ben artık bu adamın yok fikstür şöyle yok hakemler böyle yok salı-cuma ağlamalarından gerçekten çok sıkıldım. taraftarı ayrı, oyuncusu ayrı bir de teknik direktörü ayrı çıktı başımıza.
arkadaş hem cl hem lig hem de tr kupasını istiyorum diyorsan, hiçbir şeye ağlamayacaksın. oyuncunu da buna göre hazırlayacaksın. hoş sen daha kendini buna hazırlayamamışsın, oyuncunu nasıl hazırlarsın orası meçhul.
çok zorlanıyorsan ara fatih hocayı sor. siz 2000'de nasıl başa çıktınız bu durumla diye. öyle kolay değildir, her kulvara göz dikip de hakkını vermek. hem lig kupası hem uefa kupası hem o zamanki adı ile cumhurbaşkanlığı kupasını aldık. ama size sorsak türkiye'nin tarihini beşiktaş yazıyor di mi? belli her maç sonrası ağlaya ağlaya yeter dedirttin herkese.biz büyük takımız demekle ya da yıldız transfer yapmakla olmuyor bu işler. hem kendini hem oyuncunu mental olarak hazırlayacaksın.
ayrıca hepimizin çok efendi, sakin bildiği şenol güneş beşiktaş'a geldiğinden beri bi değişti. artık şampiyonluktu, güçtü derken kendini mi kaybetti yoksa gerçek yüzü mü çıktı ortaya ben anlamadım. gençlerbirliği maçındaki (bkz:
30 ocak 2018 beşiktaş gençlerbirliği maçı)10 çift krampon muhabbeti kadar çirkin bir muhabbet daha olamaz. gençlerbirliği kulübünün yaptığı açıklamayı da hak etmiştir.
* kısacası fatih hoca da bilirdi, hem 2000'de hem de 12-13 döneminde ağlamayı ama profesyonellik ve istek daha ağır bastı. şenol hoca; mekanın da asıl sahibi, ligin de asıl sahibi geri döndü. bence ağlamayı bırakıp önündeki maçlara odaklan malum "zor" günler bekliyor seni ve takımını.
ağlayacaksan oynamayalım.