*

resim
Sasa Ilic
Görev:Teknik Direktör
Takım:Pari NN
Yaş:46
Uyruk:Sırbistan
  • 479
    22 numaranın sahibi. partizan' da bu numara kendisinden sonra 3 sene giyilmez. adem ljajic kendisini idol aldığından 22 giymektedir. formaya anlam katmasının tek sebebi de kulübün uzun zamandır malzeme işlerini yürüten karga lakaplı gavran' ın harika çocuk ilic' e inatla 22 numaralı formayı vermesidir. bazı kahramanlar pelerin takmaz ve bazı 10 numaralar 22 giyer. 22 numara galatasaray' da şampiyonlar ligi formalı ümit davala, sessiz solak hakan balta ve underrated on numara sasa ilic'tir.
  • 480
    bizde oynadığı dönem topsuz koşu, pozisyon alma, first touch gibi kavramlar henüz tam olarak hayatımıza girmediği için değeri çok fazla bilinmemişti. bir de o dönem oynadığımız kadro son derece kötü kurulan bir kadroydu kim ne derse desin. 2006 yılındaki şampiyonluk zamanı bile kadromuz inanılmaz kötüydü. bu yüzden fenerbahçe derbilerinde inanılmaz kötü performanslar sergiliyor hatta eziliyorduk. neyse ilic diyorduk. ilic de tam olarak bu döneme denk geldi. rezalet bir orta saha ve kanat bek rotasyonu olmasına rağmen forvet hattının kalburüstü olması sebebiyle bir çok gol attı asist yaptı. o dönem kanat beklerimiz cihan ve orhan ak, orta sahadaki tek efektif orta saha elemanı saidou olmasaydı çok daha fazla katkı verirdi. alex kadar skor yapamazdı belki ama ona yakın atardı eminim çünkü inanılmaz kurnaz ve kendini ceza sahasında unutturan bir topçuydu. ceza sahası dışında etkisiz ve silik göründüğü için eleştiri alıyordu ama onun mahareti zaten rakip ceza sahasına girdiğinde başlıyordu. felaket geçen 2006-2007 futbol sezonundan sonra da takımda revizyon olmuş, lincoln transferiyle ile birlikte kendisi gönderilmiştir. hep iyi şeylerle hatırlayacağım kendisini...
  • 483
    2005-2006 senesinde kazandığımız efsanevi şampiyonluğun mimarlarından biri olan eski futbolcumuz. yakın zaman diye mi bilmiyorum ama muslera'nın, sneijder'in, yasin öztekin'in, feghouli'nin çok büyük pay taşıdığı şampiyonluklarda aslan payını kendilerine veriyoruz. ama sasa ilic'e gerekli payı vermiyoruz gibi hissediyorum. 2005-2006 senesindeki şampiyonluğumuza 12 golle katkı verdi. ali sami yen'de oynanan beşiktaş maçında çok kısa bir zaman diliminde 2 gol atıp bizi de 2-1 yenik durumdan 3-2lik üstünlüğe taşıdı. yani aslında akılda kalmak için her şeyi yaptı. 34. hafta maçında kayserispor'u 3-0 yenerken maçın bizim açımızdan krize girmemesi için ilk yarıda ilk golü atıp, bizi rahatlatan da o oldu.
    gerçekten tam bir görev adamıydı. efsaneler yarattı be, ne top oynadı, uçtu-kaçtı demezdiniz belki ama ne alacağınızı da bilirdiniz kendisinden. o yüzden ben sasa iliç'i çok iyi hatıralarla hafızama kazıdım. yukarıda bir renktaş da yazmış. her şey normale dönüp de seyircili bir maçta "galatasaray efsanelerini anıyor" programı kapsamında bir plaket ile onurlandırılmasını ben de son derece arzuluyorum.
  • 484
    zamanında galatasaraylılar tarafından çok değeri bilinmese de bugün hakkında sözlükte 20 sayfalık yazı olan galatasaraylı eski futbolcu. 2005-2006 ve 2006-2007 yıllarında forma giymişti. o yıllar fenerbahçe'nin kadro kalitesi olarak uçup gittiği bizimde 'takım' olarak bir şeyler yaptığımız dönemlerdi. iki takımın 10 numaralarına baktığımız zaman aslında nasıl kadrolar olduğunu nasıl yapılara sahip olduklarını da anlayabiliyoruz. bir tarafta gösteriş yüksek teknik kapasite ve yüksek yetenek sahibi alex ve fenerbahçe takımı diğer tarafta ise sahada gösterişsiz ama kazanmak için futbolun doğrularını uygulayan bir bütünlüğün içinde işini yapan iliç ve galatasaray. kulübe sneijder drogba muslera melo gibi bir çok müthiş kariyerli yabancı futbolcular geldi ama o -geride- olduğumuz zamanlarda her zaman mücadelenin içinde kalmamızı sağlayan, sahada güvenebileceğiniz birisi olmuştur iliç. belki bundandır çocukluktan beridir en sevdiğim yabancı futbolcudur. birçok arkadaşımız galatasaray efsanelerini anıyor programı kapsamında anılmasını istemiş ama belki çok sevdiğimdendir ben galatasaray kültürüne bir halatı birlikte çekenlerin kulübüne çok yakıştırdığımdan balkanlardaki futbol elçilerimizden birisi olması gerektiğini ve kulübün görev vermesi gerektiğini düşünüyorum. belki böylece çooook uzun zamandır uzak kaldığımız tarihimizde önemli yeri olan balkan futbolcularına da daha kolay ulaşabiliriz.
  • 485
    göğsünü ileri doğru çıkarta çıkarta dik bir şekilde yürürken içine derin nefes çeken bir görüntüsü yansırdı ne zaman kadraja girse. o anda suratındaki ciddiyeti görürdünüz hemen, kamera ilic'i yakın plan çekiyorsa ya gol atmış olurdu ya çok net bir gol pozisyonu içerisine girmiş olurdu. geldiğinde hazırlık kampında kendisiyle ilgili çıkan bir haberde "vücudundaki yağ oranı çok az tam bir profesyonel" denmişti. küçük ben baya mutlu olmuştum, o zaman mutluluğa bunlar yeterli geliyordu be ilic.
  • 486
    işini iyi yapan, tam bir görev adamı idi. 10 numara olarak lanse edilmişti ilk geldiğinde, ama forvet desek daha mantıklı olur sanki. sahada ismini az duyardınız, duyduğunuzda da işaret parmağını sallayarak attığı gole seviniyor olurdu. yanılmıyorsam iki sezonda 22 golü vardı. beşiktaş maçındaki performansını da asla unutamam. tertemiz futbolcuydu, hep iyi hatırlanacak.
  • 491
    tarzı günümüz futbol anlayışında onu çok daha fazla değerli kılabilecek özellikte bir futbolcuydu. basit, dikine oynayan, rakip ceza sahası ve çevresinde kaleye şut dahil geniş repartuarı bulunan fakir berkamp’ ı oyuncumuzdu.
    2006 döneminde sokaktaki galatasaray formalı çocukların çoğunda kendisinin ismi yazardı.
    hagi sonrası felipe ve revivo gibi facia 10 numara denemelerinin akabinde bizde güzel hatıralar bırakmıştı. rakibimiz alex, anelka, appiah, tuncay, aurelio ile oynarken mütevazi kadromuzla bize şampiyonluğu getiren önemli oyunculardan biriydi.
  • 493
    galatasaray'da formanın hakkını tam anlamıyla veren sayılı yabancı futbolculardan. çok güzel adamdı iliç. gözleriyle oynuyordu oyunu resmen. takımın attığı gollere çocuk gibi sevinirdi.

    bi dünya yıldızı falcao'ya bakıyorum bir de iliç'e. şahsen ben de falcao'nun gelmesini çok istemiştim çünkü bize imza atmadan bir hafta önce monaco'da yardırıyordu ancak bizimçün mühim olan oyuncunun sırtında galatasaray forması varken ne yaptığıdır.

    iliç dendiği vakit aklıma 2005-6 şampiyonluğu; hasan şaş ve mondi gibi yürekten oynayan futbolcular geliyor. o ekip hakikaten şahaneydi. o zor şampiyonluğun tadı çok başkaydı.

    iliç'in tekniği de galatasaray gibi avrupa'nin orta sıra takımları için gayet yeterliydi netekim ligde ve kupada totalde çıktığı 67 maçta 33 gole doğrudan katkı yapmış.

    https://www.transfermarkt.com.tr/...profil/spieler/10298

    bir futbolcunun top ayağına gelince beni heyecanlandırmasını çok özlediğimi fark ettim. bizde bunu bana en çok hissettiren 2008 arda, 2013 sneijder oldu. ilic'te bu özellik pek yoktu ama olumsuz etkisi de yoktu oyuna. yani adam çok enteresan sadece işini doğru ve düzgün bir şekilde yapıyordu ve bu onu mükemmel yapmaya yetiyordu benim gözümde. futbolu basit oynamak belki de futbolcunun kendi işini normal bir şekilde yapmasıyla eşdeğerdir.

    küçük bir not: bu arada izlerken beni heyecanlandıran bir futbolcu da bizden bağımsız jack grealish diyebilirim aston villa'dan. o eski klasik on numara futbolcuları özleyenler izlerse bana hak verecektir.
  • 497
    badem gözlü olanlardandır. tv'de, stadyumda, deplasmanda bir çok yerde izledim fena olmayan bir bench adamından ötesi değil idi. o dönemlere yakındır, bu klüp lukunku ve benzeri çok facia yaşadığından iki çalım atıp şut çeken adama tapar seviyeye geliyorduk. allahtan her daim winner bir takım olduk da rezillik ayyuka çıkmadı. yani hep mütevazi kadrolar ile büyük işler yaptı galatasaray. radu gibi bir oyuncu ile liverpool deplasmanına gitti mesela. cl'de sol bekinde victoria ile oynadı evet rize'de barınamayab victoria. bir frikiği vardır direkten dönen ki hayatının kırılma anıdır. şimdi yeni nesil taraftar çilekçi oldu tabii. neyse, yeni kuşak taraftar ve transfer aç gözlülüğü konusuna çok girmek istemiyorum, hem moralimi hem moralleri bozuyorum.
  • 498
    revivo, lincoln, elano, misimovic gibi ismi büyük ama katkısı malesef sınırlı kalabilmiş adamlardan oluşan süreçte çok faydalı bir oyuncu olmasına rağmen adnanların oyunlarıyla takımdan uzaklaştırılmış futbolcu. iyi bilirdik, güzel adamdı. kendisi gibi yürekten oynayan ve yeteneklerinin tamamını sahaya yansıtabilen on bir tane isimle kadro kursak özlediğimiz galatasaray belki gelir.
  • 499
    en sevdiğim eski oyuncularımızdandır ilic, kullanıcı adımın ilhamıdır. bize transfer olduğunda 12 yaşındaydım. bir hafta sonu evdekiler yeni uyanmış, beni ekmek ve gazete almaya yollamışlardı. bende babamın gazetesini alırken yanında bir tane de kendime spor gazetesi alırdım. ilic ile o gazete sayesinde tanıştım ilk defa. gazetenin manşetinde partizan başkanının fotoğrafı ve yanında bir cümle :"oğlumu kaybettim." bu sözleri gerçekten söyledi mi partizan başkanı emin değilim, hatta fotoğraftaki adam o mu, ondan bile emin değilim.

    ama çocuğum tabi daha. artık bu cümle beni nasıl etkilediyse; ilk defa adını duyduğum bu futbolcuya formamızı giymeden hasta oldum. kimi aldık lan biz böyle havalarında geziyorum sokaklarda. sokakta maç yapıyoruz; ben ilic oluyorum, arkadaşlar o kim diyor.
    yeni sezonun ilk maçı, rakip konyaspor. o zamanlar evde ligtv falan yok, ünlü futbolcu hakan ünal'ın tanınmadığı yıllar. maçları izleyemiyoruz. babam bir elinde sigara, masasında çay bahçede maçı radyodan dinliyor. ben de pek sevmediğimden radyodan maç dinlemeyi top oynamaya çıktım. eve döndüğümde maç bitmişti, 2-1 kazanmıştık. 2 golümüzün sahibi de aynıydı. "sasha ilic." tarifsiz bir mutluluk yaşamıştım.

    iyi ki varsın ilic, seni ve 22 numaralı formanı benim gibi bir çok galatasaray taraftarı çok sevmişti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın