resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 9126
    bazen insanlara şaşırırsınız. "nasıl, böyle düşünür?" dersiniz. karşınızdaki ile aynı şeyi görüyor, kokluyor, hissediyor ve izliyorsunuzdur ancak bu kadar zıt şeyler nasıl aklınıza geliyor, bir türlü anlayamıyorsunuz. bu entry'nin sonunda muhtemelen bu söylediklerim aklınıza gelecektir.

    arkadaş bana göre selçuk inan 27 ağustos 2016 tarihindeki akhisar deplasmanında özellikle eren çıkıp santraforsuz oynamaya başladığımız ana kadar iyi değil, gayet iyi ve yüksek performans ile oynadı. eren çıktıktan sonraki oyun ise benim nazarımda gayet değişen plana uygun tipolojiye sahip olmayışı ve kötü oyun ile açıklanabilir.

    işin ilginç yanı ben bu düşüncelerimi ilk yarının sonunda yazmıştım. ve tepki almıştım, ancak anlayamıyordum. girizgahda ki söylediklerimi aynen hissediyor ve yaşıyordum. eren çıktıktan sonra sinan'ın gireceğini ve bu sebepten orta sahanın düşeceğini dolayısıyla selçuk'un veriminin düşeceğini öngörmüştüm. yanışdım! daha farklı ve belki de (bence öyle) daha yanlış bir karar ile tahmin ettiğimden çok daha kötü bir oyuna oyunun evrilmesiyle orta saha çöktü. en azından bir taraftan tutturmak hoşuma gitti, gitmedi dersem yalan olur.

    her neyse ilginçliğe dönersek, orada benim tam tersimi düşünüyorsanız futbola bakış açımız ve görüşümüz uyuşamaz, yani tartışmamızın bir zemini olamayacağından manası kalmaz demiştim. televizyonda ki hemen hemen bütün yorumcuları zaten eliyorum. hemen hemen hiç birinin futbol görüşünü beğenmiyor, feyz almıyor ve ses olması dışında takip etmiyorum. ancak sözlükte dahi bir tane düşündüğüme yakın bir analiz görmeyince kendimi sorguladım. maç ile alakalı her türlü aklıma gelen bilgiye bakmaya çalıştım. maçı gözümün önünde tekrar canlandırdım. ama yok, hala aynı kafamdakiler. kafamın içindeki gerçek benliğime sahip ses, izlediğim her türlü net kaynaklı veya değil kaynağa dayanarak gerçekten de bu ülkede spor ve futbolun bilinmediğini haykırıyor. hayır narrkisos değilim. bunu nereden biliyorum? aklıma gelen bu cümlenin dünyada ki en manasız ve mantıksız cümle olduğunu algılama, bu sporu sadece benim gibi izleyen birinden kat ve kat fazla bilen insanların olduğunu hatta bunların önemli bir kısmının sadece benim gibi izleyici olduğunu bilmek gerek. aptallığın lüzumu yok.

    işte bu boşluk hissi çok tuhafmış.
  • 9129
    bu arkadaşa sevimli hayalet diyenler var görüyorum, yapmayın etmeyin arkadaşlar, küçüklüğüme dair hoş bir anı casper, şu adamla eşleştirmeyin, bundan olsa olsa casper'ın abileri olur, hatta o da olmaz onlar agresifti en azından. 5 milyon €'luk teklif geldiyse ve satmadılarsa sözlükçe bu adamlara beddua etmemiz lazım. 5 milyon € lan, hem de xelçuk'a. bu adamlar benden bu alışveriş için akıl sağlığı yerindedir diyerek rapor isteseler vermem. bu resmen evdeki eski her tarafı dökülmüş, üzerine oturunca telleri batan mobilyayı aldığından daha fazlaya satmak gibi bir fırsat, ama yeni mobilya alacak zaman yok diye vermemişler, ver ulan ver, yer minderinde de otururuz biz.
  • 9130
    devre arasında çin'e veya herhangi bir yere satılmasını hoş karşılayacağım sıradan çinko karbon piller gibi olan futbolcu. iyi bir bonservis koparılması lazım, istatistikleri gayet iyi bu arkadaşın, çinliler penaltıdan attığını farketmez zaten.

    ulan selçuk bir ara dileniyorduk sana buralarda, nasıl geldin be bu noktaya? abim gibi seviyordum, öyle rezil ve mücadeleden uzak oynuyorsun ki nefret etme noktasına geldim. umarım sihirli bir değnek değer devre arasına kadar eski günlerine dönersin, yoksa cidden gitmen gerekiyor artık.
  • 9131
    artik nefret objesi haline getirilmesinden gina geldi. bu adam galatasaray kaptani. kotu oynuyor eyvallah da, o noktada o oynamadiginda daha iyi oynadigimiz bir mac da izletemedi bugune kadar takimimiz bize. kotu oynuyorsa teknik direktor bostan korkulugu degil, kendisine alternatifli bir kadro verildi selçuk'u ceker kenara oturtur.

    iddia ediyorum selçuk bugun ayrilsin takimdan, tolga cigerci'yi yer bizim taraftar 5 ayda. cunku bir nefret objesi olmadan mac izleyemez hale geldik. sosyal medya gaziyla bu durum daha da artti maalesef. yoksa selçuk için soylenenler ve daha da agirlari doksanlarda tugay kerimoglu'na da yapilmisti. adam kaçarak uzaklasti sonunda 99-00 sezonunun ortasinda. yillarca da huzurla futbol oynadi. bizde kalsa en geç 2004'te futbolu biraktirirlardi.

    selçuk'a iyi bir teklif gelirse satilsin mi? eh haliyle 31 yasinda bir futbolcuya iyi bir teklif gelirse satalim. kendisinin emeklerini onurlandirarak ama. 5 senede 10 kupa kazandi bu adam galatasaray ile ve bunlarin cok ciddi bir kisminda en bas aktorlerin arasindaydi.
  • 9132
    bir takım kötü giderken mutlaka bir günah keçisi aranır. örneğin bizler sürekli stoperlerin yetersiz olduğunu ve ezbelenmiş bir şekilde sürekli uzun boylu sol stoper gerektiğini söyleyip duruyoruz sanki dünyadaki tüm başarılı takımlar uzun boylu sol stoper ile oynuyorlarmış gibi. önce ne oynamak istediğin önemli, sonrasında bakılır kurulan makinada hangi dişlinin çalışmadığına..

    fenerbahçe kjaer alves ikilisiyle sezona başladı, burada herkes kjaer' e balon dedi. sonra oyun planını bir değiştirdiler, bu kez aynı ikili ligin en iyi savunma ikilisine evrildi. biz sürekli ujfa-semih ikilisini beğendiğimizi söylüyoruz da o ikilinin önünde iyi bir selçuk ve 2 futbolcu gibi oynayan melo, ileride elmander vardı. belki ujfa chedjou ikilisi çok daha iyi bir ikili olurdu o takıma ya da semih-ujfa ikilisi şimdiki takımda kevgire dönerdi.

    yani demek sitediğim bir takım kötü giderken sistemden daha çok oyuncular eleştirilir, günah keçisi aranır bu doğru. yalnız selçuk, takım liderken de hatta şampiyon olurken de eleştirilen bir futbolcuydu. önce bunu bir unutmayın. selçuk, yukarıda söylediğim şeylerin dışına çıkmış bir adam artık. belki ilk eleştiriler haksızdı, takımın durumuna da bakmak gerekiyordu ama artık yaptığı bireysel tercih hatalarının, bireysel yetersizliklerinin makinanın işleyişiyle falan bir alakası yok. istediğin sistemle oyna, bu selçuk yine sırıtır. ağır, dönemiyor, gidemiyor, öz güveni yok... ve tüm bunlara karşı çok yüksek bir maaşı var. kendisinin son şansı 2 maç yedek kalması ve yerine oynayana damın bu selçuk' u aratması(!) ancak o zaman tepkiler biraz diner yoksa artarak devam edecek bu tepkiler. selçuk iyi bile oynasan yine ezilir artık o maaşın altında.
  • 9138
    kendisinin sorgulanmaya başlandığı dönem ile fatih terim'in kendisini milli takıma almamaya başladığı dönemin aynı zamana denk gelmesi herhalde tesadüftür *

    teklif var mıdır yok mudur bilemem ama benim artık kendisinden pek bir ümidim yok performans açısından. çok katkıları oldu zamanında. öyle veya böyle takımımızın kaptanı oldu bir sürü kupa kaldırdı. bence bizdeki misyonunu tamamladı. şu saatten sonra galatasaray'a iyi bir bonservis kazandırmaktan başka bize verecek bir şeyi kalmadığını düşünüyorum.
  • 9140
    jor'un planları içinde değil. ama olaysız bir şekilde yavaş yavaş kadrodan kesik yiyecektir. devre arasını ilk on bir oyuncusu olarak göremez diye düşünüyorum.

    ancak sezonun başında transfer söylentileri çıkarmanın tek amacı: sarayda kriz! manşeti atmak isteyen gazetecilerin yemlemesidir. devre bitene kadar riekerink beye güvenip, huzursuluk çıkarmamalıyız.
  • 9143
    --- alıntı ---

    2016-2017 sezonu için 2.850.000 euro sabit transfer ücreti ve 25.000 euro maç başı ücret
    2017-2018 sezonu için 2.900.000 euro sabit transfer ücreti ve 25.000 euro maç başı ücret
    2018-2019 sezonu için 2.950.000 euro sabit transfer ücreti ve 25.000 euro maç başı ücret

    --- alıntı ---

    sözleşmesini tamamladığı taktirde önümüzdeki 3 sene içersinde maç başılar hariç galatasaray'dan alacağı para 8.700.000 euro(yazıyla sekiz milyon yediyüz bin euro)

    hiçbir insan evladının bu hayvani kontratı bırakıpta kulüpten ayrılmak gibi bir saçmalığa girişeceğini düşünmüyorum. en son adam gibi adam umut bulut'un 1 milyon eurosunu almak için bin takla atmasını gördünüz. o yüzden katara çine gideceği haberleri asparagastan öte değil.

    3 senede 9 milyon euro önerirlerse belki ki onu bile sanmıyorum. huzurla 8.700.000 euro kazanmak varken allahın katarında 3 sene asla kalmayacağı alenen ortadayken kimse bu maceraya girmez. o yüzden mucize olmazsa selçuk inan da hiçbir yere gitmez.
  • 9146
    ben 17-18 sezonuna girerken bu takımdan ayrılacağına inanıyorum ancak katar'a falan söylenen rakamlara gideceğine hiç ihtimal vermiyorum. bir kere iyi para kazanıyor. öyle veya böyle şuan takımın kaptanı. hala benim gibi kendisinin oyununu beğenenler var. niye gitsin ki? gayet yüksek meblağlar verilmediği sürece en iyi ihtimalle sezon sonu giderse gideceğine inanıyorum. ha gitmesini istemem o başka konu.

    bir de kendimi koysam ne yapardım diye düşünüyorum? ben bırak beni göndermeyi istemelerini yarı fiyatına hatta çok daha altına avrupanın orta seviye bir takımını kovalardım. katar, çin vs aklıma bile gelmez. ben olsaydım böyle yapardım. bu kadar karışık bir ülkede kalmayı zaten tercih etmezdim ancak o kadar olaya rağmen ligden kayıp çok az oluyor. 10 milyon euroların olsun yine de sana taahhüt edilen paradan eksik 1 milyon euro'nun peşinden gidiyor insan. türk'ten tut, isveş'e, oradan almanya'ya git genelde böyle bir eğilim var. bu insanlarda haklı böyle düşünmekte.

    konunun özü ben sene sonuna kadar izleyeceğimizi tahmin ediyorum.
  • 9147
    geçen sene çok formda başlayıp devam eden süreçte mustafa denizli'nin kendisini ve takımı çok yanlış kurgulamasıyla sıçmıştı. bu sene ise direk formsuz başladı. bunda tolga ciğerci'nin selçuk'un yaptığı geriden gelerek topu dağıtma görevini üstlenmesi de bir etki yapıyor. selçuk inan'ı eleştirmek doğrudur ama sezon başında yok etmeye çalışmak yanlıştır. uzun bir maraton var önümüzde, toparlayacaktır. toparlayamazsa da yerinde oynayacak oyuncu alındı zaten.

    siz ister kabul edin ister etmeyin bu adam takımda kaptan olarak gerçekten kabul görüyor ve iletişim adına büyük rol oynuyor. gelen giden bütün teknik direktörler de* kendisini bu yüzden kolay kolay kesemiyor. dediğim gibi sezon başı kendisini bitirmek çok yanlış olur.

    son eklemek istediğim ise her oyuncu eleştirilebilir, bunu dozunda yapmak önemlidir.
  • 9150
    kamuoyu tarafından da eleştirilmeye başlanması kendisini ya biraz silkinip aklını başına almasına ya da "sanırım artık benden olmayacak istemeyenim çok" demesine neden olacaktır ki ikisi de hayradır.

    bence ne selçuk'u savunma triplerine girmeliyiz ne de hunharca ıslık yağmuruna tutup takımın bütün motivasyonunu dağıtmalıyız. bence yapmamız gereken susup eğer alınırsa ilk on bir oynadığı maçlardaki performansına bakılır, yok hala beyefendi toparlayamaz ise adaletine güvendiğim jan olde riekerink* hocam onu da takımdan kesmesini bilecektir.

    yani kısaca anlatmak istediğim şudur;
    ne selçuk'u protesto etmek adına belli bir havaya girmiş*** takımı moral olarak çökertelim, ne de selçuk'un bittiğini kabullenmeyip onu ölesiye savunalım. bizim taraftar olarak yapmamız gereken şey teknik ekibe güvenmemiz ki bu yıl zaten alternatifli bir kadro oluştu*, gereken yapılacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın