• 130
    hayal alemindeki gs taraftarını ve camiasını daha ilk maçtan sarsabilecek ve o toz pembe hayallerinden uyandırabilecek potansiyele sahip takım. ligdeki durumları ne olursa olsun şampiyonlar liginde bir üst tura çıkmış ve bizimle aynı seviyeye yükselmiş bir takımdan bahsediyoruz. rakibi küçümsemenin ve sonuçlarının neler olduğunu hala daha öğrenemediğimiz aşikar. kaç sefer bu durumdan ötürü avrupa'dan elendiğimizin ben sayısını unuttum ve hala dün gibi aklımda yaşananlar. o yüzden temkinli davranmaktan başka şansımız yok. eyvallah eşleşebileceğimiz en rahat rakiple eşleştik, belki bizden ya da iyi takımlar orası kişilere göre değişir. fakat burada bahsettiğimiz şey futbol. gününde olmazsın, gol kaçırırsın, adamlar gününde olur, yan yatar çamura batar, olur da olur... diyeceğim odur ki rakip schalke04 rahat eşleşme falan ama götü kollamak lazım. ne demiş büyükler acıma yetime döner koyar götüne
  • 131
    takım savunması olarak galatasaray'dan kat be kat önde olan takım. iş ileriye iyi oyuncu almakla bitmiyor beyler. şampiyonlar ligi'nde önemli olan önce savunmadır. savunman kadar konuşursun. 28 nisan 2010 barcelona inter maçı ve 24 nisan 2012 barcelona chelsea maçı eşleşmelerinden de bunu anlıyoruz. o yüzden semih-dany ikilisiyle buralara kadar gelmemiz bile büyük başarıdır. ırmak kazuk'un söylediğine göre stoper transferinden de vazgeçilmiş. o yüzden şans olarak schalke 04 bizden bir adım öndedir.
  • 132
    haftaya oynayacagimiz bursaspor deplasmaninda dahi yuzde yuz kazaniriz diyemedigimize gore, schalke karsisinda da yuzde yuz kazaniriz diye bir sey yok. son 6 sezondur sampiyonlar ligi'ne hasret kalan, son 11 yildir bu kupada tur atlayamamis olan galatasarayimiz, top 16 kuralarinda muhakkak ki zorlu bir rakip cekecekti, zorlularin icinde en kolayi olan schalke'nin gelmis olmasi, onlarin degerinden bir sey kaybettirmiyor. evet biz guclu bir takimiz, evet cok da iyi takviyeler yapiyoruz ama yine de zorlu bir rakip schalke. aman kucumsemeyelim.
  • 133
    olay schalke'nin kötü takım olması değil, kurayı çektiklerinde zayıf takım çektik diye onlarında sevinmesidir. örnek vermek gerekirse biz grubu 1. bitirip celtic'le filan eşleşseydik ve adamlar gidip drogba ve sneijder'i alsa dumur olmaz mıydık? cevabı çok net olurduk ve çektiğimize pişman olurduk.

    küçümseme mevzusuna da gelirsek bu takımda şampiyonlar liginin amına koymuş 2 futbolcu* ve kupayı finalde kaybetmiş 2* futbolcuya sahiptir. adamlar sizin izlediğinizden çok şampiyonlar ligi maçı oynamış. o yüzden sakin olun kimsenin pembe rüyada filan olduğu da yok. sadece kendimizi çok aşağıda görüyoruz sorun bu.
  • 134
    bizden kötü takım değildir. birincisi, bir durun bakalım daha yeni transfer(ler)le gördünüz mü takımımızı?

    ikincisi, birisi gelsin bana farfan'ı albert riera'nın mı yoksa hakan balta'nın mı karşılayacağını söylesin.

    evet, formsuzluklarını göz önüne alırsak biz bir adım önde gözüküyoruz ancak bizim kadar iyi bir takımdırlar. nasıl oluyor da adamlara türkiye kupası'nda karşıyaka'yla falan eşleşmiş muamelesi çekiliyor, enteresan.
  • 139
    bu şekilde spektaküler transferler ile iş yapılsa ispanyada barcanın değil realin hegomanyası olurdu ya da ne bileyim ingilterede man.city alır giderdi veya türkiyede her dönem fener şampiyon olurdu. o nedenle önemli olan takım olabilmektir. schalke tam anlamıyla bir takım şu anda, biz ise takım olma yolundayız. o nedenle şöyle çakarız, böyle çakarız ayaklarını bırakın. maçın favorisi maalesef hala schalke!
  • 140
    normal sartlar altinda galatasaray'in cl 1/16 maçlarında elemesinin cok zor olmadigi takim.

    cok formsuzlar, teknik direktorlerini yeni gonderdiler ve dogru duzgun bir teknik direktorleri yok. defansta cok pozisyon hatasi yapiyorlar, allahin augsburg'u bile defansin arkasina attigi toplarla ne pozisyonlar buldu. schalke deplasmani bizim icin aslinda pek de deplasman degil gurbetcilerimiz sagolsun. onlar en onemli orta saha oyuncularini devre arasinda komik bir bedel karsiliginda tottenham'a kaptirdi, biz ise dunya futbolunun en onemli oyuncularindan ikisini kadromuza kattik. bunlar hep bizim icin avantaj.

    buna karsilik schalke'yi kesin eleriz diyemiyorum cunku kadrosu cidden cok iyi oyunculardan olusuyor. ancak beni dusunduren onlarin ne kadar iyi takim oldugu degil de bizim eksiklerimiz. stoper mevkinde bir futbolcu azlığı mevcut. allah korusun 3 stoperimizden birine bir şey olursa diken üstünde olacağız her maç. bunun yanında sol bekte efsane haline gelmek üzere olan riera aslında bir sol bek değil ve bu yüzden içimizde hep bir ürperti ile izliyoruz adamı. belki de en önemlisi sneijder'in takıma ne kadar sürede alışabileceği ve de fildişi sahillerinin finale kalması durumunda drogba'nın bizim takıma en erken schalke maçından sadece bir hafta önce katılabilecek olması. yani evet muhteşem iki yıldızımız var ancak bu yıldızlar schalke maçına kadar takıma alışabilecek mi, muamma.

    bu yüzden işimiz çok kolay değil ama çok şükür rakibimiz barcelona, real madrid sınıfından bir takım değil ve olabilecekleri en kötü durumdalar şu anda. yatıp kalkıp dua ediyorum bu maç için.
  • 147
    bu dönem* şuana kadar* yaptığı maçların sonuçlarına bakarsak eğer;

    iç saha bilançosu 8 galibiyet, 4 beraberlik, 3 mağlubiyet
    dış saha bilançosu 5 galibiyet, 4 beraberlik, 4 mağlubiyet

    kaçıncı dakika, nasıl gol attıkları ve yediklerine dair istatistiklere bakarsak eğer;

    0-20 dakika arası 7 gol attılar ve 7 gol yediler.
    20-45 dakika arası 10 gol attılar ve 6 gol yediler.
    45-60 dakika arası 13 gol attılar ve 9 gol yediler.
    60-80 dakika arası 13 gol attılar ve 10 gol yediler.
    80-90 dakika arası 8 gol attılar ve 4 gol yediler.

    *0-20 dakika
    höwedes taç atışı kullanarak huntelaar'a pas atarak gol olmasını sağladı.
    fuchs orta yaptı ve matip kafa ile tamamladı.
    afellay sağ ayağı ile şut çekerek gol attı.
    holtby pas atarak huntelaar tamamladı.
    jones orta yaparak marica kafa golü attı.
    holtby pas yaparak gol olmasını sağladı.
    marica pas atarak afellay sağ ayağı ile şut çekerek gol attı.

    *0-20 dakika
    pas ve ara pası ile gol olan pozisyon sayısı 3'tür.
    orta ile gelişen pozisyonda gol olan pozisyon sayısı 3'tür.
    şut çekilerek yenilen gol sayısı 1'dir.

    *20-45 dakika
    fuchs orta yaparak farfan kafa golü ile tamamladı.
    korner ile 3 gol atıldı.
    farfan uzaktan şut deneyerek gol attı.
    pas oyunu ile draxler 2 gol attı ve 1 penaltı kullandı.

    *20-45 dakika
    pas oyunu ile 4 gol yediler.
    penaltı ile 1 gol yediler.
    orta kafa gol ile 1 gol yediler.

    *45-60 dakika
    pas oyunu ile 8 gol attılar. 7 golün asistini yapan holtby.
    karambolde gelişen atakta 1 gol attılar.
    fuchs orta yaparak bir gol attırdı.
    orta kafa ile 1 gol attılar.

    *45-60 dakika
    pas oyunu ile 5 gol yediler.
    serbest vuruş ile orta kafa gol şeklinde 2 gol yediler.
    kornerden 1 gol yediler.

    *60-80 dakika
    pas oyunu ile 12 gol attılar. 4 golün asisti holtby'e ait.
    fuchs orta yaparak farfan sol ayağı ile 1 gol attı.

    *60-80 dakika
    pas oyunu ile 7 gol yediler.
    karambol/seken top ile 1 gol yediler.
    orta kafa gol şeklinde 1 gol yediler.
    penaltı ile 1 gol yediler.

    *80-90 dakika
    pas oyunu ile 4 gol attılar.
    fuchs orta yaparak 1 gol attırdı.
    şut çektikten sonra kaleciden seken topu 2 kez tamamladılar.
    orta kafa gol şeklinde 1 gol attılar.

    *80-90 dakika
    pas oyunu ile 4 gol yediler.

    kısacası fuchs yaptığı ortalar, holtby*'nin pasları, şut denemeleri ve fırsatçı forvetleri olması dikkat çeken noktalar.
    *
  • 148
    şimdi kimse kusura bakmasın ama lewis holtby'nin satılması eblehliğinden sonra bu takım ciddi manada hücum organizasyonlarında daralma yaşayacaktır. ben açıkçası kanat organizasyonlarından başka şanslarının kaldığını düşünmüyorum. eğer göbekten gol yersek ben bunu tamamen bizim takımın beceriksizliğine vururum. niye böyle düşünüyorum? mevcut kadrolarında "gerçek" orta saha oynayabilecek kimler kalmış bakalım.

    marco höger
    jermaine jones
    roman neustädter
    bir de raffael caetano de araujo var fakat o şampiyonlar liginde oynayamayacak diye sözlükte yazılıyordu.

    geriye kalan üç orta saha oyuncusunun hepsi kesici rolde oynuyor. oyun kurabilecek özellikleri gelişmiş değil. zorlarsan jermaine jones'a bir şeyler yaptırabilirsin. şu olabilir, julian draxler veya tranquillo barnetta orta sahaya devşirilebilir. draxler geçmişte çokça vakit orta sahada oynatıldı diye hatırlıyorum. son maçlarında 4-4-2 oynamışlar, holtby varmış. o gittiğine göre ya draxler ortada 4-5-1 çeşitlerini oynarlar ya da iki kesici orta saha ile 4-4-2 oynayıp kanatlara abanırlar diye düşünüyorum. inşallah bizim orta sahamız baskın gelecek taraf olacaktır. kanat organizasyonlarını da bozabilirsek tur atlarız, inşallah.
  • 149
    dün gece yarısı d-smart kanallarından biri, bu sezon arsenal'le iç sahada oynadıkları şampiyonlar ligi maçını veriyodu üşenmedim izledim. bu sezon 4 maçlarını daha izlemiştim ama alıcı gözle izlediğim ilk maçta ve bundan önceki maçlardan aklımda kalan artı ve eksiler şunlar;

    schalke açısından artılar; maçın bazı anlarında çok iyi hücum presi yapabiliyolar. daha doğrusu hücum presi yaptıkları zaman eğer topu kazanırlarsa ilerde kendilerine çok iyi pas opsiyonları yaratabiliyorlar. jermaine jones hem kesici, hem de hücumları başlatan adam olarak görev yapıyor, bence shalke hücum ve savunmasının kilit adamı bu adam. takımdan ayrılan holtby, farfan ve afellay arasındaki uyum iyi düzeydeydi ama bunlardan ikisi takımdan ayrıldı zaten. (afellay sakat) ancak eğer bekleri dengesiz yakalarlarsa iyi 2ye 1 yapıp bi anda ceza sahasına girebiliyolar. draxler ve farfan bu konuda çok iyiler. ve bence en büyük artıları en zayıf halka diyebileceğiniz topçuları bile ne oynadığını bilen yetenekli adamlar.

    schalke açısından eksiler; orta sahada topu kazanamadıklarında ve rakip top çevirerek üzerlerine geldiği zaman savunma ne yapacağını şaşırıyor ve rakip ceza sahasına kolayca girebiliyor. huntelaar tek başına sıkıntı yaratabilecek bi oyuncu değil, kendisine top taşındığı sürece etklili olabiliyor. holtby çok önemli bi silah ve kaybedildi, hücum açısından yerini doldurabilecek bi adam yok takımda. pres yedikleri zaman dağılabilen bi takım bu durumları deplasmanda başlarına çok iş açar.

    kısaca özetlersem izlediğim maçlarından farkettiğim kadarıyla takımlar denk diyebilirim. tarafsız gözle bakıldığında tur şansı yüzde elli. bizim açımızdan iç sahada bir dikkatsizlikle gol yemezsek kolayca bozup 2-3 farklı bi galibiyet alabiliriz. ama gol yersek, özellikle ilk golü biz yersek tur şansı çok zora girer diye düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın