• 401
    (bkz: #2982326)
    üslubu biraz sıkıntı mi; evet.
    eğer buradan fikir söylediğimizde hocaya öğüt veriyorsak bundan sonra kimse girdi girmesin, sonuçta hocaya/yönetime/futbolcuya %99umuz amatör bile futbol oynamamış insanlar olarak öğüt vermiş oluyormuşuz...
    kendisi tüm sene hocaya yapılan taktiksel eleştirileri yazmış ve bu sene çoğu olayın halledildiğini söylemiş. bunda ne yanlış var?
    geçen sene ilk yarıda kalesine şut cekemeğimiz maçlar izlerken şimdi bildiğin güzel bir futbol izliyoruz. ilkini eleştirmek kötü, ikincisini övmek iyi. enteresan mantık.
  • 402
    vay vay vay... aysal-terim dönemi sonrası meydana gelen kamplaşmanın antiterim safında yer alan arkadaşlar yine meydana çıkmış. bunlardan birini de alıp moderatör yaptınız tüm vasatlığıyla. halbuki gs sözlük moderatörlerinin en önemli özelliği fikirleri ne olursa olsun iyi yazarlar olmaları idi.
    ne özgüven be! yaza yaza düşürdüm hükümeti, demiş resmen. bin tane değişkeni olan oyunda, belki onlarca olasılığı hesaplamış adama ne güzel öğretmiş linnes'i oynatması gerektiğini bugünden bakarak. bugünden bakarak nasıl söylemiş kendi doğrularını ve fakat söyleyip de yanıldıklarını asla hatırlamayarak. bu gibi arkadaşların muhayyel bir dünyası var. o dünyada zaman çizgisel olarak ilerliyor ve yapılan her hamle başka şeyleri etkilemeden ve başka şeylerden etkilenmeden tahayyül ettikleri sonuca varıyor. mesela bugün linnes iyi mi oynuyor, o zaman bir sene evvel de oynayabilirdi ve doğrusu da buydu. yerine oynatılmayacak kişinin yaratacağı tartışma veya linnes oynarsa iki hafta sonraki performansının ne olacağı ve daha bir yığın olasılık asla bilinmeyecek. ama salyangoz bilecek. çünkü onun net doğruları ve yanlışları var. zamandan ve mekandan bağımsız. doğruları tatbik edersen doğru sonuç alırsın. bugünden güzel görüyor salyangoz o doğruları. ne özgüven be!
  • 403
    (bkz: #2982326)

    asıl vurgulamak istediği şey çok doğrudur. eleştirilerin hepsi aynı değildir ve yapıcı eleştiri ileriye taşımaya yöneliktir. insanları entrylerinden kimlikleştirmeyi, etiketlemeyi, taraf haline getirmeyi bırakmamız gerekir. bir taraf olan bertaraf olur zihniyetinin nasıl kirli ve yozlaşmış olduğu bu kadar ortadayken ve sonuçlarını her ortamda deneyimleyebiliyorken bunu bu şekilde sözlüğümüzde sürdürmememiz gerekir diye düşünüyorum. bir futbolcuyu, başkanı, teknik adamı, transferi, hamleleri, açıklamaları ve benzeri her şeyi tartışabiliriz. farklı düşünebiliriz ve bu burayı, bizi çok yönlü kılar ki en başından itibaren sevdiğim de bu sözlükte tam bu. çeşitlilik, çok fikirlilik hepimize farkındalık ve üretkenlik katıyor. sözlük için bunlar değer ve kültürler. derdimiz de dermanımız da galatasaray.
  • 404
    (bkz: #2982326)

    doğru bir entry yazmış yazardır. her maç kazandığımızda "terim'i eleştirenler nerde" deniliyor. burdayız kardeşim. kötüydü eleştirdik. bu kadar basit. terim'den nefret etmeden de eleştirebiliyor insanlar. herkes siz gibi 1 veya 0 arasında gidip gelmiyor. sevmek ya da nefret etmet arasında ince bir çizgi de var. sevdiğimiz insanları da eleştirebiliyoruz. yazar arkadaşımız da bunu dile getirmiş. geçen seneki* kadro hiç de fena değildi. hatta lig için yeterince iyiydi ama oyun planımız kötüydü. tutmayacak bir sistem üzerinde inat ettik. bunun için terim'i değil de kimi eleştirelim?

    yazdıklarının her cümlesine imzamı atıyorum.
  • 406
    (bkz: #2982326)

    yazdığı entrydeki asıl sorun içerik değil, üslubudur. buradaki asıl soru biz düz yazarlar olarak sözlük yazarlarına yönelik sert ve küfür içeren böyle bir entry yazsaydık kaç dakika içinde silinirdi? a şıkkı 1 dakika, b şıkkı 5 dakika.* bu entrynin silinip silinmemesi gs sözlük için güzel bir eşitlik sınavı olacak. bakalım, görelim.
  • 407
    (bkz: #2982326)
    orta saha oyuncusunun stoperlerin arasına girmesinin top çıkarmak amacıyla yapıldığını sandığına göre maçları çok da dikkatli izlemeyen yazar arkadaşımız. kendisi bu mesele ile ilgili bir tespit yapmış ama yeterince ele almamış. mesela iki bek tamamen kanat oyuncusu gibi öne çıktığında, defans ikilisini de orta saha çizgisine kadar çektiğimiz de, ön bölgedeki oyuncularımız da yeterli pres becerisine sahip değilken, bizim yarı alanda kalan büyük boşluğu rakibin kontralarına karşı nasıl korumamız gerektiğini de yazmaliydı. o stoperlerin arasına giren oyuncu rakip sahaya enlemesine geniş bir alanda yerleşmemizi sağlamak ve rakibin kanattan hızlı kontra yapmasını önlemek içindi. zaman zaman marcao ve luyindamanın ekstra adam olarak atağa katılması da o stoperlerin arasına giren orta saha oyuncusu sayesinde oluyordu. muhakkak fatih hoca özellikle marcaonun hücuma çıkarkenki etkinliğini arttırmayı da hedeflemiştir. ama on bölgede topu hızlandıramadığımız için sistem geçen sene çok işlemedi, o ayrı bir mesele.
    ayrıca geçen sene ile bu sene arasındaki en büyük fark geçen zaman tabiki. işleyen bir sistem oluşturmak için keşke defalarca antrenman yapmak ve maç tecrübesi kazanmak yerine, sihirli bir değnek ile dokunuverseydik. ne yazık ki böyle bir imkan yok elimizde. hoca ısrarla aynı sistemi deniyorsa vardır bir bildiği. çünkü uefa kupasını kazanan takımı da dört sene boyunca ısrarla deneyerek ve ilmek ilmek işleyerek yaratmıştı.
  • 409
    (bkz: #2982326)
    10 numara entry girmiş yazar. entryi bir yerlere çekmek yerine anafikre odaklanıp fatih terim’in eleştirilemez olmadığını, herkesin hata yapabileceğini, beşere hatasını söylemezseniz kibrinin kabaracağını anlamak gerek. geçen sene şampiyonluğu ilk haftalarda kaybettik biz bunu çok kez söyledim. saçma sapan herkese baskı yapana kadar bir kere de fatih hoca’ya ya hocam ne selçuk’u taylan taylan deseydi taraftar bu sene geçen senenin şampiyonu olarak girebilirdik sezona. hatalarını söyleyeceğiz tabi ki. suyun öteki tarafı her daim birilerine taptığı için bu halde. eleştiri kişiyi geliştirir. fatih hoca bu sene kendine geldi gibi gözüküyor. hala hataları var bunları söylemek yerine hocam mükemmelsiniz demek saçma. hocam süpersiniz de şunu da yapmayın veya yapın demek zor değil. bu kulüp hepimizin ve biz bizeyiz. eleştiri düşmanlık değildir.
  • 410
    (bkz: #2982326)

    tepkiler çığ olmuş...

    öncelikle amk mevzusuna açıklık getireyim, bana göre burada fırsatçılık yapılmış. ünlem olarak kullanıldığı belli bir kısaltmanın yazarlara küfür etti diye yansıtılması komik. neyse onu düzelttim, kimseye küfür ettiğim yok.

    sözlük adabı hala geçerlidir. moderasyon gurubunda da yazdım, bana göre sert ama normal bir entry. zaten sert olması için sert yazdım. gerekli moderasyonu uygulayın, silinirse nedenine göre editler canlandırırım diye... yazarlar moderatörüz diye hiç entrymiz silinmiyor zannediyor. herkes herkesin entrysini siliyor. gerektiğinde düzeltip canlandırıyoruz biz de her yazar gibi.

    ancak söylemek gerek ki, zaten bir süredir belirtiyorum çeşitli entrylerimde, kimse kimseyi fatih terim düşmanı, belhanda düşmanı, belhanda sevici vs vs gibi kalıplara sokamaz. burada yazan herkesin galatasaray sevgisi ile yazdığı esas alınır. insanları bu kalıplara sokup ötekileştirmek, düşmanlaştırmak... esas sözlük adabına aykırı olan budur. entryi yazdım hemen bir kaç entry üzerinde bir yazar üzerine alınmış ama tepkim ona değil, bu tarz yaklaşımların tamamına.

    bu arada evet fatih terim'i ben düzelttim. gerçekten demek istediğim buydu. bunu anlamak istiyorsanız bunu anlayın yazdıklarımdan. fırsatçılıktan kastım bu... geçen sezon fatih terim çokca eleştirildi. bu eleştirilerin sözlük kurallarına uymayanlarını sildik. uyanları hala duruyor. ben genel olarak yazarlarca konuşulanlara değindim ve bu eleştirileri yapanların fatih terim düşmanı değil, galatasaray'ın iyiliğini isteyen insanlar olduğunu belirttim. aklıma kazınan bir ifade var... okuduğum bir entryde inlerine girdiler yazılmıştı. ne yani inimizden mi övüyoruz oynanan iyi futbolu? bu eleştirileri yapan yazarlar da galatasaray'ı seviyor. içlerinde fatih terim'i belki senden çok sevenler var. yapıcı eleştiri bir insana yapılabilecek en büyük iyiliktir, hatta o insanın hakkıdır, çünkü en mükemmel insan bile eleştirilmezse yozlaşır. galatasaray'a dair bir başarı alınınca kimse karalar bağlayıp karanlık mağrasının bir köşesine çekilip tırnaklarını kemirmiyor. fatih terim düşmanı diye itham edilen insanlar galatasaray'ı o kadar seviyor ki, geçen sezon rakip kaleye yaklaşamayan, hani geçenlerde gündem olan (bkz: #2982276) gökhan gönül-gustavo-caner-taç geyiğini andıran futbolumuzu her maç izlediler. her maç izleyip sonra da eleştirilerini getirdiler.

    eski bir yazar olarak sert bir entry yazdım. çünkü rahatsızım. iyi ki de gündem oldu. moderatör olarak da konuşayım, sözlük adabı kuralı uygulanmaya devam edecek. adaba uymayan yazılar silinecek. bundan sonra bahsettiğim tarz, insanları ötekileştiren entryleri de bu kapsama sokmayı da önericem. moderasyon önerimi değerlendirir. insanların fatih terim'e kırgınlığı olabilir, fatih terim'i beğenmeyebilirler, beğenebilirler, aşık olabilirler. tekrar söylüyorum siz kimsiniz ki birilerini fatih terim düşmanı, fatih terim sevici veya benzeri envai çeşit dogma ile itham ediyorsunuz?
  • 411
    (bkz: #2982326) girdide katıldığım ve katılmadığım yerler var ama zaten salyangoz ile her konuda aynı fikirde değiliz. fakat burada girilen entrylerde peşin yaftalamaların yapıldığı konusunda yerden göğe kadar haklı. fatih terim’in geçen sezon birçok hatasını ben de yazdım ki bunlardan biri inatla selçuk inan’dan medet umması, yavaş ve yan pas yaptırmasıydı. bu sezon bunların hiçbiri yok ve ben bundan çok memnunum. üstelik fatih terim’i taktir ettiğim entry sayısı eleştirdiğimin on katıdır.

    fatih terim düşmanı, belhanda fan boyu, yangıncı tayfa, sneijder fanı vs. bu yaftalamalardan hiçbir zaman hoşlanmadım ve hoşlanmayacağım. herkes her şeyi her zaman eleştirebilir yeter ki gerekçesini koysun ve küfür ve hakaretten kaçınsın.

    bu arada amk bu sözlükte küfür kabul edilmiyor. ben bu kısaltmayı asla kullanmadım ama moderasyonu da anlıyorum. gençlere deşarj olacak bir alan tanıyorlar diye düşünüyorum.:)

    fatih terimi eleştirdim demek ona akıl verdim demek değildir. bunu böyle anlayanlara da pes doğrusu.
  • 412
    (bkz: #2982326)

    yazdığı entryde bir sorun göremediğim yazar. geçen seneyi o 8 haftalık şahane süreç hariç hocanın hataları yüzünden kaybetmedik mi ? nesi yanlış bunun anlamadım. fatih terim çok iyi hocadır ama bazen ne yaptığına akıl sır erdirmek mümkün değil. inanmak istemeyen 11-12 ve 12-13 sezonlarındaki futbolumuza ve geçen yılla bu seneye baksın.
  • 414
    (bkz: #2982326)

    gayet mantıklı bir entry girmiş yazar. entrynin mantıklı olduğunu anladığımız anda üslup sıkıntı diyoruz. o olmazsa moderatöre yakışmıyor diyeceğiz, o da olmazsa başka bir şey diyeceğiz. çünkü bir linç başlamış ve linç frekansını tutturmaya çalışıyoruz. söylediği şeylerin altına imzamı atarım. daha geçen hafta marcao hakkında "bence ligin en iyi stoperi ama 20 milyona satamayiz, fenerde olsa bir şekilde 20 milyona satar ama biz satamayiz, 20 milyon da etmemeli ama piyasa böyle" minvalinde bir entry girdim, entry altında galatasaray düşmanı ilan edildim. açın marcao başlığına bakın. orda olan linç kültürüyle şu an salyangozun uğradığı linc kültürü aynı işte. adam gayet doğru söylemiş, evet geçen sene takımın bu halde olmasının nedeni fatih hocaydi. bu sene bu kadar iyi oynamamizin bu kadar iyi baslamamizin nedeni de yine fatih hoca. bu gayet bariz. su an eldeki kadroyla geçen seneki kadro arasında çok büyük bir fark yok ancak oyun olarak korkunç bir fark var. bunu biz hava şartlarına mi baglayacagiz? tabiki de hocaya bağlayacağız. taraftar hocaya normal olarak tapıyor. ama yeri geldiğinde elestirebilmeliyiz de. misal, fatih hoca haricinde bir teknik direktörün takıma ardayı getirdiğini düşünün, yemin ediyorum ortalık yikilirdi. ama hoca getirdiğinde biraz homurdanip sustuk. çünkü hocanın bir bildiği vardır diye düşündük. bu bile hocanın kredisinin sonsuzluğunun bir göstergesi değil mi?

    ben de bu sözlükte kimi elestirsem eksi yiyorum, açın bakın taa 2014'lerde selçuk inan için negatif bir entry girmişim, en ofsayt entrylerimde durur hala, ama o gün benim söylediklerimi bir sene sonra herkes söylemeye başladı, selçuk 6 sene önce de kötü oynuyordu, 5 sene önce de kötü oynuyordu ama bazı arkadaşların bunu görmesi zaman aldı, hepsi bu.

    demem o ki kendisine gereksiz yukseliyorsunuz. fatih hoca konusunda da haklı, hocanın başımızın üstünde yeri var, geçen sene de vardı şimdi de var. eleştirmeye de hakkımız var heykelini dikmeye de. zaten galatasaray'da aziz yıldırım gibi bir adamın olmamasının, barinamamasinin nedeni bu yanlis olani eleştirme kültürüdür.

    salyangoz gibi tek derdi galatasaray olan, sözlüğün duayenlerinden olan bir yazar düşüncelerini sert bir şekilde ifade ediyorsa mutlaka bir nedeni vardır. asıl önemli olan o nedeni bulmak, salyangozu linç etmek değil.

    sözlükte en sevdiğim yazarlardan biri, en sevdiğim moderatordur. biz ne demek istediğini anladık, canı sagolsun. yazadursun.
  • 415
    (bkz: #2982326)
    ilgili entrysinde tamamı ile doğruları söylemiştir. söyledikleri içinde yalan söylediği, haksız eleştiride bulunduğu, iftira attığı ya da çarpıtma yaptığı herhangi bir konu varsa belirtilmelidir.
    burada olup da geçen sene ellerimizle teslim ettiğimiz şampiyonluğa giden başarısız oyunu görüp; efendim futbol böyle işte, her zaman kazanamazsınız, zaten beyoğlu da çok bozuldu, eskiden takım elbise ve kravat olmadan giremezdiniz şeklinde, vakur ve nazik bir şekilde maçlarımızı izleyen kimse olmamıştır.
    ülke olarak hâlâ öğrenemedik doğru ve objektif olmayı.
    geçen seneki başarısızlığımızda en büyük sorumluluk fatih hocadadır; bu sezona iyi başlamamızda da en büyük pay fatih hocadadır. bu durum, fatih hocanın iyi ya da kötü olduğunu değil, iyi ya da kötü plan yapıp futbol oynattığını gösterir.
  • 416
    (bkz: #2982326)
    hocanın cevap hakkı olmadığı için yazdıkları havada kalan yazar.
    kendisi şöyle dedik böyle dedik hocanın elinde daha iyi kadro vardı diyor da kim bilir hoca neler yaşadı geçen yıl. üstelik pandemi öncesi şampiyonluk şansı devam ediyordu. hakemlerin çaldığı puanları saymıyorum bile.
    fatih hoca ve takım şu anda iyi gidiyor geçmişe dönüp hata aramak takıma ne kazandıracak çok merak ediyorum.
  • 418
    adam dogru yerde, dogru noktaya parmak basmis. herkesin noktalama isareti olarak kullandigi seyi, ortamlarda kimsenin takdir etmemesini de yadirgayacak degiliz.*

    gecen sene konustuk da ne fenerliligimiz ne baska birseyimiz kaldi, sanki babamizin hayrina elestirdik sezon boyu. simdi millet neden elestirmiyorsunuz triplerine girmis, daha elestirinin dogasi geregi olumlu bir öge oldugunun farkinda olmayan insanlarla, cok da tartismaya girmenin, dil dokmenin, kendini yormanin alemi yok. sekil a, bu sene yuzde doksan okuyorum sozlugu, bu tepkilerle yazsam ne yazmasam ne ? herkes ayni sekilde davnacak degil tabi ki.

    son olarak, üslup diyor herkes de, birisi o noktaya geldikten sonra cok da onemi kalmiyor.

    https://youtu.be/_jaW4nO2C4s
  • 419
    ahımız var fetret döneminin samimi yazarıdır.

    milli maçlarda hoca rezil olsun diye her maç başka ülkesporlu olan gs sözlük yazarlarını bu sözlükte okuduk.o dönem günde 5 vakit fener, bjk tayfasının paylaştıklarını fatih terim nefretini köpürterek paylaşan yazarlar bu sözlüğü domine ettiler. ünal aysal efsane başkan olurken sözlük hocanın değil kurumsal yapının (masa ve sandalye) yanında çoğunlukla yer aldı.

    (bkz: #2982326) yazdıkları doğru olabilir ama eksiktir. ali koç ve tff ile yeterince mücadele edemeyen ve kanımca zayıf bir yönetim döneminde kalecisini, en iyi stoperini, orta sahasını ve golcüsünü kaybeden ve en önemlisi taraftarı ile bütünleşerek başarı sağlayan bir takımın son çeyrekte seyircisiz kalması sonucunda şampiyonluk seyircisiz takımın oldu. hoca eleştirileri dinlese idi başka türlü olabilir miydi? bunu kimse bilemez. kaçan şampiyonluğu hocaya yazan ahımız var tayfa tabi ki çöp, rakibi karşılayamayan takımın mucize şampiyonluklarını hocaya da yazamadı.

    kendisini adaletli ve samimi bulurum. ancak kendisinden talebim ise hoca ile sözlüğü online buluşturmasıdır veya sözlük üzerinden galatasaray ile ilgili yeni projeler geliştirmesidir. bedavadan yazılıp çizilenlenler üzerinden yazar sıfatı ile yargı vermek kendisinin ancak değerini düşürür. asıl hedef avrupa ise hocanın emekli olmadan o kupayı yeniden alması ana hedefimiz olmalıdır. ana hedefe yönelik yapmamız gereken çok şey vardır.
  • 420
    kendisini tanımıyorum, eminim ki iyi bir insandır. benim için kendisi gs sözlük moderatörlerinden biri sadece. belki nickinin arkasındaki fatih terimin kendisidir, belki de yoldan geçen herhangi bir kimsedir.

    kendi adıma konuşmam gerekirse ne fatih terim'ciyim, ne de belhanda'ci. konu birilerinin eleştirilmesi degil benim icin. konu benim icin üslup konusu.

    --- alıntı ---
    geçen sene rezalet bir performans gösterdi. bunu görebilenler de eleştirdi.
    --- alıntı ---

    hayir. bunu görebilenler içinde eleştirmemeyi seçenler de oldu. ya da eleştirirken daha saygılı bir üslup takinanlar. kimse kalkip ktei'ye, sultani124'e niye eleştiriyorsunuz diye bir tepki vermiyor. zira bu kişiler birilerini eleştirirken hem ortaya degerli fikirler, tezler sunuyorlar, hem de saygili bir üslup kullanıyorlar.

    tepki çeken eleştirileriniz degil, lümpenliginiz.

    "orta sahayi defansa gomdu", "dikine oynatmadi" gibi bence çok basit argümanlarla fatih terimi eleştirmeyi, fatih terimin kariyerine, yaptiklarina, basarilarina saygisizlik olarak goruyorum.

    bu demek değil ki fatih terim eleştirilemez. gayet de elestirilebilir.

    ancak fatih terim gibi bir futbol adamini futbol konusunda eleştireceksek en azından futbol acisindan derinligi olan, mantikli analizlerle, fikirlerle elestirelim diyenlerdenim. hayatini futbola vermis bu adamin, futbol konusunda yaptiklarinin sana/bana/bize mantıksız geldigi anlarda, ya belki benim bilmedigim/atladigim bir sey vardir demek yerine doğrudan adami eleştirmek bana gulunc geliyor.

    ha eleştirmek isteyen yine eleştirir. ama ben avrupa kupasi almis teknik direktoru "ne dedik? kanatları kullan dedik. kullanmadı." basitligi ile elestirene kadar, sırf bir taraftar sozlugunde ortalamaya gore daha uzun sure yazi yazdi diye asagidaki paragrafi yazmakta bir beis görmeyen, 12 yıllık bir sozlugun bir moderatörü olmakla guc zehirlenmesi yasayan adami, hayatinin 40 yılını futbola ve hatta galatasaray camiasına adayan birine gore daha eleştirilebilir buluyorum.

    --- alıntı ---
    eski bir yazar olarak sert bir entry yazdım. çünkü rahatsızım. iyi ki de gündem oldu. moderatör olarak da konuşayım, sözlük adabı kuralı uygulanmaya devam edecek. adaba uymayan yazılar silinecek. bundan sonra bahsettiğim tarz, insanları ötekileştiren entryleri de bu kapsama sokmayı da önericem.
    --- alıntı ---

    bu arada onericem degil, önereceğim.

    ne dedik? moderatorsen turkceyi duzgun kullan dedik. kullanmadi.
  • 424
    son dönemde bir çok defa iyi niyeti suistimal edilen moderatör. en azından hissiyatım bu yönde. moderatörlüğe başladığımdan beri* inandığım bir şey var. bu sözlük organik bir yapı. yani ortak amaca bağlı ve birbirine aşina insanlardan oluşan bir topluluğuz. paylaşımın dışında ayrıca bir dayanışma içerisindeyiz. tabi ki işlerin düzgün yürümesi için kurallarımız var. ama kimi zaman kuralları uygularken bu organik yapıya uygun davranıyordum.

    - mesela uzun, emek verilmiş bir entry var ortada. içinde de ivedi düzeltilmesi gerekmeyen bir ihlal var. normalde yapmam gereken entryi silmek. ama yazara mesaj atıp silmek yerine entrynin düzeltilmesini sağlıyordum. emek harcanmış bir entryi ufak bir hata yüzünden silmeye kıyamıyordum.
    - yaptırım uygulanması gereken yazarlar oluyor. durumun dialogla değişebileceğine inanıyorsam yaptırım uygulamak yerine özel mesajla yönlendirmeye gayret ediyordum. netice aldıklarım oldu, hatta pilot olacakken iyi yazar haline gelenler mevcut, netice alamadıklarım da oldu. fakat 1 yazar veya 1 entry bile kazandıysa bu sayede sözlük, gösterdiğim özveriye değeceğini düşünüyordum. şimdilerde bakıyorum da bu hareketin adı tehdit olmuş...
    - bir de silinen entrye isyanlar var. aslında üye olan her yazar kuralları bilmeyi vaadediyor. silinen entryde sebep yazıyor. kullanım koşullarında da kurallar mevcut. açıp okunmak suretiyle merak giderilebilir. moderatör olarak açıklama yapma yükümlülüğü de sözlüğün hiç bir yerinde yazmıyor. görüp de dönüş yapmadığım mesaj yok. belki dikkatimden kaçan bir iki tane olmuştur. ama hemen her mesaja dönüş yaptım. hem de sanki görevmiş gibi uzun uzun açıklama yaparak.

    bazen tek bir mesele için saatler harcıyordum. vakit ve emek demek bu. fakat görüyorum ki bu yaklaşım ters tepiyor. kendimce bir özeleştiri getirdim. bundan sonra çıkarımlarıma uygun davranacağım.
  • 425
    yazdığım uzun bir entryi giremememe sebep olmuş yazar/moderatör. başlığı altına yazılmış olan entryler(kendisininki de dahil) silindiği için paylaştığım bağlantılar boşa düştü. dolayısıyla girmem durumunda entryim silinecekti ki, entrylerim silinmesin de ceza almayayım diye yazımı silmek zorunda kaldım. moderatörlerin niyetleri kötü olmayabilir ama bazen haksız kararlar vermekteler. sonuçta hepimiz insanız, hata yapabiliriz. dolayısıyla eleştiriye açık olmak kimseye zarar vermez. benim de haksız yere silindiğini düşündüğüm entrylerim oldu dolayısıyla bunun bünyede yarattığı etkiyi biliyorum ve ceza alan yazarla* empati kurabiliyorum. moderatörler de kurmalı.

    ilk paragrafta bahsettiğim entrylerin silinmesi olayı ise hiç etik değil. bana kalırsa üzerine konuşulabilecek birçok konu var. entrynin silinme sebebinin ne olduğunu açıklayan moderatörün ifadesini, entry olarak girmenin; özel mesajları paylaşma durumu dolayısıyla ceza sebebi olması gibi. hakaret içermemesine rağmen bir yazının değiştirilmesinin istenmesi gibi(ki bunun entrylere müdahale olduğunu düşünüyor ve pek hoş karşılayamıyorum.). dolayısıyla şu an hiçbiri tartışılamayacak çünkü geçmişte girilmiş olan entryler silindi ve hasıraltı edildi. istemeyerek de olsa durum maalesef bu. bence burada etik olmayan bir durum mevcut. umarım bu entryimde silinmez çünkü eleştiri bir haktır ve yazarların entrylerinin gereksiz yere silinmesi, sadece yazıya sahip yazarı değil tüm sözlüğü bağlar. hatta entry giren yazardan daha çok sözlüğü bağlar diyebilirim.

    başta salyangoz olmak üzere bütün moderatörler insan ve hata yapabilirler. moderatörlerin hatalarının daha az can yakması ise empati ve biraz daha sağduyu gerektiriyor. bazı kararların çok keskin olduğunun düşünüyorum. mesela bir örnek vereceğim: bir yazarımız mevcut ve entrysinin silinme sebebini söyleyen moderatörün sözlerini yazısında paylaşılıyor. sonra moderatörümüz özel mesajların paylaşılmasının ceza olması kuralı sebebiyle yazar arkadaşa ceza yazıyor. bu ne kadar etik? entry silinme sebebinin söylendiği bir mesajın paylaşılması bu kurala dahil mi ya da olmalı mı?

    ofansif olmadığı sürece tartışmanın ve eleştirinin gerekli olduğunu düşünüyorum. bunlar insanı ve çevresindekileri geliştirir. bu da daha ilerici bir çevre demektir. umarım başta salyangoz olmak üzere moderatör arkadaşlar da biraz daha sakin olurlar. yazarların hakkınızda girdiği herhangi bir entry, diğer yazarların size karşı bilenmesine sebep olmaz. fakat bu entrylerin engellenmesi sözlükteki özgürlükçü ortamı bozacaktır. daha şeffaf ve sağduyulu olunması dileğiyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın