• 1
    galatasaray yonetimi' nin su ana kadar 2010 2011 sezonu icin transfer ettigi butun futbolculara toplu halde verilebilicek isim. ali turan geliyor defansta rotasyon icin aldik diyolar, musa cagiran aliniyor rotasyon topcusu diyolar, mehmet battal transfer ediliyor forvet te rotasyon icin transfer ettik deniyor. serdar ozkan sag kanat rotasyonu icin bedava aliniyor. caglar birinci sol bek rotasyonun da kullanilmak icin aliniyor. ama hala orta da cikip direk oynayak adam yok. ne rotasyonmus arkadas bitmedi gitti.
  • 5
    1 şubat 2018 konyaspor galatasaray maçında gördük ki bu maça ilk onbirde çıkan oyunculardan linnes, belhanda, serdar aziz ilk onbire direkt yazilabilecek isimler, zaten yaziliyorlar da.

    donk, selcuk, eren, yasin, sinan hamle oyuncusu konumundalar.

    koray 4. stoper olarak eh iste... cok yumusak, biraz daha sert olsa fena degil.

    lato dilerim ihtiyaç olmaz, linnes bile solda kendisinden önde.

    eray icin cümle kurmayacağım.
  • 6
    haddinden fazla olunca bıktıran, yıldıran oyuncu. ne zaman bu rotasyon kadro genişliği kavramları hayatımıza girdi gerilememiz de başladı. bir takımda 25 tane birbirine yakın süreler alan futbolcular olmaz. bir takımın 16-17 tane futbolcunun devrinden oluşması lazım. örneğin iki kanat bölgesi için 5-6 tane futbolcu kadroda tutulmaz. 3 oyuncu + ihtiyaç halinde altyapı oyuncusu kafidir. sen her sene 6-7 futbolcunu sakatlığa kurban veriyorsan. kart görme disiplinsizliğini yönetemiyorsan başarılı olma zaten. bütün elit takımlar kendi seviyelerinin a sınıf futbolcularına senede 50 maç oynatıyor. bu işi onlar bilmiyor bizim türk kulüpleri çok iyi biliyor. eğer biz 2022-2023 sezonunda şampiyon olmak istiyor isek hazır avrupa kupalarında da yokuz en az 8-9 futbolcuya 32-32 maç oynatmak zorundayız.
  • 8
    bir kaleci, üç stoper, üç bek, beş orta saha, üç kanat ve iki forvet oyuncusu olmak üzere 17 oyuncudan oluşsa tek kulvarlık sezon için yeterli olabilir. aslında zaten ideali 22 kişi olmasıdır. her mevkinin birinci ve ikinci adamları belli olur, ihtiyaç durumunda alt yapıdan oyuncular ile takviye edilir. ancak bizim kulüpte çoğu zaman bizim çocuk da sözleşmeyi alsın boşta kalmasın diye 30 kişilik kadrolar kuruluyor. hem takımın kalitesi düşüyor hem de gençlerin önü kapanıyor. kadroların şişkin olması antrenmanların da kalitesini düşürüyor. bu işi bir türlü halledemedik.
  • 9
    bı sıfatla kadroda hacim kaplayan oyuncuların kendilerine forma şansı geldiği takdirde ortalama bir performans sergilemesini umarsınız. lakin son yıllarda galatasaray futbol takımı rotasyon oyuncularına baktığınız takdirde bu oyunculardan alınan hizmetin rotasyon oyuncusu tanımının çok uzağında olduğunu görüyoruz.

    2018-2019 sezonunda muğdat çelik ile başlayan son transfer sezonunda da aytaç kara alparslan öztürk gibi isimlerle devam eden galatasarayımıza katkısı asgari düzeyde kalmış, sırf bonservis verilmiyor yanılgısıyla çok parası heba edildi galatasaray'ın. örneğin geçen yaz kadroya katılan bu oyunculara 4-10 milyon tl arasında kontratlar verildi. geçen yazın döviz kurunu ölçü aldığımızda bu paralar 0.5-1.2 milyon euro gibi bedeller yapıyor. oyuncularla sözleşmeler türk lirası üzerinden yapıldığı için bu paraların döviz karşılığı ilk etapta önemsemiyor.

    peki aldığımız tüm ismi duyulmuş, takıma seviye atlatacak oyuncuları yukarıda söz ettiğim 0.5-1.2 milyon euro daha düşük bedellerle kadromuza katsak transferlere olan bakış açısının nasıl değişebileceğini düşünün. örneğin sergio oliveira'nın 2.75 değil de 2 milyon euro yıllık ücret aldığını... herhalde taraftar gözünde transfere verilen not 100 üzerinden 15-20 puan artardı.

    tüm bunları yaparken de rotasyonumuzu öz kaynak ile oluşturabiliriz. gençlerimize ek olarak emre akbaba gibi kalitesi az çok belli yerliler ile ryan donk gibi maaş skalasında çok yer kaplamayan tecrübeli ve her şeyden önce altyapı oyuncularımızla iletişimi iyi isimler ile rotasyonumuzu tamamlayabiliriz.
  • 11
    futbolda bir takımın sahaya 11 kişiyle çıkıyor olmasının doğal sonucu olarak maçların çoğuna yedek başlayan, ilk 11 potansiyeli her zaman olan ve bunun için daha iyi antrenman performansının yanında sahaya sonradan dahil olduğu maçlarda kendisini gösterip forma rekabeti yaratması beklenen oyuncu türü.

    bu tip futbolcular forum sitelerinde ya da sözlüklerde arada bir "neden oynatılmıyor" sorusunun da öznesi olurlar. aslında yanıtı basittir, hatta yıllar içinde pek çok kez bu tip futbolcular sahaya hak etmeden ilk 11 oyuncusu olarak atıldıklarında teknik direktörün haklı olduğu anlaşılmıştır ancak her sene başka isimler için bu soru tekrar tekrar ortaya atılır, farklı isimler üzerinden aynı soru tartışılmaya devam eder.

    söz konusu tartışmanın olası yanıtlarını en iyi teknik direktör bilir;

    antrenmanlarda isteksiz olabilir,

    fiziksel yetersizliği olabilir,

    özel hayatında sorun yaşıyor olabilir,

    teknik direktörün aklındaki oyun şablonuna uymuyor olabilir,

    o maç özelinde hamle oyuncusu olarak düşünülmüş olabilir,

    ve elbette sakatlığı sahaya çıkmasına engel olabilir.

    ...

    takımımızda başta yusuf demir olmak üzere, tüm oyuncularımız forma adaletine inancını kaybetmeden antrenman performanslarını arttırmaya devam ediyorlardır umarım. zira bir taraftar olarak okan hoca'ya desteğim tam, bu kulübün teknik sorumlusu olmaya devam ettiği sürece, derbi kazandığı bir haftanın ardından oynamayan futbolcular üzerinden baskı oluşturmaya, ya da burayı okuyan gencecik oyuncularımızın aklına soru işareti sokmaya hiç gerek yok.

    kadrodaki tüm oyuncularımıza sıra gelecektir elbette, hepsi fırsatlarını iyi değerlendirirler umarım.
  • 12
    sezon bittiğine göre ve önümüzdeki yıl avrupa'da da yer alacağıımıza göre bu konuya açıklık getirmek gerekiyor. uefa kupasını kazandığımız kadroyu düşünelim. ilk anda herkesin aklına 13-14 isim geliyordur.

    ahmet yıldırım, emrah eren, mehmet yozgatlı, saffet akyüz, marcio, devre arasında ayrılmadan önce tugay kerimoğlu gibi farklı isimler ilk anda pek hatırlanmaz. ancak takımın uzun maratonunda kimi lig maçlarında, kimi kupa maçlarında takıma katkı verdiler.

    bu yıl özellikle ligin ikinci yarısında mümkün olduğunca ilk 11'i bozmamaya çalıştık. ancak önümüzdeki yıl sakatlıklar, cezalar, yorgunluklar arttıkça daha fazla oyuncumuza fırsat düşecektir. o nedenle hamza, emin, metehan, özgür baran gibi a takıma adapte olma sürecinde olanlara; yunus, barış alper, ross, yusuf demir gibi a takım bünyesindeki isimlere; hatta morutan, muhammed gibi yaz kampında tekrar durumu gözden geçirilecek isimlere ihtiyaç oluşacaktır.

    bunun kararını verecek olan teknik heyet. ancak bu yıl istenileni veremeyen her ismi derhal elden çıkarmaya kalkarsak evin yolunu bulamayız.
  • 13
    yunus ve berkan'i kaybederek kadrodan iki tane eksilttigimiz oyuncu turu, hem de yerlilerden. karsiliginda elde edilen garanti bonservis 1 milyon euro bile degil. sonucunda yerli rotasyonunu doldurmak icin avrupa'dan turk ithal etmemiz gerekecek ve 1 milyon eurodan fazla harcayacagimiz kesin. ille de gitmek isteyene bir miktar kolaylik saglanir tabii, ama elimize kesin para gecmeyen bu kiralik anlasmalara anlam veremiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın