığı yönünde konuşmalarına aldanmış olabilir. zaten tam da bu yüzden fenerliler de sevmez kendisini.
  • 306
    --- alıntı ---

    serdar ali çelikler: ''radamel falcao yıllık 7 m€ maaş alacak. uçak biletleri + ev kirası + otomobilleri gibi ekstraları ile birlikte 3 yıllık çıplak maliyeti 22 m€. menajeri jorge mendes 3 m€ alacak. özgün koyutürk'ün alacağı ücreti bilmiyorum." (habertürk)

    --- alıntı ---
    başından sonuna kadar sallamasyon bir yazı yazmıştır.
    bahsettiği rakamların falcao transferi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur.
    ilk önce çok para istiyor dediler, öyle olmadığı anlaşılınca bu sefer bonservisi yüksek dediler.
    oyuncu ortaya karakter koyunca şimdi de bu tarz şeyler yazıyorlar.
    falcao gelecek diye çok endişeliler...
    tipik fb'li kompleksi işte:)
  • 307
    https://www.youtube.com/watch?v=p0JbduWN3TM

    serdar ali çelikler'in, galatasaray ile ilgili söylediği herhangi bir şeyi haber olarak yazmayın lütfen. her sizi inandışırında açın şu videoyu izleyin.

    ekşi sözlükten bir iletiyi, noktası virgülüne kadar kendi bilgisiymiş gibi satmak, bu ortaya çıktıktan sonra bu işe devam etmek ve bu işe devam ettirilmek türk medyasının içinde bulunduğu çukurun özeti.
  • 308
    https://twitter.com/...214928300630016?s=21

    iğrenç bir insan. tweetlerin devamı var okuyun lütfen. mabadından hikaye sıkıp her olaya tanık olmuş gibi anlatıyor bi de.

    gazeteci(!) olsam, ekşi sözlük’ten haber aldığım ortaya çıksa, yetmiyormuş gibi o haberler de başka birinin mabadından çıkmış olsa, bırakın gazetecilik yapmayı sokağa bile çıkamazdım.

    bu arkadaşı da kamerası olan konuşturuyor bir yerlerde.
  • 311
    burada yazılanları okuyunca sözlük ahalisinin hayatında hiç hata yapmadığını düşünmeye başladım, keza abdürrahim albayrak'a da sallayan aynı tip insanlar.

    her şeyden önce bu drexler olayı rezalet midir, rezalettir, net. ama bu adamı tanımlarken dediği her şeyi de drexler, drexler diyip dalga geçmek bana çok saçma geliyor. her insan hata yapabilir, önemli olan hatalardan ders almaktır. ha bu yalan habere çok takılıyorsanız o zaman aspor ve trtspor'u hiç izlememeniz lazım.

    ayrıca bu adam televizyonlarda 2016'daki milli takım kampında neler döndüğünü tek tek anlatmış tek kişidir. https://www.youtube.com/watch?v=b5FuLuSq46I

    benim kendi görüşüme göre türk spor medyasında kendisini dinlerken irrite olmadığım 3 insan var. biri serdar ali, diğerleri de mehmet demirkol ve önder özen (ali ece de iyidir ama çok boş yapıyor, konudan sapıyor). ha siz kendinizi holigan olarak görüyorsanız gökmen özdanak, evren turhan, erhan telli veya süleyman rodop gibi isimleri takip edebilirsiniz. bu isimler değersiz demiyorum yanlış anlaşılmasın ama gerek diksiyon gerek konuşma tarzıyla insanı yoruyor veya rahatsız ediyor.

    sonuç olarak serdar ali hata yapmış mıdır, evet ama tek bir hatayla da adamı öldürmeye gerek yok. duyan da buradakilerin mükemmel ve hata yapmaz insan olduklarını sanır. adamın fenerbahçeli olduğunu göz önünde bulundurursak beni hiç ama hiç rahatsız etmiyor dedikleri.
  • 312
    kendisini sevmiyorum ve ahlaksız buluyorum. drexler olayı hatadir ama hata olmasının yanında büyük ahlaksızlıktir. bundan sonra ekranlarda özür dilememistir, utanmadan sıkılmadan yine program yapmaya devam etmistir ve yine o kibirli halleriyle ahlakcilik oynamıştır.

    he kendisini sevmiyorum diye gidip trt spor ya da a spor izlemiyorum. saçma sapan argüman üretmeye gerek yok. arada giderim sinan yılmaz ile orhan ulucanin programını izlerim arada da gider sözlükteki kaliteli yazarların analizlerini okurum oldu mu?
  • 315
    burada pek sevilmiyor ancak ben kendisini izlemekten büyük zevk alıyorum.

    serdar ali çelikler, mehmet ayan, erbatur ergenekon üçlüsünün çektiği kırmızı çizgi özellikle büyük zevkle takip ettiğim bir programdı.

    çelikler gazetecilik kökenli olsa da* işin şov kısmını çok iyi yapmakta. görmüş geçirmişliği de olan birisi, öyle rok gibi çakar gibi hayattan bihaber bir görüntü çizmiyor, özellikle mehmet ayan ile birlikte goygoy yaptıkları esnadaki muhabbetin kalitesi türk televizyonlarındaki standardın çok üstüne çıkıyor.

    ha, verdiği bilgiler genellikle yanlış çıkıyor ama özellikle o ekşi sözlük muhabbetinde kendisinin direkt olarak ekşiden almadığını, güvendiği bir aracının ekşiden okuduğunu ona sattığını düşünüyorum çünkü bu adam mehmet demirkol ile birlikte türk spor medyasındaki en zeki adam, onun programını izleyen gençliğin ekşi sözlüğü takip ettiğini bilebilecek kadar aklı var.
  • 316
    --- alıntı ---

    serdar ali çelikler: "diagne için galatasaray'a gelen bir ilgi mektubu dahi yok... her gün bir yere gidiyor. 'al' ile başlayan bütün takımları yazıyorlar. yok öyle bir şey." (vole tv)
    --- alıntı ---

    geçen başlığına yazmıştım ama tekrar hatırlatma yapayım.
    bu adamın transfer haberlerine itibar etmeyin.

    (bkz: 2019-2020 sezonu yaz transfer dönemi)
  • 322
    dünya futbolundan anlamayan insan. bu hafta youtube'daki vole programında thomas tuchel hoca değil dortmundu batırdı! dedi, tuchel'in psg'si dün madridi perişan etdi. dortmundu batırdığı dediği tuchel dortmunda 2016-17 şl sezonunda çeyrek final oynatmıştı ve almanya kupasını kazanmıştı. baba hoca dediği favre ise geçen sezon şl-de çeyrek final görmeden son 16-da tottenham'a elendi. 2013-2016 arası 3 sene guardiola hoca değil diyordu adam geldi serdarın inadına tüm premier league rekorlarını kırdı. daha da uzatılabilir. dünya futboluna dair doğru çıktığı hiç bir yorumu yok bu gazetecinin.
  • 323
    son köşe yazısında böyle bir saçmalık kaleme almış çok ciddi galatasaray kompleksi olan fb-li fanatik. tık kazanmasın diye link vermiyorum.

    --- alıntı ---
    g.saraylı medya, g.saray'a zarar veriyor
    gençler pek bilmez, benim kuşağım iyi hatırlar. "yenildik ama ezilmedik"; "şerefli mağlubiyet" manşetleri ile büyüdük biz.

    maalesef futbolumuz yıllar sonra bu seviyeye geldi.

    avrupa futbolu ile açılan makas giderek büyüyor çünkü taktik eksikliği, ve çizilmiş planlardan ziyade improvize hücum mantalitesi ile bir yere varılamıyor.

    bugünün türkiyesi'nde 2 gerçek var:

    1- spor medyası galatasaraylı..

    2- galatasaraylı medya asla kat'a eleştiremiyor, sorgulayamıyor, daha iyisini hayal ettiremiyor. 'vasat'a tamah ettirmek istiyor.

    spor medyasının tam anlamıyla galatasaray meftunu olmasının da 2 sebebi var. birincisi kuşak değişti. şimdinin 25-35 yaş kuşağı ağırlıklı galatasaraylı ve onlar sektörde çoğunlukta.

    ikincisi, bilhassa bir medya grubunun tartışma götürmez bir biçimde ali koç düşmanı olması. ali koç'a siyasal-ekonomik ve / veya sosyal hayat anlamında düşman olan bu zihniyetin mecraları ve etkisi altındaki diğer medya grubu; bugün koç ve dolayısıyla f.bahçe düşmanlığı konusunda g.saray ve özellikle fatih terim'i koçbaşı olarak kullanıyor. yani özünde terim'i çok sevdiklerinden ya da galatasaray tutkularından değil bu tavır.

    devletin resmi spor kanalı da maalesef birkaç kişinin, yorumcusunun olumsuz etkisi altında. bu kişiler hiçbir görev ve yetkileri olmamasına karşın gayrı resmi ve kısmen de facto olarak kanalı etkiliyor ve açıkça bir galatasaray ağırlığı oluşturuyor.

    en son paris saint germain maçından sonraki tv alt yazıları; gazete manşetleri maalesef 30 yıl öncesinin 'şerefli mağlubiyetler' dönemini hatırlatıyordu.

    oysa gerçek çok başka.

    g.saray rakip ceza alanında kaleye şut çekebilme istatistiğinde sıfırları oynuyor. 2. hafta özetlerini izleyiniz. leipzig'ten slavia prag'a kadar mağlup olan tüm takımların bir sürü pozisyona girdiklerini, güçlü rakiplerine kaybetmiş olmalarına karşın kendi güçleri ölçülerinde pozisyon üretebildiklerini göreceksiniz. mağlubiyeti psg'nin 1 milyar euro'luk değerine bağlıyorsak eğer, 37 milyon euro değerli salzburg'un liverpool deplasmanında maçı 3-0'dan 3-3'e getirişini, ilk maçında genk'e 5 atmasını nasıl değerlendireceğiz? ya da olympiakos'un mücadelesini, kızılyıldız'ın 3 gol bulabilmesini neyle açıklayacağız. brugge'un madrid deplasmanında galibiyeti biraz da hakem yardımı ile kaçırışını, evinde ajax'a 3-0 yenilen valencia'nın o maçı en az 3-3 bitirebilecek pozisyonlar bulduğunu, penaltı kaçırdıklarını yok mu sayacağız? grubun her iki maçında da g.saray adına en iyi ismin muslera olduğu gerçeğini söylemezsek, ceza alanına top getirilemediğini, şampiyonlar ligi'nin en az pozisyon üretebilen ekibinin g.saray olduğunu anlatmazsak doğru mu yapmış oluruz?

    isteyenler "psg'yi ezdik" safsatasına inanabilir. terim, takım otobüsünü kalenin önüne çekti, buna karşın ultraslan zihniyeti ile hazırlanan bein sports özetinde bile psg'nin 5 gol kaçırdığını görmemek için ya kör olmak gerekir ya da terim'den korkan g.saray medyası mensubu.. oyun iyi değil. f.bahçe maçında da iyi değildi, şampiyonlar ligi 2 maçında da.. brugge deplasmanından 1 puan iyi sonuç olarak görülebilir. psg'ye 1 -0 yenilmek de sorun değildir. önemli olan oyundur ve oyunun bir ümit vermediği aşikardır. bu satırlarım yazarı geçen yıl porto deplasmanında 1-0 kaybeden takımı övmüştü. çünkü mesele skor değil, mesele nasıl oynadığınız. geçen sene sinan gümüş ile casillas'a 3 kez takılan, onyekuru ile yüzde yüz golleri kaçıran o g.saray da 1-0 yenilmişti, bu sene hiç pozisyon üretemeyen g.saray da 1-0 yenildi. o g.saray'ın oyunu övgüye layıktı, bugününki yerilmeli. ancak g.saraylı medya tersini yapıyor. işte bu "aman fatih hoca kızmasın" tavrı da en çok g.saray'a zarar veriyor.

    kenar yönetimin en az kusuru olan malatya maçında kaybedilen 2 puanın ceremesini yardımcı hoca levent şahin'e yıkmaya çalışan absürt zihniyet, 3 önemli maçta da pozisyon üretilememesini sorgulayamıyor. gerçekten acınası bir durum..

    bir tek ve sadece hıncal uluç oyunun dramatikliğini görüyor ve yazıyor o yüzden de bu yaşında hala okunuyor. samimi ve aklı başında galatasaraylılar durumun farkında. onlar da biliyorlar ki bu medya gruplarının kendine hayrı yok, kimi destekledilerse kaybetti. popüler deyimle kazandıkları savaş yok. g.saray'a ne faydaları olacak.

    --- alıntı ---
  • 324
    yazdıklarından oyun kalitesi anlamında neredeyse hepsine katıldığım ancak medya bölümüne katılmadığım yorumcu. evet takımımız son iki senedir bizi mutlu edecek seviyede oyun oynamıyor bunu görmek ve söylemek de yanlış değil, hocamız zamana ihtiyacımız olduğunu söylüyor ancak zamandan farklı şeylere de ihtiyacımız var sanırım. geçen seneyi 69 puanla bitirdik ve şampiyonlar liginde sadece 4 puan aldık. bu ülkede bile 69 puanla şampiyon olunmaz. öncelikle hocanın kenarda olması bizim için çok önemli o yüzden bir daha ceza almamak için konuşma işini başka kişilere bırakırsa daha mantıklı olacak. mesela yusuf günay abdrurrahim albayrak şükrü hanedar vs.. bu kişiler konuşsa da ceza alsa da takıma etkisi ne kadar olur ki. bu düzeni kuramadı hoca iki senedir, geçen sen 13 maç, bu sene 4 maç ceza almak mantıklı değil artık. biz zaten olanı biteni taraftar olarak görüyoruz ve elimizden geldiğince de protestomuzu, desteğimizi yapıyoruz. hiç bir maçta yalnız bırakmıyoruz ve karşımızda hangi kurum olursa olsun boykot edebiliyoruz. bunu bizlere bıraksınlar ve sadece oyuna konsantre olsunlar. bu sene ilk 11 yaş ortalaması yükseldi ve 5 sezondur görmeye alıştığımız hızlı kanat oyuncuları yok (bruma,rodriguez,onyekuru) daha farklı bir oyun anlayışına evrildiyse 9 resmi maç oynandı ve pozisyon sayısı,gol sayısı ortada. artık bunun çözümünü bulmak da takımı birbirine uyum içine sokmakta bizim işimiz değil,o yüzden fatih hoca her dedikoduyu her lafı dinlemeyi bırakıp acilen takımın rayına oturmasının yolunu bulmalı yoksa bu gidiş bana göre güzel bir gidiş değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın